• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evrim teorisine inanıyor musunuz?

Dogrusu, rasyo sahibi, bilimsel bilgiye inanan biri bilimsel bir kanit pesinde kosar. Adi ustunde "TEORI". Bu teori yeryuzundeki yasami bu gune kadar aciklamaya calisanlari arasindaki en kabul edilenidir. Siz kabul etmezsiniz, anlarim. Ancak Harun Yahya gibi takilacaksaniz, bilimi bu ise alet etmeyin.
Sizin akliniza yatan yaratilis teorisi ise, unutmayin ki o da bir teoridir.

Kesinlikle bilimsel kanıt peşinde olmalıyız, bu cümleye katılıyorum.
Evrim teorisi bu yüzden teori aşamasında kalmıştır, bilimsel olarak kanıtlanamamıştır.
İlk hücrenin tesadüfen oluştuğunu, canlılığın milyonlarca yılda tek bir türden farklı türlere dönüşerek evrimleştiğine bilimsel bir kanıt bulunamamış, tam tersi bu araştırmalar sonucunda bilim yaratılışı ispatlamıştır.
 
İlk hücrenin tesadüfen ortaya çıkması nasıl imkansızsa canlı türleri de iddia ettiğiniz gibi birbirine dönüşemez. Üstelik bu değişimi doğa yaptı demek bilinçsizce bir inanç olur. Çünkü doğa dediğimiz taş,toprak,hava,su bilinçsiz atomlardır. Doğanın evrime inananların iddia attiği gibi okyanustaki hücreyi balığa çevirip sonra onu sürüngen yaparak, kuş yapıp uçurup en sonunda da insana çevirecek şuuru yoktur :) Aslanlar elbette bir geyik sürüsündeki en zayıf geyiği avlarlar ama bu ve bunun gibi hayvanların ölmesi demek, geyiklerin milyonlarca yıl sonra file dönüşmesi demek değildir. Doğal seleksiyon hiçbir şekilde bilimsel değildir.
İnanç şunu der: bilgi varsa bu bilginin bir sahibi de vardır. Evrim der ki doğada herşey tesadüflere bağlı olarak (milyonlarca yıl içinde biz göremedik ama...) bugüne kadar gelmiştir. Evrime konu olan detayların kutsal kitapla ilgisi yok, bilimle hiç ilgisi yok. Bu teori sadece bir ateistin doğadaki tüm mucizevi işleyişin nasıl olduğuna cevap bulamayıp, evrim denen sözde teoriye sığınmasıyla devam ettirilmeye çalışılmaktadır.

Siz doğal seleksiyonu geyiğin file dönüşmesi olarak algılıyorsanız zaten üzerinde konuşacak ortak bir temelimiz yok demektir.

Şöyle basit bir örnek vereyim doğal seleksiyona... Bir böcek popülasyonunda 10 böceğin kahverengi, 10 tanesinin yeşil olduğunu düşünün. Yeşillerin ağaçların üzerinde daha fazla göründüğü için kuşlar tarafından yendiğini, kahverengilerin hayatta kaldığını varsayalım. Üreyebilenler kahverengiler olacağı için alt nesillere kahverengi genler aktarılacak ve bir süre sonra böcek popülasyonu kahverengiye dönecektir. Bu yanlış mı?

Ortak ataya gelirsek, Canis cinsine mensup hayvanların (kurt, köpek, dingo, çakal) ortak bir atadan türemiş oldukları varsayımı benim kabul edebileceğim bir şey mesela.

Ya da aynı şekilde balina ve yunusların bir kara memelisinden evrimleşmiş olabileceği benim aklıma yatan bir şey.

Ancak binlerce, milyonlarca yılda hiçbir canlının değişmediği, insanın çamurdan yaratıldığı ise benim şahsen inanamadığım bir şey. İkimiz de birbirimizi ikna edemeyiz. O nedenle ben bu konuda herhangi bir tartışmaya girmeyi düşünmüyorum. İyi günler dilerim.
 
