• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evrim teorisine inanıyor musunuz?

Evrimin "maymundan gelme" olarak tanımlandığı topicte ne konuşulur bilemedim. Yalnız topiğin ömrü uzun olursa birileri iyi güldürecek gibi görünüyor. :)



 
Kafan epeyce karışık, çok tanrılı dinlerin öğretilerinden başlayarak hangi birine cevap vereyim bilemedim. Aslında evrime bu kadar mesnetsiz bir teoriye inanman da hep bunların getirdiği sonuçlar. İstersen konuları tek tek yaz o şekilde ilerleyelim.
Şu anda kendini nasıl değerlendiriyorsun? tüm dinlere ve Allah'a inanmayan birisi mi? yoksa inanmak için arayış içinde olan birisi mi?
ben epeyce kaynaktan okuyorum ve alıntı yapıyorum, sen de farklı kaynaklardan okumalısın diye tavsiye etmiştim, bu tarafsızca değerlendirmeni sağlar.
Allah insana özgür irade vermiş, şu anda bunları sana yazmam için kimse beni zorlamıyor, seni de bana yazdıkların için kimse zorlamıyor anladığım kadarıyla. Yani ahirette Allah sorsa bunu kim yazdı derse ben yazdım diyeceğim, sen de hesap verirken aynı şeyi söyleyeceksin zaten kendimize ve yaptıklarımıza kendimiz şahit olacağız.

Evrimin ispatlanamadığı ile ilgili çok kanıt var biri de insan genom araştırmalarında iyice deşifre edilen insandaki kodlanmış DNA şifre zincirini hiç düşündün mü? sence her insana özel kodlanmış baskın özellikleri nesilden nesile aktarılan bu zincir büyük bir mucize değil mi? içinde saç,göz rengi, boy gibi sadece o insan için kodlanmış 1 milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak bilgi var ve sadece bu arkasındaki olağanüstü güce inanmak için bir örnek.
evrimciler bu zincirin tesadüflerle dış etkenlerle başka bir şekle dönüşeceğini yani mutasyonların faydalı bir halde başka bir tür oluşturacağını söylüyor. Mutasyonların tümü zararlıdır, faydalı mutasyon yoktur, mutlaka vücutta bir zarar şeklinde ortaya çıkar.Canlıların her türü ayrı ayrı ve ayrı dönemlerde yaratılmıştır. Soyu tükenen canlılar var fakat bir hayvan ya da insan evrimleşip başka bir türe dönüşmez.
 
Kafan epeyce karışık, çok tanrılı dinlerin öğretilerinden başlayarak hangi birine cevap vereyim bilemedim. Aslında evrime bu kadar mesnetsiz bir teoriye inanman da hep bunların getirdiği sonuçlar. İstersen konuları tek tek yaz o şekilde ilerleyelim.
Şu anda kendini nasıl değerlendiriyorsun? tüm dinlere ve Allah'a inanmayan birisi mi? yoksa inanmak için arayış içinde olan birisi mi?
ben epeyce kaynaktan okuyorum ve alıntı yapıyorum, sen de farklı kaynaklardan okumalısın diye tavsiye etmiştim, bu tarafsızca değerlendirmeni sağlar.
Allah insana özgür irade vermiş, şu anda bunları sana yazmam için kimse beni zorlamıyor, seni de bana yazdıkların için kimse zorlamıyor anladığım kadarıyla. Yani ahirette Allah sorsa bunu kim yazdı derse ben yazdım diyeceğim, sen de hesap verirken aynı şeyi söyleyeceksin zaten kendimize ve yaptıklarımıza kendimiz şahit olacağız.

Evrimin ispatlanamadığı ile ilgili çok kanıt var biri de insan genom araştırmalarında iyice deşifre edilen insandaki kodlanmış DNA şifre zincirini hiç düşündün mü? sence her insana özel kodlanmış baskın özellikleri nesilden nesile aktarılan bu zincir büyük bir mucize değil mi? içinde saç,göz rengi, boy gibi sadece o insan için kodlanmış 1 milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak bilgi var ve sadece bu arkasındaki olağanüstü güce inanmak için bir örnek.
evrimciler bu zincirin tesadüflerle dış etkenlerle başka bir şekle dönüşeceğini yani mutasyonların faydalı bir halde başka bir tür oluşturacağını söylüyor. Mutasyonların tümü zararlıdır, faydalı mutasyon yoktur, mutlaka vücutta bir zarar şeklinde ortaya çıkar.Canlıların her türü ayrı ayrı ve ayrı dönemlerde yaratılmıştır. Soyu tükenen canlılar var fakat bir hayvan ya da insan evrimleşip başka bir türe dönüşmez.

