Öncelikle ben güven hissiyatimin olmadığı kimseyi hayatımın hiç bir noktasında bulundurmuyorum. Eşimle görüşmeye baslamamin temel sebebi güvenilir olmasıydı ve birbirimizi besleyebilecegimjzi fark ettiğimde aşık olmuştum. Benim her anlamda kendimi gelistirmemi destekleyen biridir.Kızlar selam,
Dün eşimle konuşuyoruz şöyle bi konu açıldı size de sormak istiyorum bunu. Biraz da kendi kendimize günah çıkarmak istiyorum.
Kim olduğunu hatırlayamıyorum ama bi psikolog şöyle söylüyor:
''Çocukluğumuzdan itibaren dinlediğimiz bütün masallarda kadın ve erkek birbirine kavuşmaya çalışıyor ve sonunda birbirine kavuşup mutlu mesut yaşıyorlar; ya da izlediğimiz tüm yeşilçam filmlerinde de bu durum aynı. Birbirlerine kavuşma süreçleri genelde daha sancılı oluyor ve hep mutlu sonla yani evlilikle bitiyor. Bu yüzden biz evlilik olana kadar olan süreci gözlemleyebiliyoruz. Çoğu kadın evliliği bi başlangıç olarak değil bi son olarak görüyor. Evlilikle beraber de sonsuz ve mutlak bir mutluluk hayal ediyoruz. Ufacık bi anlaşamama durumunda evliliğimizde problemler olduğunu ve mutsuz olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü ne masallardan ne hikayelerden ne de filmlerden evliliğin içeriğini tam olarak bilemiyoruz.''
Sizce evlilik nedir hanımlar?
Siz eşinizle neden evlendiniz?
Evlilikten beklentiniz nedir? Pişmanlığınız nedir?
Burda haklı olarak kendimizi anlatıyoruz.
Kendi beklentilerimizi, kırgınlıklarımızı ve öfkemizi.. İlişkimizde kendi yapmış olduğumuz hatalarımızdan bahsetmeyi pek sevmiyoruz.
Kendi hatalarımız neler?
Hangi hataları tekrarlıyoruz, hangilerini değiştirebildik?
Dış dünyadan ne kadar etkileniyoruz? Neden etkileniyoruz?
Kontrolcü olmalı mıyız? Ne kadar olmalıyız?
Ne kadar taviz vermeliyiz?
Nerede uzlaşmalı nerede tırnaklarımızı çıkarmalıyız?
* Bi de son zamanlarda kendi içimde takıldığım bi konu var. Bunu özellikle sormak istiyorum.
Bazen bi tepkimde duruyorum kendi içimde diyorum ki ''ne kadar annemin tepkisi. Aslında haklıymış/ ya da evet hatalı ama ben neden şimdi bu şekilde davranıyorum? Böyle bi durumu kendi içinizde nasıl karşılıyosunuz?
Bana göre ikilem evlilik.hem Cok güzel,hem çok zor, hem paylaşmak, hem paylasmamak.sevgi saygı heyecan, merhamet.bazen haksızlık.ve bilinmezlik.Kızlar selam,
Dün eşimle konuşuyoruz şöyle bi konu açıldı size de sormak istiyorum bunu. Biraz da kendi kendimize günah çıkarmak istiyorum.
Kim olduğunu hatırlayamıyorum ama bi psikolog şöyle söylüyor:
''Çocukluğumuzdan itibaren dinlediğimiz bütün masallarda kadın ve erkek birbirine kavuşmaya çalışıyor ve sonunda birbirine kavuşup mutlu mesut yaşıyorlar; ya da izlediğimiz tüm yeşilçam filmlerinde de bu durum aynı. Birbirlerine kavuşma süreçleri genelde daha sancılı oluyor ve hep mutlu sonla yani evlilikle bitiyor. Bu yüzden biz evlilik olana kadar olan süreci gözlemleyebiliyoruz. Çoğu kadın evliliği bi başlangıç olarak değil bi son olarak görüyor. Evlilikle beraber de sonsuz ve mutlak bir mutluluk hayal ediyoruz. Ufacık bi anlaşamama durumunda evliliğimizde problemler olduğunu ve mutsuz olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü ne masallardan ne hikayelerden ne de filmlerden evliliğin içeriğini tam olarak bilemiyoruz.''
Sizce evlilik nedir hanımlar?
Siz eşinizle neden evlendiniz?
Evlilikten beklentiniz nedir? Pişmanlığınız nedir?
Burda haklı olarak kendimizi anlatıyoruz.
Kendi beklentilerimizi, kırgınlıklarımızı ve öfkemizi.. İlişkimizde kendi yapmış olduğumuz hatalarımızdan bahsetmeyi pek sevmiyoruz.
Kendi hatalarımız neler?
Hangi hataları tekrarlıyoruz, hangilerini değiştirebildik?
Dış dünyadan ne kadar etkileniyoruz? Neden etkileniyoruz?
Kontrolcü olmalı mıyız? Ne kadar olmalıyız?
Ne kadar taviz vermeliyiz?
Nerede uzlaşmalı nerede tırnaklarımızı çıkarmalıyız?
* Bi de son zamanlarda kendi içimde takıldığım bi konu var. Bunu özellikle sormak istiyorum.
Bazen bi tepkimde duruyorum kendi içimde diyorum ki ''ne kadar annemin tepkisi. Aslında haklıymış/ ya da evet hatalı ama ben neden şimdi bu şekilde davranıyorum? Böyle bi durumu kendi içinizde nasıl karşılıyosunuz?