- 22 Mayıs 2014
- 2.585
- 1.737
Eskisi gibi derken, Kelt veya Yunanda olay duygusallık değildi ki, algılar/değerler farklıydı, usta/çırak, güzellik/gençlik algıları şimdikinden daha farklı olduğundan adamın derdi de çocuklarının çevrili olduğu masaya oturup soyunu sürdürmek olmadığından öğrencisine fikirlerini/bilgisini falan aktarmaktı. Aradaki meyvesiz ilişkiye de kimse takılmıyordu.
Bana kalsa schopenhauer haklı zaten zeka anneden geliyorsa, genel olarak düze çıkmamız için gereken, ne koca, ne de baba olabilecek insanları hayatlarımızı birleştirmek için seçmemek, biraz ayık olalım.
Daha bugün milenajesenska'yla bu konuda yazıştım :)
O zamanlarda iki erkek aynen dedigin gibi fikir, bilgi aktarımı için yakınlardı ama... aynı zamanda işin duygusal boyutu da yok degildi. ''beni en iyi sen anlarsın'', ''birini gerçekten seviyorsam, o sensin'' hesabı. Buradaki sevgiyi cinsellik anlamında anlama illa ki. Sarılıp uyuma olur belki, birbirinin başını okşamak olur falan... var yani duygusallık ama farklı bir şey. Bugünün ahlaki degerleriyle bunların ne oldugunu tam anlayamayız.
''zeka anneden geliyorsa'' gibi laflar bana itici gelir çünkü saçma. ''o anneden gelir, bu babadan gelir'' falan. Bunlar saçmalıktan ibaret... Bir de bunun yanında ''eh biz spermi taşıyacak kişiyi bulalım, çocuk dogunca anneyi postalayalım'' da denebilir. Ama... bence ikisi de saçma.