Ev hanimlari bir bakarmisiniz?

Ben evde olmayı çok severim.
Ve zaman hic yetmıyor nasil geciyor anlamıyorum
Evliyim 1 oglum var
Sabah birini ise birini okula yolla.
Geri uyu

Sonra uyan ortalık topla yemek yap.
Oğlan okuldan geliyor yemek faslı.
Camasir as topla
Markete cikilcaksa dışarı vs cok hallet gel derken esim geliyor.

Yemek faslı sonra diziler meyveler çaylar kahveler kapanis.

Oyle hobi falan hic biside gerek duymuyorum.
Zamanımda kalmiyor.
Her gun ev supuruyorum
2 gun de 1 yemek yapiyorum.
Dolap döküp toplamak vs en sevdiklerim.

Kitap okuyordum kisin havalar isindi onuda biraktim.

Ramazandan sonra tatile giderim hafta sonlari şehir dışına cikariz esimle onlar bana yetiyor.
Yazin akşamları yuruyoruz.
Kışın genelde evdeyim ama.
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
senin yorumlara bayiliyorum ya:))))))
 
canim sen evde ingilizceni gelistire bilirsin eger hevesliysen.ingilizce filmler falan izle bu konuyla ilgili videolar var bi suru.bu aralar bu konuya taktim ben cocuklari krese yollayinca yapilacaklar listemde:)))
 
Hayat 50sinden sonra zor bir hasta anneme bakıyorum bir hasta kaynanama her ikisi inde başka çocukları var ama en yakın olan benim beklentileride benim üzerimde yoğunlaşıyor arada samimi olan kız arkadaşımla ya yürümeye çıkarım yada hergün spor aletlerde en az 45dakika spor yaparım tabi yazında hergün denize gireriz doğanın içindeyiz ama bu yıl değişiklikler olacak tekrar büyük şehire göçme durumlar olacak gibi
 
Simdi biliyorum beni yargiliycaksiniz ama ben secdim boyle yasamayi.Ben wehirde yasiyordum.Calisiyordum geziyor tozuyordum esimse ilcede yasiyor.basda saglik sorunlarim vardi diye kendi isteyimle isimden ayrildim biz sevgiliyken oda zaten evlenince calismiyacaksin dedi kabul etdim bende.evet evde cok sıkılıyorum ailesiyle yasiyoruz hemde ama bunlari niye kabul etdim? Cunki esimi cok seviyorum oda beni cok seviyorum.sevgi,saygi ,ilgi her seg tam istedigim gibi. sadece sorun benim calismamam.burdada haliyle arkadasim yok.ailem uzakda.kendisiyle bu gun konusdum bu konuyu haftada bir disariya cikaracagini soyledi.o yuzden ben evde bir seyler yaparak oyalanmak istiyorum.
Zor bir hayat seçmişsin arkadaşım. Allah yardımcın olsun. Belki eşinle ayrı eve çıkarsınız, o zaman daha farklı olur. Çünkü insan evini benimseyince hiçbir şey yapmadan evde durmak ya da ev için bir şeyler yapmak bile iyi geliyor.
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
:) :) bi anlatım ancak bu kadar güzel olurdu :) :)
 
Sepet resmi atdim bi bakarmisin ben cok seviyyorum.insallah bende yapa bilirim
Biraz bak internetten yapışına mutlaka yaparsın. buna benzer sepetler de vardı. Ben küçük bile koli vardı onun üzerine ördüm gazeteyle .İçine de kumaş dikince koli gözükmüyor. İlk acemilik işi öyle yaptım. Şeklini düzgün yaoamazsam diye korktum. Herhangi bir kutuyu kalıp olarak kullanıyorlardı bazı yerlerde. Onun üzerine örüp bitince kalıbı içinden alıyorlardı
 
Kizlar selam.ben calismiyirum ama evdede canim coook sıkılıyor.simdi havalarda sicakladi daha da daraliyorum ustune maddi manavi sorunlar kafayi yiyicem :KK43: ne olur bana bir el atin. Zamaninizi nasil geciriyorsunuz?neler yapiyorsunuz?tv izle internetde dolas baska bir sey bulamiyorum :KK43: yalnizca benmiyim canı sıkılan?:cry:
Benim niye sıkılmaya vaktim olmuyor yaaaaa.
Ev işi bitmiyor oğlum cok hareketli uyumuyor yemiyor.
Yemek yapma faslı herzamanki rutin işler bitsede azcık otursam diye gözüm düşüyor.:temizlik::mad:
 
