Pek çok kimse için diş hekimine gitmek büyük bir travma olabiliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanlar en çok örümcek ve diş hekimlerinden korkuyorlar. Hatta araştırma bulguları oldukça çarpıcı! Bir kişiden ameliyata girmek ile diş hekimine gitmek arasında tercih yapmaları istendiğinde %90 ‘na ulaşan bir oranda “ameliyat” cevabı alınıyor.
Diş hekimi korkusu, bazen kişinin psikolojik durumunu bozucu boyutlara varabiliyor. Öyle ki, diş ağrıları dayanılmaz hale gelmiş olmasına rağmen diş hekimine gitmeyen ya da gitmek zorunda kaldığında kalp çarpıntısı, mide bulantısı ya da terleme gibi fiziksel reaksiyonlar gösteren kişilere de rastlanabiliyor.
Diş hekimi fobisini yenmek için, işe “Korku” ve “Fobi” kavramlarını birbirinden ayırarak başlamak gerekiyor. Diş hekimi korkusu, insanoğlunun yaşadığı diğer tüm korkular gibi mantık dışı varsayımlara ya da yanlış duyumlara dayanıyor. Bu, doğru yaklaşımlar ile aşılabilir bir doğal tepki süreci.
Diş hekimi fobisi ise, korkunun bir üst kademesi olarak adlandırılıyor. Kişi bu davranış şeklinde olaydan saklanıyor. Ciddi bir rahatsızlığı olsa bile sıkıntılarını bastırarak kendinden ve mevcut sorunundan kaçma eğilimi gösteriyor. Ancak maalesef bu kaçış eylemi, hastayı içinden çıkması çok daha güç bir duruma sokabiliyor. Örneğin çoğu zaman kişinin problemi basit bir tedavi ile çözülebilecek durumdayken, diş sorunu daha komplike ve zahmetli bir tedavi gerektiren bir hale dönüşebiliyor.
Ancak yine de, her fobide olduğu gibi, diş hekimi fobisini de doğru adımlarla geride bırakmak mümkün.
Çocuklarda aynı zamanda yetişkinlerde diş hekimi fobisini aşmak için, öncelikle bu korkunun temeline inerek, fobiye sebep olan faktörleri yakından tanımak gerekiyor.
Diş hekimi fobisine neden olan faktörler 3 temel başlık altında toplanıyor.
1) ÇEVRESEL DUYUMLAR: Bunları; aileden, okuldan, iş yaşamından ya da kişinin sosyal hayatında yer alan diğer gruplardan aldığı yanlış duyumları kapsıyor. Yanlış duyumlar, kulaktan kulağa hızla geziyor. Böylece pek çok olay, kişiye abartılarak ya da yanlış ifade edilerek geri dönüyor. Çocukta ya da yetişkin bireyde diş tedavilerine karşı olumsuz bir algı oluşuyor.
2) YANLIŞ DENEYİMLER: Olumsuz algıyı yaratan bir diğer faktör de “Yanlış Deneyimler” olarak adlandırıyor. Yanlış deneyimlerin temelinde, hatalı ya da eksik diş hekimi uygulamaları yer alıyor. Bu noktada çocuğun ya da bireyin karakterine uygun bir diş hekimi seçmenin; sonrasında karşılıklı güvene ve samimiyete dayanan bir hasta-doktor ilişkisi kurmanın ve bu ilişkiyi güçlendirerek uzun süreli bir birlikteliğe dönüştürmenin önemi artıyor. Özellikle çocuklarda diş hekimi fobisinin önüne geçmek için, kesinlikle “Çocuk Diş Hekimliği” alanında ciddi bir bilgi birikimi ve tecrübesi olan uzman hekimleri tercih etmek gerekiyor.
3) AİLE: Diş hekimi fobisini yaratan olumsuz faktörlerden biri de ailelerin yanlış yönlendirmeleri... “Yaramazlık yapma seni dişçiye götürürüm!”, “Uslu dur yoksa doktor sana iğne yapar.”, “Yemeğini çabuk ye, yoksa dişini çektiririm!” benzeri korkutmalar çocukluktan başlayarak, bireyin ömür boyu diş tedavisinden kaçmasına ve yaşam boyu bir fobiye sahip olmasına neden oluyor.
Olası bir fobiyi aşmak için, kesinlikle bu tarz korkutmalardan kaçınmak ve böylesi bir yaklaşım içerisinde olanları uyarmak gerekiyor.
Özetlersek;
1. Bir çocuğun diş hekimi fobisini yenmesinde ailesinin rolü büyüktür.
2. Süreç doğru hekimi seçmek ile başlar.
3. Doğru hekim, çocuk diş hekimliğinde uzman biri olmalıdır.
4. Çocuğa uygun yapıdaki klinikler tercih edilmelidir.Bu noktada dekor müzik, özel odalar ve personel büyük önem taşır
5. Başlangıç tedavileri kısa tutulmalı, seanslar eğlenceli hale getirilmelidir.
6. Tedavi ve kontroller boyunca çocuk hasta düzenli olarak bilgilendirilmelidir.
7. Ağız ve diş sağlığı bilinci kişiye genç yaşta kazandırılmalıdır.
Asılsız korkular yalnızca mutsuzluk getirir. Asılsız korkularınızdan sıyrılmış mutlu nesiller dileğimle!