Konu anlamsızlaşmaya başlıyor çünkü bilimsel bir konu ister istemez dinlere kayıyor. Ben bu konunun da burada bu kadar rahat konuşulabilecek bir konu olduğunu düşünmüyorum. Nurten'in de dediği gibi bu gidişle siteden atılacağız :).

En başta da söylediğim gibi bilimsel konularda benim Richard Dawkins gibi kişileri örnek alarak tartıştığımı söyleyen kişinin örnek aldığı kişinin Harun Yahya olması bile bu konuyu burada kapatmak için yeterli bir sebep. Bilimsel veriler! denilen şeylerin biyolojinin b siyle alakası olmayan, ömründe canlılarla ilgili 1 tane bile araştırması olmayan, sabahtan akşama kadar televizyonunda şişme bebekleriyle geyik muhabbeti yapan bir insanın söylediklerini kaale alıp da cevap vermeye bile değmez. Bu hatayı koskoca profesör bile yapmış, kendisini bir bilim insanı zannedip oturup 1 saat cevap vermiş. Ama bende bunun için boş vakit yok maalesef :).

Bilimsel konularda tartışmayı severim; çünkü yeni şeyler öğrenmemi sağlar. Ama bu konu bilimsel tartışmadan çok bizim düşüncelerimizi tartıştığımız bir hal alıyor ki, gayet gereksiz bir şey bence. Yani uzun lafın kısası, isteyen istediğine inanmakta veya inanmamakta serbest. Herkesin en azından düşünebileceği bir zekası var. Bana mantıklı gelen şeyler, bir başkasına mantıksız gelebilir ki burada işin içine gelenekler, dogmalar ve inanılmak istenilen şey kavramı giriyor. İnsanlar inanmak istedikleri şeye karşı objektif olamazlar. Ben hiçbir zaman evrim veya bir başka bilimsel teoriye kendimi inanmak zorunda hissetmedim. Bilimin güzelliği de burada zaten, her geçen gün bizi şaşırtarak ışık hızında ilerlemeye devam ediyor. Diğer tarafta ise kalıplaşmış, dogmalaşmış, kesin cevaplar verdiği ileri sürülen ama verilen cevabın ol demiş olmuştan öteye gitmediği kavramlar var. Benim zekam ikincisinin saçmalıktan öteye gitmediği yönünde çalışıyor; sizleri bilemem.
 
Son düzenleme:
özgür iradenle istediğine inanmakta serbestsin elbette, her mesajımda örnek gösterdim fakat bir kişiye takılmışsın hep aynı suçlamaları yazıyorsun ve bir inanç tartışmasına dönüşüyor doğru.

Eğer anlamak için bir sorun varsa yaz lütfen aksi takdirde dediğin gibi kimse kimsenin inancını değiştiremez ancak kendisi samimi olarak Allah'tan isterse olur ama enaniyet ya da kibir yaparak kendi aklımızı daha üstün görürsek o zaman kısır bir döngüde kalırız. Şunu unutma insan aciz ve zayıf olarak yaratılmıştır. En ufak bir hastalıkta (Allah korusun) tuş oluyoruz, ufacık bir grip mikrobu bile yeter güçten düşmemize. Allah istemezse biz isteyemeyiz.
 
Maymundan geldıgıne ınananlara selam olsun :P

Ama ben o kadar basit bır canlıdan geldıgıme ınanmıyorum :)

Bız sadece bıyolojık olarak degerlendırılmeyecek kadar ozel canlılarız bence :)

Lakin ben maymundan geldim bence dıyıp sonrada; kadere ınanırım,nazar degmesın,ınsallah-masallah,allahım cok buyuksun,hep dua ederım gıbı ilahi kavramları o zaman ağzına almıcaksın! :D Gıdıceksın o zaman senın maymundan geldıgını bulan Darwin'e şükrediceksın. Yanı ruhuna ıkı yuzluluk yapmıcaksın ok. :)

Bu acılan konunun istemeden de olsa bırbırımızın kalbını kırıcagına ınandıgımdan sıte yetkılısınden bu konu baslıgının sılınmesını rıca edıyorum :) dılerım benı duyar :)

herkese sevgıler saygılar...
 
