Galiba kocamı delirttim.

tamam işte durum ciddi demek ki ben onu kast ediyorum. konu sahibi durumu pek ciddiye almıyor gibi geldi
Durumun son derece ciddi olduğunun farkındayım. Bir insanın ne sebeple olursa olsun yaşayacak enerjisi kalmamasının ne kadar zor ve ciddi olduğunun da farkındayım. Hastaneye yatırmayıp evde tedavi etselerdi bile konu yine çok ciddi ve önemli olurdu.
 
Duygusal olarak yanımda olmakta zorlandığı zamanlar oldu tabi ama benden böyle beklentileri olan bir insan değildi hakkını yiyemem. İş bölümü konusunda omuzundan yükleri biraz almalıydım, kötü hissediyorum diyip kendimi komple geri çekmemeliydim. O da kendisini kötü hissediyormuş ki yetişememiş demek ki. Çok kötü bir kriz yönetimi gibi düşünüyorum bu konuyu.


Evet çünkü benimle yaşıyordu. Çevresel faktörlerin de benim de elbette ki payım vardır, hangisinin oranı daha fazladır bilemem tabi ki. Yine de en yakınındaki kişi ben olduğum için kendi payımın daha fazla olduğunu düşünüyorum.
Valla üst üste düşük yapsam ve mesai saatim daha fazla olsa bende salarım ev işini. Hep diri olacağımız ne malum? Hep direktif mi vereceğiz biz adamlara. Elleri kolları tutuyorsa akılları çalışıyorsa pekala bizim yaptiklarimizi gayet yapabiliyorlar.
 
Doktoruyla görüştüm. Şu anda 20 Mglık bir ilaç kullanıyorlar günde 2 kere. Zaten şu anda bulunduğu ortamın ona çok iyi gelmeyeceğini onlar da düşünüyor ama bir süre kontrol altında tutmak istediler. Belki tedaviye cevap vermezse dozda yükseltmeye gidebilirler diye tahmin ediyorum.

Kötü bir niyetim yok yalnızca merak ettiğim için soruyorum. Kendimi ön planda tuttuğumu size ne düşündürdü?
20 mg ve günde iki hap düşük doz mu? Benim bildiğim düşük doz 10 mg ve ilk hafta yarim yarim günde 1 kez içilecek şekilde oluyor.
 
Doktoruyla görüştüm. Şu anda 20 Mglık bir ilaç kullanıyorlar günde 2 kere. Zaten şu anda bulunduğu ortamın ona çok iyi gelmeyeceğini onlar da düşünüyor ama bir süre kontrol altında tutmak istediler. Belki tedaviye cevap vermezse dozda yükseltmeye gidebilirler diye tahmin ediyorum.

Kötü bir niyetim yok yalnızca merak ettiğim için soruyorum. Kendimi ön planda tuttuğumu size ne düşündürdü?
İlaçların gücünü mg ile ölçmemek lazım. Sallıyorum parol 500 mg iken ağrılarıma güçsüz kalır ama arveles 25 mg ile 2 parolun kesemediği acıyı keser. Antidepresanlar da o şekilde.

Ayrıca tamam düşük ve çalışma saatleri sebebiyle eşiniz daha fazla paylaşabilir ama hem kendine hem size hem eve hem işe yetmeye çalışırken bu noktaya gelmiş olabilir. Genetik yatkınlık demek aaa benle hiç ilgisi yokmuş demek değildir. Psikolojik değil de fiziksel bir hastalığa yatkınlığı olsaydı ve yine aynı hayat düzeninde o hastalığa yakalansaydı herkes gayet evet adam bak sen elini taşın altına koymadığın için hastalanmış diyecekti.

Psikolojik konularda hep hafife almak gibi bir hata yapıyoruz hafife alınmamalı. Konu sahibi bunları sizin için demiyorum siz zaten benim gözümde epey hatalısınız ve yaşadıklarınızla ortak olarak siz de sebep olmuşsunuz gibi görüyorum ancak hatalarınızın farkında gibisiniz benim söylemim genel.
 
