Erdoğan Atatürk’ün yatı Savarona’ya da kaçak kat çıktı

Hayatımda bu kadar desteksiz bir yazı okumadim. Ben senin GİBİLERE çoookk tartışmaya girdim , ama aynı hamam aynı tas. Kimse cariye değildi aksine ülke yönetiyordu :) .bak şekerim eğer bilgi birikimi dolu bir yazı ya

Yazsaydin bütün bilgilerimi seninle paylasirdim ama turkluk cariye falan komik oluyo Osmanlı neydi ?

Ben.ülkemi seviyorum VE SEVDİGİM İCİN DE HUKUMETİ SEVMEMİS BİLE OLSAMMMMMMM ki bak ülkemi diyorum umarım anlıyorsun , vatan konu olunca gerisi teferruat oluyor ama ben tutkun ben ülkemi seviyorum bidi bidi bidi deyip de ülkesi için.söylenen kötü sözler için AA bak onlar bile anladı yok tayyip erdoğan şöyle bu böyle diyenleri de inandırıcı ASLA bulmuyorum.

SENİ VE SENİ BEGENEN :) ekibi diyeyim :)))) birbirinize bırakıyorum yazıp yazıp begenin şıracılar :))
Bahsettiğin ülke yöneten kadınlar, padişahların haremleri, o kadınlar kendi ülkeleri ile diplomatik anlamda ciddi imtiyazlar tanımış olan tarihi örnekleride var. Yani o kadınlar, Rus, Yunan, İtalyan, vs.. Kısacası kölelikten oraya gelmek için neler yaşamışlar?
Ayrıca seçme ve seçilme hakkı varken neden adamın birinin kölesi cariyesi olmak daha iyi?
Ülkemizi seviyoruz, kurulmuş olan Cumhuriyetimizi seviyoruz..
Osmanlı geçmişte kaldı, hatta İngilizin Fransızın hasta adam deyip, ülkeyi paylaşırlarken ne yazıkki Osmanlı padişahı oturduğu yerden bir şey yapamadı, çünkü askeri anlamda bilgisi yetersiz, stratejik olarak yetersiz, çöküşü yaşayan Osmanlıya avuçlarını ovuşturan İngilizlere teslim olmak üzere idi..
Mesele Tayyip Erdoğan değilki.. Mesele sistem değişikliğini kabul etmemek. Kadın olarak böyle düşünmende içler acısı..(o kadınlar ülke yönetiyormuş ya)
 
Hayır sanırsın Osmanlı'da kadın Paşalar, Vezirler falan vardı da biz görmezden geldik. Gayet köleydi o kadınlar. Akınlarla ailelerinden kaçırılıp sarayda köle edilen kadınlardı.
19. yüzyılın ikinci yarısında kadının eğitimi, niteliği sorgulanır oldu Mariciğim. Yani Tanzimat'ın ilanından sonraki yıllara denk düşüyor bu da.
Kadınlar eğer haremdeyse, ona göre eğitim veriliyordu. Eğitimde cinsiyetçi ayrım vardı bir kere. Kızlar eğer mümkünse ilkokul seviyesinde eğitim alabiliyordu, o da alabilirse. Öyle herkes okuma yazma bilmiyordu yani. Zaten her okuyan da yazamıyordu, oraya hiç girmeyeyim.
Bunun haricinde askeriye, devlet memurluğu, yüksek memurluk gibi eğitimleri ancak erkekler alabiliyordu.
Eğitim olmadan ülkeyi kadın nasıl yönetecek? Haremlik selamlıktan bahsedilen bir yerde kadınla erkek karşı karşıya bile gelemezken hele bir de...
Seçme ve seçilme hakkını kim vermiş diye soralım, ondan sonra ülke yönetmeye geçelim biz bence.
 
