- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
Dostça uyarıyorum siz de yanarsınız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyaya terör uyarıları yaptı. Erdoğan, ‘Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacak. Bu, samimiyetle ifade edilmiş dostça bir ikazdır’ dedi
Sitene Ekle
Abdullah Karakuş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçiler Toplantısı’nda dünyaya terör uyarısı yaptı.
Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
TERÖRLE MÜCADELE ÖNCELİĞİMİZ: Türkiye 1 Kasım seçimini tüm sabotaj girişimlerine rağmen, demokratik olgunluk içinde geçirerek önemli bir imtihandan başarıyla çıktı. Seçim sonuçları 2019’a kadar ülkemizde istikrar ve güven ortamının sağlam bir şekilde süreceğine işaret ediyor. 7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan belirsizlik ortamı ve tereddütler 1 Kasım ile tümüyle ortadan kalkmıştır. Artık hem bölgesel sorunlar hem de kendi hedeflerimiz bakımından çok daha kararlı ve güçlü adımlar atabilme imkanına sahibiz. Terörle mücadele önceliklerimizin başında yer alıyor.
BEDELİNİ ÖDEYECEKLER: PKK, PYD, YPG, DHKP-C, Paralel Yapı, bütün bunları hepsi, DAİŞ başta olmak üzere şiddetle üzerine gideceğimiz ve bu operasyonların netice almadıktan sonra bitmesi söz konusu değildir. Burada halkımızla bütünleşmek suretiyle, halkımızın bölgedeki huzurunu sağlayana kadar, kararlılıkla bunlar devam edecektir. Tabii şehitlerimiz var ama biz öyle bir milletiz ki şehadeti peygamberlik makamından sonra en yüce makam olarak kabul etmişiz ve askere gidenimiz de polislik görevlerinde bulunanlar da hepsi bunun bilincinde. Bunun bedelini de terör örgütlerine ödetiyoruz, ödetmeye de devam edeceğiz.
TÜM DÜNYAYA SIÇRAYACAK: Terör örgütleri karşısında ikircikli bir tutum izleyerek ‘Benim terör örgütüm iyidir, seninki kötü’ gibi yanlışlıklara kapılan tüm ülkeleri uyarmak istiyorum. Terör karşısında ilkesel bir duruş sergilenmemesi halinde, bu ateşin eninde sonunda tüm dünyaya sıçrayacak. bugün kendi sınırlarında güven içinde olduğunu sanan ülkeler, yarın terör ateşini iliklerine kadar hissetmekten kurtulamayacaklardır. Terörü bahane ederek, Suriye üzerinde oynadıkları oyunlarla kazanımlar elde ettiklerini sananlar kısa sürede yanlış yolda olduklarını görecekler.
ÜLKELERE DOSTÇA ‘ATEŞ’ UYARISI: Pek çok ülkenin medyadan takip ettiği, pek çok ülke yöneticisinin kağıt üstündeki analizlerle yönetmeye çalıştığı bu krizle her gün yüzleşiyoruz. Sıkıntıları her gün bilfiil yaşıyoruz. Bizim ifade ettiğimiz hususlar diplomatik bir manevra veya siyasi bir söylem olarak görülmemelidir. Biz gerçeğin ta kendisini söylüyoruz, hatta haykırıyoruz. Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır. Bu, samimiyetle ifade edilmiş dostça bir ikazdır. Meseleye bugüne kadar hep insani, vicdani ve ahlaki zaviyeden baktık ve bundan dolayı da uyarımızı yaptık.
‘Üç talebimiz var’
ÜÇ MADDE TEKLİFİMİZ: Bakıyorsunuz, ‘Ben 3 bin tane seçip alabilirim’. Öbürü, ‘Ben bir 30 bin kadar alabilirim. Ya tamam da sizin hepinizin gayri safi milli hasılası Türkiye’nin üstünde. Türkiye şu anda 2.5 milyon almış. Bunların her türlü ihtiyacını karşılıyoruz. Ama bunun karşısında üç madde getiriyoruz. Diyorum, gelin eğit-donatı yapalım, terörden arındırılmış bölgeyi ilan edelim. Gelin, uçuşa yasak bölge ilan edelim ve bu işi çözelim. Hem Suriye’den çıkan Avrupa’ya gitmez. Biz de şu anda bulunanları o bölgede kurulacak olan, süratle bunları yapabiliriz, konutlarıyla her şeyiyle oraya yerleştirelim. Şu anda sadece Yunanistan’a o kritik dönemde AB’nin verdiği destek ne? 400 milyar avro. Bunun cüzi bir kısmı hibe, büyük bir kısmı kredi.
