- 10 Haziran 2017
- 758
- 1.147
- 113
- 31
- Konu Sahibi whitesneaker
- #1
Herkese merhaba,
Şimdiden beni dinlediğiniz için bu iç dökmeye ortak olduğunuz için teşekkür ederim.
Hanımlar ben bir şey farkettim. Ben hayatım boyunca sevdiğim insanların hep iyilik halini istedim pek çoğunuz gibi. Ama pek çok sağlıklı insandan farklı olarak bunun için çok çabaladım. Biri zor durumdaysa yardım talebi yoksa bile koştum. Bunu o kadar fazla yaptım ki alma verme dengesini kaybettim. Kalbimde yer edinen herkesle alma verme dengemi sağlayamadım. Birşeyler hep çoktu bende. Çok vicdanlıydım, çok ince düşünendim. Sevdiğim kişilere karşı sınırlarımı çok esnettim. Ve ben bunları yaparken pek çoğunda farkında dahi değildim. Ve bunlara karşılık en az benim kadar görmediğimde ise çok üzülürdüm. Polyanna veya prenses biri de değilim aksine dişli biriyimdir.
Mobbing hissettiğim, taktir edilmediğim çok çalıştığım ama eleştirildiğim bir şirkette 2 yıl çalıştım ve sonunda pes ettim. Aslında beni çok iyi geliştiren bir şirketti. Altımda çalışan 4 personel vardı ve üst yönetime sürekli raporlama yapıyordum. Ama daima mutsuz uyanan, neredeyse ağlayarak işe giden biri olmuştum. Psikolojik olarak çok zorlandım. Daha sakin hem psikolojimi toparlayabileceğim hem de kafamın rahat olması ile akademik ve yabancı dilimi haricen geliştireceğim bir işe girdim. Beni eski şirketim kadar geliştirmiyor.
Bütün bunları düşündüğümde beni mutsuz eden, sürekli iyilik yapmak için çırpınan biri olmamın nedeninin onaylanma ihtiyacı olduğunu farkettim. Tüm sevdiklerime karşı çok hassasım çok iyiyim çünkü onaylanmak istiyorum. Eski iş yerimde beni yıpratan şey ise onaylanmamaktı. Ben hayatımı onaylanmak için yaşıyorum. Bunu farkettim ve aydınlandım. Yıllar önce gittiğim bir psikologda buna benzer bir şey çıtlatmıştı o zaman anlayamamıştım ama şimdi anlıyorum. Bu bilgiyle ne yapacağım onu da bilmiyorum. Belki onlarca psikolojik alt metni var ama şuan psikoloğa gidecek durumum maalesef ki yok.
Belki kendimi ifade edemedim. Belki örneklerim yetersiz. Belki düşünsem onlarca örnek verebilirim.
Siz hiç bu durumu yaşadınız mı ? Ben farklı yorumluyor olabilir miyim ? Alma verme dengenizi nasıl sağlıyorsunuz ?
Şimdiden beni dinlediğiniz için bu iç dökmeye ortak olduğunuz için teşekkür ederim.
Hanımlar ben bir şey farkettim. Ben hayatım boyunca sevdiğim insanların hep iyilik halini istedim pek çoğunuz gibi. Ama pek çok sağlıklı insandan farklı olarak bunun için çok çabaladım. Biri zor durumdaysa yardım talebi yoksa bile koştum. Bunu o kadar fazla yaptım ki alma verme dengesini kaybettim. Kalbimde yer edinen herkesle alma verme dengemi sağlayamadım. Birşeyler hep çoktu bende. Çok vicdanlıydım, çok ince düşünendim. Sevdiğim kişilere karşı sınırlarımı çok esnettim. Ve ben bunları yaparken pek çoğunda farkında dahi değildim. Ve bunlara karşılık en az benim kadar görmediğimde ise çok üzülürdüm. Polyanna veya prenses biri de değilim aksine dişli biriyimdir.
Mobbing hissettiğim, taktir edilmediğim çok çalıştığım ama eleştirildiğim bir şirkette 2 yıl çalıştım ve sonunda pes ettim. Aslında beni çok iyi geliştiren bir şirketti. Altımda çalışan 4 personel vardı ve üst yönetime sürekli raporlama yapıyordum. Ama daima mutsuz uyanan, neredeyse ağlayarak işe giden biri olmuştum. Psikolojik olarak çok zorlandım. Daha sakin hem psikolojimi toparlayabileceğim hem de kafamın rahat olması ile akademik ve yabancı dilimi haricen geliştireceğim bir işe girdim. Beni eski şirketim kadar geliştirmiyor.
Bütün bunları düşündüğümde beni mutsuz eden, sürekli iyilik yapmak için çırpınan biri olmamın nedeninin onaylanma ihtiyacı olduğunu farkettim. Tüm sevdiklerime karşı çok hassasım çok iyiyim çünkü onaylanmak istiyorum. Eski iş yerimde beni yıpratan şey ise onaylanmamaktı. Ben hayatımı onaylanmak için yaşıyorum. Bunu farkettim ve aydınlandım. Yıllar önce gittiğim bir psikologda buna benzer bir şey çıtlatmıştı o zaman anlayamamıştım ama şimdi anlıyorum. Bu bilgiyle ne yapacağım onu da bilmiyorum. Belki onlarca psikolojik alt metni var ama şuan psikoloğa gidecek durumum maalesef ki yok.
Belki kendimi ifade edemedim. Belki örneklerim yetersiz. Belki düşünsem onlarca örnek verebilirim.
Siz hiç bu durumu yaşadınız mı ? Ben farklı yorumluyor olabilir miyim ? Alma verme dengenizi nasıl sağlıyorsunuz ?