Damadımızı durdura durdura bir daha izledim
...
Aslında ne dediği beni çok ilgilendirmiyor...
bir iktisat mezunu olarak anlattığı her şeyi zaten biliyor ve yakın çevremle paylaşıyorum...
o makamda oturan kişinin eylem planı olması gerekir ki bakın benim de bir eylem planım yok... zat-ı muhteremle bilgi ve birikim açısından eşitiz lakin yürütmeyi ifa konusunda makam denkliğimiz yok sadece...
mevcut durumu ortaya ben de koyabiliyorum ancak ekonominin başının görevi durumu ortaya koymak değil nasıl ve ne şekilde, kaç yıllık bir zaman diliminde hangi çözümle müdahale edeceklerini, başarılı olmaması durumunda hangi alternatif planlarla süreci yöneteceklerini anlatmaktır...
gerisi benim diplomamın da bildiği şeyler...
ha bu arada kendilerini izlemek yerine "ne oluyor?"u anlamak için dinleyicileri de izledim...
güler sabancı hanımefendi artık ne aldıysa en ucube cümleye bile kafasını sallayarak onay veriyor, söz konusu diplomadan bihaber minik bir bakkalın dahi "lan...!" deyip duraksadığı ifadeleri çılgınca alkışlıyordu...
ferit şahenk abimiz ise put kesilmişti... sanırım bankalarla yaptığı yapılandırma görüşmeleri ile mevcut hal arasındaki uçurum nedeniyle bir dumur yaşıyor olabilir... ha kimse yanlış anlamasın... her şeyini zaten yurt dışına çıkarttı, boş binaların betonlarını alacak bankalar... sanırım onları da kurtarabileceğinin hesabını yapmaktan konuşmaya bir türlü kendini veremedi...
salonda isimlerini bilmediğim birkaç kişi hariç miting havası vardı diyebilirim...
neden olmasın ki...? adamların avam kısım gibi 3-5 doları değil milyon hatta milyarlarca doları var...
yiğit bulut konusuna hiç girmiyorum... iktisat bilimini anormal öngörüleri ile öylesine katletti ki ben saçlarımı yolarken kopyası iş yerinde aslı gardrop çekmecesinde duran diplomam "sen dur bacım... onun ağzını kırıp eline vermek benim boynumun borcu..." dedi valla billa...!
gelelim allah kitap kısmına;
"bu çocuklar neden savaş kurbanı, neden öldürülüyor...? otuz sekiz günlük erkek bebek nasıl tecavüze uğruyor...? somali, sudan, yemen neden aç...? kedileri köpekleri sokaklarda kim parçalıyor...? allah böyle bir kaderi nasıl yazar, bunları nasıl izler...?" diye soranlara "allah dünya işlerine karışmaz... bu senin, benim, bizim sınavımız..." deyip kendisi okul kazanmak, hayırlı kısmet bulmak, parasına para katmak, sevmediğine bela okumak vb her türlü dünya işi için Allaha dua etmek riyakarlığına 4 kolla sarılıyor.
Allaha her türlü dilek ve ihtiyacımız için müracaat edebiliriz. Bu ayrıda...
Yanlışa kader derken doğruyu talepte ısrar edemeyiz :))) doğru da ısrar edeceksek yanlışa da itiraz etmemiz gerekir aynı mantıkla.
Ya da bize yazılan ne ise tevekkül ederiz her 2 durumda..
Her şeyde olduğu gibi ya heptir ya da hiç:))