- 21 Ocak 2012
- 6.955
- 19.368
Ataturk icin "alindi", hediye olarak "alindi" demisim, Disardan birileri tarafindan hediye edildi demisim gibi yazma.İyi de bu uzunca yazının ana teması " Atatürk'e hediye edildi , satın alınmadı " olunca , benim tarih bilgimi sorgulamak tuhaf kaçmış saraylım .
Oysa benim sorum gayet net idi .
1930 lu yıllarda dönemin kuşkusuz en ihtişamlı yatı , devlet tarafından satın alınmış ise neden Atatürk'ün yatı olarak ismediliyor ?
Savorana'ya bu kutsal emanet titrini veren ne ?
Hediye olması olamaz , çünkü hediye değil .
Evet sağlık sorunları ve deniz havasının iyi gelme gerekçesi söz konusudur ama , pek ala o güne kadar kullanılan Ertuğrul da son günlerinde Atatürk' ün alması gereken deniz havasını aldırabilirdi .
Savorana o dönem için büyük hem de çok büyük bir maliyetti bu yadsınamaz . Üstelik aldın bitti bir durumda yok . Öyle suyunu yemini verince bitmiyor iş... Vergisi , bakımı , masrafları ...
Atatürkün vefatından sonrada sürekli elden çıkarılmaya çalışılmış bir lükstü Savarona .
O yüzden bir dönem Deniz Harpte eğitim için kalıp (devlete aitti çünkü) ardından sürekli kiralanmaya başladı .
Kimse itiraz etmedi demişsin ama o dönem ne yaygaralar yaşandı Savarona için .
Soner Yalçının bir yazısı vardı , bulursam paylaşacağım .
Ha gelelim asıl konuya , ben obsesif biriyim .
İlk itirazım başlığa oldu . Kaçak kat çıktı ne yahu ?
Kat mülkiyetleri kanunda balkon kapatmak ne zaman kat çıkmak oldu
1930 larda akordion cam icat edilmemiş , şimdi edilmiş ... yazlık kışlık teras işte ne güzel.
İkinci itirazımda (hediye edilmediğini bildiğim için) neden Atatürk'ün yatı olarak anıldığına idi ?
Bunuda bence çok alakalı bir şekilde günümüzde dillere pelesenk olmuş saray kıyaslaması ile yaptım.
Saray bana göre gereksiz bir ihtişam ve gövde gösterisi içinde . Bunu ilgili konularda yazmıştım . Bana göre son derece gereksiz ama amaç uluslararası arenada "güç" ve " ihtişamla" boy göstermek diye .
Savarona da bundan 80 yıl öncesi için büyük bir ihtişam , ziyadesiyle gövde gösterisi idi.
Al sana benzerlik , iki liderde bu gövde gösterisini geçerli akçe buluyor demek.
Ataturk'un saglik sorunlari yuzunden alindi. Ataturk o sirada zaten Deniz Kuvvetlerini kuvvetlendirmek icin baska gemiler de aldirtmisti, bu sonuncusu Ataturk begendi diye onun emrine alindi. Cebine koyup goturmedi hos, o da diger butun mal varligi gibi Turk halkina kaldi. Simdi bu Turk halkinin kullanmasina biraktigi emanetlerden kimine birilerinin emri ile amacindan saptirilarak saraylar da dikilse zorla, halk icinden surulup bir tek adamin yararina kullandirilsa da, gercek budur. Sevgisizligin baslangici, elestirinin kaynagi da budur. Bu halkin hakkina tecavuzdur benim gozumde, birilerinin aleni tecavuzudur.
O donemde yapildigini soyledigin "yaygara" gemi aliniyor diye yapilmadi, Ataturk oldukten sonra gemi ne yapilacak diye yapildi. Yani ben de Kurtlar vadisine senaryo yazan Soner Yalcin'in yalancisi oldum sayende, onun dedigi bu. Bu da senaryo degilse tabi. Onun bu konuda yazdigi yaziya bakacak olursan durum bu. Otesi, devlet adamlarinin satip kurtulma cabalarina ragmen "Ata'nin emaneti" diyerek kamuoyu baskisi yuzunden o gunlerde hic kimse satamamis! Senin bahsettigin yazisinda Soner Yalcin bunu da yazmis.. Sevgi ile alindi demistim, degil mi?
Kaldi ki bu yatta Ataturk'un gecirdigi zaman sadece 56 gun.. Oyle iken bu yat hala Ataturk'un diye aniliyor, neden acaba? Neden 1927den olumune dek yillarini gecirdigi Dolmabahce Sarayi degil de Savarona sence?