Esimle ayri sehirlerde yasamaya karar verdik

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Insan görmediği partnerinin yokluğuna cok guzel alışıyor. Erkekler bunu ayrılalım demeyip uzun ara vermelerle yapıyor mesela genelde iliskinin icindeyken. Yani bu dediğin duruma mantıklı diyebilmek için hic hayat tecrubesi yaşamamış olmak lazım. Kendi canın için her gece kafayi yastiga koydugunda deprem olur mu diye endiseleniosan eşin için nasi endiselenmiyorsun ki? Var mi bu sorunun bi cevabı sende. Seviyorsam eşimi sabah ilk işim daha micmadan kandilli rasathanesinin sayfasina bakmak olur. Hoş mu şimdi bu oh iyi geldi be dencek bisey mi?
 
Önceki konularınızı da okumuştum ve normal gelmişti. Çünkü ben hem yalnızlığı hem de kalabalığı severim ikisi de ara ara güzeldir. Ayrı ayrı uyumak ayrı ayrı yemek yemek bana normal geliyor aslında ama eşim kabul etmez. Sizde de hissettiğim bir şey var, sanki siz değil de eşiniz böyle yaşamak istiyor siz de kabul ediyormuşsunuz gibi. Burda normal denirse kendinizi ikna edecekmişsiniz gibi. Bence bu kadarı da normal değil hele de bir erkek için .

Ayrıca İstanbul’da bir deprem olacağı senelerdir hatta Kahramanmaraş depreminden önce bile söyleniyordu. Keşke baştan Ankara’yı tercih etseymişsiniz.
 
Aynen bence de bu bi Frida sendromu. Bazi insanlarin akli başına hep sonradan gelir. Veya hic gelmez. Erkek haldir haldir gunde on kadinin totosunu keser, kadin da oh bana nefes alacağım alan kaldı der. İkinci paragrafa da cuk katıldım. İstanbulda deprem olacağı ezelden beri belli iken bu durum, kafasına İstanbulda yaşamaya baslayinca donk eden insan, eşi tamamen başkasına gidince anlar heralde gittigini.
 
Valla param olsa ben aynı şehirde iki ayrı yaşamayı isterdim Daha doğrusu eşimle ortak evimiz olsun ama kafa dinlemek için kaçacağım bir evim olsun isterim. Aile evi bana artık kendi evim gibi gelmiyor . Yani seni çok iyi anlıyorum AMA çocuk olduğunda onu böyle ayrı iki evli yetiştirmek be kadar doğru olur bilemedim
 
Bence kendisi gayet farkında her şeyin. Huzursuzluk var içinde. O da bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyor ama eşine söyleyemiyor bence. Aralarında tuhaf bir mesafe var sanki (manevi olarak)
Sadece his benimkiler tabii öyle hissettim yazılarından.
 
Açıkçası siz mutluysaniz başkalarının ne düşündüğü çokta önemli degil. Ama empati yaparsam sanırım ben yapamazdım. sizinki sanki flört dönemine dönüş gibi olmuş. Aynı evi aynı sofrayı paylasmadiktan sonra evlilik kağıt üstünde gereksiz bir detay gibi kaliyor. Ha heyecan katmıştır orası ayrı. Çocuk düşünür müsünüz bilemem ama ozaman birinizden birinin kariyer anlamında yada mekan değişikliği anlamında fedakarlık etmesi gerekecek.
 
E madem kadercisin neden deprem yüzünden kocandan ayrı şehirde bekar hayatı yasiyorsun? Deprem işin bahanesi mi?
Ben direkt enkaz alanında çalıştım, hayatımda ilk defa ölü gördüm,saçı sıkışmış cenazeleri çıkarmak için makasla saçları kestim, insanların ne halde öldüğüne çok yakından tanık oldum . Buna rağmen 'istanbul deprem bölgesi,hadi bana bay' diyip kocamdan ayrılmam yani, ne münasebet.
Madem amacınız ayrı takılmak, madem zaten sıklıkla deprem riskli bölgeye gidiyorsunuz neden depremi bahane ediyorsunuz?
Açık açık söyleyin, bekarlık günlerindeki heyecanı özledik diye.
Ayrica çevreniz çok haklı . Madem etkilenmek istemiyorsunuz insanlara anlatmayın. Benim de toplum nezdinde hoş karsilanmayacak ilişki türlerim oluyor,bana göre doğru,beni vicdanen rahatsiz etmiyor, beni üzmüyor ... E neden beni kinayacak insanlara anlatayım ki, kendi içimde yaşıyorum.
Siz de madem mutlusunuz sizin bileceginiz iş.
Ama böyle evlilik olmaz. Kocanizin freelance bir işi varken 'deniz görmeden yaşayamam' deyip karısı olmadan yaşamayı seçmesi de ayrı sacmalik. Deniz dediğin nedir ki, siz diyorsunuz 3 saat yol diye. Deniz gormek istediğiniz zaman pekala İzmir'e, Zonguldak'a,İstanbul'a,balikesire vs gidebilirsiniz . Sanki her gün çıkıp bir boy yüzüyor mu? İnsan bu yüzden eşinden ayrı yaşar mi?
 
