Eskiden kadın olmak daha kolaydı.

ecorx

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
18 Ağustos 2010
24
0
36
İzmir
Kadınlar sadece evde olur, yemek yapar, çocuk bakarlardı. Sadece esinin geliri düşükse kadın çalışırdı ve çalışan kadına acınırdı. kadın çalışıyorsa, evine bakamayacağı düşünülürdü, zaten kadın bekarken çalışıyor idiyse bile evlenince evinin kadını olurdu. 90'lı yıllara gelindiğinde kadın sadece evde olmak istemedi, artik çalışmak ekonomik olarak özgürleşmek istiyordu.

Önce üniversite okumaya ,sonra çalışmaya başladı. Bu kadının hoşuna gitmişti. Çalışıyor, istediği gibi harcıyor, geziyordu. Artik çalışan kadın evli olmak değil bekar olup gününü gün etmek istiyordu.
Yaşasın özgürlük...

Çalışan kadın artik işkolik olmuştu, çalışıyor ve yükseliyordu. Zirveye ulaşmıştı. Birçok şirkette önce orta kademe, sonra üst kademe yönetici kadın oldu. Doksanların sonuna gelindiğinde şirketler yalnız ve iskolik 30'lu yaslarında kadınlarla doluydu.. Bu çalışan kadına yetmedi, çıtayı biraz daha yükseltti.

Artik hem evli ve hem de basarili çalışan kadın olmalıydı. Çalışan kadın etrafına bakindi. Basarili, paralı koca adayları gözden geçirildi.

Adaylardan kel, şişman ve kısa boylu olanlar hemen elendi. İnce ruhlu, şaraptan anlayan, 14 Şubat'ta müthiş sürprizler yapabilen, kimsenin bilmediği yerlerde bas basa tatillere götüren, yaşamayı seven ve bol bol espri yapanlar hemen kapışıldı. Yurt dışından gelinlikler getirtildi. Otellerde muhteşem düğünler yapılıp, Maldivler'e ya da Bali'ye balayına gidildi.

Balayından sonra çalışan kadın hızla is başı yaptı. Gündüzleri toplantıdan toplantıya koştururken artik aksam yemeğini de düşünmeye başlamıştı. Aksam ne yenmeli, nereye gidilmeli, esinin gömlekleri, pantolonları ütülü mu, kıyafetleri kuru temizlemeciye gitti mi geldi mi, marketten alınacakların listesini çıkar, is çıkısı git al, eve gel, aksam yemeğini hazırla....:18:

Çalışan kadın artik mutluydu. Gece yatağı sıcacıktı. Üzülünce derdini paylasan, hastalanınca ona bakan, ağlayınca destek olacak bir omuza, göz yaslarını silecek sevkatli ellere sahipti. 15 saat koşturmak kadına vız geliyordu. Etraf bu şekilde koşuşturan, ev ile is arası çift vardiya çalışan Kadınla doluydu.

Zaman geçiyordu. Çalışan kadın 35 ine yaklaşıyordu. Biyolojik saati 'be bek, be - bek' diye uyarı vermeye başladı. Evet çalışan kadın hemen çığlıklar atmaya başladı 'Bebek de yaparım kariyer de ' diye... Çalışan kadınlar hemen sosyetik kadın doğumcuların randevularını doldurdular. Çalışan kadınlar ajandalarına ve islerinin temposuna uygun zamanı seçip hemen mikroenjeksiyonla bebek yapmaya başladılar. 1-2 ay sonra güzel haberler sırayla gelmeye başladı,çalışan kadınlar hamileydiler.

Çalışan kadın hem hamile, hem güzel olmak istedi. Hemen diyetisyenlere koşulup, özel hamile diyetleri alindi, bol bol kivi yenmeye başlandı. Eskisi gibi tatlı, tursu, börek, erik aşerilmiyor, karpuz, kivi ve mango isteniyordu gecenin bir yarısı eslerden.

Çalışan kadın çocuğunu eski usul büyütmeyecekti. Hemen onlarca hamilelik, bebek büyütme kitapları alindi, bir çok internet sitesine üye olundu, Yoga ve anne-baba kurslarına yazılındı.

Çalışan hamile kadın artik gün gün takip ediyordu bebeğinin gelişimini.
Buğun 43. gün, bebeğim uzum tanesi gibi... 59. gün, parmakları oluştu... 89. gün, buğun ilk defa hıçkırdı... 210 uncu günden sonra artik bebeğin matematik zekasının artması için Mozart dinletilecek. .. Sonunda mutlu gün geldi. Çalışan kadın artik anneydi. 3-4 aylık izinden sonra çalışan kadın oldurucu diyetlerle zayıflayarak incecik bir şekilde işbası yapmıştı.