Evrim teorisi bilimsel ve geçerli bir teori değildir. Aslında kökeni paganlara kadar dayanır. 150 yıl önce Darwin tarafından tekrar toparlanıp ortaya atıldığında bazı çevreler tarafından farklı amaçlar için sahiplenilmiştir. Bugün artık genetik,miktobiyoloji,paleantoloji gibi bilim dallarının gelişmesiyle ve 1950 de, 60 yıl önce keşfedilen elektron mikroskobu gibi detaylı inceleme yapacak teknolojinin DNA yı incelemesiyle kanıtlandı ki hiçbir canlı tek bir yaprak bile evrim geçirmemiştir. Milyonlarca yıl önce nasıl yaratıldılarsa bugün de aynıdırlar, çünkü her bir tür için ayrı şifrelenmiş DNA ya genetik bilgi eklenerek farklı bir tür oluşması, yani bir canlının mutasyonlara uğrayarak farklı bir türe dönüşmesi bilimsel kantılarla imkansızdır. Bu geçişi kanıtlaracak tek bir ara fosil kaydı bulunamamıştır. Eğer böyle bir değişim olsaydı, sudan karaya çıkan bir sürüngenin yarı ayaklı yarı tırnaklı fosillerinin kanıt olarak bulunması gerekirdi, geçişi ispatlayan tek bir delil yoktur.
Evrime inananlar ilk hücrenin tesadüflerle ortaya çıktığını düşünür. Hatta bahsettiğiniz R.Dawkins'e bu soru bir röpörtajında sorulmuştu, ilk hücreler uzaydan saçılmış olabilir gibi cahilce bir cevap vermişti. Hem hücre hem de hücrenin yapı taşı olan proteinler tesadüfen oluşamayacak kadar kompleks bir yapıdadır. 21.yy da laboratuarlarda bile tek bir hücre sentezlenip üretilememiştir. Hücreyi oluşturan amino asitler, bunların oluşturduğu proteinler, mitokondri,ribozom,lizozom,golgi aygıtı,hücre zarı...ve hepsinin birarada saniyeler içinde yerine getirdiği görevler....böyle bir teknoloji değil ilkel dünyada bugün bile elde edilemiyor....

Yazınızda bahsettiğiniz böceklerin evrimi konusunda bir örnek kanıt gösterebilir misiniz? Dünyada bugüne kadar yaşamış canlı türlerinin %90 ının nesli tükenmiştir fakat bu canlılar değişim geçirerek başka bir türe dönüşmemiştir. Evrime inananlar kuşların atasının dinazorlar olduğuna inanırlar. Dinazorların nesli tükenmiştir. Kuşlar da türlerine göre nasıl yaratıldılarsa bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Bir canlıdaki yaklaşık 3.5 milyar birimlik tüm bilgisinin kodlandığı DNA gibi bir şifreleme sisteminin, tesadüfen kodlarının değişip farklı şekillerde ama doğru olarak biraraya gelerek başka bir canlıya dönüşmesi imkansızdır.

Hmmm. Çalışmaya, emeğe ve bilime dayanmadan, o öyle değil böyle demekle yürümüyor bu işler.

Keşke yürüseydi, milletçe herkesi geçerdik.

R.Dawkins "cahilce cevap veren" adam deme yetkisine haizsiniz?

Bakalım kısaca bu adam kimmiş?

Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science[1] kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır

Dawkins'e 1989 yılında Oxford Üniversitesi tarafından doktora verildi.
1987 yılında Royal Society of Literature ödülü ve Los Angeles Times Edebiyat ödülü aldı. Aynı yıl BBC için hazırlanan Kör Saatçi belgeseli, yılın en iyi televizyon belgeseli seçildi.
Diğer ödülleri; Londra zooloji derneği gümüş madalyası(1989), Finlay inovasyon[9] ödülü(1990), Michael Faraday ödülü(1990), Nakayama ödülü (1994), American Humanist Association'ın verdiği yılın humanisti ödülü(1996), beşinci uluslararası Cosmos ödülü(1997), kistler ödülü(2001), İtalya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı madalyası(2001), The Royal Philosophical Society of Glasgow[10] tarafından verilen bicentennial Kelvin madalyası (2007) ve bilimi kamu için kullandığı için Nierenberg ödülü(2009)[11]
Ekim 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 3., 2008 yılında 19. sırada yer almıştır.
 
Evet inaniyorum.200.000 yildir dunyada olan insanoglunun,yani aslinda bundan cook cook oncesi ama modern haliyle diyelim,hic degismedej bugunlere geldigini dusunmek gozlerini kapatip yurumeye benzer.Zaman sabit degil,akiyor,durduramiyoruz,durduramayiz da.Her sey bir olus halinde yok olup baska bir seye donusuyor.Akis dongusu.Buna evrendeki her varlik dahil.Kimse maymundan geldiysek neden simdiki maymunlar insan olmuyor amagggg? geyigi cevirmesin.Bundan daha 100 yil once su anki teknoloji o zamanlar hayaldi.Ama bir de su anki geldigimiz noktaya bakin.Aradaki fark insan beyninin evrimlesmesi.Daha cok kapasite(kapladigi yer bakimindan) esittir daha cok zeka.Bence bu geldigimiz son nokta da degil.Bu surec hic bir tur icin asla durmayacak.Bundan cok sonra kim bilir neler olur.Keske gorebilsem.Ama malesef goremem.Her seyin oldugu gibi benim de sonum gelecek ki yenilere yer acilsin.Budegisim genetik aktarimlarla yillarca devam edecek.

