• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eski sevgilimi unutamıyorum dedi ve gitti

Duyguların ile oynamış resmen denemiş
Ha ortasında haksızlık ettiğini anlamış size !ama neticede sizi kendine bağlamış
bÖYLE bir adamdan koca olmaz acılısınız anlıyorum ama önemsemeden defedin gitsin başınızdan GEÇER...
 
Iki gun sonra soyleseydi durustluk diyebilirdik. Seni yeterince sevememis. Bu ya ex inden dolayi ya da senden yeterince etkilenmediginden dolayi. Birak ne hali varsa gorsun.
 
Dürüstlük yapmış ama boşuna yapmış.Yanlış anlamayın ama bence sizi unutamadığından bırakmamış.Çünkü bir insan unutamasa bile yoluna devam eder bir şekilde. Herkesin kalbinde onu daha çok sevmiştim,onunla farklıydı gibi şeyler olmuştur.Bu adam bunu size bahane etmiş gibi geldi bana..
 
3 ay da bu kadar da kaptırılmaz ki.
zaten hep aklında o varmış. bence şükretmen gerek. biraz senle oynamış maalesef. ha bir de ağlarken muhtemelen sevdiği kişiyi düşünüp ağlamıştır. acı ama gerçek.
 
Yakın bir akrabamın ''bence yakışırsınız.'' diye bana facebook'tan profilini göstermesi ile başladı her şey. Çocuğu çok fazla tanımıyordu ama annesi ile sık sık dertleştikleri için, çocuğun hayatında kimse olmadığından, evlilik gibi ciddi düşünceleri olduğundan haberdardı. Ben profil fotoğraflarına bakıp; ''Yok!'' dedim, ''Bu çocuk çok yakışıklı, üzer beni.'' Tamamen dış görünüşünden dolayı verdiğim bu karardan bir kaç gün sonra arkadaşlarımla buluşmak için bir kafeye gittim, masa da üç sandalye vardı ama biz dört kişiydik. Arka masada 3 kişi oturuyordu, hiç birinin yüzüne bakmadan masaya doğru yaklaşınca onu gördüm. Oydu... ''Sandalye boşsa olabilir miyim?'' dedim ama yüzümde ki şaşkın ifadeye engel olamadım. Bir gün önce facebooktan bakıp, bir gün sonra onu karşımda görmek benim için kocaman bir işaret oldu ve dayanamayıp Swarm'dan ekledim. İki gün boyunca hiç konuşmadık, ne o yazdı ne de ben. Sonra biz bir şekilde konuşmaya başladık ve görüşmeye karar verdik. Tanıdık birbirimizi, 30 yaşında olduğu için ''Ben senin yaşın daha küçük sanmıştım, benim niyetim ciddi, olursa evlilik için adım atmak istiyorum 26 yaşında olmana sevindim.'' gibi cümleler kurdu.

Anlattı Sonra...

''Benim severek ayrıldığım bi kız oldu, ailesi İstanbul'dan buraya gelin vermek istemedi. Ama ne o vazgeçebildi ne de ben. Sonra oyaladı beni, aylarca... Psikolojim çok bozuktu yeni yeni kendime geldim ama geçmişte bıraktım onu. Artık imkansız.'' dedi.
''Hala seviyorsun sen onu?'' dedim burukta olsa gülümseyerek. Cevap vermedi...

Arkadaşça ayrıldık o gün. Flört etmeye başlamıştık, benden etkilendiğini hissetmiştim, ama geçmişten gelen bir yaranın yarabandı olmayı hangi kadın kabul ederdi ki? Bir süre daha görüştük, o eski sevgili mevzusu asla açılmadı ve biz hissettiğimiz yoğun duygularla sevgili olmaya başladık. O fabrika da çalışıyordu ve aynı fabrika dan kısa süreli bir görüştüğüm olmuştu, ''daha önce niye söylemedin?'' dedi o çocuk şöyle pis, böyle pis dedi ve arabanın içinde ağlamaya başladı. Yediremiyorum dedi ve beni eve bırakıp gitti...

