Eşim beni aslaa anlamıyor

Yoldan taş mı tekerliyon, niye vuruyon adama ahshs Vurma, kafasını çevirip az ittirdiğinde traktörün kontağını kapatıyorlar. :)
Benim ki oyle olmuyo ya. Anında eski pozisyonu alip horlamaya devam ediyor. Bir de uykusu asiri agir. Soyle ornek vereyim. Sezaryen oldugum ilk gece tuvalete giderken yere dustum. Bagirmama tum hastane basimiza toplandi. Esim bas ucumda uyanmadi. Oyle bir agir uyku. Anca tekmeyi koyup uyandirmam lazim ki pozisyon degistirsin.
 
ahaha ben de itiraf edeyim. Uyurken çimdikledim birkaç kez. Ama uyanmadı :)

Sinir, uykusuzluk, hepsi beraber insanı uç hallere sürükleyebilecek şeyler ve olgun davranışların yavaş yavaş terk edilmeye başlandığını insan fark edemeyebiliyor. Dışarıdan bakıldığında çok komik görünüyor, içeriden baktığında insanlar bunun nesine gülüyorlar?! diyorsun. Haklı sebeplerin oluyor "Çok öfkeliydim/öfkelendirdi" diye ama biliyor musun, çoğu katil de bunu söylüyor (Burada anlatmak istediğim noktayı yakaladığını düşünüyorum, uç örnek verdim sadece)

Öfke bizi tuhaf hallere sokabiliyor, insanız napalım yani robot muyuz, melek miyiz? :))
Ama kendimize yakıştıramadığımız halleri iyi gözetmeliyiz, oradan toparlarız ancak.
 
Uykusuzluk üzerinde sürekli aynı şeyi tekrarlamak ama boşuna konuştuğunu farketmek, önemsenmediğini düşünmek insana her şey yaptırır valla.

Ay şimdi her ley yaptırır dedim linç yiyecem tühh yaa
 
Kendi adıma konuşursam, kocişkom beni kıran üzen, dert sahibi eden bir adam değil. O yüzden kalkmak zor gelmiyor. Aksine sabahları vakit geçirmeyi seviyorum. Uykuya çok düşkün bir insan olmamamın da etkisi vardır tabi ki bunda. Mecbur olduğum için değil hoşuma gittiği için kalkıyorum.

Bir de bikaç sene önce bir arkadaşımın eşi sabah işe giderken kaza yapıp vefat etti. Bir haftalık bebekleri vardı. Gün içinde başımıza ne geleceği belli değil. Sabah uyanıp sarılıp öpüp iyi dileklerle göndermek içimi rahatlatıyor benim.
 

:) Yaptırıyor işte, ben de uykusunda kocamı döver oldumdu.
Ama bunu normalleştirmemek için, bazı noktalarda kendime söylediğim şeyleri değiştirmem gerekti.
Dediğim gibi insanız, robot değiliz; öfke insana her şeyi yaptırır, sınırları aşılan her insan da buna çeşitli tepkiler gösterir, sinirleri boşalabilir... Hatta şu "Pozitif hisset, pozitif ol pozitifff" olaylarına çok karşıyım da ben, "Ula insan tüm negatif hislerini görmezden gelip bastırsın mı e bu insan olmak değil ki? Bir yerden patlamaz mı?" derim.

Ama artık zarar verme boyutuna geçmeye başlıyorsanız (işte ben gibi tekmelemeler, çimdikler vb), oradan geri dönmek ve kendinizi geliştirmek de istiyorsanız, "Evet öfkeyle yaptım, ama bu bana yakışmıyor" dersiniz.

Sizin tek sefer olduysa da bilemem, bende artık tekrarlı ve artmaya doğru giden bir hal almaya başladığı için, kendim gibi görerek uyarı getirmek istedim.
 

Haklısınız ama benimki tek seferlikti. Normalleştirmek istemedim ben de :)
 
Benim eşimde minnoş bir adamdır ama özellikle onu yolcu etmek için uykumu bölmedim 10 yıldır. Kalkanlar eşlerine değer veriyor kalkmayanlar vermiyor gibi birşey oluşmuş yorumlarda. Bir konu üzerinden ilişki analizi yapmak ne kadar doğru bilemedim. Konu sahibi için demiyorum çünkü onlarda daha farklı sorunlar var.

Birde alıntıladıgım mesajda, eşimon adını saydıkladım, beni uyandırmadan gitti diye kızacaktım denmiş, abartılı geldi tüm bunlar.
Yoksa isteyen istediği gibi kalksın yolculasın kocişkosunu.:)
 
İşte bi taraftan kalkmayanlar eşine değer vermiyor algısı var, diğer taraftan kalkanlar erkek egemen evlilikler yaşıyor erkeği yüceltiyor iddiasında bulunanlar var. Halbuki kadın için de geçerli yazdıklarımız. Evden ben önce çıkacaksam kocam kalkar, kalkmasa bile çıkarken gider yatakta dürter sarılır oynaşır öyle çıkarım.

Ben de yazdım sarılıp öpmediğim sürece sevgi gösteremem, sevgi gördüğümü hissetmem diye. Dokunsal bir insanım çünkü. Aksi benim için mümkün değil, aksini anlayabilmem de mümkün değil. Ama bu benim için geçerli. Başkalarının evlilik dinamiğini benim anlamam gerekmiyor zaten.
 
Bizim universitede üretim yönetimi dersine giren ton ton bı hocamız vardı.


Derdi ki; "benim ilk eşim sabahları kalkmiyordu, bu sebepten boşandık.

İkinci evliliğimi yaptım bu eşimde sabahları kalmıyor." Deyip bizi guldurmustu.


Bide derdi ki: boşanmak için mantıklı bı sebebe illada gerek yok, çorap giyişini maymuna benzetirsin, gözünde sevimsizlesir vs...
 
Biraz dolmuşsunuz sanırım, gürültü ve diş fırçalamama gibi durumlar boşanma sebebi gibi görünmüyor bana. Eşiniz muhtemelen siz ne derseniz deyin çok önemsemiyor veya sizin için öneminin farkında değil. Düşünüyorum ben de anne baba evinde hep gürültü yapar, anahtarı evde unutur uyandırır bi ton azar işitir yine aynısını yapardım. Amacım kötü değildi, sadece ne kadar rahatsız ettiğimin farkında değildim. Onlar ne kadar anlatsa da anlayamıyordum. Bence evliliğiniz ya eşinizin düzelmesi ya sizin eşinizi kabullenmeniz ya da orta yolda buluşmanız ile çözülebilecek seviyede. Kayınvalidenize de ısınmanıza gerek yok, sonuçta size bir kötülük yapmıyor mesafeli ni şekilde Yaşar gidersiniz. Evlilik terapisti sağlar dediğim yolları da, bu arada boş vaktinizde erkekler Mars’tan kadınlar Venüs’ten kitabını tavsiye ederim. Çok evliliği kurtulan duydum bu kitapla Siz okusanız yeter
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…