- 3 Mart 2025
- 230
- 220
- 18
- 42
Merhabalar,
Benim ki dert sayılmaz ama içimde büyütüyorum bir şeyleri sanırım, o yüzden sizlerden de akıl almak istedim.
Ne de olsa akıl akıldan üstündür.
2 çocuğum var, biri 11 - diğeri 8 yaşında.
Ortaokula giden oğlum servis ile eve gidip geliyor, diğeri ise her sabah ben bırakıp ben alıyordum.
Ta ki işe başlayana kadar.
En son 2019 yılında çalışmışım, mesleğim asistanlık.
Pandemi girince araya 2 küçük çocuktan ötürü çalışmama kararı aldım, onlar ile ilgilendim hep.
Pandemi öncesinde çalışıyordum, çalıştığım dönemlerde annem bir ara çocuklara baktı.
Bir ara bakıcı tuttuk, beni soydu, bütün altınlarım çalındı vs. uzun hikaye, böyle bir tecrübe de yaşadım.
Sonrasında da baktık olacak gibi değil, ev hanımı olmaya karar verdim ve yıllarca da severek evimde vakit geçirdim.
Ama hayat çok pahalı, artık tek maaş ile geçinmek zor.
2021 de evimizi aldık, annemin üst dairesini, öyle denk gelmiş oldu ki, annemin de rahatsızlıkları olduğu için benim ona koşturmam, onun bana destek vermesi açısından bulunmaz nimet oldu bizim için.
Evi aldıktan sonra yine ben dürtülendim ve anneme bu kadar yakın oturmanın da avantajını kullanmak istedim.
Yıllardır çalıştığım için sigorta günlerimi tamamlamaya 2 senem var (üç aşağı - beş yukarı).
Günlerimi tamamlarsam da yaşı beklemem gerekecek ama en azından emekliliğimi garanti altına almış olacağım.
Allah ömür verirse tabii ki.
Şimdi gelelim soruma, annem bipolar.
Zamanında çok aşırı problemler yaşadık, fiziksel olarak zarar verme kendisine veya başkasına gibi bir durumu yok.
Sayısız kere Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde yattı. Ben üst dairesine taşınana kadar dönem dönem atak geçiriyordu.
Ben üst dairesine taşındıktan sonra, sanırım benim bu kadar yakınında olmam da ona güven verdi, atakları durdu.
Son yıllarda ilaçlarını da düzenli kullandığı ve düzenli doktor kontrollerini de aksatmadığı için gayet iyi.
Zaten buna güvenerek iş hayatına döndüm, zamanında da doktorları hep torunlarına baksın dediler, uğraş sahibi olması hayat kalitesini arttırır dediler.
Babam yurtdışında, hayırsızın önde gideni, bir baba nasıl olmaması gerekiyorsa, vuku bulmuş hali, o yüzden o konuya hiç girmeyeceğim.
Annem ve babam boşanmadılar, ama ayrı hayatlar yaşıyorlar, babam canı isterse gelir 1 ay kalır hepimizi altüst eder çeker gider.
Psikolojik problemlerinin annemden daha çok olduğunu düşünüyorum.
Babam ile görüşmüyoruz, tamamen yıktı geçti her şeyi, selamlaşmıyoruz dahi o kadar koptu bağlar.
Annem ile aralarında da bir bağ kalmadı sanırım, ama annem bipolar olduğu için bu gün evet dediğine yarın hayır diyebiliyor, o kapasitede.
Onu da öyle kabul ediyoruz artık.
Çalışma hayatına döndüm, ama iyi mi yaptım kötü mü yaptım bunda kararsınızım.
Başlayalı henüz 3 hafta oldu diyebilirim, yine aynı şekilde asistanlık yapıyorum, ofis ortamı.
Sakin bir ortamda çalışıyorum, herkes işinde gücünde, kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı nezih bir ortam.
Aldığım maaşta beni tatmin edecek miktarda.
Çocuklarım için aşırı endişe duyuyorum. Zaten anksiyete bozukluğum var. Zamanında destek aldım bu minimuma indirgendi.
Ama yine de kaygılanmadan duramıyorum.
Sabah beslenmelerini ben hazırlıyorum, akşam yemeklerini bir gece önceden hazır etmeye çalışıyorum, eşim de aşırı destek bu konularda.
Sabahları çoğu zaman çocuklar uyanmadan evden eşim ile çıkmış oluyoruz.