Neden böyle düşünüyorsunuz :) neden illa ki 200.000 yıl önce her neyse başka bir ortak ataya benzer ilkel bir şekilde olmamız gerekiyor?
Bunu kanıtlayan bir tane bile fosil kaydı bulunamadı. Zaman günümüzde daha hızlı akıyor, bilimsel olarak kanıtlandı. Ne kadar hızlı akarsa aksın ben 100 yıl sonra farklı bir türe dönüşmeyeceğim.
Aklın kaynağı da ruhtur., beyindeki hücreler şuursuz atomlardan oluşur, bu atomlar sevgi,merhamet, neşe gibi duyguları hissedemez. Geçen yıl 520 milyon yıllık beyin bulunmuştu ve türlerin basitten komplekse doğru bir evrim geçirmediğini ispatlamıştır.
 
Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science[1] kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır

Dawkins'e 1989 yılında Oxford Üniversitesi tarafından doktora verildi.
1987 yılında Royal Society of Literature ödülü ve Los Angeles Times Edebiyat ödülü aldı. Aynı yıl BBC için hazırlanan Kör Saatçi belgeseli, yılın en iyi televizyon belgeseli seçildi.
Diğer ödülleri; Londra zooloji derneği gümüş madalyası(1989), Finlay inovasyon[9] ödülü(1990), Michael Faraday ödülü(1990), Nakayama ödülü (1994), American Humanist Association'ın verdiği yılın humanisti ödülü(1996), beşinci uluslararası Cosmos ödülü(1997), kistler ödülü(2001), İtalya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı madalyası(2001), The Royal Philosophical Society of Glasgow[10] tarafından verilen bicentennial Kelvin madalyası (2007) ve bilimi kamu için kullandığı için Nierenberg ödülü(2009)[11]
Ekim 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 3., 2008 yılında 19. sırada yer almıştır.

Bir Harun Yahya değil ama :) Nam-ı diğer Adnan Oktar. Kedi canını onun.

1956 yılında Ankara'da doğan Adnan Oktar, Harun Yahya müstear ismi ile kitaplarını yazmaktadır. Hayatını Yüce Allah'ın varlığını ve birliğini insanlara anlatmaya, Kuran ahlakını yaymaya, materyalist ve ateist ideolojileri fikren mağlup etmeye, gerçek Atatürkçülüğü yayıp Devlet'in bekasını ve milletin bütünlüğünü savunmaya adamış dünya çapında tanınan bir fikir adamıdır.

Sayın Adnan Oktar lise eğitiminin sonuna kadar Ankara'da yaşadı. İslam ahlakına olan bağlılığı lise yılları boyunca çok güçlendi. Bu dönemde büyük İslam alimlerinin hemen tüm eserlerini okuyarak, İslam hakkında derin bilgi edindi. Yine bu yıllarda, İslam ahlakını tüm insanlara anlatmaya ve onları doğruya ve güzele davet etmeye karar verdi.

1979 yılında, binlerce kişi arasından üçüncülükle girdiği Mimar Sinan Üniversitesi'nde eğitimine devam etmek üzere İstanbul'a taşındı. Sanatı, Allah'ın üstün yaratışının bir tecellisi olarak gören Sayın Oktar, resim yapma konusunda çocukluğundan beri yetenekliydi ve zaman zaman sürrealist tablolar yapardı. Arkadaşlarına hediye olarak verdiği çok sayıda tablosu bulunmaktadır. Ayrıca, Allah'ın sanatının birer tecellisi olarak gördüğü hayvanlara, bitkilere ve çiçeklere de özel ilgisi bulunan Sayın Adnan Oktar'ın, bahçe bakımı, iç mimari ve dekorasyon, ilgilendiği alanlar arasındadır.
 
Konu hakkinda yorum yapmiyorum ama merak edenler Morgan Freeman ile Evrenin Sırları: How Did We Get Here / Biz Nasıl Olduk ' u izleyebilir. :34:
 
Son düzenleme:
Siz doğal seleksiyonu geyiğin file dönüşmesi olarak algılıyorsanız zaten üzerinde konuşacak ortak bir temelimiz yok demektir.

Şöyle basit bir örnek vereyim doğal seleksiyona... Bir böcek popülasyonunda 10 böceğin kahverengi, 10 tanesinin yeşil olduğunu düşünün. Yeşillerin ağaçların üzerinde daha fazla göründüğü için kuşlar tarafından yendiğini, kahverengilerin hayatta kaldığını varsayalım. Üreyebilenler kahverengiler olacağı için alt nesillere kahverengi genler aktarılacak ve bir süre sonra böcek popülasyonu kahverengiye dönecektir. Bu yanlış mı?

