- 20 Haziran 2007
- 4.250
- 27
- 45
çocukluğumu hatırlıyorumda sıcaktı herşey
sesler,bakışlar,insanlar sıcaktı
çocukken evde telefon çalardı(o eski çevirmeli telefonlardan)ve ne zaman çalsa ben hemen koşardım telefonun başına kim o die sorardım,ve hep şu cümleyi bekledim babamın ağzından"beyaz saraydan arıyolar emin ol telefon sana"die.aramadı a.q(çocuk halimle başka küfürler ederdim tabii o zaman nerden biliim ben a.q falan)
büyürdük telefonla bizde
tuşlu telefonlar daha yeni çıkmış eve ilk geldiğinde sevinçten havalara uçmuştum
hatırlıyorumda ben ne zaman bi arkadaşımı arasam bulurdum evde telefonu açan ses sıcaktı her zaman tanıdık bi sesti
aşklar da sıcaktı o ses gibi
çünkü o zaman telefon aşkı bu kadar esir almamıştı
sevgilinden gelicek bi telefon için saatlerce beklerdin evde her çaldığında koşar bakardın acaba o mu die
cep telefonu ilk çıktığında inanamamıştım mantığa sığmamıştı o dönem
cepte telefon(hatta çok geyiğini yapmıştık o dönem, ev telefonlarını montumuzun arasına saklayıp sokakta ahizeyle çok konuşmuşluğumuz var)
sonra noldu bize
sevgilisine yakalanmamak için başka kızların veya erkeklerin isimlerini başka kız veya erkek ismi ile kaydeden insanlar oluştu çevremizde
"cnm şirketten arıyolar döncem ben sana"diyipte hiçbir zaman yakalayamayacağı gerçek aşkına koşanlar'la doldu etrafımız
korkak olduk,"ayy şimdi nasıl sölicem bu çocuğa ayrılcağımızı,en iyisi msj atimm ben"
bu örnekler böyle uzar gider
hani nerde o sıcaklık
noldu bize
hepimizin vardır eski bi fotoğrafı kafasından hiç silinmemiş
hatırlıyomusun o fotoğraftaki taze hüzün kokusunu
bi saatliğine kapat telefonunu bi gir o fotoğraftan içeri,doyasıya çek içine hüznü çünkü çıktığında oradan belki koklayamayabilirsin tazeyi
şimdi soruyorum sana hüzün beyninin en ince noktalarında dolaşırken cevap ver bana
eskiden telefon mu vardı?
a.s.
alıntıdır
sesler,bakışlar,insanlar sıcaktı
çocukken evde telefon çalardı(o eski çevirmeli telefonlardan)ve ne zaman çalsa ben hemen koşardım telefonun başına kim o die sorardım,ve hep şu cümleyi bekledim babamın ağzından"beyaz saraydan arıyolar emin ol telefon sana"die.aramadı a.q(çocuk halimle başka küfürler ederdim tabii o zaman nerden biliim ben a.q falan)
büyürdük telefonla bizde
tuşlu telefonlar daha yeni çıkmış eve ilk geldiğinde sevinçten havalara uçmuştum
hatırlıyorumda ben ne zaman bi arkadaşımı arasam bulurdum evde telefonu açan ses sıcaktı her zaman tanıdık bi sesti
aşklar da sıcaktı o ses gibi
çünkü o zaman telefon aşkı bu kadar esir almamıştı
sevgilinden gelicek bi telefon için saatlerce beklerdin evde her çaldığında koşar bakardın acaba o mu die
cep telefonu ilk çıktığında inanamamıştım mantığa sığmamıştı o dönem
cepte telefon(hatta çok geyiğini yapmıştık o dönem, ev telefonlarını montumuzun arasına saklayıp sokakta ahizeyle çok konuşmuşluğumuz var)
sonra noldu bize
sevgilisine yakalanmamak için başka kızların veya erkeklerin isimlerini başka kız veya erkek ismi ile kaydeden insanlar oluştu çevremizde
"cnm şirketten arıyolar döncem ben sana"diyipte hiçbir zaman yakalayamayacağı gerçek aşkına koşanlar'la doldu etrafımız
korkak olduk,"ayy şimdi nasıl sölicem bu çocuğa ayrılcağımızı,en iyisi msj atimm ben"
bu örnekler böyle uzar gider
hani nerde o sıcaklık
noldu bize
hepimizin vardır eski bi fotoğrafı kafasından hiç silinmemiş
hatırlıyomusun o fotoğraftaki taze hüzün kokusunu
bi saatliğine kapat telefonunu bi gir o fotoğraftan içeri,doyasıya çek içine hüznü çünkü çıktığında oradan belki koklayamayabilirsin tazeyi
şimdi soruyorum sana hüzün beyninin en ince noktalarında dolaşırken cevap ver bana
eskiden telefon mu vardı?
a.s.
alıntıdır
Son düzenleme: