- 12 Eylül 2007
- 7.588
- 15.235
- 498
Ev almayı kim istemez ki hele de yeni bir başlangıç esnasında.Ama malesef bu ülkede çok zengin sülalelere sahip değilseniz bu pek de mümkün olmuyor, ben de çalışıyorum, eşim de çalışıyor ve istediğimiz ve çok beğendiğimiz bir yerde şu an kirada oturuyoruz ve yeni evliyiz, Allah sağlık, sıhhat verdiği müddetçe de çalışacağız ve kısmet olursa bir süre sonra da tüm başaranlar gibi biz de ev alacağız ya da alamayacağız sorun sadece ev olmamalı bence , ıstanbul'da yaşıyormuşsunuz 300'den limitsize kadar giden kiralık evler mevcut, içinde mutlu mesut olacağınız bir oda bir salonla dahil kendi yuvanızı yapabilirsiniz bu , bu kadar zor olmamalı (Atıp tutma diyebilirsiniz ama biz nişan dahil, nikah, düğün, ev döşemesi, tutması, balayı vb hepsini eşimle birlikte yaptık, kredi çektik falan ve tüm bunlara rağmen ayrı evde çok mutlu bir biçimde Allaha çok şükür başlangıç yaptık)
Bazı mızmızlıkların (evlilik sendromu da denilebiliyor) doğal olduğunu düşünüyorum, zira ben de evlenmeden önce yatağımı bile toplamaz, mutfakta tencerelerin yerini bile bilmez, kimseye hesap vermez özgür, asi bir kızdım. "Bir ömür sıkılır mıyım?, Nereye kadar? , "Doğru insan mı?" şeklinde bir çok saçma sapan düşüncelere bile savrulmuştum. Ha çok saolsunlar erkek tarafı tuz biberi tonlarca serpmişti ama herşeye rağmen evet dedim.Diyeceğim şu ki, eğer gerçekten çok seviyorsanız ve de seviliyorsanız, herşekilde sizi her durumda savunabilecek, kimseye muhtaç etmeyecek, özgüveni, kişiliği kıstaslarınıza göre tamsa bence ufak tefek (kime göre neye göre tartışılır) sorunlara göğüs gerip bu gergin ve her evlilik yoluna girenlerin kafalarını kurcalayan noktaları en kısa sürede aşar ve bir ömür mutlu olursunuz.Ama sorun, sıkıntı ya da soru işaretlerinizin sizin bakış açınıza, kişiliğinize ya da mutluluğunuza bir ömür engel olacağını düşünüyorsanız o zaman bir miktar daha enine boyuna düşünmeli, ve en doğru kararı vermelisiniz.
Bazı mızmızlıkların (evlilik sendromu da denilebiliyor) doğal olduğunu düşünüyorum, zira ben de evlenmeden önce yatağımı bile toplamaz, mutfakta tencerelerin yerini bile bilmez, kimseye hesap vermez özgür, asi bir kızdım. "Bir ömür sıkılır mıyım?, Nereye kadar? , "Doğru insan mı?" şeklinde bir çok saçma sapan düşüncelere bile savrulmuştum. Ha çok saolsunlar erkek tarafı tuz biberi tonlarca serpmişti ama herşeye rağmen evet dedim.Diyeceğim şu ki, eğer gerçekten çok seviyorsanız ve de seviliyorsanız, herşekilde sizi her durumda savunabilecek, kimseye muhtaç etmeyecek, özgüveni, kişiliği kıstaslarınıza göre tamsa bence ufak tefek (kime göre neye göre tartışılır) sorunlara göğüs gerip bu gergin ve her evlilik yoluna girenlerin kafalarını kurcalayan noktaları en kısa sürede aşar ve bir ömür mutlu olursunuz.Ama sorun, sıkıntı ya da soru işaretlerinizin sizin bakış açınıza, kişiliğinize ya da mutluluğunuza bir ömür engel olacağını düşünüyorsanız o zaman bir miktar daha enine boyuna düşünmeli, ve en doğru kararı vermelisiniz.