Ortak ataya gelirsek, Canis cinsine mensup hayvanların (kurt, köpek, dingo, çakal) ortak bir atadan türemiş oldukları varsayımı benim kabul edebileceğim bir şey mesela.

Ya da aynı şekilde balina ve yunusların bir kara memelisinden evrimleşmiş olabileceği benim aklıma yatan bir şey.

Ancak binlerce, milyonlarca yılda hiçbir canlının değişmediği, insanın çamurdan yaratıldığı ise benim şahsen inanamadığım bir şey. İkimiz de birbirimizi ikna edemeyiz. O nedenle ben bu konuda herhangi bir tartışmaya girmeyi düşünmüyorum. İyi günler dilerim.

İlk paragrafta bahsettiğiniz tamamen bir canlının soyunun tükenmesi tarifidir. Bahsettiğim gibi bugüne kadar %90 soyu tükenen canlı türü var. Bunun bir canlının başka bir türe dönüşmesiyle bir ilgisi yok.

Ortak ata konusunda, canlılar bilimsel düzen için belli şekilde sınıflandırılır, bu bilimin adı taksonomi dir. Bu şekilde bir milyondan fazla tanımlanmış tür vardır. Cinsler ise birbirine benzeyen fakat çiftleşmeyen türlerdir. Köpek(canis),tilki(vulpes) mesela...At ile eşek çiftleşir katır olur ama kısırdır türü devam ettiremez. Balina ve yunus farklı genetik özelliklere sahip ayrı türlerdir, genetik özellikleri,beslenme ve yaşam şekilleri farklı... Ama köpekler içinde kangal,doberman... gibi farklı varyasyonlar olabilir.
Varyasyon genetik biliminde çeşitlenme demektir. Genetik bilginin izin verdiği varyasyon sayesinde insanların kimi çekik gözlü,kimi kızıl saçlı ya da kısa boylu...gibi...Kısacası varyasyon var, fakat bu genetik sınırlar içinde ufak değişiklikler yapıyor, yeni bir tür ya da yeni genetik bilgi ekleyemiyor. Bu yüzden tek bir ortak atadan bu kadar farklı tür genetik bariyerler dolayısıyla oluşamıyor.
 
Bir Harun Yahya değil ama :) Nam-ı diğer Adnan Oktar. Kedi canını onun.

1956 yılında Ankara'da doğan Adnan Oktar, Harun Yahya müstear ismi ile kitaplarını yazmaktadır. Hayatını Yüce Allah'ın varlığını ve birliğini insanlara anlatmaya, Kuran ahlakını yaymaya, materyalist ve ateist ideolojileri fikren mağlup etmeye, gerçek Atatürkçülüğü yayıp Devlet'in bekasını ve milletin bütünlüğünü savunmaya adamış dünya çapında tanınan bir fikir adamıdır.

Sayın Adnan Oktar lise eğitiminin sonuna kadar Ankara'da yaşadı. İslam ahlakına olan bağlılığı lise yılları boyunca çok güçlendi. Bu dönemde büyük İslam alimlerinin hemen tüm eserlerini okuyarak, İslam hakkında derin bilgi edindi. Yine bu yıllarda, İslam ahlakını tüm insanlara anlatmaya ve onları doğruya ve güzele davet etmeye karar verdi.

1979 yılında, binlerce kişi arasından üçüncülükle girdiği Mimar Sinan Üniversitesi'nde eğitimine devam etmek üzere İstanbul'a taşındı. Sanatı, Allah'ın üstün yaratışının bir tecellisi olarak gören Sayın Oktar, resim yapma konusunda çocukluğundan beri yetenekliydi ve zaman zaman sürrealist tablolar yapardı. Arkadaşlarına hediye olarak verdiği çok sayıda tablosu bulunmaktadır. Ayrıca, Allah'ın sanatının birer tecellisi olarak gördüğü hayvanlara, bitkilere ve çiçeklere de özel ilgisi bulunan Sayın Adnan Oktar'ın, bahçe bakımı, iç mimari ve dekorasyon, ilgilendiği alanlar arasındadır.

Yanıtınızın bahsettiğimiz konuyla ne ilgisi var anlayamadım?
 
Hmmm. Çalışmaya, emeğe ve bilime dayanmadan, o öyle değil böyle demekle yürümüyor bu işler.

Keşke yürüseydi, milletçe herkesi geçerdik.

R.Dawkins "cahilce cevap veren" adam deme yetkisine haizsiniz?

Bakalım kısaca bu adam kimmiş?

Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science[1] kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır

Dawkins'e 1989 yılında Oxford Üniversitesi tarafından doktora verildi.
1987 yılında Royal Society of Literature ödülü ve Los Angeles Times Edebiyat ödülü aldı. Aynı yıl BBC için hazırlanan Kör Saatçi belgeseli, yılın en iyi televizyon belgeseli seçildi.
Diğer ödülleri; Londra zooloji derneği gümüş madalyası(1989), Finlay inovasyon[9] ödülü(1990), Michael Faraday ödülü(1990), Nakayama ödülü (1994), American Humanist Association'ın verdiği yılın humanisti ödülü(1996), beşinci uluslararası Cosmos ödülü(1997), kistler ödülü(2001), İtalya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı madalyası(2001), The Royal Philosophical Society of Glasgow[10] tarafından verilen bicentennial Kelvin madalyası (2007) ve bilimi kamu için kullandığı için Nierenberg ödülü(2009)[11]
Ekim 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 3., 2008 yılında 19. sırada yer almıştır.

Epeyce Dawkins hayranı olduğunuz belli... inanın bu etiketler kimseye birşey kazandırmıyor, kendisini epeyce küçük düşürdü yaptığı yayınlarla umarım tesadüfleri değil de asıl inandığı bilimsel gerçekleri anlatma cesaretini bulur bir gün....
 
Epeyce Dawkins hayranı olduğunuz belli... inanın bu etiketler kimseye birşey kazandırmıyor, kendisini epeyce küçük düşürdü yaptığı yayınlarla umarım tesadüfleri değil de asıl inandığı bilimsel gerçekleri anlatma cesaretini bulur bir gün....

Bunun hayranlıkla ne ilgisi var? Adam bilim adamı.
 
Size bundan 100 yil sonra da baska bir tur olacagiz demedim.Daha zeki ve guclu olacagiz.Caglari karsilastirirsaniz bunu cok net gorursunuz.Oncesinde 'bedensel' olarak gucluyduk ama simdi bunun yaninda zekiyiz de.Zamanla zekamiz evrimlesti,gelisti.Ilerde daha iyi olacak ve bu surec hic bitmeyecek.Buna benim ya da bir baskasinin inanip inanmamasi onemli degil,bilim dunyasi kabul ediyor bunu zaten.Gecis formundan ne anladiginizi da bu sekilde gormus oldum tesekkurler.Illa iki turun ozelligini de ustunde tasiyan kanitlar mi gormek istiyorsunuz?Insan kafali maymun fosilleri mi istiyorsunuz anlamadim ki.Bu surec milyonlarca yillik bir surec ee haliyle degisim cok yavas.Primatlar gun sonunda insan olmuyor yani.Ruh bence fizyolojik canliligin disa vurumudur.Basiniza siddetli bir agri vursun ondan sonra gorun akliniza ask sevgi geliyor mu.O dedikleriniz hormonlar dolayisiyla olusur.Hisler,duygular vs..Millet Mars'a gidecek,biz hala kabul edilmis,Harvard,Yale ya da Oxford gibi dunyanin en iyi 3 universitesinde arastirma gruplari,usleri bulunan bir teoriyi konusalim.Haa sahi babam boyle pasta yapmayi nerden ogrendi?Tavuk mu yumurtadan cikar,yumurta mi tavuktan? Pffff
 
Tartışmaya girmek niyetinde değilim demiştim o nedenle tek bir noktayı belirtmek istedim:
Ortak ata konusunda, canlılar bilimsel düzen için belli şekilde sınıflandırılır, bu bilimin adı taksonomi dir. Bu şekilde bir milyondan fazla tanımlanmış tür vardır. Cinsler ise birbirine benzeyen fakat çiftleşmeyen türlerdir. Köpek(canis),tilki(vulpes) mesela...At ile eşek çiftleşir katır olur ama kısırdır türü devam ettiremez. Balina ve yunus farklı genetik özelliklere sahip ayrı türlerdir, genetik özellikleri,beslenme ve yaşam şekilleri farklı... Ama köpekler içinde kangal,doberman... gibi farklı varyasyonlar olabilir.
Köpek ile tilki ayrı cinslerdir. Köpek Canis cinsine mensuptur, tilkiler ise Vulpes. Bu nedenle zaten ortak ata konusunda köpek ile tilkiyi karşılaştırmadım.
Köpek (Canis familiaris) ile kurt (Canis lupus) ise aynı cinstir ve üreme yeteneğine sahip yavrular üretebilir. Bunun örneği de "wolf hybrid" denilen köpek/kurt kırmalarıdır.
Bu bağlamda vermiş olduğum köpek, kurt, dingo gibi Canis cinsine mensup farklı hayvanların ortak atadan geliyor olduğu düşüncesi benim gözümde hala meşrudur.

Balina ve yunus için aynı hayvanlar demedim zaten. Ortak atadan gelebiliyor olmaları bana makul geliyor dedim.
 
Yanıtınızın bahsettiğimiz konuyla ne ilgisi var anlayamadım?

