- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Erdoğan'dan Zekeriya Öz'e gönderme
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlar ile sekizinci kez bir araya geldi.
Erdoğan konuşmasında hakkında yakalama kararı çıkan Savcı Zekeriya Öz'ün Ermenistan'a kaçmasına değindi. Erdoğan, "Dün O acımasız kararları verenler bugün Gürcistan üzerinden Ermenistan'a kaçıyor" dedi.
Erdoğan, terör örgütü silahları gömene, üzerine beton dökene ve ülkede terörist kalmayana kadar operasyonların süreceğini kaydetti.
HDP'ye de tepki gösteren Erdoğan, "Yalan söylemek suretiyle 'Bizim terör örgütüyle ilgimiz yok'... Kusura bakmayın bunu kimse yutmaz" diye konuştu.
Sitene Ekle
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
Külliye 2016 yılında tamamlanacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminin 1. yılını tamamladık. Milletime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Biz tarafsız olmayacağız. Biz devamlı milletimizin tarafında olacağız. Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz.
Bazı çevreler şimdi yine Meclis seçsin diyor. Millet varken temsilcisi niye seçsin.
ZEKERİYA ÖZ'E GÖNDERME
Gezi eylemlerinde beni yurt dışına kaçmakla itham edenler şimdi yurt dışında
"İşte daha yeni, bu acımasız kararları verenler şimdi bakıyorsunuz Gürcistan üzerinden Ermenistan'a kaçıyorlar. Oradan da kim bilir nereye kaçacaklar o ayrı mesele. Tabii ki şu anda Türkiye olarak bizler de iz sürüyoruz. Bunlarla ilgili kırmızı bültenler hepsi, işte bir kısmı Romanya'da yakalandı biliyorsunuz. Bunlar da bir yerlerde muhakkak yakalanacak ve bunlar da yaka paça buraya gelip yaptıklarının hesabını er veya geç verecekler."
"Son eylemler, terör örgütünün ve onun destekçilerinin kalleşlikte hiçbir sınır tanımadıklarını gösterdi. Bu süreçte gerçekten çok iğrenç, ibretlik işbirliklerine de şahit oluyoruz. Türkiye'de paralel devlet yapılanması peşinde olan kesimin bölücü örgütle aynı çizgide buluştuğunu görüyoruz."
PKK GELİP NUTUK ATIYOR
Doğu ve Güneydoğu'da vatandaş baskı altına alındı. Vatandaş iradesini sandığa yansıtmakta güçlükler yaşadı
Tunceli-Erzincan yolunda geliyorlar nutuk atıyorlar. Orada siviller de alkışlıyor. Devletin kurumlarının el ele olması gerekir. Ama bu devletin içinde paralel yapının olması, çeşitli kurumların içine serpilmiş olması zorlaştırıyor. Bir yandan bunlarla da mücadele ediyoruz.
ELEKTRİĞİ KESİP SUÇLUYORLAR
Yolları kesip insanları tehdit etmek, araçlarını yakıp yıkmak, yol yapımını, baraj inşaatını engellemek... Düşünebiliyor musunuz? Bu barajlarda su tutulacak. Kurak topraklar sulanacak. Elektrik üretilecek. Bunların ruhunda öyle bir anlayış var ki. Ondan sonra da faturayı devlete kesecek. Ne diyecek elektriği vermiyorlar. Elektriği kesen sizsiniz. Elektrik parasını da vermiyorlar zaten bildiğiniz gibi. Sonra da demokrasiden bahsediyorlar. Böyle bir şey var mı.
Utanmadan sıkılmadan bunu söylüyorlar. Bunu da dindar geçinenleri söylüyor. Allah'ın verdiği yağmurdan nasıl para alırsınız diyorar. İyi de o barajlar olmasa yağmur nereye gider, dereye gider. Bu barajların maliyeti yok mu? İşletme masrafları yok mu?
Bunlarla ilgili sana verilen suyun bedelini ödemeyecek misin?
İşte bunları el ele vereceğiz. O nedenle muhtar kardeşlerimin görevi ağır. Siz en ücra mahallenin temsilcisisiniz. Siz seçilmişsiniz. Memur değilsiniz. Benim için seçilmiş atanmıştan her zaman öndedir. Bunu böyle bilin.