O gece sürekli mesajlaştık, bunu sindirmem lazım zaman ver dedi ve gitti. Ertesi gün tekrar buluştuk, ikimizin de gözleri ağlamaktan şişmişti. Ben o üzülmesin diye biraz daha güçlü durmaya çalışıyordum ama o ağlamaya devam edince bende yanında ağlama krizine girip, içimi döktüm. O an sımsıkı sarıldı bana ''yalnız değilsin ben varım.'' dedi ve biz üç ay boyunca neredeyse her gün buluştuğumuz ailelerimizin onayladığı birbirimizde huzur bulduğumuz bir ilişki yaşadık. Evlilikten bahsettik, hayaller kurduk ama hiç bir zaman bunun için adım atmadı, bi tarih belirlemedi. İlişkimiz üç aylık olduğu için bende hep ''tanımaya çalışıyodur'' diye düşündüm üzerinde durmadım.

Taa ki iki gün önceye kadar. Akşamüstü aradı ''balım.'' oldu ''canım.'' Sesi sıkılgan, keyifsiz... Anladım ya yemin ederim o an anladım içime bir şey oturdu. Telefonu kapattık ama odamda dört dönüyorum biliyorum bir şey var. Dayanamadım ve mesaj attım, zorladım o sustuğu şeyin ortaya çıkması için.

Ailesi evlilik konusunu açmış, ısrar etmiş ve o da bana şunları yazmış...

''Açık konuşayım ne zaman evlilik konusu açılsa aklıma o geliyo. Seninle çok iyi anlaşıyorum, çok keyifli vakit geçiriyorum çok iyi bi insansın ama yapamıyorum onu aklımdan atamıyorum. İlk zamanlar unuttum sandım, sonra yine aklıma düştü. İçim kan ağlarken yanında gülmek zorunda kaldım hep. Öyle güzel seviyodun ki beni, öyle güzel hayallerin vardı ki söyleyemedim sana bunları. Ama artık bilmen gerek... Çünkü doğrusu bu! Onunla hiç bi iletişimim bağım yok ama sana da haksızlık ediyorum. Bundan sonra yalnız kalmak istiyorum.''

Delirdim ya delirdim! Bunları yazmadan bir hafta önce yemek takımı baktık biz, hayaller kurduk, kızımızın ismini düşündük, sürekli beni sevdiğini iyi ki benimle olduğunu, çok huzurlu olduğunu söyledi.

İçimde kanayan yarayı durduramıyorum, üç ay belki kısa bi süre ama o kadar çok inandım ki bu ilişkiye saldım kendimi otokontröllü davranmadım hiç tavizler verdim ve aşık oldum. Sitemli mesajlar göndermekten, ağlamaktan alamıyorum kendimi, biliyorum bu hiç bir şey biliyorum her şey nasip, biliyorum kaderimin önüne geçemem ama benim günahım ne??

Tek istediğim sevdiğim adamla huzurlu bir yuva kurmaktı. ''Sen üniversite mezunusun, o lise mezunu ama erkeğin elinde diploma olmalı, onu fabrikadan çıkarsalar ne olacak!'' dediklerinde bile ''erkek kadın ne fark eder? Benim diplomam var yeteneğim var tasarımcıyım küçük bir ajans açar o bizi geçindirir.'' dedim. O kadar büyük bi hayal kırıklığı içerisindeyim ki, kalbimin orta yerinde soda şişesi patlamış gibi. Her yer cam kırığı, her yer yara bere...
Bu acıyı evlenmeden önce yaşadığın için şükretmelisin bile. Ya evlendikten sonra böyle bir şey olsaydı! Zaman her şeyin ilacıdır, zamanla geçmeyen hiçbir acı yok. Sana tecrübe oldu işte, bir daha kimseye bu kadar kısa sürede güvenmezsin ve kendini kaptırmazsın. Adımlarını daha sağlam atarsın artık. Herkes yaşıyor benzer şeyler ve herkes yoluna devam ediyor bir şekilde. Emin ol unutacaksın ve çok mutlu olacaksın bir gün.
 
