- 19 Mart 2007
- 522
- 1
Evli çiftler arasında ortaya çıkan anlaşmazlıklar, kalp hastalıkları riskini artırıyor.
Utah Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Tim Smith, kalpte oluşan hasarın boyutunun, çiftlerin birbirlerine karşı hoşgörülerini kaybetme nedenleriyle ilişkili olduğunu belirtiyor.
Kadınlarda eşlerine karşı düşmanlığın, suçluluk duygusuyla ortaya çıktığını söyleyen Smith, tartışma sırasında eşine düşmanca yaklaşan kişide, damar sertliği anlamına gelen aterosklerozun daha fazla görüldüğünü belirtiyor. Ayrıca eşi de düşmanca davranan kadınlarda kalsifikasyon seviyesinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Erkeklerde ise, kendileri veya eşleri kontrolü elinde tutmaya çalıştıkça, ateroskleroz görülme düzeyi artıyor.
Smith, kadınları böyle bir düşmanlığa iten, ve erkekleri kontrolü eline tutma konusunda etkileyen sosyal durumların ve diğer faktörlerin kesin olarak tanımlanamadığını belirtiyor ve ekliyor: “Biyolojik, psikolojik, ve sosyal ve kültürel etkileri birbirinden ayırmak oldukça güç, ancak sosyal durumun bu konuda rol aldığı çok açık.”
Yapılan başka bir çalışmada, evli bir çiftin tipik tartışma sonrası gördükleri zararın telafisinin en az bir gün aldığı ortaya konuyor. Bu çiftlerden alınan kan örneklerine göre, iyileşmeyi tetikleyen ancak aynı zamanda uzun dönem inflamasyonla bağlantılı sitokin ve proteinlerin seviyesinde artış olduğunu açıklanıyor.
Ohio State Üniversitesi Tıp Koleji’nden Janice Kiecolt-Glaser, pro-inflamatuvar sitokinlerin uzun süre yüksek seviyede kalmasının, kardiyovasküler hastalık gibi pek çok yaşa bağlı problemlerle bağlantılı olduğunu, ve bu verilerin Smith ve çalışma ekibinin yürüttüğü çalışmayı desteklediğini belirtiyor.
Smith ekliyor: “Elde ettiğimiz verilere göre, evlilik içindeki analaşmazlıklar, yaş ve cinsel yaşamdan daha az, ancak sigara, kolesterol, tansiyon, hareketsizlik gibi risk faktörlerinden çok daha fazla etkiye sahip.”
Utah Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Tim Smith, kalpte oluşan hasarın boyutunun, çiftlerin birbirlerine karşı hoşgörülerini kaybetme nedenleriyle ilişkili olduğunu belirtiyor.
Kadınlarda eşlerine karşı düşmanlığın, suçluluk duygusuyla ortaya çıktığını söyleyen Smith, tartışma sırasında eşine düşmanca yaklaşan kişide, damar sertliği anlamına gelen aterosklerozun daha fazla görüldüğünü belirtiyor. Ayrıca eşi de düşmanca davranan kadınlarda kalsifikasyon seviyesinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.
Erkeklerde ise, kendileri veya eşleri kontrolü elinde tutmaya çalıştıkça, ateroskleroz görülme düzeyi artıyor.
Smith, kadınları böyle bir düşmanlığa iten, ve erkekleri kontrolü eline tutma konusunda etkileyen sosyal durumların ve diğer faktörlerin kesin olarak tanımlanamadığını belirtiyor ve ekliyor: “Biyolojik, psikolojik, ve sosyal ve kültürel etkileri birbirinden ayırmak oldukça güç, ancak sosyal durumun bu konuda rol aldığı çok açık.”
Yapılan başka bir çalışmada, evli bir çiftin tipik tartışma sonrası gördükleri zararın telafisinin en az bir gün aldığı ortaya konuyor. Bu çiftlerden alınan kan örneklerine göre, iyileşmeyi tetikleyen ancak aynı zamanda uzun dönem inflamasyonla bağlantılı sitokin ve proteinlerin seviyesinde artış olduğunu açıklanıyor.
Ohio State Üniversitesi Tıp Koleji’nden Janice Kiecolt-Glaser, pro-inflamatuvar sitokinlerin uzun süre yüksek seviyede kalmasının, kardiyovasküler hastalık gibi pek çok yaşa bağlı problemlerle bağlantılı olduğunu, ve bu verilerin Smith ve çalışma ekibinin yürüttüğü çalışmayı desteklediğini belirtiyor.
Smith ekliyor: “Elde ettiğimiz verilere göre, evlilik içindeki analaşmazlıklar, yaş ve cinsel yaşamdan daha az, ancak sigara, kolesterol, tansiyon, hareketsizlik gibi risk faktörlerinden çok daha fazla etkiye sahip.”