"Evrim teorisi" başlığı altında ilkokul yıllarımdan beri "atalarımın maymun olduğu" sürekli anlatıldı, o zamandan kafama takılan bu konuyla ilgili okuduğum kaynaklar bu teorinin ne kadar hatalı olduğunu anlamamı sağladı.
Pek çok insan evrim teorisini, ilk olarak Charles Darwin'in ortaya attığı, bilimsel delillere, gözlemlere ve deneylere dayalı bir teori zanneder. Oysa evrim teorisinin ilk fikir babası Darwin olmadığı gibi, teorinin kaynağı da bilimsel deliller değildir. Teori, antik bir dogma olan materyalist felsefenin doğaya uyarlanmasından ibaret.
Darwin teoriyi destekledikçe "insan nedir" sorusuna verilen cevap değişmiştir. Daha önceden bu soruya "insan, Allah'ın yarattığı ve O'nun öğrettiği güzel ahlaka göre yaşaması gereken bir varlıktır" cevabını veren insanlar, "insan rastlantılarla var olmuş, yaşam mücadelesiyle gelişmiş bir hayvandır" diye düşünmeye başlamışlardır.
Bu da hem dünya insanlarına "güçlü olan ayakta kalır zayıf olan elenir" gibi safsatalarla çatışma fikrini aşılamıştır, hem de canlıların yaratılışının tesadüflerle olduğu gibi inançsız bir bakış açısına yol açmıştır.

evrim teorisi sadece teori olarak kalmıştır.en basit şekilde düşünürsek maymun türü bitmiş olurdu :))tıpkı dinazorların yok oluşu gibi sadece kalıntılarına fosillerine rastlamış olurduk...hiç bir şey tesadüfi değildir.ve kurana göre insanı yorumlarsak 'yeryüzünün halifeleri' denir.
 
kimse tartışmak istemiyor kendinizle tartışıyorsunuz :)
...................

sadece evrim teorisini ispatlayan bilimsel bir gerçek göstermenizi istedim çünkü bunu bilim adamları yıllardır gösteremedi.

Okuduğum kadarıyla kimse tartışmak istememiş değil, kimsenin bunu tartışacak bilgisi yok. Bu bir.

İkincisi, ben size bir örnek göstereyim bilim adamına gerek yok. Yazın google'a, binlerce yıl evvel olmayan, çiçek böcek veya henüz bulunan çiçek böcek türleri.

Evrimi, insanın maymundan gelmesi, amanın Kuran'a çok ters diye ezberinize almışsanız, tartışamazsınız tabii.
 
Okuduğum kadarıyla kimse tartışmak istememiş değil, kimsenin bunu tartışacak bilgisi yok. Bu bir.

İkincisi, ben size bir örnek göstereyim bilim adamına gerek yok. Yazın google'a, binlerce yıl evvel olmayan, çiçek böcek veya henüz bulunan çiçek böcek türleri.

Evrimi, insanın maymundan gelmesi, amanın Kuran'a çok ters diye ezberinize almışsanız, tartışamazsınız tabii.

yazınızı kime cevaben yazmıştınız? eğer alıntı yaptığınız cümlemdeki tartışma konusu ise evrime inananların ön yargıyla yaklaştıkları pekçok konu var, maymun değil de (artık maymun demeye utanıyorlar) "ortak ata" olarak savundukları insana benzetilerek giydirilmiş sahte kemiklerden, mutasyonlara ve daha pekçok tesadüflere kadar gidiyor... bu sebeple sizin görüş olarak neyi savunduğunuzu tam anlayabilirsem yanıtlayabilirim.
 
ahada kendime göre bi konu buldum :D:D:D

evrim konusunda bilgi sahibi olmadan konuşmayı anlamsız bulan arkadaşlar maledef fazlasıyla bilgi sahibiyim birincisi maymun değil lütfen primat...

