Evde Kedi veya Köpek Beslemek Bakmak Çocuk İçin Zararlı mı
Çocuklar evde pet bakımını paylaşarak, sorumluluk sahibi olmayı öğrenerek, hem daha bilinçli, kendilerine güvenen ve yetebilen, hem de sorumluluk alabilen gerçek bireyler olarak yetişmektedirler. Genel anlamda ülkemizde çok yanlış inanışlar ve yanlış yönlendirmeler yüzünden insanlar ne yazık ki çocukları için pet yani evcil hayvan almaktan kaçınmakta ya da eve yeni bir bebek katılacaksa yıllardır var olan evdeki kedi-köpekten vazgeçmekte, hatta onu sokağa terketmektedirler. Gelişmiş ülkelere baktığımızda petlerin evde beslenmesi doktorlar tarafından da kabul görmekte ve hatta eve yeni pet alımı desteklenmektedir. Birçok psikolog ve beşeri hekim, evde pet bakımına karşı çıkmamaktadır. Aksine pet beslemenin, çocukların psikolojik ve fizyolevde pet bakımını paylaşarak, sorumluluk sahibi olmayı öğrenerek, hem daha bilinçli, kendilerine güvenli, kendilerine yetebilen, hem de sorumluluk alabilen gerçek bireyler olarak yetişmektedirler.
Evde evcil hayvan bakmak ne kazandırır?
Çocuklar köpeğin eğitimi esnasında aynı zamanda kendilerini de yetiştirmiş olurlar. Bir köpek ya da kedinin terbiyesi esnasındaki davranış modellerini öğrenerek uygulamak çocuğa güven kazandırır. Başarı duygusu pekişir. Bir canlıyla iletişimi davranışsal anlamda derinleştirmeyi kavrar.
Hayvanlarla iletişim halinde olmak, sadece çocuk psikolojisi için değil, yetişkinler için de çok yarar sağlamaktadır. Evdeki petle ilgilenen insanın psikolojisinde de pozitif değişimler olmakta, çağ hastalığı olarak bilinen stres büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Yapılan çeşitli araştırmalarda, evlerinde pet besleyen insanların sağlıklarında da olumlu gelişmeler izlenmiştir. Örneğin kedi veye köpeğini eliyle severken takip edilen bir pet sahibinin vücut tansiyonun da belirgin bir biçimde normale döndüğü gözlemlenmiştir.
Buna benzer bir şekilde, bir kazada 4 kişilik bir aileden baba malesef kaybedilmiş, çocuklardan biri olayın şoku ile kekeme olarak kalmıştır. Bu olayı takiben şoku atlatması için psikoloğu tarafından eve bir kedi alınması tavsiye edilmiş ve gerçekten kedinin büyük yardımıyla çocuk bir süre sonra kekeme halinden normale dönmüş, şok döneminden kurtulmuşur (Bu olay ıstanbul’da geçmiştir).
Bir yandan da araştırmalar göstermektedir ki, sağlıklı bir petle büyüyen çocuklar ileriki hayatlarında birçok allerjene karşı daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktadırlar.
Veteriner kontrollü bir hayvanın tüyünü yutmakla, insan saçını yutmak arasında fark yoktur!
Halk arasında yanlış inanışlardan biri de bir bebeğin sıfır mikroplu steril bir ortamda büyümesi gerektiğidir. Bu inanış yüzünden yere bile konmadan büyüyen bebekler malesef, vücutlarında yeterli bağışıklık oluşamadığı için hastalıklara çok kolay yakalanmaktadırlar. Çocukluk dönemleri de daha yoğun hastalıklarla geçmektedir. Çünkü vücut gelişirken, bebek az da olsa mikropla tanışmalıdır ki vücudunda bağışıklık sistemi gelişsin, kuvvetlensin.
Hayvan gelişimi için de aynı kurallar geçerlidir. Petinizi de aşırı steril ortamda el bebek gül bebek misali yetiştirmek ona yarar yerine zarar verecektir…( Bazı veteriner kontrollü dönemler hariç, örneğin aşılanması tamamlanmamış hayvan sokağa çıkmamalı, korunmalıdır.)
Eğer düzenli bir şekilde paraziter ve diğer sağlık kontrollerini düzenli yaptırıyorsanız, kedi ya da köpeğinizden size ya da çocuğunuza hiçbir hastalık unsuru geçmez. Kedi-köpek tüylerinde illa kist geçecek şeklindeki eski inanç yanlıştır. Bakımlı, sağlıklı bir köpek insana ve dolayısıyla bebeğinize hastalık geçiremez.