Akşam da eve varmam saat 8'i buluyor, biraz buna Ramazan trafiğinin katkısı da büyük.
İstanbul şartlarında yaşanılınca, metropolün getirisi diyebiliriz.
Çalıştığım yer çok merkezi bir noktada ve tek vesait ile ulaşım sağlıyorum, eminim yaz aylarında ulaşım daha da kolay olacaktır.
Benim kaygılarım yaz aylarına yönelik aslında.
Şimdi çocuklar sabah okula gidiyorlar, geldikleri saat 16:00 zaten, eşim eve beni işten almadığı günlerde 18:30 en geç 19:00 gibi varmış oluyor ve annem evine dönüyor. Onun da çok yorulması taraftarı değiliz zaten.
Yaz aylarında bu çocuklar evde ne yapacaklar? Annem çocuklara ne kadar mukayyet olabilecek?
Çevremde iyi insanlar olmasına rağmen, yine de bu anlamda tam destek alabileceğim birisi yok.
Bakıcı tecrübesi 2 sefer daha önce yaşadım, kötü tecrübelerdi zaten işi bırakmama en büyük sebeplerden bir tanesi buydu, sonrasında da pandemi olunca iş arama sürecine girmemiştim. Pandemi sonrasında da zaten çocukların düzeni oturduğu için iş hayatına dönmek mantıklı gelmemişti.
Çalışmaya ihtiyacım var çünkü görüyorum eşim tek başına yetmeye çalışıyor ve çocuklar büyüdükçe masrafları da artmaya başlıyor.
Hem de hayat pahalılığı aldı başını gitti. Çok şükür kirada değiliz ama yine de mortgage ödüyoruz.
Tek maaş ile eşim döndürmeye çalıştığından, belli başlı borçlarımızda oluştu, eşimin ayrıca ödediği bir kredi var.
Ben finansal anlamda hiç karışmam hiç birşeye, geçmişte böyle anlaşmıştık eşimizle.
Bütün ödemeleri, finansal düzenlemeleri eşim bilir zaten mesleği de bu.
Ben de elimden geldiğince ona destek olmak için şimdi çalışma hayatına dönüş yaptım.
Üzüldüğüm noktalar, çocuklarımı göremiyorum istediğim kadar ve onları özlüyorum.
Hafta sonları her zaman ailece aktiviteler yapardık, gezerdik, hala o şekilde devam ediyoruz bunda bir değişim yok.
Evin işlerine yetişme konusunda çok sorun yaşamıyorum bu aralar, sanırım çocukların büyümesi ile de alakalı, daha düzenli ev.
Akşamdan akşama yapabildiklerimi yapıyorum, cumartesi yarım gün ev temizliyorum, yarım gün ailece vakit geçiriyoruz.
Pazarları da evin meyve sebze alışverişleri ile uğraşıyoruz, çocukların ödevleri, ihtiyaçları şeklinde bir dengeyi kurduk.
Sizce dişimi sıkmalıyım değil mi?
Sanki olumlu şeyler olmuş gibi çalışmam ile beraber.
Niye kendimi ikna da bu kadar zorluyorum sizce?
Çalışmadığım dönemde evde oturmakta keyifli geliyordu bana, kendime göre bir düzenim, kendime göre bir arkadaş ortamım oluşmuştu.
Gerçek dostlar diyebileceğim 3-5 insan vardı hayatımda.
Maddi zorluk elbette çekiyorduk, zaten o yüzden biraz kredi kartı borcu ve kredi borcu oluştu.
Maddi anlamda bize evlendiğimden beri destek veren olmadı, hep kendi yağımız ile kavrulduk ama bu da zaten ne benim ne eşimin sorun ettiği bir konu olmadı, memnunduk halimizden.
İşe başladım başlayalı biraz ruh gibi oldum.
Hayatıma enerji katmasını beklerken sanki daha bir enerjimi emiyor gibi oldu.
Hele eve vardığımda pelte gibi atıyorum kendimi koltuğa çoğu zaman.
Böyle sanki ilk grip semptomlarının başladığı zaman gibi oluyor kafamın içi, boş bakıyorum sanki etrafa....
Çocukları arada sorguluyorum çalışma konusunda, beni özlediklerini ama çalışmamın kötü olmadığını söylediler şaşırdım.
Sadece benim onlarla ilgilenmemi özlemişler, onlarla vakit geçiremediğim için ben de çok üzülüyorum, çalışmak zorunda olduğum için.
Şu borçları halledene kadar sıksam dişimi diyorum.