19. yüzyılın ikinci yarısında kadının eğitimi, niteliği sorgulanır oldu Mariciğim. Yani Tanzimat'ın ilanından sonraki yıllara denk düşüyor bu da.
Kadınlar eğer haremdeyse, ona göre eğitim veriliyordu. Eğitimde cinsiyetçi ayrım vardı bir kere. Kızlar eğer mümkünse ilkokul seviyesinde eğitim alabiliyordu, o da alabilirse. Öyle herkes okuma yazma bilmiyordu yani. Zaten her okuyan da yazamıyordu, oraya hiç girmeyeyim.
Bunun haricinde askeriye, devlet memurluğu, yüksek memurluk gibi eğitimleri ancak erkekler alabiliyordu.
Eğitim olmadan ülkeyi kadın nasıl yönetecek? Haremlik selamlıktan bahsedilen bir yerde kadınla erkek karşı karşıya bile gelemezken hele bir de...
Seçme ve seçilme hakkını kim vermiş diye soralım, ondan sonra ülke yönetmeye geçelim biz bence.
Osmanlı had safhada ataerkil bir topluluktu. Kadınların memur olma hakları çok sınırlıydı, belli başlı (kadın gerektiren memurluklar mesela muallime olmak) işlerde kadınlar çalışabiliyordu.
Devlet yönetiminde kadınların söz sahibi olması mümkün bile değildi. Elbette entrikayla, padişahı ketenpereye getirip vezir kafası uçurmayı devlet yönetmekten saymıyorsak, yok bunu devlet yönetmekten sayıyorsak burada padişahların ne kadar yönetim becerisinden yoksun olduğunu da dile getiriyoruz demektir.
Bir kadının Osmanlı'da yüksek memur olma gibi bir ihtimali yoktu. O dönemde birkaç istisna hariç dünyada yoktu öyle bir şey ama Osmanlı'daki mevcut devlet yönetim şekli zaten bunun önünde engeldi.
Örneğin bir krallıkta kadınlar da varis sayılırken Osmanlı'da bu mümkün bile değildi. Yani diğer ülkelerde en azından "soylu" kadınlar bir şey olabilirken Osmanlı'da soylu kadınlar da bir şey olamıyordu.
Ha saray eğitimi aldıkları için çok güzel besteci, yazar, hattat, şair oluyorlardı elbet, sadece soylu kadınlar değil, cariyeler de ama yönetime katılmak?
Şaka olmalı.
 
Çok ciddi söylüyorum , vallahi okumadim hiç birini :KK53: okumam da.

Yazın ve birbirinizi begenin :rolleyes::rolleyes::rolleyes::KK31:
 
Osmanlı had safhada ataerkil bir topluluktu. Kadınların memur olma hakları çok sınırlıydı, belli başlı (kadın gerektiren memurluklar mesela muallime olmak) işlerde kadınlar çalışabiliyordu.
Devlet yönetiminde kadınların söz sahibi olması mümkün bile değildi. Elbette entrikayla, padişahı ketenpereye getirip vezir kafası uçurmayı devlet yönetmekten saymıyorsak, yok bunu devlet yönetmekten sayıyorsak burada padişahların ne kadar yönetim becerisinden yoksun olduğunu da dile getiriyoruz demektir.
Bir kadının Osmanlı'da yüksek memur olma gibi bir ihtimali yoktu. O dönemde birkaç istisna hariç dünyada yoktu öyle bir şey ama Osmanlı'daki mevcut devlet yönetim şekli zaten bunun önünde engeldi.
Örneğin bir krallıkta kadınlar da varis sayılırken Osmanlı'da bu mümkün bile değildi. Yani diğer ülkelerde en azından "soylu" kadınlar bir şey olabilirken Osmanlı'da soylu kadınlar da bir şey olamıyordu.
Ha saray eğitimi aldıkları için çok güzel besteci, yazar, hattat, şair oluyorlardı elbet, sadece soylu kadınlar değil, cariyeler de ama yönetime katılmak?
Şaka olmalı.
Ya hu Mari, birinin unvanının arkasına saklanıp, onu etkileyip istediğini yaptırmak nasıl yönetmek oluyor? Yine akıbetin iki dudak arasında, ne anladım ki? Gözden düşersen, bittin işte! Başkasının kanatları altındasın basbayağı, o yoksa sen de yoksun. O yüzden geçelim bunları!

O dönemde evet hiçbir yerde yoktu. Ama Avrupa toplumları bizden daha evvel aydınlandıkları için, kadının çalışma hayatına atılımı daha erken oldu. Malum biz ihtilalin etkilerine ancak 100 yıl sonrasında maruz kalabildik. Şimdiki durumun temel nedeni buralarda aranmalıdır.

Haremde verilen eğitim de ancak hareme göre, ev yaşantısına göre olabilirdi bana kalırsa. Ne yani, sana 5 dil öğretip, ekonomi dersi mi vereceklerdi haremde? En fazla güzel yazı yazmayı, edebi yeteneğin varsa da kendi çapında karalamayı öğrenirdin işte.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak böyle trajik oluyor işte.
 
Aaa bir de hepiniz hazır toplasmisken :KK53: su TAYYİP ERDOGAN HAZİMSİZLİGİNİZİ anlıyorum haklisiniz sonrada aglamayinn ühüüü ataturkle kıyas oluyor diye . Alıntısız yazanlara da cevap olsun bu

İsterseniz de istemeseniz de başbakan oldu cumhurbaşkanı oldu başkan da.olacak.