Sen onu hala seviyorsun dediğinde cevap vermeyişi sırıtışından sonra neden flörte devam ettin ki?
Yani eski sevgilisini unutamadığını sezdiğin an uzaklaşmalıydın. Bile bile yara bandı olmaya yürümüşsün.
Tamam adam hatalı ama sende bile isteye ilerlemişsin.
 
bir kaç gün sessiz kal belki daha fazla.. dönecek ama sen yerinde kalırmısın onu bilemem... erkek kaybettiğinde anlıyor değerini.. yazmazsa aramazsa dönmezse her bildiğim yalan..
 
Hem evlilik konusu hiç açmadı diyorsunuz, hemde yemek takımı baktık, çocuğumuza isim düşündük diyorsunuz ama bence bunları siz tek başınıza düşünmüşsünüz o düşünmemiş hiç. Yemek takımlarına baktıran, çocuğumuz olsa isim ne koyarız diyen belli ki sizmişsiniz. Yoksa bu kanaatte olan biri ailesi evlilik konusu açınca düşünmüyorum demezdi tek kişilik hayallermiş o da siz üzülmeyin diye devam ettirmiş 3 ay çok bir zaman değil sonuçta olabilir diye başlamış ama olmamış dürüst davranmış. Evlendikten sonra da olabilirdi. Bence artık önünüze bakın.
 
Yakın bir akrabamın ''bence yakışırsınız.'' diye bana facebook'tan profilini göstermesi ile başladı her şey. Çocuğu çok fazla tanımıyordu ama annesi ile sık sık dertleştikleri için, çocuğun hayatında kimse olmadığından, evlilik gibi ciddi düşünceleri olduğundan haberdardı. Ben profil fotoğraflarına bakıp; ''Yok!'' dedim, ''Bu çocuk çok yakışıklı, üzer beni.'' Tamamen dış görünüşünden dolayı verdiğim bu karardan bir kaç gün sonra arkadaşlarımla buluşmak için bir kafeye gittim, masa da üç sandalye vardı ama biz dört kişiydik. Arka masada 3 kişi oturuyordu, hiç birinin yüzüne bakmadan masaya doğru yaklaşınca onu gördüm. Oydu... ''Sandalye boşsa olabilir miyim?'' dedim ama yüzümde ki şaşkın ifadeye engel olamadım. Bir gün önce facebooktan bakıp, bir gün sonra onu karşımda görmek benim için kocaman bir işaret oldu ve dayanamayıp Swarm'dan ekledim. İki gün boyunca hiç konuşmadık, ne o yazdı ne de ben. Sonra biz bir şekilde konuşmaya başladık ve görüşmeye karar verdik. Tanıdık birbirimizi, 30 yaşında olduğu için ''Ben senin yaşın daha küçük sanmıştım, benim niyetim ciddi, olursa evlilik için adım atmak istiyorum 26 yaşında olmana sevindim.'' gibi cümleler kurdu.

Anlattı Sonra...

''Benim severek ayrıldığım bi kız oldu, ailesi İstanbul'dan buraya gelin vermek istemedi. Ama ne o vazgeçebildi ne de ben. Sonra oyaladı beni, aylarca... Psikolojim çok bozuktu yeni yeni kendime geldim ama geçmişte bıraktım onu. Artık imkansız.'' dedi.
''Hala seviyorsun sen onu?'' dedim burukta olsa gülümseyerek. Cevap vermedi...

