Hiçbir kadeh,
hiçbir antidepresan,
hiçbir hediye,
hiçbir psikiyatr,
hiçbir oyun,
hiçbir kadın,
hiçbir şarkı,
hiçbir çek ve hiçbir memleket,
beni, senin 'NAABER'in kadar
mutlu etmedi.
Soğuktu hava, her taraf kardı.
Gazyağının Karaborsaya düştüğü yıllardı.
SArılıktım, halim yoktu.
Evin yolunda anamın elinden tuttum.
Tek sadık yardı.
Yol kıyısı kalabalık, Jandarma gelmiş.
Kamyonlar durup bakıyor.
Bir olay vardı.
Beyaz karın ortasında, izinlik yeşilleriyle
iki büklüm bir asker...
Her yanı kardı.
Sonradan anlattılar işin aslını.
İki kutu Optalidon...
Zamansız bir ayrılık...
Bir kasaba gelin olmuş bir aşkı vardı.
O güldüğüm basit
aşk şarkıları
Özür dilerim sizden
çok özür dilerim
Bu acıyı anlatacak
kelime yokmuş meğer
O yüzden hep aynıymış
cümleler.
''Ayrılık ölümden beter''
Ne geceler ne gündüzler gördüm
En vazgeçilmez yeminlerden döndüm
Görmedim senin gibi sevmedim hiçkimseyi
Yapayalnızım şimdi unuttum gülmeyi.........
Sen
Vaktinden çok sonra gelen
Sevdalı bir yağmur gibisin
Çisil çisil gözlerimden......
Sen
Çıldırmış şairlerin
Titreyen mısralarında
Bahsettiği o perisin
Pencereler önünde çürürken
Senden kalan çiçekler
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum.......
Pencereler önünde çürürken
O güzelim yıllarım
Hayalin gözlerimin önünde
Bize ağlıyorum...
Güneş doğduğunda başka bir şehrin sabahında olacağım
Her insanın bir öyküsü vardır ya
Benimki de böyle işte.....
Bu sabah pencereden bak
Bu koca şehri sana bıraktım
Başka bir şehrin sabahından
Başka bir dilde
Elveda....
Nur yüzüne çizdiğin çaresizlik
yakışmamış sana.
Gül tenine giydiğin o yalanlar
hiç olmamış.
Ben daha iyisini de görmüştüm.
O nur yüzünü kıskanan kuyruklu yıldızları,
o gül teninde yalvar yakar dolaşan rüzgarları...
Ben seni böyle sevmedim.
Riya bekleme.
Ben seni bu hallerinle sevmedim ki...
Sende unuttum hayalleri
Sende unuttum sevilmeyi
Bari sen unutma beni
Sende unuttum ümitleri
Sende unuttum ben herseyi
Bari sen unutma beni
Yüregimin kiyisina vurdu minicik bir dalga
Tutmaliydim tutamadim kendimi
Bi canim var feda etsem sevdami bilemezsin
Bi acim var anlatsam önünü göremezsin
Herkes unuttu gitti bende unuttum herseyi
Bari... sen unutma beni
Ben, seni düşünürken,
yaşım ne olursa olsun
çocuk olurum.
O kolu sökük, el örgüsü kazak
ve lastik tokyalarıyla
salya sümük küfredip, ağlayan,
minicik elleriyle pencereleri kıran,
isyankar, hırçın, gözükara
bir çocuk olurum.
Ben seni düşünürken, aşkın ne olduğunu
ve neden yaşadığımı aramadan bulurum.
Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Severek ayrılanlar yaşarlar pişmanlığı
Çok uzak şehirlerde aynı çarpar iki yürek
Çok uzak bir şehirde beklendiğini bilerek
Gün gelir için yanar elin gider mektuplara
Gün gelir beni ararsın gözün dalar uzaklara
Yaz gelir sıcak olur akşam sahil yollarında
Her adımda beni anarsın gözün dalar ufuklara
Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı
Sen benim eş ruhumsun
Unutmuş olsan hissederdim
Unutmuş olsan yanımda durmazdı
her sabah hayalin
Seni görmek için geri geldim
Sen gideli çok olmuş
Nereye gidersen git
Çantanda bir resmim
Aklında gülüşüm olsun
Beni seni gerçekten sevdim
Bitmez demiştim bitmedim.
Bir gümüş kolye kaldı senden hatıra
O güzel günler artık çok uzaklarda
Bir yanık türkü oldum puslu dağlarda
Söyleyen bilmez aklım hatıralarda
Avucumda yanar aşkın
Ne yazık ki yürek şaşkın
Sel gibi denize taştım
Taştım da geçmedi aşkım
Seyyah aşıklar hangi kumsallarda ağlar
Söyle anlatsam yalnızlığımı kim anlar
Seyyah yürekler hangi kumsallarda ağlar
Eyvah evimden çok uzak bu rüzgarlar
bütün gece sus pus oturduk çıt çımıyordu
bütün gece sus pus oturduk sezen söylyordu
gözlerin ayrılık dedi gözyaşların yalan
o güzel günler geldi geçti sakın ağlama ardından
son defa elveda diye diye içimden
kal demni bekledim, kal demeni bekledim
yanlış gözlere aglıyorum
bomboş hayallere sığınıyorum
eski resimlere bakamıyorum
lanet ettim sevdaya
Yazılar bitince
denizi seyret biraz.
Sözler bitince
anlatamadıklarına üzülme.
Yorgunsan konuşma istersen.
Saat kaç olursa olsun,
ben gözlerini dinliyor olacağım...
Yalnızlığımın en güzel yeriydi
Tam üstümde mermerden bir yazıt
Diyor ki..
'umarım yeteri kadar kalabalıktın
ben yalnızım diye bağırırken'
Yalnızlığımın üstü on üç tahta
Kurtlu toprak beslediğim böcekler
Onlar okur mu? ..Mermeri anlar mı?
Bence sadece yaban otlarını ve ayak seslerini bilirler
Benim yalnızlığım benimdir
Düşünüp bulmaya ihtiyacım var
Şimdiki suskun bilgeliğim için
Yeteri kadar konuştum
Ve hatta şarkı bile söyledim
Acıyı hoca
Hayatı okul eyledim.