20 mg ve günde iki hap düşük doz mu? Benim bildiğim düşük doz 10 mg ve ilk hafta yarim yarim günde 1 kez içilecek şekilde oluyor.
Hastalığın genel seyrine, kullanılan ilaca göre çok değişen bir durum bu çok net bir şey söylemem doğru olmaz. Doktorların bana aktardığı bir bilgiydi bu düşük doz bilgisi, yorum katmadım.
İlaçların gücünü mg ile ölçmemek lazım. Sallıyorum parol 500 mg iken ağrılarıma güçsüz kalır ama arveles 25 mg ile 2 parolun kesemediği acıyı keser. Antidepresanlar da o şekilde.

Ayrıca tamam düşük ve çalışma saatleri sebebiyle eşiniz daha fazla paylaşabilir ama hem kendine hem size hem eve hem işe yetmeye çalışırken bu noktaya gelmiş olabilir. Genetik yatkınlık demek aaa benle hiç ilgisi yokmuş demek değildir. Psikolojik değil de fiziksel bir hastalığa yatkınlığı olsaydı ve yine aynı hayat düzeninde o hastalığa yakalansaydı herkes gayet evet adam bak sen elini taşın altına koymadığın için hastalanmış diyecekti.

Psikolojik konularda hep hafife almak gibi bir hata yapıyoruz hafife alınmamalı. Konu sahibi bunları sizin için demiyorum siz zaten benim gözümde epey hatalısınız ve yaşadıklarınızla ortak olarak siz de sebep olmuşsunuz gibi görüyorum ancak hatalarınızın farkında gibisiniz benim söylemim genel.
Yazdıklarınızın her noktasına katılıyorum. Elalem ne derse desin zaten ikimiz için de bunların olmaması lazımdı. Hatalarımın farkındayım, iyileştiği zaman yolunu nasıl çizmek isterse saygı duyarım. Benimle kalmak isterse artık neyi yanlış yaptığımı biliyorum. Elbette onun da yanlışları var, kendisini iyi hissederse oturur konuşulur. Kalmak istemezse konuşuruz anlaşırız düzenimizi kurarız.
 
Hastalığın genel seyrine, kullanılan ilaca göre çok değişen bir durum bu çok net bir şey söylemem doğru olmaz. Doktorların bana aktardığı bir bilgiydi bu düşük doz bilgisi, yorum katmadım.

Yazdıklarınızın her noktasına katılıyorum. Elalem ne derse desin zaten ikimiz için de bunların olmaması lazımdı. Hatalarımın farkındayım, iyileştiği zaman yolunu nasıl çizmek isterse saygı duyarım. Benimle kalmak isterse artık neyi yanlış yaptığımı biliyorum. Elbette onun da yanlışları var, kendisini iyi hissederse oturur konuşulur. Kalmak istemezse konuşuruz anlaşırız düzenimizi kurarız.
Böyle sorunlar genelde aynı anda yaşanıyor ve iki kişi de aynı acının içinde yer ediniyor. Ne yazık ki bir acı yaşanırken birbirlerine destek olmak yerine biri diğerinden destek beklemeye başladığında sonu alınmaz hale geliyor. Benim açımdan sizin özetiniz bu şekilde. Bakarsınız eşiniz çıktığında birlikte bu aşamaları kaydetmeye başlarsınız ve durum zamanla toparlanır. Umuyorum toparlarsınız.
 
Esiniz psikiyatride mi yatiyor? 3-4 intihar vakasini hastaneye goturmuslugum var yine de yatis verilmemisti. Siz esinizde sadece yasam sevincinin bittigine emin misiniz?

E-nabiz'ina girebiliyorsaniz iyice bi didik didik edin, bilinen bir hastaligi mevcuttur belki gozlem altina alma ihtiyaci duyulduguna gore?

Tam olarak ne yasarken hastaneye goturdunuz? Bilinci mi gitmisti, kendinde mi degildi, saga sola mi saldiriyordu?
 