Arkadaşça ayrıldık o gün. Flört etmeye başlamıştık, benden etkilendiğini hissetmiştim, ama geçmişten gelen bir yaranın yarabandı olmayı hangi kadın kabul ederdi ki? Bir süre daha görüştük, o eski sevgili mevzusu asla açılmadı ve biz hissettiğimiz yoğun duygularla sevgili olmaya başladık. O fabrika da çalışıyordu ve aynı fabrika dan kısa süreli bir görüştüğüm olmuştu, ''daha önce niye söylemedin?'' dedi o çocuk şöyle pis, böyle pis dedi ve arabanın içinde ağlamaya başladı. Yediremiyorum dedi ve beni eve bırakıp gitti...

O gece sürekli mesajlaştık, bunu sindirmem lazım zaman ver dedi ve gitti. Ertesi gün tekrar buluştuk, ikimizin de gözleri ağlamaktan şişmişti. Ben o üzülmesin diye biraz daha güçlü durmaya çalışıyordum ama o ağlamaya devam edince bende yanında ağlama krizine girip, içimi döktüm. O an sımsıkı sarıldı bana ''yalnız değilsin ben varım.'' dedi ve biz üç ay boyunca neredeyse her gün buluştuğumuz ailelerimizin onayladığı birbirimizde huzur bulduğumuz bir ilişki yaşadık. Evlilikten bahsettik, hayaller kurduk ama hiç bir zaman bunun için adım atmadı, bi tarih belirlemedi. İlişkimiz üç aylık olduğu için bende hep ''tanımaya çalışıyodur'' diye düşündüm üzerinde durmadım.

Taa ki iki gün önceye kadar. Akşamüstü aradı ''balım.'' oldu ''canım.'' Sesi sıkılgan, keyifsiz... Anladım ya yemin ederim o an anladım içime bir şey oturdu. Telefonu kapattık ama odamda dört dönüyorum biliyorum bir şey var. Dayanamadım ve mesaj attım, zorladım o sustuğu şeyin ortaya çıkması için.

Ailesi evlilik konusunu açmış, ısrar etmiş ve o da bana şunları yazmış...

''Açık konuşayım ne zaman evlilik konusu açılsa aklıma o geliyo. Seninle çok iyi anlaşıyorum, çok keyifli vakit geçiriyorum çok iyi bi insansın ama yapamıyorum onu aklımdan atamıyorum. İlk zamanlar unuttum sandım, sonra yine aklıma düştü. İçim kan ağlarken yanında gülmek zorunda kaldım hep. Öyle güzel seviyodun ki beni, öyle güzel hayallerin vardı ki söyleyemedim sana bunları. Ama artık bilmen gerek... Çünkü doğrusu bu! Onunla hiç bi iletişimim bağım yok ama sana da haksızlık ediyorum. Bundan sonra yalnız kalmak istiyorum.''

Delirdim ya delirdim! Bunları yazmadan bir hafta önce yemek takımı baktık biz, hayaller kurduk, kızımızın ismini düşündük, sürekli beni sevdiğini iyi ki benimle olduğunu, çok huzurlu olduğunu söyledi.

İçimde kanayan yarayı durduramıyorum, üç ay belki kısa bi süre ama o kadar çok inandım ki bu ilişkiye saldım kendimi otokontröllü davranmadım hiç tavizler verdim ve aşık oldum. Sitemli mesajlar göndermekten, ağlamaktan alamıyorum kendimi, biliyorum bu hiç bir şey biliyorum her şey nasip, biliyorum kaderimin önüne geçemem ama benim günahım ne??

Tek istediğim sevdiğim adamla huzurlu bir yuva kurmaktı. ''Sen üniversite mezunusun, o lise mezunu ama erkeğin elinde diploma olmalı, onu fabrikadan çıkarsalar ne olacak!'' dediklerinde bile ''erkek kadın ne fark eder? Benim diplomam var yeteneğim var tasarımcıyım küçük bir ajans açar o bizi geçindirir.'' dedim. O kadar büyük bi hayal kırıklığı içerisindeyim ki, kalbimin orta yerinde soda şişesi patlamış gibi. Her yer cam kırığı, her yer yara bere...
Haketmeyen birine fazlasiyla deger vermissiniz. bence siz ona fazla gelmişsiniz. simdi biz buraya ne yazsak sizin icinizdeki o aci gecmeyecek. hakkiniza girmis, umitlerinizi hayallerinizi calmiş. onunuze bakin, unutmaya calisin onu, slow muzikler dinlemeyin. ve bir de o şahsa hakkinizi helal etmediginizi mutlaka soyleyin. ve bundan sonra da sizinle egitim seviyesi ayni olan kisilerle gorusun. o sahis psikolojik olarak rahatsizmis bence, takinti haline getirmis.
 