ve bu konu darwinciğimden çoook daha eskiye dayalı ilk olarak ilkçağda insanın nereden geldiği düşünülmüş bi arkhe(ilk madde) arayışı içinde olunmuş ve bunu ortaya atanlardan ilki thales diye biliyorum yanılıyorda olabilirim... su.. herşeyin sudan meydana geldiğini düşünmüştü su zamanla içinde belli mikroorganizmalar oluşturmuş daha sora onlar gelişmiş balık olmuş zamanla ayakları çıkmış başka bişi olmuş falan filan derkene bayaaa bi uzar bu konu ve bunun gibi farklı teorilerde mevcut arkhenin hava olduğu yada 4 unsur olduğu gibi.. gelgelelim darvinde canlıların yaşadıkları ortama uyum sağlamak için evrimleşmesi gerektiği kanısıyla nasıl bi kafayla benzetti bilmiyorum ama primat kategorisine sokmuş bizide.. lakin bi insanın doğal seçilimle bu kadar evrimleşebilmesini mümkün görmüyoruz biz çünkü yakından uzaktan alakamız yok birincisi iç organlarımızın yerleri dahi farklı nasıl bu kadar değişebilir sonuçta yaşadığımız ortama uyum sağlamak için evrimleşmedikmi? en fazla ciğerler genişler beyin yapısı değişirdi niye tüy döküp bipedalist(dik duruş) konuma gelelim insanın iç yapısına en yakın canlı fare o zaman onlardan meydana gelmiş olmayalım sakın :D kanıtlar var diyemezsiniz ben bulunanların gerçekten kanıt olduklarına inanmıyorum... ortaya attığı şeyi kabullendirmek için kanıt üretebilecek milyonlar tanıyorum.. alt tarafı bi insan ne kadar gerçekçi olabilir?
 
yazınızı kime cevaben yazmıştınız? eğer alıntı yaptığınız cümlemdeki tartışma konusu ise evrime inananların ön yargıyla yaklaştıkları pekçok konu var, maymun değil de (artık maymun demeye utanıyorlar) "ortak ata" olarak savundukları insana benzetilerek giydirilmiş sahte kemiklerden, mutasyonlara ve daha pekçok tesadüflere kadar gidiyor... bu sebeple sizin görüş olarak neyi savunduğunuzu tam anlayabilirsem yanıtlayabilirim.


Ben de diyorum ki;evrim bu mavzubahislerin çok ötesinde bilimsel bir olay. Öncelikle inanç değil. İnanç "kesin öyle olduğunu ümit etmek" demektir.

Bilim ise umarım şunu buluruz umarım bunu buluruz düşüncesiyle yapılamaz.

Evrim ise var olan her canlı türünün yüzyıllar içinde değişime uğraması, bazı türlerin ilk haliyle nerdeyse ilgisi kalmamacasına değişime uğramasıdır. Bu konuda kanıtlanmış bir çok böcek çeşidi var.

İnsanın maymun veya ortak atadan (ne derseniz) gelmesi, bu teori içinde bir ihtimaldir sadece, kanıtlanmamıştır ama kanıtlanan bir çok böcek çeşidi örneğin, evrim teorisinin dalga geçilecek basit bir teori olmadığını gösterir.

Şu videoyu dikkatle izlerseniz, Richard Dawkins'in, yaradılış da yaradılış diye zıplayarak içi boş söylemlerle karşısına çıkan Harun Yahya'yı uluslararası arenada nasıl rezil ettiğini adım adım görebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=vyBbakiUoBc
 
Son düzenleme:
(Öncelikle araları okumadım onu belirteyim)

Evet ben evrim teorisine inanıyorum. Evrim teorisi "insan maymundan geldi"den ibaret değil.

Canlılar çevre koşullarına göre değişir, farklı koşullara adapte olarak farklı özellikler geliştirir.

Evrim teorisi, canlı türlerinin ortak ataları olduğunu ancak koşullara bağlı olarak bu ortak atalarda farklılaşma olmasıyla birlikte farklı canlı türlerinin ortaya çıktığını önerir. Evrim uzun süren bir süreçtir, kısa sürelerde gerçekleşmez.