Esiniz psikiyatride mi yatiyor? 3-4 intihar vakasini hastaneye goturmuslugum var yine de yatis verilmemisti. Siz esinizde sadece yasam sevincinin bittigine emin misiniz?

E-nabiz'ina girebiliyorsaniz iyice bi didik didik edin, bilinen bir hastaligi mevcuttur belki gozlem altina alma ihtiyaci duyulduguna gore?

Tam olarak ne yasarken hastaneye goturdunuz? Bilinci mi gitmisti, kendinde mi degildi, saga sola mi saldiriyordu?
Hayır gayet bilinci yerindeydi kendisini net bir şekilde ifade edebiliyordu. Ölmek istiyorum gibi net bir talebi de yoktu. Hayatın bir anlamı olmadığını, yaşamak için bir istek duymadığını, bundan sonra herhangi bir sorumluluk altına girmeyeceğini ve sadece dümdüz durmak istediğini dile getiriyordu.

E-Nabız ya da doktorlardan da aksi bir beyan almadım, düzenli takibini yapıyorum.
 
Hayır gayet bilinci yerindeydi kendisini net bir şekilde ifade edebiliyordu. Ölmek istiyorum gibi net bir talebi de yoktu. Hayatın bir anlamı olmadığını, yaşamak için bir istek duymadığını, bundan sonra herhangi bir sorumluluk altına girmeyeceğini ve sadece dümdüz durmak istediğini dile getiriyordu.

E-Nabız ya da doktorlardan da aksi bir beyan almadım, düzenli takibini yapıyorum.
Cok ilginc yahu, sasirdim yalan yok.

Ozel hastaneye mi goturdunuz?
 
Hayır devlet hastanesinde. Hastane kapsamlı bir hastane, farklı bir konudan gittiğimde bana da direkt yatış vermişlerdi, iki durumda da bence farklı bir hastaneye gitsek ayakta tedavi önerirlerdi.
Bir tane psikiyatri calismis doktor uyemiz vardi, o buralarda olsaydı keske.

Esiniz kendi mi yatmak istedi bu arada?
 
Herkese merhaba, hüsran dolu günler içerisindeyim.

Eşimle iki senedir kavga barış süren bir evliliğimiz var. Gerek onun içine çok atan birisi olması, gerek benim çok baskın bir karakter olmam derken olaylar epey karıştı. Ben evliliğe, ev işlerinin düzenine pek ayak uyduramadım. Sorumluluğun büyüğü onun sırtına yüklendi. Geçtiğimiz sene içerisinde hamileliklerim de hep düşük ile sonuçlanınca ben iyice kafayı yedim her şeyi saldım derken ortalık epey karıştı. Eşim bir süredir hayattan, çalışmaktan sıkıldığını söylüyordu zaten ama terapi, antidepresan yönlendirmelerimin de pek bir faydası olmuyordu.

Geçtiğimiz gün ufak bir tartışma yaşadık ve bu tartışma sonrasında ciddi bir buhran yaşadı. Bundan sonra yaşamayacağını, çalışmayacağını, kendisinin artık var olmadığını söylemeye başladı. Aynı gün bir doktora gittik ve yatış verdiler. Bir haftadan uzun zaman olmasına rağmen herhangi bir değişiklik yok duygu durumunda. Benim kendisinden nefret ettiğimi iddia ediyor düzenli olarak.

Belki benim yaşattıklarım, belki ailevi sorunları belki kaybettiğimiz çocuklarımız belki de iş hayatı çıldırttı eşimi bilemiyorum. Ama benim de çıldırmama ramak kalmış durumda. Ne yapmalı, nasıl yapmalı hiç bilemedim.
Adamı delirtmişsin ne diyelim ki , biraz insafın varsa adamı boşarsın o da senden kurtulur ! Narsist insan ...
 