Kafam karışık...
Benim ki dert sayılmaz ama içimde büyütüyorum bir şeyleri sanırım, o yüzden sizlerden de akıl almak istedim.
Ne de olsa akıl akıldan üstündür.
2 çocuğum var, biri 11 - diğeri 8 yaşında.
Ortaokula giden oğlum servis ile eve gidip geliyor, diğeri ise her sabah ben bırakıp ben alıyordum.
Ta ki işe başlayana kadar.
En son 2019 yılında çalışmışım, mesleğim asistanlık.
Pandemi girince araya 2 küçük çocuktan ötürü çalışmama kararı aldım, onlar ile ilgilendim hep.
Pandemi öncesinde çalışıyordum, çalıştığım dönemlerde annem bir ara çocuklara baktı.
Bir ara bakıcı tuttuk, beni soydu, bütün altınlarım çalındı vs. uzun hikaye, böyle bir tecrübe de yaşadım.
Sonrasında da baktık olacak gibi değil, ev hanımı olmaya karar verdim ve yıllarca da severek evimde vakit geçirdim.
Ama hayat çok pahalı, artık tek maaş ile geçinmek zor.
2021 de evimizi aldık, annemin üst dairesini, öyle denk gelmiş oldu ki, annemin de rahatsızlıkları olduğu için benim ona koşturmam, onun bana destek vermesi açısından bulunmaz nimet oldu bizim için.
Evi aldıktan sonra yine ben dürtülendim ve anneme bu kadar yakın oturmanın da avantajını kullanmak istedim.
Yıllardır çalıştığım için sigorta günlerimi tamamlamaya 2 senem var (üç aşağı - beş yukarı).
Günlerimi tamamlarsam da yaşı beklemem gerekecek ama en azından emekliliğimi garanti altına almış olacağım.
Allah ömür verirse tabii ki.
Şimdi gelelim soruma, annem bipolar.
Zamanında çok aşırı problemler yaşadık, fiziksel olarak zarar verme kendisine veya başkasına gibi bir durumu yok.
Sayısız kere Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde yattı. Ben üst dairesine taşınana kadar dönem dönem atak geçiriyordu.
Ben üst dairesine taşındıktan sonra, sanırım benim bu kadar yakınında olmam da ona güven verdi, atakları durdu.
Son yıllarda ilaçlarını da düzenli kullandığı ve düzenli doktor kontrollerini de aksatmadığı için gayet iyi.
Zaten buna güvenerek iş hayatına döndüm, zamanında da doktorları hep torunlarına baksın dediler, uğraş sahibi olması hayat kalitesini arttırır dediler.
Babam yurtdışında, hayırsızın önde gideni, bir baba nasıl olmaması gerekiyorsa, vuku bulmuş hali, o yüzden o konuya hiç girmeyeceğim.
Annem ve babam boşanmadılar, ama ayrı hayatlar yaşıyorlar, babam canı isterse gelir 1 ay kalır hepimizi altüst eder çeker gider.
Psikolojik problemlerinin annemden daha çok olduğunu düşünüyorum.
Babam ile görüşmüyoruz, tamamen yıktı geçti her şeyi, selamlaşmıyoruz dahi o kadar koptu bağlar.
Annem ile aralarında da bir bağ kalmadı sanırım, ama annem bipolar olduğu için bu gün evet dediğine yarın hayır diyebiliyor, o kapasitede.
Onu da öyle kabul ediyoruz artık.
Çalışma hayatına döndüm, ama iyi mi yaptım kötü mü yaptım bunda kararsınızım.
Başlayalı henüz 3 hafta oldu diyebilirim, yine aynı şekilde asistanlık yapıyorum, ofis ortamı.
Sakin bir ortamda çalışıyorum, herkes işinde gücünde, kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı nezih bir ortam.
Aldığım maaşta beni tatmin edecek miktarda.
Çocuklarım için aşırı endişe duyuyorum. Zaten anksiyete bozukluğum var. Zamanında destek aldım bu minimuma indirgendi.
Ama yine de kaygılanmadan duramıyorum.
Sabah beslenmelerini ben hazırlıyorum, akşam yemeklerini bir gece önceden hazır etmeye çalışıyorum, eşim de aşırı destek bu konularda.
Sabahları çoğu zaman çocuklar uyanmadan evden eşim ile çıkmış oluyoruz.
Akşam da eve varmam saat 8'i buluyor, biraz buna Ramazan trafiğinin katkısı da büyük.
