benimde dünya şekeri yaramaz afacan dişi kedişim var hanımefendinin adı pamuk..sen benim nefesimsin diyorum kucağıma alıp.insanın canından bir parça oluyorlar evin bir bireyi oluyorlar en ufak bir rahatsızlandığında kahroluyoruz biraz neşesi gidince panikliyoruz gözbebeğimiz gibi bakıyoruz..sadece evde beslediğim kedişime değil dışarda yaşayan hayvanlarada elimden geldiği kadar mama su bırakıyorum arka balkonumdaki kedişlere bakıyorum başlarını okşuyorum..ama malssef kimileride evde bakıp sokağa atıyolar çookkk karşılaşıyorum ve kahroluyorum ve kendi kendime diyorumki bu zavallıcığı sokağa atan kimse eğer allahım onu cezalandırsın aynı bu sokağa attığı hayvanın durumuna düşsün diyorum...vicdansızlık bu ya bu hayvanseverlik değil...gerçek bir hayvansever evinde baktığı yavruyu atamaz gerçek bir hayvansever sadece evde beslediği hayvanını değil dışardaki hayvanlara karşıda merhametli olur sever horgörmez bence...mesela ben kedişimi çiftleştirmeyi düşünüyorum aman aman sıraya giren dolu bana ver yavrularından diye yada sat diyenler kıyamamki ben veremem..doğurunca ne yapıcan o kadar kediyle evde diyolar ne yapayım kocaman aile oluruz diyorum ben dayanamam kimseye vermem yavrularını ..insan kıyabilirmi ya....ne yapayım göze almışım ben kime ne..sonuçta bakabileceğim,bunu biliyorum.doğurtup yavrularını para uğruna satanlarıda asla anlamam mümkün değil hayvancağızı bir ticari araç olarak görmek bu...bakamayacaksan doğurtma kısırlaştır bakacaksan yavrulasın sonra kısırlaştır..ne demeye sürekli yavrulatıp satıyosun o hayvanada günah böyle insanlarda var yazıkki....önlar bizim canımız