Evlilikte Cinsellik Boşanma

Merhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.

2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.

Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.

Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.

Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
Öncelikle geçmiş olsun kötü zamanlar geçiriyorsunuz, eşiniz tedaviye gitmemekte haklı çünkü aseksüel bireyler biyolojik veya psikolojik olarak hasta değillerdir o yüzden de tedavi de edilemezler. Kendisi de zaten öyle bir tedavinin söz konusu olmadığını bildiğinden tedaviyi reddetti. Artık sizin bir karar almanız gerekiyor, eşiniz hasta veya gay değil sadece aseksüel bir birey. Ve hayatı boyunca cinsellik yaşamak istemeyecek, sizinle alakalı değil. Ya bu durumu kabullenir ilişkiye devam edersiniz, ya da boşanıp size kadınlığınızı hissettirebilecek kişilerle ilişki yaşarsınız. Buraya da genç kızlarımız için dip not düşmek istiyorum, bekar bir kadın olarak; sevin, sevilin, sevişin.
 
Eeee doğrudur. Sen cakmayip bir de çocuk yap. Sonra biri bu işler öyle değil deyince ona teşekkür edecegine laf şok. Keşke burda sizin için emek verip post atan bana laf sokacaginiza sizi paravan evlilik olarak kullanan adama laf soksaniz.
insanların günahına girmeyin haddiniz değil, hele şu mübarek günlerde. yazık. çakmayıp çocuk yap falan ne kadar kötü kalplisiniz, eşimi tanımadığınız halde bu kadar keskin yorum yapamazsınız ! yok enfeksiyon testi yap yok paravan evlilik. yazık gerçekten. herkes kendince yorum yaptı buraya ama kimse sizinki kadar hadsiz değil, hiç biri beni böyle sinirlendirmedi. ne yazarsanız yazın bir daha cevap vermicem. Allah kalbinize göre versin !
 
Öncelikle geçmiş olsun kötü zamanlar geçiriyorsunuz, eşiniz tedaviye gitmemekte haklı çünkü aseksüel bireyler biyolojik veya psikolojik olarak hasta değillerdir o yüzden de tedavi de edilemezler. Kendisi de zaten öyle bir tedavinin söz konusu olmadığını bildiğinden tedaviyi reddetti. Artık sizin bir karar almanız gerekiyor, eşiniz hasta veya gay değil sadece aseksüel bir birey. Ve hayatı boyunca cinsellik yaşamak istemeyecek, sizinle alakalı değil. Ya bu durumu kabullenir ilişkiye devam edersiniz, ya da boşanıp size kadınlığınızı hissettirebilecek kişilerle ilişki yaşarsınız. Buraya da genç kızlarımız için dip not düşmek istiyorum, bekar bir kadın olarak; sevin, sevilin, sevişin.
çok teşekkürler, üstteki yorumdan sonra çok iyi geldi ben de böyle hissediyor ve düşünüyorum 👍🥰
 
insanların günahına girmeyin haddiniz değil, hele şu mübarek günlerde. yazık. çakmayıp çocuk yap falan ne kadar kötü kalplisiniz, eşimi tanımadığınız halde bu kadar keskin yorum yapamazsınız ! yok enfeksiyon testi yap yok paravan evlilik. yazık gerçekten. herkes kendince yorum yaptı buraya ama kimse sizinki kadar hadsiz değil, hiç biri beni böyle sinirlendirmedi. ne yazarsanız yazın bir daha cevap vermicem. Allah kalbinize göre versin !
Evet azcik sert yorum yaptım. Valla kalbini kırmak değil niyetim. Saydirmana gerek yok. Arada çocuk var. Bence tanısını netlestirin. Ben homoseksüellik karşıti biri de degilim. 5 yıl sonra çocuk adamı başka bir adam ile elele gorse kafası karışır. Bilirseniz durumu ona göre gardinizi alırsınız. Belki aseksuel, belki hormonal. Ne bileyim ben? Buraya konu açıp sadece kendi duymak istediğinizi istiyorsunuz. Benim fikrim bu. Benimki sinirlendirdi çünkü gerçek olma ihtimali sinirlendiriyor sizi. Size dediğim bu ikisinin ayrımı kolay değil terapist netlestirsin. Allah sizin de kalbinize göre versin❤️
 
Geçmiş olsun bu ızdırap gibi birşey aynı benim eşimi tarif etmişsin neysekı ben bosanıyorum benım boşanma konum cinsellikte degıl evlılıkte tek elde ettiğim güzel şey çocuk oldu bu adam degısmez naparsan yap boş ... Bende düşünüp üzülüyorum bazen bu duygunun güzelliğini tadamadan ölüp gideceğim...
benim için boşanmanın tek korkutucu yanı yalnız kalma korkusu sanırım.. beni de aslında geride tutan buydu. sonra çevremde de çok örneği olduğunu gördüm, buradan da çok güzel mesajlar aldım. umutsuz olmamak lazım, hayat nelere gebe bilmiyoruz 😌
 