Yaptirmicaz diyenlere De şey diyim yaa ; hanı başbakan yaptirmayacaktiniz hanı c b yaptirmayacaktiniz :) gerisini siz tamamlayın

Son olarak çoğunluk onu istiyor çok demokrasi hayranisiniz ya hani hatırlatayım size :KK53::KK53::KK53::KK53::KK53:.

Neşeli günler bağyanlaaar
 
Hani düşün %50 ile aynı fikre sahipsin ama ona rağmen kimse hatta o %50 bile senin düşüncelerini beğenmiyor, irrite oluyor senden, çok berbat bişey olmalı :KK45:

Yaşasın fikirdaşlarım ve beni beğenen insanlar, sağolun varolun, beni siz, sizi ben varettim. Alkışlarla yaşıyoruz :KK14:
 
Aaa bir de hepiniz hazır toplasmisken :KK53: su TAYYİP ERDOGAN HAZİMSİZLİGİNİZİ anlıyorum haklisiniz sonrada aglamayinn ühüüü ataturkle kıyas oluyor diye . Alıntısız yazanlara da cevap olsun bu

İsterseniz de istemeseniz de başbakan oldu cumhurbaşkanı oldu başkan da.olacak.

Yaptirmicaz diyenlere De şey diyim yaa ; hanı başbakan yaptirmayacaktiniz hanı c b yaptirmayacaktiniz :) gerisini siz tamamlayın

Son olarak çoğunluk onu istiyor çok demokrasi hayranisiniz ya hani hatırlatayım size :KK53::KK53::KK53::KK53::KK53:.

Neşeli günler bağyanlaaar


Makarnayı biraz azaltsanız mı diyorum ?
 
Zaten sorun okumaman da değil mi? kızkurusu.

Sorun o kadar büyük ki. Bir kadınATATÜRK' ün devrimleri ve önderliği ile tüm hakları alabilmiş, o çok övdüğü uzun adamcığına yine ATATÜRK' ün ona tanıdığı haklarla oy vermiş bir kadının bunları yazması ülkenin içler acısı halini ortaya koyan büyük bir sorun.
 
19. yüzyılın ikinci yarısında kadının eğitimi, niteliği sorgulanır oldu Mariciğim. Yani Tanzimat'ın ilanından sonraki yıllara denk düşüyor bu da.
Kadınlar eğer haremdeyse, ona göre eğitim veriliyordu. Eğitimde cinsiyetçi ayrım vardı bir kere. Kızlar eğer mümkünse ilkokul seviyesinde eğitim alabiliyordu, o da alabilirse. Öyle herkes okuma yazma bilmiyordu yani. Zaten her okuyan da yazamıyordu, oraya hiç girmeyeyim.
Bunun haricinde askeriye, devlet memurluğu, yüksek memurluk gibi eğitimleri ancak erkekler alabiliyordu.
Eğitim olmadan ülkeyi kadın nasıl yönetecek? Haremlik selamlıktan bahsedilen bir yerde kadınla erkek karşı karşıya bile gelemezken hele bir de...
Seçme ve seçilme hakkını kim vermiş diye soralım, ondan sonra ülke yönetmeye geçelim biz bence.

Harem bir ilim irfan yuvasıydı, bir okuldu, bir ODTÜ idi, bir Boğaziçi idi. Lütfen Haremleri karalama, lütfeynnn.
 
Harem bir ilim irfan yuvasıydı, bir okuldu, bir ODTÜ idi, bir Boğaziçi idi. Lütfen Haremleri karalama, lütfeynnn.
Geçmiş zaman malum, zamanın şartlarını, ortamını bilemem o yüzden karalama, yüceltme yapamam. İçinde yaşamış olsam evet net şeyler söyleyebilirdim.
Ama okuduğum ikincil kaynakların vardığı sonuçlar bunlar.
O bahsedilen muallime okulları ne zaman açılmış onun tarihine bakmak bile yeterli. Tarihler ikinci meşrutiyeti gösteriyor.
Ya sanatta bile kadın yokmuş. Bu devletin son demlerinde ufak atılımlar yapılmış ancak, ondan öncesinde yok işte! Olmayana var mı diyelim?
 
Ya hu Mari, birinin unvanının arkasına saklanıp, onu etkileyip istediğini yaptırmak nasıl yönetmek oluyor? Yine akıbetin iki dudak arasında, ne anladım ki? Gözden düşersen, bittin işte! Başkasının kanatları altındasın basbayağı, o yoksa sen de yoksun. O yüzden geçelim bunları!

O dönemde evet hiçbir yerde yoktu. Ama Avrupa toplumları bizden daha evvel aydınlandıkları için, kadının çalışma hayatına atılımı daha erken oldu. Malum biz ihtilalin etkilerine ancak 100 yıl sonrasında maruz kalabildik. Şimdiki durumun temel nedeni buralarda aranmalıdır.