ALINTIDIR.
Diş hekimi korkusu, bazen kişinin psikolojik durumunu bozucu boyutlara varabiliyor. Öyle ki, diş ağrıları dayanılmaz hale gelmiş olmasına rağmen diş hekimine gitmeyen ya da gitmek zorunda kaldığında kalp çarpıntısı, mide bulantısı ya da terleme gibi fiziksel reaksiyonlar gösteren kişilere de rastlanabiliyor.
Diş hekimi fobisini yenmek için, işe “Korku” ve “Fobi” kavramlarını birbirinden ayırarak başlamak gerekiyor. Diş hekimi korkusu, insanoğlunun yaşadığı diğer tüm korkular gibi mantık dışı varsayımlara ya da yanlış duyumlara dayanıyor. Bu, doğru yaklaşımlar ile aşılabilir bir doğal tepki süreci.
Diş hekimi fobisi ise, korkunun bir üst kademesi olarak adlandırılıyor. Kişi bu davranış şeklinde olaydan saklanıyor. Ciddi bir rahatsızlığı olsa bile sıkıntılarını bastırarak kendinden ve mevcut sorunundan kaçma eğilimi gösteriyor. Ancak maalesef bu kaçış eylemi, hastayı içinden çıkması çok daha güç bir duruma sokabiliyor. Örneğin çoğu zaman kişinin problemi basit bir tedavi ile çözülebilecek durumdayken, diş sorunu daha komplike ve zahmetli bir tedavi gerektiren bir hale dönüşebiliyor.
Ancak yine de, her fobide olduğu gibi, diş hekimi fobisini de doğru adımlarla geride bırakmak mümkün.
Çocuklarda aynı zamanda yetişkinlerde diş hekimi fobisini aşmak için, öncelikle bu korkunun temeline inerek, fobiye sebep olan faktörleri yakından tanımak gerekiyor.
Diş hekimi fobisine neden olan faktörler 3 temel başlık altında toplanıyor.
1) ÇEVRESEL DUYUMLAR: Bunları; aileden, okuldan, iş yaşamından ya da kişinin sosyal hayatında yer alan diğer gruplardan aldığı yanlış duyumları kapsıyor. Yanlış duyumlar, kulaktan kulağa hızla geziyor. Böylece pek çok olay, kişiye abartılarak ya da yanlış ifade edilerek geri dönüyor. Çocukta ya da yetişkin bireyde diş tedavilerine karşı olumsuz bir algı oluşuyor.
2) YANLIŞ DENEYİMLER: Olumsuz algıyı yaratan bir diğer faktör de “Yanlış Deneyimler” olarak adlandırıyor. Yanlış deneyimlerin temelinde, hatalı ya da eksik diş hekimi uygulamaları yer alıyor. Bu noktada çocuğun ya da bireyin karakterine uygun bir diş hekimi seçmenin; sonrasında karşılıklı güvene ve samimiyete dayanan bir hasta-doktor ilişkisi kurmanın ve bu ilişkiyi güçlendirerek uzun süreli bir birlikteliğe dönüştürmenin önemi artıyor. Özellikle çocuklarda diş hekimi fobisinin önüne geçmek için, kesinlikle “Çocuk Diş Hekimliği” alanında ciddi bir bilgi birikimi ve tecrübesi olan uzman hekimleri tercih etmek gerekiyor.
3) AİLE: Diş hekimi fobisini yaratan olumsuz faktörlerden biri de ailelerin yanlış yönlendirmeleri... “Yaramazlık yapma seni dişçiye götürürüm!”, “Uslu dur yoksa doktor sana iğne yapar.”, “Yemeğini çabuk ye, yoksa dişini çektiririm!” benzeri korkutmalar çocukluktan başlayarak, bireyin ömür boyu diş tedavisinden kaçmasına ve yaşam boyu bir fobiye sahip olmasına neden oluyor.
Olası bir fobiyi aşmak için, kesinlikle bu tarz korkutmalardan kaçınmak ve böylesi bir yaklaşım içerisinde olanları uyarmak gerekiyor.
Özetlersek;
1. Bir çocuğun diş hekimi fobisini yenmesinde ailesinin rolü büyüktür.
2. Süreç doğru hekimi seçmek ile başlar.
3. Doğru hekim, çocuk diş hekimliğinde uzman biri olmalıdır.
4. Çocuğa uygun yapıdaki klinikler tercih edilmelidir.Bu noktada dekor müzik, özel odalar ve personel büyük önem taşır
5. Başlangıç tedavileri kısa tutulmalı, seanslar eğlenceli hale getirilmelidir.
6. Tedavi ve kontroller boyunca çocuk hasta düzenli olarak bilgilendirilmelidir.
7. Ağız ve diş sağlığı bilinci kişiye genç yaşta kazandırılmalıdır.
Asılsız korkular yalnızca mutsuzluk getirir. Asılsız korkularınızdan sıyrılmış mutlu nesiller dileğimle!
ALINTIDIR.