- 27 Eylül 2007
- 916
- 2
- Konu Sahibi ertesigxuxn
- #1
Evlilik yaşanması gereken bir heyecandır ve hayatınızın ikinci bölümüdür. Tek başınıza yaşadığınız hayatı artık eşinizle devam ettireceksiniz. ‘Eş’ kelimesine hiç dikkat ettimiş miydiniz ? Sözlük anlamı ‘birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri’ olarak karşımıza çıkar. Bir hayatı birlikte yaşamak için kurulan evlilik müessesinin en anlamlı kelimesidir ‘eş’. Bu kelimeyi yıllar boyunca kullanmak ve kullanırken anlamını hep hatırlamak, sizi evlililğe daha da bağlayacaktır.
Halk arasında dilden dile gelen, evliliğin ilk günlerinin ‘cicim ayları’ olduğu söylentisi tamamıyla yanlıştır. Evliliğin ilk günlerinin bu şekilde adlandırılması diğer günlerinin kötü geçtiği anlamına mı gelir? Tabii ki hayır. Evliliğinizin ilk günlerinin birkaç yıl sonrasının, hatta onlarca yıl sonrasının ‘cicim’ olmasını istiyorsanız biraz emek vermeniz yeterli olacaktır. Hiçbir güzellik gökyüzünden süzülerek kollarımızın arasına düşmez. Muhakkak çaba ve emek ister. Böylece kazanılmış birer ödül olur güzellikler. Evliliğinizin sonsuza dek ‘cicim ayları’ kıvamında geçmesi için şimdi biraz gayret sizi bekliyor.
Evliliğinizin yıllar boyunca ilk günkü heyecanı ve güzelliğini muhafaza etmesi imkansız değildir. Saygıyı, sevgiyi ve anlayışı yitirmediğiniz takdirde, evliliğiniz uzun yıllar boyunca ‘cicim günleri’ni yaşayacaktır. Yapmanız gereken tek şey, eşinize ilk günden itibaren olduğunuz gibi gözükmektir. Eşinizin istediği gibi görünmek ya da onu istediğiniz gibi görmek için çerçeveye alırsanız mutluluğunuzu baştan kaybetmiş sayılırsınız. Çünkü insanların yapıları, alışkanlıkları ve karakterleri olgun yaşlardan sonra değişmez. Ancak siz bu gerçeği değiştirmeye kalkıştığınız anda olumsuzluklarla karşılaşmak kaçınılmaz hale gelir. Kimse kimseyi değiştiremez, yalnızca erteler. Eşler evliliklerinin ilk aylarında birbirlerinin gönlünü hoş tutabilmek için kendilerini ertelerler. Bir süre sonra birlikteliklerine alışan çiftler kendileri gibi olmaya başlarlar. Bu durum evlilikleri sarsacak kadar tehlikelidir. ‘Cicim ayları’ söylentisi de bu yanlış yaklaşımdan kaynaklanarak günümüze kadar gelmektedir.
Evlilik bir hayatı iki ayrı eşin paylaşmasıyla gerçekleşir. Gerçek bir hayat tamamen doğaldır. Yemek yersiniz, uyursunuz, gülersiniz, ağlarsınız, çalışırsınız, yorulursunuz, acı çeker, mutlu olursunuz. Bunlar hayatın kendisi kadar doğal ve gerçektir. Evlenmeden önce bu duyguları tek başınıza yaşarken artık hayatınızı paylaştığınızkikişiyle yaşamalısınız. Evliliğinizin ilk günlerinden itibaren saygı, sevgi ve anlayışı unutmadan, duygularınızı olduğu gibi gösterin. Cicim yılları için duygularınızı ve kendinizi asla ertelemeyin.
Halk arasında dilden dile gelen, evliliğin ilk günlerinin ‘cicim ayları’ olduğu söylentisi tamamıyla yanlıştır. Evliliğin ilk günlerinin bu şekilde adlandırılması diğer günlerinin kötü geçtiği anlamına mı gelir? Tabii ki hayır. Evliliğinizin ilk günlerinin birkaç yıl sonrasının, hatta onlarca yıl sonrasının ‘cicim’ olmasını istiyorsanız biraz emek vermeniz yeterli olacaktır. Hiçbir güzellik gökyüzünden süzülerek kollarımızın arasına düşmez. Muhakkak çaba ve emek ister. Böylece kazanılmış birer ödül olur güzellikler. Evliliğinizin sonsuza dek ‘cicim ayları’ kıvamında geçmesi için şimdi biraz gayret sizi bekliyor.
Evliliğinizin yıllar boyunca ilk günkü heyecanı ve güzelliğini muhafaza etmesi imkansız değildir. Saygıyı, sevgiyi ve anlayışı yitirmediğiniz takdirde, evliliğiniz uzun yıllar boyunca ‘cicim günleri’ni yaşayacaktır. Yapmanız gereken tek şey, eşinize ilk günden itibaren olduğunuz gibi gözükmektir. Eşinizin istediği gibi görünmek ya da onu istediğiniz gibi görmek için çerçeveye alırsanız mutluluğunuzu baştan kaybetmiş sayılırsınız. Çünkü insanların yapıları, alışkanlıkları ve karakterleri olgun yaşlardan sonra değişmez. Ancak siz bu gerçeği değiştirmeye kalkıştığınız anda olumsuzluklarla karşılaşmak kaçınılmaz hale gelir. Kimse kimseyi değiştiremez, yalnızca erteler. Eşler evliliklerinin ilk aylarında birbirlerinin gönlünü hoş tutabilmek için kendilerini ertelerler. Bir süre sonra birlikteliklerine alışan çiftler kendileri gibi olmaya başlarlar. Bu durum evlilikleri sarsacak kadar tehlikelidir. ‘Cicim ayları’ söylentisi de bu yanlış yaklaşımdan kaynaklanarak günümüze kadar gelmektedir.
Evlilik bir hayatı iki ayrı eşin paylaşmasıyla gerçekleşir. Gerçek bir hayat tamamen doğaldır. Yemek yersiniz, uyursunuz, gülersiniz, ağlarsınız, çalışırsınız, yorulursunuz, acı çeker, mutlu olursunuz. Bunlar hayatın kendisi kadar doğal ve gerçektir. Evlenmeden önce bu duyguları tek başınıza yaşarken artık hayatınızı paylaştığınızkikişiyle yaşamalısınız. Evliliğinizin ilk günlerinden itibaren saygı, sevgi ve anlayışı unutmadan, duygularınızı olduğu gibi gösterin. Cicim yılları için duygularınızı ve kendinizi asla ertelemeyin.