Haremde verilen eğitim de ancak hareme göre, ev yaşantısına göre olabilirdi bana kalırsa. Ne yani, sana 5 dil öğretip, ekonomi dersi mi vereceklerdi haremde? En fazla güzel yazı yazmayı, edebi yeteneğin varsa da kendi çapında karalamayı öğrenirdin işte.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak böyle trajik oluyor işte.
Amann boş ver ya. Vallaha bilgi sahibi olmanın temeline bile sahip olmayanları kaale alan bizlerde kabahat.
Yani şimdi oturup uzun uzun Rönesans Reform falan anlatamayacağım, karşıdaki "bunu yazan tosun okuyana höhöhöhöh" klasmanında bir insan. Şimdi oturup ergen muhabbeti mi yapacağım.
Haremde ancak saz söz dikiş nakış öğretiliyordu, bu kadınlar Padişahın olmadı paşanın hanımı oluyorlar, sarayda hizmet ediyorlardı.
Ordinaryus yetişiyordu sanırsın haremde.
Te Allam ya.
 
Amann boş ver ya. Vallaha bilgi sahibi olmanın temeline bile sahip olmayanları kaale alan bizlerde kabahat.
Yani şimdi oturup uzun uzun Rönesans Reform falan anlatamayacağım, karşıdaki "bunu yazan tosun okuyana höhöhöhöh" klasmanında bir insan. Şimdi oturup ergen muhabbeti mi yapacağım.
Haremde ancak saz söz dikiş nakış öğretiliyordu, bu kadınlar Padişahın olmadı paşanın hanımı oluyorlar, sarayda hizmet ediyorlardı.
Ordinaryus yetişiyordu sanırsın haremde.
Te Allam ya.

:KK70: :KK70: bunu yazan tosun kısmına katılıyorum, güldüm =)
 
Amann boş ver ya. Vallaha bilgi sahibi olmanın temeline bile sahip olmayanları kaale alan bizlerde kabahat.
Yani şimdi oturup uzun uzun Rönesans Reform falan anlatamayacağım, karşıdaki "bunu yazan tosun okuyana höhöhöhöh" klasmanında bir insan. Şimdi oturup ergen muhabbeti mi yapacağım.
Haremde ancak saz söz dikiş nakış öğretiliyordu, bu kadınlar Padişahın olmadı paşanın hanımı oluyorlar, sarayda hizmet ediyorlardı.
Ordinaryus yetişiyordu sanırsın haremde.
Te Allam ya.

:KK70: :KK70: bunu yazan tosun kısmına katılıyorum, güldüm =)

Aynı şeyi düşündüm. Bu kadar sığ nasıl olabiliyorlar ? Yani Ke-MAL Kılıçdaroğlu diyip nihohahaha diye gülen bir güruhtan söz ediyoruz. Aklım almıyor.
 
Aynı şeyi düşündüm. Bu kadar sığ nasıl olabiliyorlar ? Yani Ke-MAL Kılıçdaroğlu diyip nihohahaha diye gülen bir güruhtan söz ediyoruz. Aklım almıyor.

Ben genelleme yapmak da istemiyorum, cidden kimseyi küçümseyen biri hiç olmadım, ayrıca burada hükümet yanlısı çok zeki insanlarda var ama geri kalanı hep aynı mı olur ya? Genel Kültür yok, hep karşı tarafla dalga geçmeli, okumadım yazdıklarınızı la siz de kimsiniz, RTE başkan olacak hazımsızlar, soda için hazmınız kolaylaşsın, senle bunu tartışmıcam, ben yazdım siz anlamadınız, çete olup birbirinizi desteklersiniz, yalancı şıracı bozacı, hedeli hödölü yazma derdinde kişiler.

Yok sadece burada da değil, önceden facebookum vardı, akraba, eş dost dediğim insanlarda aynı. Gayet mantıklı bulduğum insanların bile bazı konularda ne kadar kör ve saçma sapan yorum yaptığını görünce facebooka girmez oldum sinirimden. Hani saçma sapan bir video paylaşılıyor, Atatürkle, İnönüyle ilgili mesela, tarihle ilgisi bile yok, yorum atıyorsun açıklıyorsun doğruyu, karşılığında resmen saçma sapan bir laf yiyorsun kalıyorsun öyle. Yani hani fikir çatışması da değil bildiğin bel altı vuruyor, savunacak bilgi yok hemen iğrenç bir laf yiyorsun, tiksiniyorsun hayattan, yazmıyorsun birşey, o da sanıyor ki zekamla susturdum.

Edepli edebinden susarmış, edepsiz ben susturdum sanırmış, o hesap.
 
X