Dawkins'in bilimsel geçmişini koyan üyeye cevaben Dawkins'in "rakibi" Harun Yahya'nın geçmişini koydum sadece. Sizin herhangi bir mesajınıza yanıt değil yani.
 
Bunun hayranlıkla ne ilgisi var? Adam bilim adamı.

bilim adamı fakat verdiği bilgiler hatalı, sorulan sorulara bilmiyorum ama olasılıkla olabilir diyen bir bilim adamına ne kadar güvenebiliriz?
birkaç videosu vardı belki izlemişsinizdir, ilk hücrenin nasıl oluştuğu sorusuna bilmiyorum diyerek, eski çağda yaşamış yüksek teknoloji kullanan bir medeniyet dünyadaki yaşamı dizayn etmiş olabilir bunu tahmin ediyorum deyip, aslında akıllı tasarıma yani yaratılışı kabul etmeme üzerine direnmesiyle ünlüdür.

http://www.youtube.com/watch?v=vO6R5mTXcRI
 
Dinler tarihi ve evrim teorisi hakkında hiçbir bilgisi olmayan belli dinlere mensup insanların evrim teorisi vardır veya yoktur demeleri doğru mudur bilmiyorum. İnanıyor muyuz inanmıyor muyuz? Evrim hakkında teknik bilgisi olmayan sen ben inansa ne olur inanmasa ne olur, tartışmalarımız boş ve sonuçsuz.

Benim bilgim yok konu hakkında. Pek de ilgilenmiyorum vardır yoktu banane.

Sorun şu ki evrim teorisinin kanıtlanmış olması tüm dinleri, yaradılış teorilerini ya da efsanelerini yerinden oynatıyor. O yüzden hiçbir din bunu kabullenmez. Kanıtlandığını da kabullenmez. Darwin ölürken müslüman oldu, tövbe etti diye yeni efsaneler de türer.

Kopernik de fikrini ortaya attığında kilisenin anlattığı her şeye tamamen ters düşüyordu. İnsanlar dünyanın incilde bahsedildiği gibi evrenin merkezinde olmadığını öğrendiğinde hristiyanlığa güvenin sarsılacağından korkuldu. Kopernik, Kepler ve Galileo'dan sonra kilise bilimin üstünlüğünü kabullenmek zorunda kaldı.Kaldı ki, Hıristiyanlık kökeninde devlet egemenliğine değil, kişisel inanca dayanan bir dindir. Buna ragmen Kepleri ev hapsine mahkum ettiler.

Oysa İslamiyet devlet egemenliğini içeren totaliter bir dindir. İslamiyetin egemen olduğu toplumların tarihsel yaşantısı, özellikle son bin yıl içinde, belli kalıplar içinde donuk kalmış, yeni deneyimlere, özgür ve yaratıcı etkinliklere açılma olanağı bulamamıştır. Nitekim günümüzde hiçbir İslam ülkesinin gerçek anlamda bilim, sanat ve siyasal özgürlükleri benimsediği, açık toplum düzenini gerçekleştirdiği söylenemez.

Bu koşullar altında evet hrıstiyan dünyası artık Darwini çürütmeye çalışmıyor ama İslam dünyasında Kabul görmesini bekleyemeyiz.

Kişisel fikrime gelince ilk insanla fiziksel olarak benziyor olmayı beklemek fazla hayalcilik olur.
 
Son düzenleme:
Size bundan 100 yil sonra da baska bir tur olacagiz demedim.Daha zeki ve guclu olacagiz.Caglari karsilastirirsaniz bunu cok net gorursunuz.Oncesinde 'bedensel' olarak gucluyduk ama simdi bunun yaninda zekiyiz de.Zamanla zekamiz evrimlesti,gelisti.Ilerde daha iyi olacak ve bu surec hic bitmeyecek.Buna benim ya da bir baskasinin inanip inanmamasi onemli degil,bilim dunyasi kabul ediyor bunu zaten.Gecis formundan ne anladiginizi da bu sekilde gormus oldum tesekkurler.Illa iki turun ozelligini de ustunde tasiyan kanitlar mi gormek istiyorsunuz?Insan kafali maymun fosilleri mi istiyorsunuz anlamadim ki.Bu surec milyonlarca yillik bir surec ee haliyle degisim cok yavas.Primatlar gun sonunda insan olmuyor yani.Ruh bence fizyolojik canliligin disa vurumudur.Basiniza siddetli bir agri vursun ondan sonra gorun akliniza ask sevgi geliyor mu.O dedikleriniz hormonlar dolayisiyla olusur.Hisler,duygular vs..Millet Mars'a gidecek,biz hala kabul edilmis,Harvard,Yale ya da Oxford gibi dunyanin en iyi 3 universitesinde arastirma gruplari,usleri bulunan bir teoriyi konusalim.Haa sahi babam boyle pasta yapmayi nerden ogrendi?Tavuk mu yumurtadan cikar,yumurta mi tavuktan? Pffff