PARALEL YAPIYLA AYNI ÇİZGİDE
Son eylemler, terör örgütünün ve onun destekçilerinin kalleşlikte hiçbir sınır tanımadıklarını gösterdi. Bu süreçte gerçekten çok iğrenç, ibretlik işbirliklerine de şahit oluyoruz. Türkiye'de paralel devlet yapılanması peşinde olan kesimin bölücü örgütle aynı çizgide buluştuğunu görüyoruz.
HDP'YE SERT YANIT
Bugün devlet silahlarını sustursunlar diyenler, dün de bölücü örgüte niye savaşmıyorsun diyordu.
Çünkü bunlar savaş istiyor, kan istiyor, can istiyor.
6-7-8 Ekim tarihlerinde benim Kürt vatandaşlarımı sokağa çağıran kimdi biliyorsunuz değil mi... 50 kişi öldü. Ölen kim? Benim Kürt vatandaşım. Öldüren kim? Peki bu adamlar nasıl özgürlükçe ölüyor?
SAZ VERMEKLE, CİCİ DEMEKLE CİCİ OLUNMUYOR
Öyle eline saz vermekle bir insanı modern noktaya oturtamazsınız. Köşelerde cici demekle kişi cici olmuyor. Biz yaptıklarına bakarız.
Ölümler ülkemizde oluyor ama terör örgütünün güdümündeki parti çözümü Brüksel'de arıyor.
BUNLAR SAVAŞ, KAN İSTİYOR
Ne diyorlardı, 'seni başkan yaptırmayacağız'. Bu sözün aslında Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmayacağı düşüncesini ifade ettiğini, milletimizle biz de çok iyi biliyoruz. Bugün, 'devlet silahlarını sustursun' diyenler, dün de bölücü örgüte 'niye savaşmıyorsun, niye silaha sarılmıyorsun' diyordu. Çünkü bunlar savaş, kan, can istiyor."
SURİYE'DEN KAÇANLAR...
200 bin kişiye sınırlarımızı biz açtık
OPERASYONLAR DEVAM EDECEK
Bu operasyonlar devam edecek. Canımız yanıyor. Şehit ailelerimizin canı yanıyor. Bu iş şüphesiz ki ilk insan Kabil ile Habil, biliyorsunuz şehadet makamı kıyamete dektir. Mesele nedir bunu tamamıyla minimize edebilmektir. Dünyanın hemen hemen her yerinde bu tür olaylar devam ediyor. Hele hele bu bölge özellikle seçilmiş durumda. Mesele bu topraklarda yaşayan insanların parçalanması, bölünmesi... Kardeşi kardeşe vurduruyorlar. Dış güçler bunu başarıyor. Ama biz öyle bir gayret içerisinde olmalıyız ki dostlarımızı çoğaltmak, düşmanı azaltmak gayre içinde olmalıyız. Biz bu gayreti göstereceğiz.
SİLAHLARINI GÖMECEK, BETONLAYACAKLAR
Bazıları diyor ki terör örgütü silahı sustursun. Ne demek sustursun. Terör örgütü silahları bırakacak, gömecek, betonlayacak. Kalkıp da kimse devletten silahları bırakmasını istemeyiz. Askerin de polisin de silahı onun enstrümandır. Onu asla bırakamaz. Bir devletin en önemli görevi nedir. Can güvenliğini sağlamaktar, mal güvenliğini sağlamaktır. Tüm teröristler ya ülkemizi terk edecekler ya da bu silahları gömecekler, betonlayacaklar. Bunun yer tespitini de biz yapacağız.
HDP MESAFE KOYMADIKÇA ÖRGÜTÜN PİYONU OLARAK KALACAK
Terör örgütüyle arasına mesafe koymayı başaramayan siyasi parti için de aynı durum geçerlidir. Bizim gözümüzde örgütün piyonu olarak kalacaklardır. Kimse bize yalan söylemek suretiyle 'Bizim terör örgütüyle ilgimiz yok'... Kusura bakmayın bunu kimse yutmaz. 6-7-8 Ekim'de sokağa dökenlerin kim olduğunu biliyoruz. Yasin Börü'nün nasıl şehit edildiğini biliyoruz.
http://www.milliyet.com.tr/erdogan-8-inci-muhtarlar/siyaset/detay/2100955/default.htm