Ben de böyle olmaz diyen kesimdenim. Belirli Bi süre mecburiyetten (zorunlu görev tayin beklemek gibi) olabilir, ama ben o şehri sevmedim orada deprem riski var ben bu şehre alıştım gibi sebeplerle eşten ayrı yaşamak bana mantıklı gelmiyor. Evliliğe zarar verir önünde sonunda.
 
bak şöyle desen anlarım o istanbuldan giderse işsiz kalır ben ankarada olmazsam sorun yaşarım desen anlarım . ama istanbulda deniz varmış ankrada yokmuş, sen hiç kendi kendine ben denizden daha kıymetli değil miyim demiyomusun ? elbette böyle de mutlu olabilirsiniz ama diyelim birden ani bir şey oldu sana ulaşması bile saatler günler alacak belki. bu mu yani evlilik ? yapmayın allah aşkına.
 

Örnek olaylar üzerinden; bilgi ve fikir paylaşımıdır belki.
 
Adına evlilik demeykn bence bosuna. Bu kadarina bireysellige düşkünlük denmez, evlilige uygun ve hazir olmayan iki insan evlenmis denir o kadar. Cocuk olmasi durumunda bu kafalariniz saglikli bir aile hayati surduremez, cocuga cok buyuk yazik olur. Cocuk yapmadiginiz surece de kafaniza gore takilmakta özgürsünüz tabi kimseyi ilgilendirmez. Ama bence bi yerden sonra patlar. O bireysellige düşkünlük birbiriyle bağı olmayan, bağı olmadığı icin de guzel anlarda guzel ama zorlu zamanda patlak veren bir iliskiye dönüşecek muhtemelen. Başarılar dilerim
 
Evlendiysen işini, aşini buna gore ayarlamaniz gerekir. Evliliğin amaci nufus cuzdaninda ikinizinde yer almasj demek degil. Ayni evde ayni zorluklarla, sorunlarla, mutluluklarla beraber yaşamakdir. Ayni evde bile yataklari, odalari ayirmayin derlerken ayri şehirlerde haftalarca kalmak evliliğin dogasina ters. Bu zamanla uzak mesaf evliliği olmakdan da çikacak ve ayri yaşamaya daha bir alişacaksiniz, beraberken artik yalnizligi ozluyceksiniz, evliliginize katilan bu heyecan belki başka boyutlara bile geçicek. Sevgililikle bunu ayni konumda dusunmeyin. Sonra bu tercihiniz donulmez yollara da gide bilir. Abartma demeyin. Gozden uzak gonulden uzakdir bu hep boyledir. Leyla mecnun olan kaç çift var?
 
Cocuk dusunmuyoruz, bizim hayatimiza gore degil cocuk sahibi olmak maalesef
Sen biraz marjinalsin galiba Bütün hayatini ooo bakın biz cok değişiğiz ne kadar da özgürüz harikayiz şovu uzerine kurmussun gibi duruyor. Biraz ergence tavirlar sezdim. Yaş aldikca veya hayat tecrubesi ile olgunlaşır misin bilmem ama bu davranislarin hic de mutluluk getirecek şeyler olmadığını zamanla anlarsin. Cocuk karari icin demiyorum. Hi bir de evlilik denen sey bir evi paylasmaktir, bir evi paylasmak degilse kimileri icin cocuk yapmak aqile kurmaktir. Ne ev ne cocuk ne aile kurma istegi, neden evlendiniz ki ne gerek vardi
 
Ben anlayamadım: siz şehir değişikliği istemeden önce eşinizle hiç konuşmadınız mı? Ankarayı kabul ederken hiç istişare etmediniz mi?
 
Gerek gordum ki attim o imzayi.
Mesela bir hastalik durumunda, sadece birinci derece akrabalara bilgi veriyoruz denildiginde, bir satin Alma surecinde vb gerekliydi o imza.
30 kusur yil imza atmayanlarin da kendi tercihti ama bence atsalar iyi olur.
Şu anda kocan ölse haberini 2 güne zor alırsın. Aradım açmadı, aman arkadaşları ile plan yapmıştır falan dersin en cok. O derece bir kopukluk ama hastalık, satınalma durumları vs düşünülerek imzalar atılmış... Bana çok değişik geldi.
 
İki taraf içinde sorun olmuyorsa bence sorun yok. Bence asıl riskli olan bu konu hakkında çevrenizin yorum yapabiliyor olması ve burada fikir alıyor olmanız bence sizinde içinize sinmeyen şeyler var, herşey güllük gülistanlık değil bence anlattıgınız kadar
 
Hayır siz değilsiniz önceliği, deniz. Denizin benden daha kıymetli olduğu bir evlilik hayal edemedim. Siz bildiğin deniz için ayrı düşüyorsunuz. Uzak mesafe ilişkisi bile çok soruna gebe iken uzak mesafe evliliği, ne bileyim, her şeyi de kendinize uyduramayacaksınız zaten ya kopup gideceksiniz bir süre sonra. Zor da olmaz biliyor musunuz? Adam deniz için düzen bozuyor, deniz yani.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…