Konuya içimden geçirdiğim yorumu yapmak istiyorum. Eşinizin ki bana biraz sorunlardan kaçma gibi geldi, dediğim gibi genetik yatkınlığı yoksa. Çalışmak istemiyorum, 30 yaşına geldik elimizde birşey yok, hayatı kendim için yaşamak istiyorum falan filan.
Artık bu ülkede 40 yaşına da gelsek elimizde bişey olmayacak bi ev almak istesek 2 ev kadar faiz ödeyeceğiz. İnsanlar emekli olmak istemiyor çalışmak zorundalar 10 bin lira emekli maaşıyla geçinemeyecekler.
Diğer mesele yaşadığınız kayıplar yüzünden ruh haliniz dengeniz hatta alışkanlıklarınız bozulabilir bu çok normal yasın da bir süresi var.. eşinizden açıkçası size destek olmasını sizi motive etmesini beklerdim. Eşinizin sizinle değil kendisiyle problemleri var yaşadığı kayıplar da ya tetikledi ya cesaret verdi bilemiyorum.. kendinizi suçlu hissedecek bişey göremiyorum. Umarım herşey yoluna girer.
Yalnız konu burada sadece çalışıp çalışmama mevzusu değil iyi okudunuz mu siz? Konu sahibi hem çok baskın bir karakter olduğunu söylüyor hem de büyük sorumlulukları kocasının üstüne bıraktığını söylüyor.
 
Yalnız konu burada sadece çalışıp çalışmama mevzusu değil iyi okudunuz mu siz? Konu sahibi hem çok baskın bir karakter olduğunu söylüyor hem de büyük sorumlulukları kocasının üstüne bıraktığını söylüyor.
Büyük sorumluluk olarak evde tamir işlerini söyledi. Sordum. Tamir işini de bi zahmet kocası üstlenseydi.
 
Gerek onun içine çok atan birisi olması, gerek benim çok baskın bir karakter olmam
Bence olayın özeti bu. Eşinizle ilişkilerinizi sakince yürütün. Hayat zaten ciddi ve yorucu en azından size düşen kısmında kolaylık göstermeye çalışın.
 
Arkadaşım kusura bakma da adamı cildirtmamissin adam kendisi pembe g.tlü. kaç tane düşük yaşamışsın, mesai saatlerin adamdan fazla, araştırma düşünme kısımları sende. O kadar zor geldiyse tutsun birini temizlik yaptırsın ya ne yükü varmış omuzlarında o kadar? Kafayı yedi bu erkekler gerçekten.
 
Arkadaşım kusura bakma da adamı cildirtmamissin adam kendisi pembe g.tlü. kaç tane düşük yaşamışsın, mesai saatlerin adamdan fazla, araştırma düşünme kısımları sende. O kadar zor geldiyse tutsun birini temizlik yaptırsın ya ne yükü varmış omuzlarında o kadar? Kafayı yedi bu erkekler gerçekten.

Zaten sizin gibt düsünenler yüzünden erkekler icine ata ata deliriyor sonunda. Düsükler sadece konu sahibini mi etkiliyor? Erkekler üzülmüyor mu saniyorsunuz? Konu sahibi kendi herseyi saldigini yaziyor. Herseyin yükü, konu sahibi dahil, adama kalmis.
 
Ben herkes gibi düşünmüyorum bu konuda.
Konu sahibi ile eşi anlaşamamış. Olabilir.
Zor süreçler geçirmişler bebek vs anlamında. Olabilir.
Kadın evi boşlamış, adam iki sorumluluk alınca psikolojisi bozulmuş. Vay paşam... Kadının boşladığı sorumluluklar da günlük hayatımızda hepimizin sorumlulukları yani, ekstra bir şey de yok.
Adamın mesai saati de kadından kısaymış. Prenseslik etmiş paşam.
Birebir aynı hayatı yaşarken kadın iyi kötü devam ediyor çalışıyor adam yok intihar etmek istiyorum yok öylece durcam falan. Mantıklı mı bu şimdi?
Düşük yaşamak sağlıksız gebelik yaşamak baba adayını 1 etkilerse anne adayını 3 etkiler.

Konu sahibi delirttiğin falan yok adamı bence. Hayır birini öyle delirtebilme yeteneği yok yani hiçbirimizde. Uyumsuz olabilirsiniz, mutsuz olabilirsiniz. Yol yakınken dön git.
 
X