Açıkça söylediği şey sevmiyorum seni ama söyleyemediği ise kızla tekrar görüşmeye başlaması bence.......
Bana da oyle geldi. 3 ay boyunca hayaller kurup sonra bi anda pat diye bitirmesi bunu gosteriyor. ailesinin evlilik konusunu actigi da yalandır o eski sevgilisiyle gorusup bu yalani uydurmustur
 
Yüreği başkasında bedeni sende olsa ne olacak .....sevmeye denemiş olmamış kalbi zaten dolu bu adamın senin iyi biri olman bunu degistirmez oda bunu fark etmiş ve gerçeği söylemiş ....sen çok kaptirmissin kendini bu adama çok sevmişsin ama bi şekilde kendi yolunu cizmelisin ...geçiyo ya her acı geçiyo ...
 
Hem evlilik konusu hiç açmadı diyorsunuz, hemde yemek takımı baktık, çocuğumuza isim düşündük diyorsunuz ama bence bunları siz tek başınıza düşünmüşsünüz o düşünmemiş hiç. Yemek takımlarına baktıran, çocuğumuz olsa isim ne koyarız diyen belli ki sizmişsiniz. Yoksa bu kanaatte olan biri ailesi evlilik konusu açınca düşünmüyorum demezdi tek kişilik hayallermiş o da siz üzülmeyin diye devam ettirmiş 3 ay çok bir zaman değil sonuçta olabilir diye başlamış ama olmamış dürüst davranmış. Evlendikten sonra da olabilirdi. Bence artık önünüze bakın.

hayır ciddi bi adım atmadığımızı söyledim ben, ama gündemimizde konu zaman zaman açılıyordu. Kendimi yanlış mı ifade ettim yoksa siz mi yanlış anladınız bilemiyorum gerçekten psikolojim hiç iyi değil.
 
adam senı sevmemıs canım sen sevıyorsun dıye sevmeye calısmıs.Ama madem oyle senden başta bır ılıskıye baslayamacaktı.umut vermıs sonuçta
 
bir kaç gün sessiz kal belki daha fazla.. dönecek ama sen yerinde kalırmısın onu bilemem... erkek kaybettiğinde anlıyor değerini.. yazmazsa aramazsa dönmezse her bildiğim yalan..

içim acıdıkça yazdım, içim acıdıkça yazdım.:(
tekrar deneyelim diye değil ama en azından şu yaşadıklarımızın yalan olmadığını anlayabilmem, sarsılan gururumu yerden toplayabilmem için istiyorum aramasını
 
Baştan o kızı anlatması saçma olmuş zaten... senin de görüştüğün kişiyi anlatman saçma olmuş. İkinizin buna oturup bütün gece ağlamanız ultra saçma olmuş... neden mutlu olmak varken bunlara takılıp mutsuz olmayı seçiyorsunuz ki.?

Sonuç olarak adam dürüst davranmış, hiç üzülme 3 ay çocuk ismi düşünmek için zaten erkenmiş. Yalan dolanla ilişkisine devam etse daha mı iyi olurdu?
 
Keşke eski sevgilisinden bahsettiğinde geri çekilseydiniz çünkü siz sormadan eski sevgilisinden bahsettiğine göre belli ki hala aşık ve unutamamış, yara bandı olacağınızın sinyallerini vermiş zaten. Neyse üzmeyin kendinizi. Yalnız üç ayda yemek takımı filan bakmak da bayağı hızlı olmuş.
 