Evrim teorisinin ortaya koyduğu en bilinen kavramlardan biri doğal seleksiyondur. Buna göre koşullara adapte olabilen canlılar üremelerini ve hayatlarını sürdürürken, adapte olamayanlar silinmeye başlar. Böylece daha güçlü olan türler hayatta kalırken, güçsüz olanlar bir şekilde elenmiş olur. Bunu Yaradılış Teorisi'ne inananlar da inkar edemez sanırım, zira doğal seleksiyon evrim teorisinin ötesinde bilimsel bir gerçek.

Evrim ve yaratılış, teori ilk ortaya çıktığından beri süregeliyor ve daha uzun yıllar da böyle gideceğe benzer. İkisi de bir anlamda inanç meselesi, biri inancını kutsal kitaba dayandırıyor, diğeri bilimin ileri sürdüklerine. Dolayısıyla aslında çok da tartışmaya açık bir konu değil.
 
kimse tartışmak istemiyor kendinizle tartışıyorsunuz :)

sadece evrim teorisini ispatlayan bilimsel bir gerçek göstermenizi istedim çünkü bunu bilim adamları yıllardır gösteremedi.
İnandığınız Richard Dawkins'in bir röpörtajında spikerin "peki ilk canlı nereden geldi size göre" diye sorunca havaya 5 dk bakıp sonra da "benim tahminimce uzaydan saçıldı" diye cevapladığı komik videosunu youtube dan bulup izlemenizi öneririm. Güncel durumu takipteyseniz Richard Dawkins te artık evrim teorisinin ispatlanamadığını itiraf etmeye başladı.

Siz ilk canlı organizmanın nasıl oluştuğunu düşünüyorsunuz? hani suda oluşan sonra karaya çıkan sonra çeşitlenen ve bunların tamamını tesadüflerle yapan canlıların?

Evrim teorisi milyonlarca yıldır hiç değişmeden günümüze gelen fosillerle, en önemlisi ilk hücreyi oluşturan tek bir proteinin bu teoride bahsedildiği gibi tesadüfen oluşamayacağına istinaden çürütülmüştür. Başka ispatlar da var uzatmamak için yazmıyorum.

Eğer inandığınız bilimsel bir kanıt varsa lütfen bizimle paylaşınız yoksa zaten siz de bu teoriye inanmıyorsunuz söyleyeyim :)

Dogrusu, rasyo sahibi, bilimsel bilgiye inanan biri bilimsel bir kanit pesinde kosar. Adi ustunde "TEORI". Bu teori yeryuzundeki yasami bu gune kadar aciklamaya calisanlari arasindaki en kabul edilenidir. Siz kabul etmezsiniz, anlarim. Ancak Harun Yahya gibi takilacaksaniz, bilimi bu ise alet etmeyin.
Sizin akliniza yatan yaratilis teorisi ise, unutmayin ki o da bir teoridir.
 
(Öncelikle araları okumadım onu belirteyim)

Evet ben evrim teorisine inanıyorum. Evrim teorisi "insan maymundan geldi"den ibaret değil.

Canlılar çevre koşullarına göre değişir, farklı koşullara adapte olarak farklı özellikler geliştirir.

Evrim teorisi, canlı türlerinin ortak ataları olduğunu ancak koşullara bağlı olarak bu ortak atalarda farklılaşma olmasıyla birlikte farklı canlı türlerinin ortaya çıktığını önerir. Evrim uzun süren bir süreçtir, kısa sürelerde gerçekleşmez.

Evrim teorisinin ortaya koyduğu en bilinen kavramlardan biri doğal seleksiyondur. Buna göre koşullara adapte olabilen canlılar üremelerini ve hayatlarını sürdürürken, adapte olamayanlar silinmeye başlar. Böylece daha güçlü olan türler hayatta kalırken, güçsüz olanlar bir şekilde elenmiş olur. Bunu Yaradılış Teorisi'ne inananlar da inkar edemez sanırım, zira doğal seleksiyon evrim teorisinin ötesinde bilimsel bir gerçek.

Evrim ve yaratılış, teori ilk ortaya çıktığından beri süregeliyor ve daha uzun yıllar da böyle gideceğe benzer. İkisi de bir anlamda inanç meselesi, biri inancını kutsal kitaba dayandırıyor, diğeri bilimin ileri sürdüklerine. Dolayısıyla aslında çok da tartışmaya açık bir konu değil.

