Evrim teorisi bilimsel ve geçerli bir teori değildir. Aslında kökeni paganlara kadar dayanır. 150 yıl önce Darwin tarafından tekrar toparlanıp ortaya atıldığında bazı çevreler tarafından farklı amaçlar için sahiplenilmiştir. Bugün artık genetik,miktobiyoloji,paleantoloji gibi bilim dallarının gelişmesiyle ve 1950 de, 60 yıl önce keşfedilen elektron mikroskobu gibi detaylı inceleme yapacak teknolojinin DNA yı incelemesiyle kanıtlandı ki hiçbir canlı tek bir yaprak bile evrim geçirmemiştir. Milyonlarca yıl önce nasıl yaratıldılarsa bugün de aynıdırlar, çünkü her bir tür için ayrı şifrelenmiş DNA ya genetik bilgi eklenerek farklı bir tür oluşması, yani bir canlının mutasyonlara uğrayarak farklı bir türe dönüşmesi bilimsel kantılarla imkansızdır. Bu geçişi kanıtlaracak tek bir ara fosil kaydı bulunamamıştır. Eğer böyle bir değişim olsaydı, sudan karaya çıkan bir sürüngenin yarı ayaklı yarı tırnaklı fosillerinin kanıt olarak bulunması gerekirdi, geçişi ispatlayan tek bir delil yoktur.
Evrime inananlar ilk hücrenin tesadüflerle ortaya çıktığını düşünür. Hatta bahsettiğiniz R.Dawkins'e bu soru bir röpörtajında sorulmuştu, ilk hücreler uzaydan saçılmış olabilir gibi cahilce bir cevap vermişti. Hem hücre hem de hücrenin yapı taşı olan proteinler tesadüfen oluşamayacak kadar kompleks bir yapıdadır. 21.yy da laboratuarlarda bile tek bir hücre sentezlenip üretilememiştir. Hücreyi oluşturan amino asitler, bunların oluşturduğu proteinler, mitokondri,ribozom,lizozom,golgi aygıtı,hücre zarı...ve hepsinin birarada saniyeler içinde yerine getirdiği görevler....böyle bir teknoloji değil ilkel dünyada bugün bile elde edilemiyor....
Yazınızda bahsettiğiniz böceklerin evrimi konusunda bir örnek kanıt gösterebilir misiniz? Dünyada bugüne kadar yaşamış canlı türlerinin %90 ının nesli tükenmiştir fakat bu canlılar değişim geçirerek başka bir türe dönüşmemiştir. Evrime inananlar kuşların atasının dinazorlar olduğuna inanırlar. Dinazorların nesli tükenmiştir. Kuşlar da türlerine göre nasıl yaratıldılarsa bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Bir canlıdaki yaklaşık 3.5 milyar birimlik tüm bilgisinin kodlandığı DNA gibi bir şifreleme sisteminin, tesadüfen kodlarının değişip farklı şekillerde ama doğru olarak biraraya gelerek başka bir canlıya dönüşmesi imkansızdır.
Hmmm. Çalışmaya, emeğe ve bilime dayanmadan, o öyle değil böyle demekle yürümüyor bu işler.
Keşke yürüseydi, milletçe herkesi geçerdik.
R.Dawkins "cahilce cevap veren" adam deme yetkisine haizsiniz?
Bakalım kısaca bu adam kimmiş?
Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science[1] kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır
Dawkins'e 1989 yılında Oxford Üniversitesi tarafından doktora verildi.
1987 yılında Royal Society of Literature ödülü ve Los Angeles Times Edebiyat ödülü aldı. Aynı yıl BBC için hazırlanan Kör Saatçi belgeseli, yılın en iyi televizyon belgeseli seçildi.
Diğer ödülleri; Londra zooloji derneği gümüş madalyası(1989), Finlay inovasyon[9] ödülü(1990), Michael Faraday ödülü(1990), Nakayama ödülü (1994), American Humanist Association'ın verdiği yılın humanisti ödülü(1996), beşinci uluslararası Cosmos ödülü(1997), kistler ödülü(2001), İtalya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı madalyası(2001), The Royal Philosophical Society of Glasgow[10] tarafından verilen bicentennial Kelvin madalyası (2007) ve bilimi kamu için kullandığı için Nierenberg ödülü(2009)[11]
Ekim 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 3., 2008 yılında 19. sırada yer almıştır.