Simdi biliyorum beni yargiliycaksiniz ama ben secdim boyle yasamayi.Ben wehirde yasiyordum.Calisiyordum geziyor tozuyordum esimse ilcede yasiyor.basda saglik sorunlarim vardi diye kendi isteyimle isimden ayrildim biz sevgiliyken oda zaten evlenince calismiyacaksin dedi kabul etdim bende.evet evde cok sıkılıyorum ailesiyle yasiyoruz hemde ama bunlari niye kabul etdim? Cunki esimi cok seviyorum oda beni cok seviyorum.sevgi,saygi ,ilgi her seg tam istedigim gibi. sadece sorun benim calismamam.burdada haliyle arkadasim yok.ailem uzakda.kendisiyle bu gun konusdum bu konuyu haftada bir disariya cikaracagini soyledi.o yuzden ben evde bir seyler yaparak oyalanmak istiyorum.
Kardeş allah aşkına bütün kelimeleri nasıl yanlış yazmayı başardın? Vallahi okurken kriz geçirdim kusura bakma.
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
Ay ayni ben anacim:KK19::mad:
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
Bayıldım :KK68:
 
Evin içinde camları açıp yürüyüş yapabilirsin. Evde yemek yapıp satabilirsin. Üniversite bitirmediysen ders çalışıp üniversite okuyabilirsin. İnternetten çok güzel videolar var öğrenip birşeyler yapabilirsin. Onları ister hediye eder ister satarsın. Ama üret. Çalışmak sadece ev dışında olmaz. Yeter ki boş durma
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.

Muhteşem anlatmışsın. Aynılarını yaşıyorum ve ben işi tamamen bıraktım. Gerçi o düzenin kölesi olduğum işime de (bankacıydım )geri dönmek istemiyorum zaten ama yıllarca çalıştıktan sonra da evde olmak hakikaten basıyor insana ..
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
Çok tatlısınız valla.biz annelerin kaderi bu sanırım
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
Aksam aksam ssyende cok guldum Allah razi olsun valla:-))))
 
Dur ben de yazayım eylüle kadar sürecek olan 3 yıllık ev hanımlığı hayatımı. Neyse ki bitecek gün sayıyorum.

Sabah oğlumdan önce uyanıyorum. Kahvaltı hazırlıyorum. Sonra o kalkınca mutlaka bir bardak ve tabak kırıyor. Oğlumun bir yeri kesilmeden onları toparlamaya çalışırken sabah sporunu yapmış oluyorum. Sonra oğlum olmayacak bir şey isteyip tutturuyor. Hayır dediğim için sandalyeyi deviriyor. Kırılan sandalyenin vidalarını takarken günlük zihinsel aktivitemi yapmış bulunuyorum.

Sonra ev toplama faslı. Mesela yatağı toplarken raylı dolabın kapısını 3747848.kez yerinden çıkardığı için zihinsel ve fiziksel aktiviteye devam. "dur çocuğum, hayır onu fırlatma annecim" kükremeleri eşliğinde sesimi açıyorum. Ses önemli çünkü.

Parka gidiyoruz sonra. Kedinin ümüğünü sıkmak isteyen oğluma bunu yapmaması gerektiğini anlatırken "anam bu ne böyle evlerden ırak" diyen teyzelerle günlük sosyalleşme ihtiyacımı karşılıyorum. Sonra oğlumu eve getirip yediriyorum. Böyle yediriyorum yazınca çok sıradan geldi bak. Daha çok yemek savaşı, adeta üçüncü yemek muharebesi yaşanıyor. Sonra gelsin öğle uykusu. Niyeyse tam da uyku vaktinde gelen oyuncak sevdası ile başa çıkmaya çalışırken gözüm seyirmeye başlıyor.

Pıt pıt atan gözümü de alıp , oğlum uyanmadan yemek yapmaya koşuyorum. En etkili korku filminden daha çok adrenalin salgılıyor bünye bu süreçte. Çünkü elimde salça kaşığı ile uyanırsa, o salça yere dökülür. Kurtulma şansı yok. Günlük adrenalin de salgılandı hacım.

Sonra er kişisi teşrif ediyor eve. Bir kıyamet de o zaman kopuyor. "babaağğğ attaaa" diye kucağına tırmanan ürkek kedi yavrusunu üzerinden atan er kişi "açım aççç" diye homurdanıyor. Hala yaşıyorum, ölmedim bu arada.

Sonra sofra kaldır çay yap çocuğu uyut. Sahi sevişmek neydi, sevişmek hayaldi. Koltuğa damlayan salyamla birlikte ben pert.

Sıkılmaya zaman yok. Çocuk doğur sen çocuk.
Allah kolaylik versin.benimde sey duymuslugum var "bu ne cocuk boyle, aman neyse kinamiyim da basima gelmesin" hemde dümdük suratima :KK70:

Ayni bende de var boyle . bide onun kucugu var :))
Yazarken cok iyi hissettim sizi sarilip gecer mi bee demek geldi icimden.
 
X