Yaratılış teorisi, gerçekten teori olabilir mi? Sonuçta dini inançlara dayanıyor? Bilimsel hiç bir yanı yok, tamamen toplumdan bireye inen bir olgu.

Bir inanç en güçlü doktrindir, kolay kolay tartışmaya açılamaz ki.
 
Yaratılış teorisi, gerçekten teori olabilir mi? Sonuçta dini inançlara dayanıyor? Bilimsel hiç bir yanı yok, tamamen toplumdan bireye inen bir olgu.

Bir inanç en güçlü doktrindir, kolay kolay tartışmaya açılamaz ki.
Teoriyi bilimsel kavramının karşılığı olarak kullanmadım, onu belirteyim. Yani etimolojik olarak "teori"yi kastetmiyorum. Sadece daha genelgeçer ve kolay anlaşılır ifadesi olduğu için yaratılış teorisi diyorum. Önermesi veya inancı desem daha da karışacak :)

Yaratılışa teori dememin sebebi sizin de dediğiniz dini inanç olması, din kitabı dışında bilimsel bir kanıtının olmaması. İnanan biri için en büyük kanıt dini kitap, ancak bilimsel yaklaşım bazı inkar edilemez kanıtlar koyabilse de dini "kanıtlar" soyut. Aslında aynı şeyi söylüyoruz.

Din dogmatiktir, inanırsınız veya inanmazsınız. O yüzden de yaratılış ve evrimin karşılıklı çok tartışılamayacağını söylüyorum.
 
Teoriyi bilimsel kavramının karşılığı olarak kullanmadım, onu belirteyim. Yani etimolojik olarak "teori"yi kastetmiyorum. Sadece daha genelgeçer ve kolay anlaşılır ifadesi olduğu için yaratılış teorisi diyorum. Önermesi veya inancı desem daha da karışacak :)

Yaratılışa teori dememin sebebi sizin de dediğiniz dini inanç olması, din kitabı dışında bilimsel bir kanıtının olmaması. İnanan biri için en büyük kanıt dini kitap, ancak bilimsel yaklaşım bazı inkar edilemez kanıtlar koyabilse de dini "kanıtlar" soyut. Aslında aynı şeyi söylüyoruz.

Din dogmatiktir, inanırsınız veya inanmazsınız. O yüzden de yaratılış ve evrimin karşılıklı çok tartışılamayacağını söylüyorum.

Haklısınız, ben de bu konuyu tartışmayı tercih etmem ayrıca belirtelim ki, evrim teorisini insanın maymundan türemesine indirgemeyen ve canlılardaki değişim olarak gören bir çok dindar insan da var.
 
Evet inaniyorum.200.000 yildir dunyada olan insanoglunun,yani aslinda bundan cook cook oncesi ama modern haliyle diyelim,hic degismedej bugunlere geldigini dusunmek gozlerini kapatip yurumeye benzer.Zaman sabit degil,akiyor,durduramiyoruz,durduramayiz da.Her sey bir olus halinde yok olup baska bir seye donusuyor.Akis dongusu.Buna evrendeki her varlik dahil.Kimse maymundan geldiysek neden simdiki maymunlar insan olmuyor amagggg? geyigi cevirmesin.Bundan daha 100 yil once su anki teknoloji o zamanlar hayaldi.Ama bir de su anki geldigimiz noktaya bakin.Aradaki fark insan beyninin evrimlesmesi.Daha cok kapasite(kapladigi yer bakimindan) esittir daha cok zeka.Bence bu geldigimiz son nokta da degil.Bu surec hic bir tur icin asla durmayacak.Bundan cok sonra kim bilir neler olur.Keske gorebilsem.Ama malesef goremem.Her seyin oldugu gibi benim de sonum gelecek ki yenilere yer acilsin.Budegisim genetik aktarimlarla yillarca devam edecek.
 
Ben de diyorum ki;evrim bu mavzubahislerin çok ötesinde bilimsel bir olay. Öncelikle inanç değil. İnanç "kesin öyle olduğunu ümit etmek" demektir.

Bilim ise umarım şunu buluruz umarım bunu buluruz düşüncesiyle yapılamaz.

Evrim ise var olan her canlı türünün yüzyıllar içinde değişime uğraması, bazı türlerin ilk haliyle nerdeyse ilgisi kalmamacasına değişime uğramasıdır. Bu konuda kanıtlanmış bir çok böcek çeşidi var.