Bilim kanıtladı dediğiniz konularda bilimin herhangi bir kanıtı yok. Şimdi daha zekiyiz diye bir durum da yok sadece farklı bir çağı teknolojiyi yaşıyoruz. Mısır piramitini inşa eden ve oraya bugün bile zor anlaşılan bir sistemle elektriği getiren beynin bugünkü beyinden eksiği yok fazlası vardır abartıyla söyleyeyim. Mağaradaki maymuna benzer kafası çalışmaz gibi gösterilen insan figürleri tamamen bir masaldır bunlar hakkında araştırabilirsiniz.
Eğer yunus ile balina bir ortak atadan oluştu diyorsanız elbette bunun fosil kaydını görmek isterim :) milyonlarca yıl sürdü göremedik diye bir hayale sığınarak inanamam. Bunun kanıtını isterim. Bugün bulunan milyonlarca yıllık fosiller gösteriyorki kurbağa milyon yıl önce de ayn kurbağa hiç farkı yok.
Hormonlar bilinçli midir? Hücreler bilinçli mi? bir vücudun nasıl çalıştığını biliyoruz burada nasıl bir koordinasyon var mucize gibi şu anda bunu yazarken vücudumda milyonlarca işlem oluyor, ben sadece oturuyorum hiçbirine sen şunu yap bunu yap demiyorum ve bunu şuursuz hücreler mi gerçekleştiriyor? böbrek mide ile işbirliği yapıyor aralarında plan yapıyorlar gibi bir durum olabilir mi?
Evrim teorisi artık dünyada son dönemini yaşıyor, bilim adamları genetik araştırmalarla tesadüflerle türlerin oluşamayacağını anladı fakat bu bazı çevrelerin desteği ile sürdürülmeye çalışılıyor, kısacası bu sadece bir teori ve bilimsel değil.
 
bilim adamı fakat verdiği bilgiler hatalı, sorulan sorulara bilmiyorum ama olasılıkla olabilir diyen bir bilim adamına ne kadar güvenebiliriz?
birkaç videosu vardı belki izlemişsinizdir, ilk hücrenin nasıl oluştuğu sorusuna bilmiyorum diyerek, eski çağda yaşamış yüksek teknoloji kullanan bir medeniyet dünyadaki yaşamı dizayn etmiş olabilir bunu tahmin ediyorum deyip, aslında akıllı tasarıma yani yaratılışı kabul etmeme üzerine direnmesiyle ünlüdür.

http://www.youtube.com/watch?v=vO6R5mTXcRI

Din adamı kesin konuşur, bilim adamı bazı konularda kesin konuşmaz zaten. Bunda bilimle çelişen bir şey yok.
 
Dinler tarihi ve evrim teorisi hakkında hiçbir bilgisi olmayan belli dinlere mensup insanların evrim teorisi vardır veya yoktur demeleri doğru mudur bilmiyorum. İnanıyor muyuz inanmıyor muyuz? Evrim hakkında teknik bilgisi olmayan sen ben inansa ne olur inanmasa ne olur, tartışmalarımız boş ve sonuçsuz.

Benim bilgim yok konu hakkında. Pek de ilgilenmiyorum vardır yoktu banane.

Sorun şu ki evrim teorisinin kanıtlanmış olması tüm dinleri, yaradılış teorilerini ya da efsanelerini yerinden oynatıyor. O yüzden hiçbir din bunu kabullenmez. Kanıtlandığını da kabullenmez. Darwin ölürken müslüman oldu, tövbe etti diye yeni efsaneler de türer.

Kopernik de fikrini ortaya attığında kilisenin anlattığı her şeye tamamen ters düşüyordu. İnsanlar dünyanın incilde bahsedildiği gibi evrenin merkezinde olmadığını öğrendiğinde hristiyanlığa güvenin sarsılacağından korkuldu. Kopernik, Kepler ve Galileo'dan sonra kilise bilimin üstünlüğünü kabullenmek zorunda kaldı.Kaldı ki, Hıristiyanlık kökeninde devlet egemenliğine değil, kişisel inanca dayanan bir dindir. Buna ragmen Kepleri ev hapsine mahkum ettiler.

Oysa İslamiyet devlet egemenliğini içeren totaliter bir dindir. İslamiyetin egemen olduğu toplumların tarihsel yaşantısı, özellikle son bin yıl içinde, belli kalıplar içinde donuk kalmış, yeni deneyimlere, özgür ve yaratıcı etkinliklere açılma olanağı bulamamıştır. Nitekim günümüzde hiçbir İslam ülkesinin gerçek anlamda bilim, sanat ve siyasal özgürlükleri benimsediği, açık toplum düzenini gerçekleştirdiği söylenemez.