Alıntıdır..
Çocuklar evde pet bakımını paylaşarak, sorumluluk sahibi olmayı öğrenerek, hem daha bilinçli, kendilerine güvenen ve yetebilen, hem de sorumluluk alabilen gerçek bireyler olarak yetişmektedirler. Genel anlamda ülkemizde çok yanlış inanışlar ve yanlış yönlendirmeler yüzünden insanlar ne yazık ki çocukları için pet yani evcil hayvan almaktan kaçınmakta ya da eve yeni bir bebek katılacaksa yıllardır var olan evdeki kedi-köpekten vazgeçmekte, hatta onu sokağa terketmektedirler. Gelişmiş ülkelere baktığımızda petlerin evde beslenmesi doktorlar tarafından da kabul görmekte ve hatta eve yeni pet alımı desteklenmektedir. Birçok psikolog ve beşeri hekim, evde pet bakımına karşı çıkmamaktadır. Aksine pet beslemenin, çocukların psikolojik ve fizyolevde pet bakımını paylaşarak, sorumluluk sahibi olmayı öğrenerek, hem daha bilinçli, kendilerine güvenli, kendilerine yetebilen, hem de sorumluluk alabilen gerçek bireyler olarak yetişmektedirler.
Evde evcil hayvan bakmak ne kazandırır?
Çocuklar köpeğin eğitimi esnasında aynı zamanda kendilerini de yetiştirmiş olurlar. Bir köpek ya da kedinin terbiyesi esnasındaki davranış modellerini öğrenerek uygulamak çocuğa güven kazandırır. Başarı duygusu pekişir. Bir canlıyla iletişimi davranışsal anlamda derinleştirmeyi kavrar.
Hayvanlarla iletişim halinde olmak, sadece çocuk psikolojisi için değil, yetişkinler için de çok yarar sağlamaktadır. Evdeki petle ilgilenen insanın psikolojisinde de pozitif değişimler olmakta, çağ hastalığı olarak bilinen stres büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Yapılan çeşitli araştırmalarda, evlerinde pet besleyen insanların sağlıklarında da olumlu gelişmeler izlenmiştir. Örneğin kedi veye köpeğini eliyle severken takip edilen bir pet sahibinin vücut tansiyonun da belirgin bir biçimde normale döndüğü gözlemlenmiştir.
Buna benzer bir şekilde, bir kazada 4 kişilik bir aileden baba malesef kaybedilmiş, çocuklardan biri olayın şoku ile kekeme olarak kalmıştır. Bu olayı takiben şoku atlatması için psikoloğu tarafından eve bir kedi alınması tavsiye edilmiş ve gerçekten kedinin büyük yardımıyla çocuk bir süre sonra kekeme halinden normale dönmüş, şok döneminden kurtulmuşur (Bu olay ıstanbul’da geçmiştir).
Bir yandan da araştırmalar göstermektedir ki, sağlıklı bir petle büyüyen çocuklar ileriki hayatlarında birçok allerjene karşı daha güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmaktadırlar.
Veteriner kontrollü bir hayvanın tüyünü yutmakla, insan saçını yutmak arasında fark yoktur!
Halk arasında yanlış inanışlardan biri de bir bebeğin sıfır mikroplu steril bir ortamda büyümesi gerektiğidir. Bu inanış yüzünden yere bile konmadan büyüyen bebekler malesef, vücutlarında yeterli bağışıklık oluşamadığı için hastalıklara çok kolay yakalanmaktadırlar. Çocukluk dönemleri de daha yoğun hastalıklarla geçmektedir. Çünkü vücut gelişirken, bebek az da olsa mikropla tanışmalıdır ki vücudunda bağışıklık sistemi gelişsin, kuvvetlensin.
Hayvan gelişimi için de aynı kurallar geçerlidir. Petinizi de aşırı steril ortamda el bebek gül bebek misali yetiştirmek ona yarar yerine zarar verecektir…( Bazı veteriner kontrollü dönemler hariç, örneğin aşılanması tamamlanmamış hayvan sokağa çıkmamalı, korunmalıdır.)
Eğer düzenli bir şekilde paraziter ve diğer sağlık kontrollerini düzenli yaptırıyorsanız, kedi ya da köpeğinizden size ya da çocuğunuza hiçbir hastalık unsuru geçmez. Kedi-köpek tüylerinde illa kist geçecek şeklindeki eski inanç yanlıştır. Bakımlı, sağlıklı bir köpek insana ve dolayısıyla bebeğinize hastalık geçiremez.
Alıntıdır..
Son düzenleme: