Felaketlerin Eşiğinden Dönen Hayatım. Nikahlandım Hala İnanamıyorum.

Bu mudur yani ? Adamı keklediğiniz için mi bu zafer nidaları ?

Büyük bir aşk hikayesi gibi anlatmışsınız bir de.
"Zafer nidası" biraz abartı duruyor sanki. "Mutluyum" Daha bi uygun bence. Mutlu olmam için o "Kekleme(ki bu da çok ağır ve yanlış bi kelime)" olayından daha öncelikli en az bir düzine sebep daha var. Hatta bi kaç düzine de "daha az öncelikli" sebep mevcut. Bunları çoğunu konuarımın satır aralarına birer ikişer karaladım zaten. Kalanı özel olduğu için yazmasam daha iyi olur.

Aşkımın "vıcık vıcık", "insanın ayarını kaçıracak", "ruh sağlığını bozacak" seviyede olmadığı doğru. Ki zaten bu seviyenin sağlıklı olduğunu hiç düşünmemişimdir, illa bi taraf ağır yıkıma uğrar. Zihin haritası tekniğiyle(kpss çalışıyormuşsun, biliyorsundur bu yöntemi) eşine olan duygularından ilk aklına gelenleri yaz desen; "huzur", "saygı", "hayranlık", "mizahi ve müstehcen şeyler" diye sıralardım sanırım.
Ama bunlar aşkımın "küçük" olduğu anlamına gelmiyor. Eşim bi kaç günlüğüne okul gezisine gitti, iki gündür yatakta boşlukta gibiyim. Yarın dönecek ve ben bu geceyi nasıl atlatacağımı düşünüyorum. Müstehcen mesajlarla rahatlamaya; bu özleme/hüzün arası duygudan kurtulmaya çalışıyorum.
 

Abartı bir şey yazdığımı düşünmüyorum,zira benim dışımda birçok kişi aynı yorumu yapmış.Benim nazarımda bu keklemektir,kandırmaktır.Ağır veya değil bilemem.Arkasında duramayacağın bir şeyi yaşamaması gerekir bir insanın.Büyük aşk derken de yazdığın şeyleri kast etmedim zaten.

Allah kavuştursun.
 
eşiniz bakirmiydi peki

Yok değilmiş.
Eşimin itirafına göre 17 yaşındayken; iddasına göre de sadece bi kaç seferlik olan bişeymiş. Kv, Malum hanımı, "aile dostumuz, eski kiracımız"(bir iki sıfatı daha var ama yazmayayım şimdi) diye nişanda tanıştırmıştı benle.
Biraz eşelesem ya da cesaretlendirsem bi kaç şey daha yumurtlayacaktı sanırım. Ama hastalık hastası olup hayat kadınlarından uzak durduğuna emin olduğum için "İtiraf etmene gerek yok; geçmişin beni ilgilendirmez...bla bla bla" diye susturdum.
Zaten bişi demeye yüzüm olmadığı malum
 

Hee,bunu atlamışım.

O zaman sıkıntı yok.
 
Hee,bunu atlamışım.

O zaman sıkıntı yok.

Onun bu itirafın, beni vicdanen biraz rahatlattığını kabul etmeliyim.
Ama diğer yandan bu derece basit ve çocukça bir "eşitlik" argümanına sarıldığım için rahatsızım.
Yani Lawrence Kohlberg'in; "kadınlar ahlaki gelişim olarak erkeklerden geridir"; genelde "saf çıkarcı" basamağında takılırlar. En fazla "iyi çocuk olma eğilimi" seviyesine gelebilirler. hipotezini tek başıma doğrulamış gibi hissediyorum. Buralardaki bazı hanımların yazdıklarına baktıkça "adam haklı galiba" diyip ayıplardım...

Hem, eşimin iddasına göre, bir yıl hiç bi kadınla yatmamış erkek bakir sayılırmış
(bu, 1 yıl boyunca hakkaride teskereyi'yi; dönünce burada da 2.5 yıl beni bekledi sanırım)
 
haha çok sevindim ya okuyuncaama büyük bi ihtimal eşinizi ""keklemediniz"" (ki bence cok kaba bi tabir) farkındaydı da sizi incitmedi önemsemediği için gibi geldi yani anlayıslı bi eşe sahipsiniz yalnız ekşi sözlükteyse kkyı fazla sevmez dikkat et seniin kk kullanıcı adını bulup o da bişeyler okumasın burda
 

Su yorumu yaptiktan sora merak ettim eski konunuzu okudum benim anlayisli diye tabir ettigim kisilere "minibusten para ustu isteyemeyen kilibik libidosu dusuk" demissiniz . Yazdigim mesaji silmek istedim sonra. Yazik. Neyse yine de mutluluklar.
 