Ben de üniversitedeyken altı yıllık ilişkimi bitirdim, ayrılığın her türlüsü kötü ama bu kadar dağıttığımı üzüldüğümüü hatırlamıyorum. Gururumla oynanmamıştı, yalan dolan yoktu. farklı sebeplerle bitti. Ama bu olay bambaşka bir şey.

Hem kandırılmış hissediyorum.
Hem kendini çok sevdirdi.
Hem canım acıyor.
Hem gururum zedelendi.
Hem kendimi yüzüne bakılmaz, aşık olmaya değmez şekilde çirkin hissediyorum.
Hem de umutlarım tükendi. Bu adamların hepsi mi böyle düşüncesi geldi oturdu kucağıma.

Değil canım. Hepsi öyle değil sadece birkez bunu yaşayınca daha temkinli oluyor insan. Biraz acısını yaşıyor sonra da daha olgun devam ediyor ilişkiler konusunda. Zaten böyle tipleri bakışından anlayış sokmamaya başlıyorsun hayatına sevmemeye başlıyorsun. Benimki 10senedir tanıdığım 2 sene de ilişki yaşadığım biriydi. İlk birlikteliğimi de onunla yaşamıştım üstelik özeldi. Merak etme geçecek canım
 
Yakın bir akrabamın ''bence yakışırsınız.'' diye bana facebook'tan profilini göstermesi ile başladı her şey. Çocuğu çok fazla tanımıyordu ama annesi ile sık sık dertleştikleri için, çocuğun hayatında kimse olmadığından, evlilik gibi ciddi düşünceleri olduğundan haberdardı. Ben profil fotoğraflarına bakıp; ''Yok!'' dedim, ''Bu çocuk çok yakışıklı, üzer beni.'' Tamamen dış görünüşünden dolayı verdiğim bu karardan bir kaç gün sonra arkadaşlarımla buluşmak için bir kafeye gittim, masa da üç sandalye vardı ama biz dört kişiydik. Arka masada 3 kişi oturuyordu, hiç birinin yüzüne bakmadan masaya doğru yaklaşınca onu gördüm. Oydu... ''Sandalye boşsa olabilir miyim?'' dedim ama yüzümde ki şaşkın ifadeye engel olamadım. Bir gün önce facebooktan bakıp, bir gün sonra onu karşımda görmek benim için kocaman bir işaret oldu ve dayanamayıp Swarm'dan ekledim. İki gün boyunca hiç konuşmadık, ne o yazdı ne de ben. Sonra biz bir şekilde konuşmaya başladık ve görüşmeye karar verdik. Tanıdık birbirimizi, 30 yaşında olduğu için ''Ben senin yaşın daha küçük sanmıştım, benim niyetim ciddi, olursa evlilik için adım atmak istiyorum 26 yaşında olmana sevindim.'' gibi cümleler kurdu.

Anlattı Sonra...

''Benim severek ayrıldığım bi kız oldu, ailesi İstanbul'dan buraya gelin vermek istemedi. Ama ne o vazgeçebildi ne de ben. Sonra oyaladı beni, aylarca... Psikolojim çok bozuktu yeni yeni kendime geldim ama geçmişte bıraktım onu. Artık imkansız.'' dedi.
''Hala seviyorsun sen onu?'' dedim burukta olsa gülümseyerek. Cevap vermedi...

Arkadaşça ayrıldık o gün. Flört etmeye başlamıştık, benden etkilendiğini hissetmiştim, ama geçmişten gelen bir yaranın yarabandı olmayı hangi kadın kabul ederdi ki? Bir süre daha görüştük, o eski sevgili mevzusu asla açılmadı ve biz hissettiğimiz yoğun duygularla sevgili olmaya başladık. O fabrika da çalışıyordu ve aynı fabrika dan kısa süreli bir görüştüğüm olmuştu, ''daha önce niye söylemedin?'' dedi o çocuk şöyle pis, böyle pis dedi ve arabanın içinde ağlamaya başladı. Yediremiyorum dedi ve beni eve bırakıp gitti...

