Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
bende çok kötü oldumgencecik bi can bom boş bir mesele yüzünden kaymış gitmiş. yazık çok yazık.
Allah rahmet eylesin ,Mekanı cennet olsun..
Çocuk toprak olmuş ablanın dedikleri kanımı dondurdu
Gelin adayımız Merve'ydi bu kız kaçamağıydı ne demek. tüm erkekler yapıyor ne demek.
bunu hemcinslerimiz söylüyor ya yazıklar olsun.!
öncelikle başınız sağ olsun. harunun ablasısınız değil mi? beni aramışsınız. sizi dinliyorum. sizin görüşlerinizi de aktarmak isterim...
- ayşe hanım, benim annem, oğlunu kaybetti. tam bir haftadır iğnelerle ayakta duruyor. zaten tansiyon hastası. ve biz, annemizi üzmemek için elimizden geleni yapıyoruz. bizim bu kadar büyük bir acımız varken, sizin o kızı dinlemeniz bile feci! onun size röportaj vermesi daha da feci! bu kadar büyük bir acıyla boğuşurken, bir de gazetecilerle uğraşırsak yanmışız! hepten kafayı yeriz!
acınızı anlıyorum...
- bakın, harun benim 11 yaş küçüğüm. ellerimle büyüttüm onu. benim annem 56 yaşında ve hasta. bir sürü yaşam mücadelesi vermiş, iki kocasını da toprağa gömmüş bir kadın. şimdi de evladını toprağa gömdü. bu kadının bu kadar da üzerine gidilmez ki...
neden size konuşuyor
anneniz, gazetelere röportaj verdi. başbakana bile şikâyet etti. ferzan da, bunun üzerine kendi açısını anlattı. olayı bir de benden dinleyin dedi. anneniz açık açık, sürtük demiş, oğlumun ölümüne sen sebep oldun demiş... tehditler var. o da kendi durumunu anlatıyor. anneniz, bunları facebooka yazmadı mı?
- gitsin savcılığa di mi ama? niye size konuşuyor! hem annem röportaj vermedi. gazeteciler onu kardeşimin cenazesinde buldu, annem de ayaküstü anlattı...
iyi de, o anlattıkları gazetelerde yayınlandı. anneniz de, her şeyi doğru aktarmışlar, teşekkür ediyorum diye yazdı. sonuçta anneniz kendisini ifade etmiş, ferzan da kendisini ifade ediyor... ama sizin söylemek istediğiniz başka şeyler varsa, yazayım. ya da olay öyle değil, böyle oldu diyorsanız...
- bakın, annem facebookunu açmıyor, biz evlatları olarak onun ağzından yazıyoruz...
yani facebooktaki o yorumları anneniz yazmadı mı?
- hayır, biz yazıyoruz. çünkü annem ayakta duracak güçte değil... ben kardeşimi kaybetmişim, sinir krizi geçirmişim, yazmam gayet doğal. şöyle bir şey yaratılıyor, sanki bu kızla, kardeşim arasında büyük bir aşk vardı da, biz onların aşkına engel olduk! biz kardeşimizi kız gibi yetiştirdik! ona baskı yaptık! hayır efendim, yok öyle bir şey! benim kardeşimin taa ortaokuldan beri bir sevgilisi var. ismi merve. o şu an torbalıda mimarlık okuyor. onlarınki ciddi bir ilişkiydi. ama bu kız, yani ferzan, sadece günübirlik kaçamak yaptığı bir kız. bizim gelin adayımız merve k.. birbirlerini çok seviyorlardı. merve şu an perişan, evinden çıkmıyor. ona da haksızlık değil mi?
iyi de kardeşiniz harun öldü! ve harun, bir taraftan da yetişkin bir insandı... onun özel hayatına bu kadar müdahale etmek doğru muydu sizce?
- doğru efendim! kardeşimiz kötü yola girdi. onu oradan döndürmek istedik, tabii ki müdahale ettik...
bu müdahale sonucu çıkan kavgada korkunç şeyler yaşandı. sonuçta, hayatını kaybetti. burada, ferzanı suçlamak ne kadar doğru? kız orada bile değildi...
- biz kardeşimizi sokaktan bulmadık! annem onu iyi bir şekilde yetiştirdi, üniversiteye yolladı. benim annem, bir gün bile oğluna kızmış, tokat atmış bir kadın değil. hiçbir şeyine de karışmadık. fakat boynunda, çürük dediğimiz bir morlukla eve geldi. oraya bir yara bandı yapıştırmıştı. biz yara bandını açtığımızda, ne oldu buraya? diye sorduğumuzda, saklamaya çalıştı. kapkara bir çürük yapmış o kız. ayıptır bu! terbiyesizliktir! size soruyorum, siz, kızınızın boynunuzda böyle bir çürük görseniz napardınız? siz müdahale etmez miydiniz?
çocuğum 18 yaşındaysa bu kadar üzerine gitmezdim. ben sizin gibi düşünmüyorum...
