- Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Fizyoterapist hakkında fikir verin
- Konu Sahibi annecik82
- Başlangıç Tarihi
- 25 Ocak 2008
- 912
- 53
- 318
Merhaba,
Bende fizyoterapistim, ve Levent beyi şahsen tanımasam da ismen tanıyorum ve iyi bir meslektaşım olduğunu biliyorum.
Benim şahsi kanaatim sadece fiizk tedavi alarak değil, tavsiyelere tedavi sonrasında uyarak sorunlar gerçek çözüme kavusuyor.
yani bence çoğu meslektaşım özveriyle çalışıyor ama tedavinin etkinliğini hastanın kendine verilen koruma metotlarını uygulayıp uygulamaması belirliyor..
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Bende fizyoterapistim, ve Levent beyi şahsen tanımasam da ismen tanıyorum ve iyi bir meslektaşım olduğunu biliyorum.
Benim şahsi kanaatim sadece fiizk tedavi alarak değil, tavsiyelere tedavi sonrasında uyarak sorunlar gerçek çözüme kavusuyor.
yani bence çoğu meslektaşım özveriyle çalışıyor ama tedavinin etkinliğini hastanın kendine verilen koruma metotlarını uygulayıp uygulamaması belirliyor..
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
selamlar ben eğer staj yaptığım zamanı da sayarsak 3 yıldır fizik tedavi rehabilitasyon alanında çalışan bir fizyoterapistim.
bu mesajla belki alakasız ama bence çok önemli olan bir durum var "fizyoterapist" diye bahsedilen kişiye "doktor" ünvanıyla bahsedilmeye devam edilmiş.
Doktor : 6 yıllık genel tıp eğitimi görür ve doktorluk ünvanını alır.
Fizik Tedavi Hekimi : 6 yıl tıp eğitiminden sonra TUS (TIPTA UZMANLIK SINAVI) 'NA girer. Eğer yeterli puanı alırsa "Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon" dalını tercihlerine yazar ve kazanırsa uzmanlık eğitimi bitince UZMAN DOKTOR olur. Ve artık o bir "Fizik Tedavi Hekimi ya da Fizyatrist" tir.
Fizyoterapist : Sağlık Fakültelerinin ya da Sağlık Bilimleri Yüksekokullarının "4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünü" okur tamamlar ve "fizyoterapist" ünvanını alır. Elle ve elektirik akımıyla yapılan ya da egzersiz programlarının dahil olduğu 10-14 ve daha fazla seans boyu hastalarla birbir ilgilenen kişi fizyoterapisttir.
peki hekim neden var fizyoterapist neden var derseniz????
doktor hastalığın adını koyar ilacını reçeteler, dönem dönem muayelerini yapar.
fizyoterapistin işi kendi elidir, tedavinin akışında önlemler almak, hastayı tamamen ele alarak ona uygun seansları tamamlamaktır.
Felçli bir hastaya uygulayacağı tekniklerle fonksiyonları yerine getirmeye çalışır amaç olabilecek en iyi seviyeye getirmektir. Yanlış teknikler ya da tam bilinmeden yapılan uygulamalar daha kötüye götürebilir.
Bunu neden söylüyorum çünkü tıp merkezleri ve çoook iyi nam salmış hastanelerde elektroterapide ya da rehabilitasyon salonlarında kimya mühendisleri, hemşireler, hasta bakıcılar ya da hastaneden torpilli sağlık sektörüyle ilgili hiç bir şey yapmamış insanlar "fizyoterapist"çilik oynayarak insanları kandırıyor.
her hastaya ve hastalığa ordan burdan öğrendikleri 1-2 şeyin aynısını yapıyorlar halbuki hastalık adı aynı olsa bile her hastalık hastaya göre bin türlü değişiklik gösterir.
bu mesajla belki alakasız ama bence çok önemli olan bir durum var "fizyoterapist" diye bahsedilen kişiye "doktor" ünvanıyla bahsedilmeye devam edilmiş.
Doktor : 6 yıllık genel tıp eğitimi görür ve doktorluk ünvanını alır.
Fizik Tedavi Hekimi : 6 yıl tıp eğitiminden sonra TUS (TIPTA UZMANLIK SINAVI) 'NA girer. Eğer yeterli puanı alırsa "Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon" dalını tercihlerine yazar ve kazanırsa uzmanlık eğitimi bitince UZMAN DOKTOR olur. Ve artık o bir "Fizik Tedavi Hekimi ya da Fizyatrist" tir.
Fizyoterapist : Sağlık Fakültelerinin ya da Sağlık Bilimleri Yüksekokullarının "4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünü" okur tamamlar ve "fizyoterapist" ünvanını alır. Elle ve elektirik akımıyla yapılan ya da egzersiz programlarının dahil olduğu 10-14 ve daha fazla seans boyu hastalarla birbir ilgilenen kişi fizyoterapisttir.
peki hekim neden var fizyoterapist neden var derseniz????
doktor hastalığın adını koyar ilacını reçeteler, dönem dönem muayelerini yapar.
fizyoterapistin işi kendi elidir, tedavinin akışında önlemler almak, hastayı tamamen ele alarak ona uygun seansları tamamlamaktır.
Felçli bir hastaya uygulayacağı tekniklerle fonksiyonları yerine getirmeye çalışır amaç olabilecek en iyi seviyeye getirmektir. Yanlış teknikler ya da tam bilinmeden yapılan uygulamalar daha kötüye götürebilir.