her kadın evlenebileceği en iyi erkeği arar da sizin durum biraz farkı bence

siz adamı sevdiğiniz için evlenmekten ziyade kurtuluş biletiniz olarak gördüğünüz için evlenmek istemişsiniz o pastanede değilde eğitimini aldığınız işte çalışabilseydiniz veya size gelen görücüler estetelik lafını cümle içinde kullanmaktan çok daha entelektüel insanlar olsaydı ailenizde size daha anlayışlı yaklaşsaydı şuan durumunuz çok farklı olurdu

mevcut durumunuzda kurtuluş biletinizi elde etmişsiniz bi nevi mantık evliliği olmuş sizin ki

ancak o bahsettiğiniz maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisine göre bunlada yetinmiyeceksiniz henüz bi basamağı geçtiniz

madem evlendiniz umarım kocanızdan daha iyi şartlarda szi yaşatacak biri karşınıza çıkmaz çünkü anında bırakırsınız bu yazdıklarınzdan bu çıkıyo

şunu da söyleyim bi süre kendi ailenizin size davranışlarıyla eşinizin davranışlarını kıyaslayıp eşinze daha çok bağlanıcaksınız

daha sonra eşinizle beraber atladığnız statü greğei çevrenizde başka insanlar olacak ister istemez sizden daha iyi şartlarda yaşayan çiftler görecek bu severde onlarla kıyaslıyacaksınız sonrası daha beter

çünkü dediğim gibi sizin ki şuan sevgi değil kurtuluş biletinize olan teşekkürünüz o da fazla uzun sürmez git gide azalır
 


Sanırım beni, zihninizdeki mevcut kalıplardan birine yerleştirdiniz(şu piaget'in bahsettiği şemalar). Bu, pek çok önyargıyı ve yanlış değerlendirmeyi peşinden getirir
Her şeyden önce ben iki ay ağır platonik takıldım(ki ondan önce bi kaç haftalık hoşlanma dönemi de vardı).
Bu dönemde onu pek tanımıyordum, ama bayağı maymunluk yaptım. Yani "mantık ilişkisi"nden çok; geleneksel bi ilişki saylır.
Belki daha sonradan adamı biraz "kurtuluş bileti" olarak görmüş olabilirim, Ama baskın olan duygum bu değildi. Ki hala baskın olan duygum "mantık" değil. Eşim bi kaç günlüğüne okul gezisine gidince neredeyse her günü "bu geceyi nasıl atlatacağım?" diye geçirdim mesela.

Maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisinin üst basamaklarına erkek değiştirmeden de tırmanılabilir
"Karnını doyurmayı=> Cinselliği=> güvende olmayı=> bi yerlere ait olmayı=> sevip sevilmeyi=> entellektüel gereksinimleri ve nihai olarak kendini gerçekleştirmiş mutlu bir insan olma" pramidine tırmanmak için eşim yeter bence.

26 yaşıma kadar kendimi başka kızlarla kıyaslayıp kıskanmak ya da iki yıllık sevgililik dönemimizde eşimi başka kızların sevgilileriyle kıyaslamak bir kez olsun aklıma gelmiş şeyler değil. Bu saatten sonra da kafamı yoracağımı hiç zannetmiyorum.
Maddiyat iyidir. Hatta "düzgün maddi durum+tatmin edici cinsellik" pek çok facia evliliği başarıyla ayakta tutmakta.
Buralardaki "madiyyata önem vermem" diyen kızlar bence dürüst değil. Geçen ekşi'de bi çocuk anlatıyordu, çöpçatan sitesine aynı kişinin farklı fotoğraflarıyla iki üyelik açmış; biri zengin, diğeri kendi halinde bi çalışan(işsiz/fakir bile değil). İlk üye sadece bir saat içinde 16 tane buluşma ayarlarken(hatta bazılarına evliyim/boşanma aşamasındayım demesine rağmen) diğerinin mesajlarına dönme tenezzülünde bulunan bile çıkmamış. Gerçek hayat ne yazıkki bu. En azından ben kendimi kandırmıyorum. Yani; Yıllar boyu yanımda tek taşından, nişanlısının arabasından, kp'nin bunlara bırakacağı daire hesaplarından... başka bişi konuşmayan arkadaşlarımla buluşmaya; 90 bin liralık bi arabayla gelince aldığım ilginç zevki inkar etmiş olurum(Bir daha yanımda ev/taş/araba konusu hiç açılmadı).
Fakat bu, beni "para manyağı, daha iyisini bulunca arazi olacak kadın" kalıbına oturtamaz diye düşünüyorum.
Kendi pastahanemi açma planlarım dışında Öyle maddi hırslarım yok, Hatta bu seviye bana çok bile

 
Şu alıntılarınızda öldürdünüz beni valla Makale yazmıyoruz cicim :d atanırsanız alıntılarsınız öğrencilerinize.
 
Şu alıntılarınızda öldürdünüz beni valla Makale yazmıyoruz cicim :d atanırsanız alıntılarsınız öğrencilerinize.

Benim yerime ihtiyacı olan biri atansın canım
Artık öğretmenlikten daha farklı bir kariyer planım var
 
beni merakta komadığın için saol caanım.uyguladığın taktik ve stratejiyle iyi yere kapak atmışsın bunun için tebrik ederim seni. haa birde göz aydınlığı dilemek gerek sana o kadar uğraş verdin sonuçta
 


Evet dediğin gibi bayağı ter akıttım cnm.
Hala da akıtmaya devam ediyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…