Merhaba benim de bir sorunum var. Eşimle sevgililik dönemi uzaktaydık bir araya geldikçe seks yapıyorduk, normal gibiydi kapanmaların olduğu dönem onda kaldığımda (1 hafta ya da 4 gün gibi) farkettim ki o zaman da bir kere yapıyoruz. Bunu sorduğumda evleneceğiz bir ömür boyu birlikte olacağız böyle aceleye tüketmeye gerek var mı dedi. Yarı mantıklı yarı sorunlu geldi. Yaklaşık 2 yıldır evliyiz, evliliğin ilk gününden beri cinsellik sorun olmaya başladı. Balayında sürekli sevişen bir çift olmadık cicim ayı haftası olmadı. Sanki 10 yıldır evli gibiyiz. Beni sever öper sarar ama iş cinselliğe gelince bazen unutuyor gibi. ayda bir olsa sorun teşkil etmiyor, ben uzun zaman oldu dersem de bu konularda kavgamız olduğu için sen ne istiyorsun kalkık her daim hazır mı gezeyim diyor, tüm mimikleri çirkinleşiyor vücudu kaskatı oluyor bana çok itici görünüyor. Şu ara çocuk istediğimiz için ee o da sürekli seks demek olduğu için gerginliğimiz tavan yaptı. Çocuk için 2-3 yapıyorsak bir sonraki regl sonrası çocuk seksine kadar bana cinsel olarak yaklaşmıyor. Kışın zor bela Cinsel isteksizlik duyduğunu kabul etti ve terapiye başladı ama terapi onun anksiyete sorunlarına döndü, bizi çağıracak mı diyorum sence biz artık iyi değil miyiz diyor, dün seans sonrası sormuş doktor çift terapisine ben almayacağım demiş.... Eşim cidden onun için mi gitti de buraya evrildi anlamadım.. şimdi psikoloğu değiştir desem bu da sorun. Siz iki haftada bir yapınca istediğiniz için mi görev gibi mi yapıyor eşiniz, bunu yaşayan var mı?
Ben şey düşünüyorum beni arzulamıyor eski sevgilerinde elbet sürekli yaptığı vardır diyorum. Ona bunu sordum o zamanlar gençtik derdimiz oydu diyor. O 34 iken tanıştık şimdi 37 olacak ama 50 yaşında gibi.. ki ben babamdan biliyorum (annemin şikayeti) rahat vermiyor halen aynı diyor..
ayda 1-2 oluyoruz diye boşanmak bu devirde ne kadar mantıklı ki? Aslında benim derdim sayısı değil eşim gelsin beni kucaklasın istek duyduğunu hissedeyim, erotizm biraz da olsa gösterebilmesi. Porno olarak twitterdan kısa videolar arattığını telefonunda gördüm. bunu azaltmasını söyledim , izlemiyorum çok nadir diyip bir ara 2-3 günde bir olduğunu anladım. Sonra konuştuk tam azaltacağım dedi sözde azalttı ama cinsellikte bir şey değişmedi, kudret narı gibi şeyler aldım, kullandı.
Sanırım kendine hayat eşi istedi, biri olsun uyuyalım yemek yiyelim çocuk olsun, başka vizyona gerek yok, öyle gezme ve aktivite yapma yönü de pek yoktur. Neden evlendin diyeceksiniz, pandemi dönemi bazı şeyleri göremedim bence bir de sorduğum sorulara verdiği cevaplar ile şimdiki tutmuyor..
Yani her şey o net olarak gören bır kadına benzıyorsunuz. Ne için bu çocuk telaşı. İnsan evladı olsun ıstıyor evet ama. Hayat ne kadar zorlastı ya. Erkekler erkek gıbı değil kadınlar her seyı düşünüyor. Kıyamet alametı.
 
benim için boşanmanın tek korkutucu yanı yalnız kalma korkusu sanırım.. beni de aslında geride tutan buydu. sonra çevremde de çok örneği olduğunu gördüm, buradan da çok güzel mesajlar aldım. umutsuz olmamak lazım, hayat nelere gebe bilmiyoruz 😌
Bu korku genelımızde var annem babam yaşlılar ben tek, çocuğum bir tanede oğlum, var, hayatta başka, kımsem yok buna rağmen boşanıyorum Allah kulum diye yaratmıs vardır bir hikmeti
 
Travma deyince küçükken annesinin kadın hamamına götürmesi aklıma geliyor bir tek.
Kadın hamamı 🤣 valla güldüm. Ben hic gitmedim fakat hamamda anadan dogma bir sekildemi yikaniyor insanlar annemden duyduguma göre üstlerinde hep havlu varmis. Hem hamam bile olsa kucukken gordugu icin alismis olmasi gerekmez mi
 
Merhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.

2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.

Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.

Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.

Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
Ben gay olduğunu dusunuyorum konuyu ilk okudugumda direk bu geldi aklıma. Sonra bir iki okudugumda cogu kisi ayni seyi yazmis bu ihtimali siz bir dusunun iyice. Bu sekilde iliski yasayanlar genelde böyle oluyor çünkü
 
Ay ne tersliyosun kadını, burda kimse bayılmıyor sizin cinselliksizliğinizin altında yatan sebepleri bulmaya çalışmaya. İstemişsin fikir belirtmiş bide tersleniyor oh ne valla
Bu bir kadınlar kulübü geleneği😂 1 ayda alıştım. Kabul edilemeyen, gercek olma ihtimali olan yorum karşısında agresiflesme.
 
Rastgele okıyunca kendi hayatım geçti gözlerimin önünden.bemde bu konuda çok sıkıntılar yaşadım ama konuşa konuşa çözdük sıkıntıyı.ama benim eşimin problemi hormonal çıktı.oda ilk başta bu konudan söz ettirmiyordu.konuşmak halimi anlatmak istediğimde bağırıp suçu bana atıyordu.ne yollar denedim 2 sene.2 senenin sonunda doktora gitmeye ikna edebildim ancak.ama ben eşimi çok seviyordum cinsellik dışında bir problem yoktu temasımız vardı sürekli sarılırdık beni sevdiğini söylerdi.zaten doktora gidince sorunun testesteron seviyesinden kaynaklandığını öğrendik.eğer sevgi durumunuz varsa mücadele edin derim ben ama duygusal olarak çok yıpratıcı bir süreç.dokrota gitmeye ikna olunca sorun kendiliğinden çözülüyor.
Merhaba hormonel cıktı derken ne demek istediniz. Birde sizi sevdiği halde sizinle seks yapmak mı istemiyordu tam anlamadım. Şeker hastalarıda seks yapmak çok istemiyorlarmış. Ve hangi bölüme giderek çözdünüz acaba?
 
Yaşadığınız duruma çok üzüldüm gerçekten. Çok kırılmış ve çıkmazda hissetmişsiniz haklı olarak. Ben de eşinizin eşcinsel olduğunu düşündüm. Kadın cinsel organından iğrenmesi başka hangi durumlarda olur ki yani.. Belki kendi de farkında değil bu durumun o yüzden sizi cinsel anlamda itmekten başka bir şey yapmıyor.
Boşanmanız için çok sebep var aslında.
Eşcinsel veya aseksüel olabilir her durumda bu bir sorun. Bu sorunu çözmeye çalışmıyor. Aksine bir de sizi suçluyor. Evet aile içinde/ baba olarak iyidir vs ama eş olarak değil. Mutsuzsunuz yani bundan ötesi yok. Kızına iyi bir baba olması, paylaşımcı, destekçi bir eş olması yeterli mi biriyle evli kalmak için? Boşanıp yalnız kalmaktan korkuyorsunuz ama bence her gece yatağa yattığınızda hissettiklerinizden daha yıpratıcı ve zor olmayacaktır. Hem İzmir'e de alışmamışsınız yine yalnız hissediyorsunuz. İstanbul'a dönersiniz çocuğunuzla, orda bir hayat kurarsınız. Aileniz de yanınızda olmuş olur.
 
vajinismus genelde psikolojik yaşanıyor, fizyolojik değil. sanırım demek istediği buydu.
Hayır söylemek istediği bu değildi. Vajinismus ile ten uyumunu ilişkilendirdi. Ki uzaktan yakından alakası olmadığını bilmek için psikolog olmaya gerek yok.
Ayrıca bu işin tedavisi kadın doğum uzmanlarındadır, psikologlarda tedavi olamazsınız.
 
Hayır söylemek istediği bu değildi. Vajinismus ile ten uyumunu ilişkilendirdi. Ki uzaktan yakından alakası olmadığını bilmek için psikolog olmaya gerek yok.
Ayrıca bu işin tedavisi kadın doğum uzmanlarındadır, psikologlarda tedavi olamazsınız.
Hayır doğru söylüyor. Hatta gittiğim kadın doğum uzmanı da vajinusmus yüzde doksan erkek kaynaklıdır demişti
 
X