İnsanın maymun veya ortak atadan (ne derseniz) gelmesi, bu teori içinde bir ihtimaldir sadece, kanıtlanmamıştır ama kanıtlanan bir çok böcek çeşidi örneğin, evrim teorisinin dalga geçilecek basit bir teori olmadığını gösterir.

Şu videoyu dikkatle izlerseniz, Richard Dawkins'in, yaradılış da yaradılış diye zıplayarak içi boş söylemlerle karşısına çıkan Harun Yahya'yı uluslararası arenada nasıl rezil ettiğini adım adım görebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=vyBbakiUoBc


Evrim teorisi bilimsel ve geçerli bir teori değildir. Aslında kökeni paganlara kadar dayanır. 150 yıl önce Darwin tarafından tekrar toparlanıp ortaya atıldığında bazı çevreler tarafından farklı amaçlar için sahiplenilmiştir. Bugün artık genetik,miktobiyoloji,paleantoloji gibi bilim dallarının gelişmesiyle ve 1950 de, 60 yıl önce keşfedilen elektron mikroskobu gibi detaylı inceleme yapacak teknolojinin DNA yı incelemesiyle kanıtlandı ki hiçbir canlı tek bir yaprak bile evrim geçirmemiştir. Milyonlarca yıl önce nasıl yaratıldılarsa bugün de aynıdırlar, çünkü her bir tür için ayrı şifrelenmiş DNA ya genetik bilgi eklenerek farklı bir tür oluşması, yani bir canlının mutasyonlara uğrayarak farklı bir türe dönüşmesi bilimsel kantılarla imkansızdır. Bu geçişi kanıtlaracak tek bir ara fosil kaydı bulunamamıştır. Eğer böyle bir değişim olsaydı, sudan karaya çıkan bir sürüngenin yarı ayaklı yarı tırnaklı fosillerinin kanıt olarak bulunması gerekirdi, geçişi ispatlayan tek bir delil yoktur.
Evrime inananlar ilk hücrenin tesadüflerle ortaya çıktığını düşünür. Hatta bahsettiğiniz R.Dawkins'e bu soru bir röpörtajında sorulmuştu, ilk hücreler uzaydan saçılmış olabilir gibi cahilce bir cevap vermişti. Hem hücre hem de hücrenin yapı taşı olan proteinler tesadüfen oluşamayacak kadar kompleks bir yapıdadır. 21.yy da laboratuarlarda bile tek bir hücre sentezlenip üretilememiştir. Hücreyi oluşturan amino asitler, bunların oluşturduğu proteinler, mitokondri,ribozom,lizozom,golgi aygıtı,hücre zarı...ve hepsinin birarada saniyeler içinde yerine getirdiği görevler....böyle bir teknoloji değil ilkel dünyada bugün bile elde edilemiyor....

Yazınızda bahsettiğiniz böceklerin evrimi konusunda bir örnek kanıt gösterebilir misiniz? Dünyada bugüne kadar yaşamış canlı türlerinin %90 ının nesli tükenmiştir fakat bu canlılar değişim geçirerek başka bir türe dönüşmemiştir. Evrime inananlar kuşların atasının dinazorlar olduğuna inanırlar. Dinazorların nesli tükenmiştir. Kuşlar da türlerine göre nasıl yaratıldılarsa bugüne kadar değişmeden gelmişlerdir. Bir canlıdaki yaklaşık 3.5 milyar birimlik tüm bilgisinin kodlandığı DNA gibi bir şifreleme sisteminin, tesadüfen kodlarının değişip farklı şekillerde ama doğru olarak biraraya gelerek başka bir canlıya dönüşmesi imkansızdır.
 
(Öncelikle araları okumadım onu belirteyim)

Evet ben evrim teorisine inanıyorum. Evrim teorisi "insan maymundan geldi"den ibaret değil.

Canlılar çevre koşullarına göre değişir, farklı koşullara adapte olarak farklı özellikler geliştirir.

Evrim teorisi, canlı türlerinin ortak ataları olduğunu ancak koşullara bağlı olarak bu ortak atalarda farklılaşma olmasıyla birlikte farklı canlı türlerinin ortaya çıktığını önerir. Evrim uzun süren bir süreçtir, kısa sürelerde gerçekleşmez.

Evrim teorisinin ortaya koyduğu en bilinen kavramlardan biri doğal seleksiyondur. Buna göre koşullara adapte olabilen canlılar üremelerini ve hayatlarını sürdürürken, adapte olamayanlar silinmeye başlar. Böylece daha güçlü olan türler hayatta kalırken, güçsüz olanlar bir şekilde elenmiş olur. Bunu Yaradılış Teorisi'ne inananlar da inkar edemez sanırım, zira doğal seleksiyon evrim teorisinin ötesinde bilimsel bir gerçek.

Evrim ve yaratılış, teori ilk ortaya çıktığından beri süregeliyor ve daha uzun yıllar da böyle gideceğe benzer. İkisi de bir anlamda inanç meselesi, biri inancını kutsal kitaba dayandırıyor, diğeri bilimin ileri sürdüklerine. Dolayısıyla aslında çok da tartışmaya açık bir konu değil.

İlk hücrenin tesadüfen ortaya çıkması nasıl imkansızsa canlı türleri de iddia ettiğiniz gibi birbirine dönüşemez. Üstelik bu değişimi doğa yaptı demek bilinçsizce bir inanç olur. Çünkü doğa dediğimiz taş,toprak,hava,su bilinçsiz atomlardır. Doğanın evrime inananların iddia attiği gibi okyanustaki hücreyi balığa çevirip sonra onu sürüngen yaparak, kuş yapıp uçurup en sonunda da insana çevirecek şuuru yoktur :) Aslanlar elbette bir geyik sürüsündeki en zayıf geyiği avlarlar ama bu ve bunun gibi hayvanların ölmesi demek, geyiklerin milyonlarca yıl sonra file dönüşmesi demek değildir. Doğal seleksiyon hiçbir şekilde bilimsel değildir.
İnanç şunu der: bilgi varsa bu bilginin bir sahibi de vardır. Evrim der ki doğada herşey tesadüflere bağlı olarak (milyonlarca yıl içinde biz göremedik ama...) bugüne kadar gelmiştir. Evrime konu olan detayların kutsal kitapla ilgisi yok, bilimle hiç ilgisi yok. Bu teori sadece bir ateistin doğadaki tüm mucizevi işleyişin nasıl olduğuna cevap bulamayıp, evrim denen sözde teoriye sığınmasıyla devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
 
Teoriyi bilimsel kavramının karşılığı olarak kullanmadım, onu belirteyim. Yani etimolojik olarak "teori"yi kastetmiyorum. Sadece daha genelgeçer ve kolay anlaşılır ifadesi olduğu için yaratılış teorisi diyorum. Önermesi veya inancı desem daha da karışacak :)

Yaratılışa teori dememin sebebi sizin de dediğiniz dini inanç olması, din kitabı dışında bilimsel bir kanıtının olmaması. İnanan biri için en büyük kanıt dini kitap, ancak bilimsel yaklaşım bazı inkar edilemez kanıtlar koyabilse de dini "kanıtlar" soyut. Aslında aynı şeyi söylüyoruz.

Din dogmatiktir, inanırsınız veya inanmazsınız. O yüzden de yaratılış ve evrimin karşılıklı çok tartışılamayacağını söylüyorum.

Yaratılış bir teori olamaz, pekçok örnek var fakat önemli bir tanesinden bahsedelim; artık modern bilim evrenin big-bang patlamasıyla başladığını kabul eder. Normal olarak patlama olduğunda madde dağılır ve düzensizlik olur. Oysa big bang ile tam tersi madde birleşerek galaksiler,gezegenler,yıldızlar oluşmuş bir şekil ve düzen ortaya çıkmıştır. Ve evren genişlemektedir. Bunlar üzerinde düşünmenizi öneririm.
Yaratılış körü körüne inanmak değildir, bilgiyle inanmak esastır. Dini kitap sadece bilime yol gösterir, araştırın, bilgi sahibi olun, evren ve yaratılan herşey hakkında düşünün, düşünmeden, anlamadan iman etmiş olmazsınız der. Bu kadar açık ve nettir. İnanç konusunu yobazlar ve hurafelere inananlarla bağlantılayarak değerlendirmemek gerekir.
 
Back
X