- allah kimseye yaşatmasın! düşmanıma dahi vermesin! fakat siz de bir annesiniz. bu kadar da olmaz. 18 yaşında çocuk onlar daha!
örfümüzde, adetimizde yok
bir kız, kardeşinizin boynunu öptü diye siz onun hayatına müdahale etmek hakkı gördünüz kendinizde...
- biz o gün sesimizi dahi çıkarmadık. olur böyle şeyler dedik, olayı kapattık. ama kardeşim bize yalan söyledi, annemi götürmesi gereken bir yer vardı, götürmedi. gitti kızla buluştu. oysa, buraya annem için gelmişti. ailecek üç-beş gün yaşayacaktık. o gün de anneme söz vermiş, fakat annem uyurken harun evden gitmiş. nerede olduğunu bilmiyoruz. biz bu kıza kızdığımız hale, onu istemediğimiz halde, yine onun yanına gitmiş. sibel denen halası varmış, onların evine kadar gitmiş. bizim örfümüzde, âdetimizde böyle bir şey olmaz...
ne olmaz?
- gidemez o kızın evine. kız çağıramaz!
o zaman, kız sürtük oluyor değil mi?
- evet, bizim gözümüzde öyle.
o da, ben sürtük değilim diyor... evet acınız büyük ama siz de bir şekilde onu yargılıyorsunuz, onu orospulukla suçluyorsunuz...
- evet.
bakın, burada biri ölüyor. bundan daha vahim bir şey olabilir mi? demek ki kardeşiniz, o kızın yanına gitmek istemiş.
- gitmiş de ne olmuş, oturmuş ağlamış orada. sonra geri döndü. söylüyorum, bizim anlayışımızda böyle bir şey yok. biz buna karşıyız. bizim örfümüzde, âdetimizde böyle yiyişme filan yok. ben on yıllık kocamın boynunu emerek sokağa yollamadım. yollamam. böyle bir ahlaksızlık yok. bizim geniş bir sülalemiz var. o çocuk, boynundaki o çürükle insan içine nasıl çıkar? sevgilim beni emdi mi diyecek...
kardeşiniz hayatını kaybetti! siz hâlâ boynundaki morlukların peşindesiniz. değer miydi bütün bunlara?
- anlatamıyorum ben size. bizim anlayışımızda bu yok.
madem ölmekten korkuyor gitsin savcılığa
siz kardeşinizin ölümünden ferzanı mı sorumlu tutuyorsunuz?
- biz kimseyi suçlamıyoruz. biz, kadere iman etmiş insanlarız. harunun alın yazısı olabilir bu. yazılmıştır da. ama bu demek değildir ki, biz bu kızı öldüreceğiz! madem ölmekten korkuyor, madem bir takım tehditler, tacizler olmuş, gitsin savcılığa. devlet var, değil mi? gitsin şikâyetçi olsun. gazetelere röportaj verip de bizim asabımızı daha da bozmasın. harunun üzerinden meşhur mu olmaya çalışıyor? büyük aşk yaşıyorlarmış da biz büyük aşklarına mı mani olmuşuz? biz hiç mi aşk yaşamadık? biz aşka karşı değiliz...
başka söylemek istediğiniz şey var mı?
- merveyle evleneceklerdi. kız ihanete uğradığına mı yansın, yoksa sevdiği adamın öldüğüne mi...
ve burada tek suçlu da, sizce ferzan değil mi?
- biz kimseyi suçlamıyoruz...
kardeşiniz madem merve k.ye bu kadar âşıktı, neden ferzanla bunları yaşadı?
- bütün erkekler yaşıyor efendim!
o zaman erkeklere de kızmak gerekmiyor mi? kadınlara neden kızılıyor?
- bakın, bizim ferzana söylediğimiz, yazdığımız şeyler, sinirlilik anında, ruhsal bozukluk anında yazılmış şeyler. bundan herhangi bir şikâyeti varsa, size gelmesi yanış. gitmesi gereken yer savcılıktır. hem madem harunu bu kadar seviyordu, ona âşık olmuştu, kapımızı çalardı, teyzecim ben ferzan, başınız sağ olsun derdi...
bu kadar hakaretin uçuştuğu bir ortamda, nasıl gelsin sizin acınızı paylaşsın...
- o zaman gitsin savcılığa! annemin telefonu da vereyim. siz, annemle de görüşün...
Anne psikopat bence. Facebook adresine baktım da , smileyleri falan. Cennette huriler varmış, nuri'ler de var mı oğlum diye espri yapması :44:
Yalnız sevgilisi de gülücüklü yazı yazmış :44: ben hiçbir şey anlamadım.
Ortada bir yas var; facebook üzerinden olsa bile gülümseme mimikleri...ilginç...
Allah'ım sen herkesin akıl sağlığını koru.
Anne babalar da silkinsinler, kendilerine gelsinler...