Bunu neden söylüyorum çünkü tıp merkezleri ve çoook iyi nam salmış hastanelerde elektroterapide ya da rehabilitasyon salonlarında kimya mühendisleri, hemşireler, hasta bakıcılar ya da hastaneden torpilli sağlık sektörüyle ilgili hiç bir şey yapmamış insanlar "fizyoterapist"çilik oynayarak insanları kandırıyor.
her hastaya ve hastalığa ordan burdan öğrendikleri 1-2 şeyin aynısını yapıyorlar halbuki hastalık adı aynı olsa bile her hastalık hastaya göre bin türlü değişiklik gösterir.
selamlar ben eğer staj yaptığım zamanı da sayarsak 3 yıldır fizik tedavi rehabilitasyon alanında çalışan bir fizyoterapistim.
bu mesajla belki alakasız ama bence çok önemli olan bir durum var "fizyoterapist" diye bahsedilen kişiye "doktor" ünvanıyla bahsedilmeye devam edilmiş.
Doktor : 6 yıllık genel tıp eğitimi görür ve doktorluk ünvanını alır.
Fizik Tedavi Hekimi : 6 yıl tıp eğitiminden sonra TUS (TIPTA UZMANLIK SINAVI) 'NA girer. Eğer yeterli puanı alırsa "Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon" dalını tercihlerine yazar ve kazanırsa uzmanlık eğitimi bitince UZMAN DOKTOR olur. Ve artık o bir "Fizik Tedavi Hekimi ya da Fizyatrist" tir.
Fizyoterapist : Sağlık Fakültelerinin ya da Sağlık Bilimleri Yüksekokullarının "4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünü" okur tamamlar ve "fizyoterapist" ünvanını alır. Elle ve elektirik akımıyla yapılan ya da egzersiz programlarının dahil olduğu 10-14 ve daha fazla seans boyu hastalarla birbir ilgilenen kişi fizyoterapisttir.
peki hekim neden var fizyoterapist neden var derseniz????
doktor hastalığın adını koyar ilacını reçeteler, dönem dönem muayelerini yapar.
fizyoterapistin işi kendi elidir, tedavinin akışında önlemler almak, hastayı tamamen ele alarak ona uygun seansları tamamlamaktır.
Felçli bir hastaya uygulayacağı tekniklerle fonksiyonları yerine getirmeye çalışır amaç olabilecek en iyi seviyeye getirmektir. Yanlış teknikler ya da tam bilinmeden yapılan uygulamalar daha kötüye götürebilir.
Bunu neden söylüyorum çünkü tıp merkezleri ve çoook iyi nam salmış hastanelerde elektroterapide ya da rehabilitasyon salonlarında kimya mühendisleri, hemşireler, hasta bakıcılar ya da hastaneden torpilli sağlık sektörüyle ilgili hiç bir şey yapmamış insanlar "fizyoterapist"çilik oynayarak insanları kandırıyor.
her hastaya ve hastalığa ordan burdan öğrendikleri 1-2 şeyin aynısını yapıyorlar halbuki hastalık adı aynı olsa bile her hastalık hastaya göre bin türlü değişiklik gösterir.
merhaba canım boyun fıtığı için bana önerebileceğin bir şey var mı.
yani ağrı olmaması için günlük hayatıma nasıl devam etmeliyim
boynun bir kavisi vardır normalde ama 3 şey : SOĞUK, NEM , BOYUN KASLARININ GÜÇSÜZLÜĞÜ - ile boynun normal kavisi düzleşmeye başlar ve fıtıklaşmalara yol açar.
yani hiç boyun problemi olmayan biri ıslak saçlarını boynuna bırakmamalı ve rüzgara karşı durdurmamalı ayrıca egzersiz yapmalı. internetteki popüler video sitelerine izometrik boyun hareketleri yazıp izleyin aşırı zorlamalar yapmadan ( titremelere sebep olacak kadar ağır olmadan yani) oradaki egzersizleri yapın bu boynu güçlendirir.
boyun germe hareketleri rahatlatır.
sağa sola öne arkaya yavaş yavaş yapılan hareketler ile önce ısının sonra izometrik hareket yapın ve en son germeleri yapın . eğer 2 veya fazla fıtık varsa yavaş olması gerek ve az sayıda.
ilk başlayanlar her hareketi 5 tekrarla 3 gün
4-7. güner 10 tekrarlı
2. hafta dan itibaren 15 tekrarlı yapmalı
boyun fıtıkları için diğer sebebpler masa başı işler ve aşırı aynı hareketleri yaptıran işler (kol hareketi yani)
mesela sürekli ağda yapan kadının boynu,
sürekli daktilo yazan,
mutfakta çalışan sürekli doğrama ve karıştırma işi yapan...
gibi
ara ara bir sopayı alarak halterci gibi yukarı kaldırıp indirin
sopayı sırtınızın arkasına alarak iki elinizle tutun ve geriye yukarıya doğru kaldırıp indirin..
omuzar gün boyu öne ve göğse doğru yaklaşır , otururken dik oturmamak da bunun gün boyu yaygınlaşmasını sağlar oturrken dik oturmak bile boynu karın kaslarını güçlendirir..
boyun ve diğer omurların her zaman harekete egzersize ve kaslardan alacağı desteğe ihtiyacı olduğu gibi dinlenmeye de ihtiyacı vardır, çok yüksek yastık ve çok alcak yastık iyi değildir. boynunuzu desteklediğini hissetmeniz gerekir yastıkta.
iyi günler.
Edirne de vücut eğitimi yapıyorum bayanlara özel, dileyen bana ulaşabilir özel mesajla.
Benzer Konular
Gebeliğe Hazırlık YUMURTLAMA TESTİNDE ÇATLAMA