G20 GÜNDEMİNE SURİYE ALDIK: Bizim G20 gündemine Suriye meselesini de Irak meselesini de dahil etmemiz bu platformun asıl amacına aykırı değildir. Tam tersine G20’nin uluslararası alanda çok ciddi şekilde boşluğu hissedilen bir küresel çözüm mekanizması olmaya aday olduğunu düşünüyorum. Bu yapının sahip olduğu etkin temsil gücüyle global siyasi ve sosyal sorunların çözümünde daha etkin bir rol oynaması tüm insanlığın hayrına olacaktır. Türkiye olarak uluslararası kuruluşlardaki temsil adaletsizliklerine karşı itirazlarını her fırsatta dile getiriyoruz.
BM ELEŞTİRİM DESTEK GÖRDÜ: Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin mevcut yapısına karşı ‘dünya 5’ten büyüktür’ eleştirim, BM üyesi ülkelerin çoğunluğu tarafından paylaşıldı. Böyle bir oluşuma, böyle bir adımı atmaya şu anda gücü elinde bulunduranlar olumlu yaklaşmıyor. Artık dünya 1. Dünya Savaşı’nın şartlarını yaşamıyor. Dünyada 200’ü bulan ülkelerin, beş ülkenin veya bu beş ülkeden bir tanesinin dudakları arasına mahkum edilmesi kabul edilemez. Bu beş ülkeye de bakıyorsunuz, üç Avrupa, bir tane Asya ülkesi var. Bir tane de malum Amerika. Peki dünyadaki diğer kıtaları hangi ülkeler temsil ediyor. Dini inanç grupları olarak baktığımızda orada dünyadaki tüm inanç grupları temsil edilmiyor. Bu bir adaletsizliği getiriyor. Eğer dünya adalet üzerine tesis edilmezse dünyada gelişimi, adaleti beklemek mümkün değildir.
MEŞRUİYET SORUNUNU AŞAMAZLAR: İşte bunu Suriye’deki gelişmelerde görüyoruz. Bakın 4.5 yıl oldu. Bu 4.5 yıllık sürede Türkiye 2.5 milyon mülteciyi kabul etti. Suriye’de 370 bin insan en alçak en hunhar şekilde katledilirken harekete geçmeyen bir yapının, insanlığın vicdanında ibra olabilmesi mümkün değildir. Dengeleri değil, insanlığı bizatihi insan hayatını öncelik olarak almayan uluslararası kuruluşlar belki hukuki statüye sahip olabilirler ama meşruiyet sorunlarını asla aşamazlar. Suriye’de ölen her masumun kanı bu acıyı önleyebilme gücüne sahip olduğu halde şu veya bu sebeple bunu yapmayan tüm ülkelerin, kuruluşların eline bulaşmıştır.
İLLA AYLAN MI OLACAK?: 14 mülteci daha hayatını kaybetti. İlla Aylan olursa mı dünya ayağa kalkacak? Aylan olmadığı zaman dünya ayağa kalkmayacak mı? Ama bakın bunların arasında Aylan’lar çok sonra da maalesef ölüp gidiyorlar. İnsanlık tribünden izliyor. Olmaz.
ÇOK DERTLİYİM: Bu olanlar karşısında ben Türkiye’nin bir evladı olarak, bakın cumhurbaşkanı olarak söylemiyorum. Bir evladı olarak dertliyim ama halkımın da bu konuda çok dertli olduğunu biliyorum. Çünkü bizim genlerimizde bu var. Diğerlerini de bu işe el atmaya davet ediyorum. Uluslararası yardımlar sadece işimizi kolaylaştırır. Daha iyi hizmet verebilmemizi sağlar. Bu sorun ve bu sorunsal çözümün Suriye halkına, kendi ülkesinde güven içinde yaşayabileceği bir ortam tesis edebilmesi için bu adımları atmamızın gereği G20 zirvesi’nde Antalya’da da bu bizim önemli bir başlığımız olacak.
http://www.milliyet.com.tr/dostca-uyariyorum-siz-de/siyaset/detay/2146661/default.htm