Bu koşullar altında evet hrıstiyan dünyası artık Darwini çürütmeye çalışmıyor ama İslam dünyasında Kabul görmesini bekleyemeyiz.

Kişisel fikrime gelince ilk insanla fiziksel olarak benziyor olmayı beklemek fazla hayalcilik olur.

Bunlari yazan elleriniz dert gormesin.Konu kilit.
 
archozi, kuzum, baştan söylesenize foruma sadece evrim tartışmak için girip Harun Yahya sitesindeki yazıları blog olarak yayınlıyorum diye :) Tamam der geçerdik hiç uğraşmazdık :)
Blogunuzdaki yazıların başlıkları bile sitedekilerle aynı. Bari link verseydiniz en azından insanlar yazıların tamamını okurdu, birazını almadan bırakmışsınız:
http://www.kadinlarkulubu.com/blog.php?u=515544
http://kuranmucizeleri.com/index.php/tum-kuran-mucizeleri/

Kedi canınızı sizin :)
 
Dinler tarihi ve evrim teorisi hakkında hiçbir bilgisi olmayan belli dinlere mensup insanların evrim teorisi vardır veya yoktur demeleri doğru mudur bilmiyorum. İnanıyor muyuz inanmıyor muyuz? Evrim hakkında teknik bilgisi olmayan sen ben inansa ne olur inanmasa ne olur, tartışmalarımız boş ve sonuçsuz.

Benim bilgim yok konu hakkında. Pek de ilgilenmiyorum vardır yoktu banane.

Sorun şu ki evrim teorisinin kanıtlanmış olması tüm dinleri, yaradılış teorilerini ya da efsanelerini yerinden oynatıyor. O yüzden hiçbir din bunu kabullenmez. Kanıtlandığını da kabullenmez. Darwin ölürken müslüman oldu, tövbe etti diye yeni efsaneler de türer.

Kopernik de fikrini ortaya attığında kilisenin anlattığı her şeye tamamen ters düşüyordu. İnsanlar dünyanın incilde bahsedildiği gibi evrenin merkezinde olmadığını öğrendiğinde hristiyanlığa güvenin sarsılacağından korkuldu. Kopernik, Kepler ve Galileo'dan sonra kilise bilimin üstünlüğünü kabullenmek zorunda kaldı.Kaldı ki, Hıristiyanlık kökeninde devlet egemenliğine değil, kişisel inanca dayanan bir dindir. Buna ragmen Kepleri ev hapsine mahkum ettiler.

Oysa İslamiyet devlet egemenliğini içeren totaliter bir dindir. İslamiyetin egemen olduğu toplumların tarihsel yaşantısı, özellikle son bin yıl içinde, belli kalıplar içinde donuk kalmış, yeni deneyimlere, özgür ve yaratıcı etkinliklere açılma olanağı bulamamıştır. Nitekim günümüzde hiçbir İslam ülkesinin gerçek anlamda bilim, sanat ve siyasal özgürlükleri benimsediği, açık toplum düzenini gerçekleştirdiği söylenemez.

Bu koşullar altında evet hrıstiyan dünyası artık Darwini çürütmeye çalışmıyor ama İslam dünyasında Kabul görmesini bekleyemeyiz.

Kişisel fikrime gelince ilk insanla fiziksel olarak benziyor olmayı beklemek fazla hayalcilik olur.

Öncelikle evrim teorisi kanıtlanmış bir teori değldir. Dindeki yobazlık ve hurafeler ve maalesef dini şekil için yaşayan insanlar nedeniyle islam dinine bu kadar düşman olunmuş. Yazınızda sanki inanan insan cahilmiş gibi bir imaj var. Tam tersi düşünmeden, anlamadan iman etmiş olunmaz. Bu sebeple sanki bugüne kadar hiç müslüman bilim adamı olmamış gibi detaylar saklanır ortaya çıkarılmaz. Galile,Kepler,Pasteur,Newton'un inançlı insanlar olduğu da ortaya çıkarılmaz. İbn-i Sina, Fergani gibi buluşları bilinen veya Harizmi gibi bugünkü bilgisayar ve dijital elektroniğin temeli olan ikilik sayı sistemini sıfırı ortaya çıkaran yüzlerce müslüman bilim adamı vardır...
Darwin bu teoriyi ortaya attığında düzgün bir mikroskop bile yoktu hücreyi inceleyecek, nitekim kendisi de ölümüne yakın eğer ara formlar bulunamazsa teorim geçersiz olur demiştir ki nitekim elektron mikroskopu bulundu ama ara türler bulunamadı..
İlk insanla fiziksel olarak benzemek istememenizin nedeni ise hep maymuna benzer resimler ile beynin doldurulmuş olmasıdır.
 
Back
X