Artik basarili bir yönetici, iyi bir es ve anne olarak 24 saat çalışıyordu. Bebek büyüdükçe, sosyalleşmesi için çalışan kadın cumartesilerini çocuğuna ayırdı. Artik tüm anneler topluca etkinliklere katılmaya başladılar. Yas günü partileri, tiyatrolar, piyano dersleri, basketbol, tenis ve yüzme kurslarının biri bitiyor, diğeri başlıyordu.

Çalışan kadına bu da yetmedi. Artik hem çalışıyor, hem iyi bir es olmaya gayret ediyor ve hem de annelik yapıyordu. Çalışan kadın çıtayı birkez daha yükseltti. O artik evinde katkısız, sağlıklı ekmekler, reçeller yapmalı, organik gıdalarla, vitamini bol sebze yemekleri hazırlamalı, çocuğuna ve esine özel günlerde pastalar yapabilmeli, bu pastaları çok güzel süsleyebilmeliydi. Bütün çalışan kadınlar yemek yapma kurslarına koşmaya başladılar.

Evlerine ekmek yapma makineleri aldılar, toplantı aralarında bir birlerine yemek tarifleri vermeye başladılar, 'Dun nefis bir çavdarlı ekmek yaptım, istersen tarifini vereyim' 'Ben de hafta sonu harika bir pasta yaptım. Evdekiler bayıldı. Bir aksam gelin de size de yapayım Bakalım çalışan kadın bundan sonra çitasını nereye yükseltecek?
Gelelim erkeğe... Bu süreç içerisinde çalışan erkek ise çitasını hiç yükseltmedi. 80 lerde, 90 larda ve 2000 lerde hep TV izliyor,bira içiyor ve maça gidiyordu...

Alıntılıdır
 
Son düzenleme:
Özgürlük diye birsey var ama bu zamanda, isteyen hala eski usul evde oturup cocugunu büyetebilir.
Yada calismayi isteyebilir.
Bence bu kadarda karamsar degil simdiki halimiz.
Ben sahsen simdi yani bu zamanda kadin olmayi seviyorum, eskiden kadinlarin simdiki kadar söz hakki oldugunu düsünmüyorum.
 
Kadın olmak ezelden beri zordu, ebediyete kadar da zor olucak. Yazıda da belirtildiği gibi, kadınlardan beklentiler her geçen gün artıyor, yükleri gitgide ağırlaşıyor, fakat erkeklerde değişen hiçbişey yok... Ve bana göre bu durumda kadın erkek eşitliğinden de söz edilemez, ya da kadının özgür olduğundan. Hatta aksine kadın bu kadar çok şeyi hallettikçe erkek iyice kendini yayıyor. Kadın bu sefer de çok fazla sorumluluk üstlenerek eziliyor. Erkek istediği kadar eşine yardımcı olsun, yine de kadının yükü asla hafiflemiyor. Sonuçta çalışan bir kadın iyi bir eş, iyi bir gelin, iyi bir anne, iyi bir ev hanımı vs. olma sorumluluğundan muaf olmuyor ki. Ben açıkçası çalışan kadınların çoğunun, maddi imkanları elverse evde oturmayı isteyeceklerini düşünüyorum. Etrafımdaki örnekler de zaten bu fikrimi doğrular nitelikte. Dolayısıyla bence de eskiden kadın olmak daha kolaymış. En azından çalışmadıkları için yargılanmıyolarmış. Şimdi çalışmayan kadına "Niye çalışmıyosun?" "Ayy evde mi oturuyosun?" şeklinde burun kıvrıldığı gibi, çalışan kadına da "Çocuğunu elalem büyütüyo" "Doğru düzgün yemek yapmıyo" vs. eleştiriler yağdırılıyo. İşin belki de en trajikomik yanı, bütün bu eleştiriler kadınlara yine hemcinsleri tarafından yöneltiliyo...
 
Artik zaman degisti, simdiki zamanda erkeklerde eslerine yemek yapmakta yardimci oluyorlar, ev temizlemede yardimci oluyorlar.
Biz kadinlar erkeklere is vermeyi ögrenmemiz lazim ilk basta.
Biz hep onlarin is konusunda yapamayacaklarini veya beceremeyeceklerini düsünerekten ellerinden tüm islerini aliriz.
Halbuki bu cok moral bozucu olmali erkekler acisindan.
Burda bazen temizlik konusunda veya yemek konusunda esleriniz size yardim ediyormu diye soruldugunda 50% evet yardim ediyor diyor.
Onun icin kadinlarin simdiki hali hicde kötü degil, daha cok söz sahibi daha cok özgür.
Egitimli bir bayanin böyle sorunlari oldugunu düsünmüyorum. Kendi ayaklari üzerinde duran, güclü kadinlar yeri geldiginde eslerini yönetmesinide bilir.
Hayat böylelikle paylasilmis oldugundan daha kolay oluyor.....
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…