O gece sürekli mesajlaştık, bunu sindirmem lazım zaman ver dedi ve gitti. Ertesi gün tekrar buluştuk, ikimizin de gözleri ağlamaktan şişmişti. Ben o üzülmesin diye biraz daha güçlü durmaya çalışıyordum ama o ağlamaya devam edince bende yanında ağlama krizine girip, içimi döktüm. O an sımsıkı sarıldı bana ''yalnız değilsin ben varım.'' dedi ve biz üç ay boyunca neredeyse her gün buluştuğumuz ailelerimizin onayladığı birbirimizde huzur bulduğumuz bir ilişki yaşadık. Evlilikten bahsettik, hayaller kurduk ama hiç bir zaman bunun için adım atmadı, bi tarih belirlemedi. İlişkimiz üç aylık olduğu için bende hep ''tanımaya çalışıyodur'' diye düşündüm üzerinde durmadım.

Taa ki iki gün önceye kadar. Akşamüstü aradı ''balım.'' oldu ''canım.'' Sesi sıkılgan, keyifsiz... Anladım ya yemin ederim o an anladım içime bir şey oturdu. Telefonu kapattık ama odamda dört dönüyorum biliyorum bir şey var. Dayanamadım ve mesaj attım, zorladım o sustuğu şeyin ortaya çıkması için.

Ailesi evlilik konusunu açmış, ısrar etmiş ve o da bana şunları yazmış...

''Açık konuşayım ne zaman evlilik konusu açılsa aklıma o geliyo. Seninle çok iyi anlaşıyorum, çok keyifli vakit geçiriyorum çok iyi bi insansın ama yapamıyorum onu aklımdan atamıyorum. İlk zamanlar unuttum sandım, sonra yine aklıma düştü. İçim kan ağlarken yanında gülmek zorunda kaldım hep. Öyle güzel seviyodun ki beni, öyle güzel hayallerin vardı ki söyleyemedim sana bunları. Ama artık bilmen gerek... Çünkü doğrusu bu! Onunla hiç bi iletişimim bağım yok ama sana da haksızlık ediyorum. Bundan sonra yalnız kalmak istiyorum.''

Delirdim ya delirdim! Bunları yazmadan bir hafta önce yemek takımı baktık biz, hayaller kurduk, kızımızın ismini düşündük, sürekli beni sevdiğini iyi ki benimle olduğunu, çok huzurlu olduğunu söyledi.

İçimde kanayan yarayı durduramıyorum, üç ay belki kısa bi süre ama o kadar çok inandım ki bu ilişkiye saldım kendimi otokontröllü davranmadım hiç tavizler verdim ve aşık oldum. Sitemli mesajlar göndermekten, ağlamaktan alamıyorum kendimi, biliyorum bu hiç bir şey biliyorum her şey nasip, biliyorum kaderimin önüne geçemem ama benim günahım ne??

Tek istediğim sevdiğim adamla huzurlu bir yuva kurmaktı. ''Sen üniversite mezunusun, o lise mezunu ama erkeğin elinde diploma olmalı, onu fabrikadan çıkarsalar ne olacak!'' dediklerinde bile ''erkek kadın ne fark eder? Benim diplomam var yeteneğim var tasarımcıyım küçük bir ajans açar o bizi geçindirir.'' dedim. O kadar büyük bi hayal kırıklığı içerisindeyim ki, kalbimin orta yerinde soda şişesi patlamış gibi. Her yer cam kırığı, her yer yara bere...
bir de iyi yanından bak ya evlenseydiniz felaket olurdu, adamın tavrı doğal, yani sizinle ciddi bir yola girmek için kendini zorlamış ve en baştan en sona kadar dürüst olmuş sizi oyalamamış, kızmamalısınız ve siz de yolunuza bakın bence kısmet değilmiş deyip geçin
 
Back