Yaşamı belki de kitaplara en çok konu olan siyasi liderlerin başında gelir Atatürk. İlkokula başladığımız zaman bize ilk anlatılan kahramandır Mustafa Kemal. Kelime Yayınları tarafından yayınlanan Benim Atatürk Kitabım; büyük bir imparatorluğun çöküş yıllarının ardından uzun yıllar savaşan bir milletin çektiği acı ve yokluklardan sonra bir liderin etrafında toplanan insanların verdiği mücadeleyi anlatıyor. Siyasi lider ve kahraman olan Atatürk’ün insani yönleri de öne çıkartılarak Atatürk’ü daha yakından tanıma fırsatını veriyor çocuklara.
Toktamış Ateş kitabının çıkış noktasını şöyle anlatıyor:
“Ben bu kitabı, salt kendi kızım için değil, tüm kızlarımız ve erkeklerimiz için daha doğrusu, tüm çocuklarımız için kaleme aldım. Zira her şeyimizi borçlu olduğumuz Atatürk’ü anlamayan çocukların varlığı, beni çok üzüyor.”
Kitabın başkahramanı olan Ayşegül, babasına Atatürk ve döneminin tarihsel olayları hakkında sorular sorarak o günleri öğrenmeye çalışıyor. Kitapta Ayşegül babasına: “Babacığım, eğer Atatürk olmasaydı Kurtuluş Savaşımız gerçekleşebilir miydi?” sorusunu belki hepimiz adına soruyor ve Toktamış Hoca şöyle cevap veriyor: “Bu soruyu yanıtlayabilmek için tarihte ‘büyük adamlar’ ve ‘rastlantıların’ rolü üzerinde durmamız gerekiyor ki, bunu senin anlayabileceğin bir biçimde anlatabilmek epeyce zor. Tarihte rastlantılar ve büyük adamların rolünü fazla abartmamak gerekir. Zira tarihin belirleyicisi, toplumların ekonomik ve sosyal yapılarının durumudur. Biz buna ‘toplumların alt yapısı’ diyoruz ve ne kadar mutlu rastlantılar olursa olsun ve ne kadar büyük adamlar gelirse gelsin, eğer toplumların alt yapıları bir ‘değişim’ ve ‘dönüşüme’ uygun ve hazır değilse, hiçbir şey yapmak mümkün değildir.
Fakat sorunu bir de öbür taraftan incelersek, rastlantıların ve büyük adamların, tarihsel gelişimi çok önemli ölçüde etkilediğini de görüyoruz. Örneğin, şuna hiç kuşku duyma ki, eğer Mustafa Kemal olmasaydı, ne Kurtuluş Savaşımızı başarabilir ne de devrimlerimizi gerçekleştirebilirdik. Böyle söyleyince, sanki tarihi belirleyen şeyin ‘büyük adam’ olduğu izlenimi çıkıyor. Aynı biçimde, eğer Anafartalar’da Mustafa Kemal’in göğüs cebinde o saat olmasaydı, Mustafa Kemal yoktu. Demek ki, rastlantılar da tarihi çok önemli ölçüde etkiliyor.
Şimdi bu söylediklerimle acaba yukarıda söylediklerimle çelişiyor mu? Hayır çelişmiyor. Eğer şöyle söylersem sanıyorum daha iyi anlayacaksın. Bak eğer Mustafa Kemal olmasaydı, Kurtuluş Savaşımızı yapamaz, devrimlerimizi de gerçekleştiremezdik. Fakat Mustafa Kemal’i ve Kurtuluş Savaşı’nın kumandanlarıyla cumhuriyetin lider kadrosunu, o günlerin Afganistan’ına ya da Mısır’ına götürürsek, ne bir kurtuluş savaşı yapabilirlerdi ne de cumhuriyet kurabilirlerdi.”
Benim Atatürk Kitabım, ilkokula giden çocukların çoğunun bildiği tarihsel bilgilerden çok, Atatürk’ün lider ve çarpıcı kişiliğini öne çıkarıyor. Anlatılan dönemlere ait kitaba resimler konularak, bilinmeyen sözcüklerin sayfa sonunda açıklamalarına yer verilerek ve harflerin puntoları daha büyük tutularak kitabın öğretici bir tarih kitabı olma özelliğinin yanı sıra çocuklarımız için okunabilir bir Atatürk kitabı olması hedeflenmiş. Bu konuda, ilköğretim 5. sınıf öğrencisi Çağlar Harmancı’nın görüşlerinden yararlanılmış.
Böylece Toktamış Ateş’in önemle vurguladığı gibi; Benim Atatürk Kitabım, “Çocuklarımıza fazla anlamadan ve salt ezbere dayanan” Atatürk eğitiminden farklı bir yol izlenerek çocuklar için Türkiye‘de yayınlanmış farklı bir Atatürk kitabı olma özelliğini taşıyor.
Yayın yönetmenliğini Asya Çağlar’ın yaptığı kitabın çizimleri ve tasarımları da Neşecan Gündüze ait.