İnşirah Suresi (Arapça: سورة الشرح
Kur'an-ı Kerim'in 94. suresi.
8 ayetten oluşan sure Mekke'de nazil olmuştur. Bu surenin okunması İslam inancına göre insanın sıkıntıların giderilmesini ve kalbine ferahlık lütfedilmesini sağlar.
İNŞİRAH SURESİ
Rahman Rahim olan ALLAH'ın adıyla
1- Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi?
2- Ve yükünü indirip-atmadık mı?
3- Ki o, senin belini bükmüştü;
4- Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi?
5- Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır.
6- Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.
7- Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.
8- Ve yalnızca Rabbine rağbet et.
İNŞİRAH SÜRESİ (94)
1-Biz senin "Sadr" ını "Şerh" etmedik mi?"
"Şerh" kelimesi, Kalbin de içinde bulunduğu göğsün genişletilerek sıkıntı ve üzüntüden arındırılması ve ferahlık ve sevinçle dolması anlamına gelir. Aynı zamanda bilgi ve hikmet genişliği ve zengin fikir vermek manası da verilmiştir (E.H.Yazır, Hak Dini, Kur'an Dili, Feza G.Y., c:9, s:290).
"Göğsün açılması", Peygamberimizin (S.A.V.) ilahî nur, ilim ve hikmetle desteklenmesi, kalp ve zihindeki sıkıntının alınıp ferahlığın verilmesi şeklinde açıklanmıştır (9/292-4).
"Sadr" kelimesi, göğüs ve bağır demektir. Kalp daha çok içte olup biten bir duruma isim olurken, "Sadr" kavramında ise, ruhun eserlerinin, insanın bütün benliğiyle ilgili olması ve dışa da yansıması söz konusudur. Sadr, kalpten farklı olarak dünyaya yönelik cepheye de sahip bulunmaktadır.
İnsanın ruh haritasını etraflıca okuyabilmek, duygu, düşünce ve davranışlarını anlayabilmek için, "Sadr" kavramının Kur"an"da hangi anlamlarda kullanıldığını belirlemek gerekmektedir.
a-Sadr, benlik anlamında:
"ALLAH sadrlarda olanı yoklamak, kalpte olanları temizlemek için böyle yaptı, sadrlarınızda ne varsa bilir" (3/154.)
"ALLAH kimin sadrını İslama açarsa o Rabbinden bir nur üzeredir. ALLAH'ı anmada kalbi katılaşana yazıklar olsun!.." (39/22).
b-Sadr, akıl ve kalbin kılıfı anlamında: "Yeryüzünü dolaşıp ibret alsalardı, düşünen kalpleri, işiten kulakları olurdu. Gözler kör olmaz, sadrlar içindeki kalpler kör olur" (22/46).
c-Sadr, kalp anlamında:
"ALLAH sadrı İslama ve küfre açar" (6/125,16/6,39/22.)
d-Sadr, akıl anlamında:
"Kur'an, ilim sahibi olanların sadrlarında yer eden apaçık deliller-ayetlerdir" (29/49).
e-Sadr, kalpten ve akıldan geçen duygu ve düşünceler anlamında:
"ALLAH, sadırlarda olanı bilir, yerde ve gökte olanı bilir, gizli açık her şeyi bilir" (35/38; 64/4).
f-Sadr, hafıza anlamında:
(Diriliş sonrası)"Sadırlarda olan ortaya döküldüğü zaman!" (100/10).
g-Sadr, nefsin arzuları anlamında:
"Sadırlarınızdaki arzulara ulaşırsınız!" (40/79).
h-Sadr, bilinç-bilinçaltı ve hayal anlamında.
"Sadrınızda ortaya koyduğunuz, büyüttüğünüz yaratık bile olsanız dirileceksiniz" (17/51.)
ı-Sadr, ruhsal hastalıkların mekanı anlamında:
"Size Rabbinizden bir nasihat, sadrlarınızda olana bir şifa, hidayet kaynağı ve Rahmet olarak Kur'an gönderildi" (10/57, 9/14).
i-Sadr, vesvese alanı anlamında:
"Sadırlara vesvese veren ins ve cinin şerrinden ALLAH'a sığınırım de!" (114/5).
k-Sadr, olumsuz duyguların merkezi anlamında:
"Sadrlarında olan düşmanlığı gizlerler"(3/18,11/5), "Sadrlarında kibir var" (40/56), "Sadrlarında korku hissederler" (59/13) "Sadrlarındaki öfke- ye çare olsun diye" (9/14). "Sadrlarında kıskançlık hissetmezler" (59/9).
l-Sadr, ruhtaki darlık, sıkıntı, kaygı, üzüntü vb.anlamında:
Peygamberimizin, müşriklerin yaptıklarına ve görevi konusunda sadrının daralmasını, endişesini, hüznünü dile getirir (7/2,11/2,15/97,94/1) "Sadrlarında sıkıntı ve kaygı duyanlar!" (4/90). "Sanki semaya çekiliyor (oksijen azalıyor) gibi, inkarcı, sadrında daralma hisseder" (6/125). "Cennetliklerin sadrlarından, dünyada sıkıntı veren ne kadar olumsuz duygu-düşünce varsa çıkarılır" (7/43,15/47).
m-Sadr, tutum ve davranışlar anlamında:
İki yerde beden davranışı anlamında kullanılır. Birinde, müşriklerin Peygamberimizden yan dönmeleri gizlenmeleri, sadrlarıyla beraber bedenlerini çevirip gizlemeleri (11/5) ki büyük ihtimalle bu, beden dillerinin, yüzlerine yansıyan davranışlarının, Peygamberimiz tarafından çözülmesini ve okunmasını (47/30) engellemeye yönelikti. Diğerinde ise, Şuayb Peygamberin kızları, su başındaki çobanların, sadrlarını-bedenlerini çevirip, dönüp gitmeleri ni beklediklerini ifade ederler (28/23).
Öyle anlaşılıyor ki, "Sadr" kavramı, İnsanın Ruh ve Benliğinin, bütün varlık mekanizmalarındaki kaynak ve tezahürlerinin genel ismidir. Bu kavramın en büyük özelliği, kapsamının geniş olması, insanı bütünlük içinde ve derinlemesine ifade etmesidir. Bu kavramın, özellikle psikoloji ve Pedagoji ilimleri için son derece yararlı açılımlar sağlayabileceğini söyleyebiliriz.
Bu kavramın en büyük özelliği, kapsamının geniş olması, insanı bütünlük içinde ve derinlemesine ifade etmesidir. Bu kavramın, özellikle psikoloji ve Pedagoji ilimleri için son derece yararlı açılımlar sağlayabileceği söylenebilir.
Buna göre "Sadr" kavramı Ruhun tamamını kapsayan bir anlam içermektedir. "Şerh" de ruhtaki bütün tıkanıklıkların giderilmesi, iman ilim ve hikmetle donatılması, bunun sonucu olarak da ruhta sevinç, huzur ve saadetin hakim olmasıdır.
Şerh edilen bir sadr, inanç ve bilgiyle aydınlanmış akıl kalp ve nefis bütünlüğü içindeki ruhun, psikolojik olarak, duygu, düşünce ve davranışlar anlamında olumlu, yararlı, düzenli ve sistemli fonksiyonlara sahip olduğunu ifade eder.