İstanbul şartlarında yaşanılınca, metropolün getirisi diyebiliriz.
Çalıştığım yer çok merkezi bir noktada ve tek vesait ile ulaşım sağlıyorum, eminim yaz aylarında ulaşım daha da kolay olacaktır.
Benim kaygılarım yaz aylarına yönelik aslında.
Şimdi çocuklar sabah okula gidiyorlar, geldikleri saat 16:00 zaten, eşim eve beni işten almadığı günlerde 18:30 en geç 19:00 gibi varmış oluyor ve annem evine dönüyor. Onun da çok yorulması taraftarı değiliz zaten.
Yaz aylarında bu çocuklar evde ne yapacaklar? Annem çocuklara ne kadar mukayyet olabilecek?
Çevremde iyi insanlar olmasına rağmen, yine de bu anlamda tam destek alabileceğim birisi yok.
Bakıcı tecrübesi 2 sefer daha önce yaşadım, kötü tecrübelerdi zaten işi bırakmama en büyük sebeplerden bir tanesi buydu, sonrasında da pandemi olunca iş arama sürecine girmemiştim. Pandemi sonrasında da zaten çocukların düzeni oturduğu için iş hayatına dönmek mantıklı gelmemişti.
Çalışmaya ihtiyacım var çünkü görüyorum eşim tek başına yetmeye çalışıyor ve çocuklar büyüdükçe masrafları da artmaya başlıyor.
Hem de hayat pahalılığı aldı başını gitti. Çok şükür kirada değiliz ama yine de mortgage ödüyoruz.
Tek maaş ile eşim döndürmeye çalıştığından, belli başlı borçlarımızda oluştu, eşimin ayrıca ödediği bir kredi var.
Ben finansal anlamda hiç karışmam hiç birşeye, geçmişte böyle anlaşmıştık eşimizle.
Bütün ödemeleri, finansal düzenlemeleri eşim bilir zaten mesleği de bu.
Ben de elimden geldiğince ona destek olmak için şimdi çalışma hayatına dönüş yaptım.
Üzüldüğüm noktalar, çocuklarımı göremiyorum istediğim kadar ve onları özlüyorum.
Hafta sonları her zaman ailece aktiviteler yapardık, gezerdik, hala o şekilde devam ediyoruz bunda bir değişim yok.
Evin işlerine yetişme konusunda çok sorun yaşamıyorum bu aralar, sanırım çocukların büyümesi ile de alakalı, daha düzenli ev.
Akşamdan akşama yapabildiklerimi yapıyorum, cumartesi yarım gün ev temizliyorum, yarım gün ailece vakit geçiriyoruz.
Pazarları da evin meyve sebze alışverişleri ile uğraşıyoruz, çocukların ödevleri, ihtiyaçları şeklinde bir dengeyi kurduk.
Sizce dişimi sıkmalıyım değil mi?
Sanki olumlu şeyler olmuş gibi çalışmam ile beraber.
Niye kendimi ikna da bu kadar zorluyorum sizce?
Çalışmadığım dönemde evde oturmakta keyifli geliyordu bana, kendime göre bir düzenim, kendime göre bir arkadaş ortamım oluşmuştu.
Gerçek dostlar diyebileceğim 3-5 insan vardı hayatımda.
Maddi zorluk elbette çekiyorduk, zaten o yüzden biraz kredi kartı borcu ve kredi borcu oluştu.
Maddi anlamda bize evlendiğimden beri destek veren olmadı, hep kendi yağımız ile kavrulduk ama bu da zaten ne benim ne eşimin sorun ettiği bir konu olmadı, memnunduk halimizden.
İşe başladım başlayalı biraz ruh gibi oldum.
Hayatıma enerji katmasını beklerken sanki daha bir enerjimi emiyor gibi oldu.
Hele eve vardığımda pelte gibi atıyorum kendimi koltuğa çoğu zaman.
Böyle sanki ilk grip semptomlarının başladığı zaman gibi oluyor kafamın içi, boş bakıyorum sanki etrafa....
Çocukları arada sorguluyorum çalışma konusunda, beni özlediklerini ama çalışmamın kötü olmadığını söylediler şaşırdım.
Sadece benim onlarla ilgilenmemi özlemişler, onlarla vakit geçiremediğim için ben de çok üzülüyorum, çalışmak zorunda olduğum için.
Şu borçları halledene kadar sıksam dişimi diyorum.
Kafam karışık...
Son düzenleme: