Ben de 1 aylık evliyim ve nişanlandığım günden itibaren bunun stresine girmiştim. Acayip içim bayılıyordu, sürekli ağlayıp sorun çıkarıyordum. Nişanlım buluşmadan önce ağlayacak mısın kendimi hazırlayayım falan diyordu. Sürekli ilişkimi sabote etmek istiyordum ama en ufak kaybetme ihtimali ortaya çıkınca da totom tutuşuyordu:) hazırlık noktasında da aynı iç bayıntısı katmerli haliyle devam ediyordu, hem her şey süper olsun istiyordum hem de çay bardağı almak dahi büyük külfet geliyordu. Annem de bu sebeple strese girip ağlıyordu falan genel bir ağlama hali sirayet etmişti. Gelinliği 1.5 ay önce diktirmeye gitmiştim sanki ben tuhaf olduğunu farketmemişim gibi tüm gelinlikçiler de ayyyy inanmayorooom nasıl gelmezsin bu zamana kadar diye beni daha da streslendiriyorlardı. Düğünde gösterilcek slaytı kına gecemin sabahında hazırlamıştım.
Velhasıl, her şey yetişti, baya da güzel oldu. Nişanlılık köprüden önceki son çıkış gibi hissettiğinden onla olan ilişkin pembik güvenli bir alan olmaktan çok bileklerini acıtan ve hayatının eğlencesini evlilikle yok edecek prangalara dönüşmüş gibi hissediyor olabilirsin. Ya da doğru kişi mi endişeleri, doğru kişi olsaydı böyle hissetmezdim gibi kısırdöngüler sebebiyle günde 14 saat uyuyabilirsin. Geçiyor, evlendikten sonra çok şükür çok da korktuğum gibi olmadığını gördüm. Cinsellik içeren cool bir ev arkadaşlığı olarak hayal edersen sakinleşebilirsin bir kova burcu olarak.
Nişanlınla gerçekten ruh sağlığını bozan kötü deneyimler yaşamadıysan kendini akıntıya bırak. Ben çok üzülüyordum, evlilik öncesi kızlar pırpır olur neşeli olur benim ruhum emilmiş gibi diye, buraya da konu açmıştım hatta. Ya dünyayı gezemezsem diye varsayımlarda bulunup depresyona giriyordum. Bunları yaşarken yalnız değilsin, sende bir sorun yok, bu değişiklik için endişelenmeye hakkın var, bil istedim:)
Hayırlı olsun.
İmza: yükseleni kova olan yengeç kadını