En son izlediğiniz, tavsiye ettiğiniz filmler ve yorumları?

Bizdeki evin sensin only you o yüzden hiç izlemek istemedim ama boondook bunu izlicem tesekkurler:)

Nette Sadece Sen isimli türk filminin orjinali yazıyordu evet ama ben onu izlemediğim/hatırlamadığım için sıkıntı olmadı :)
Ben beğenmiştim Babadook u siz de beğenirsiniz umarım, sağlam bir gerilim değil ama hoş :)
 
En son siccin3: cürmü aşk izlemiştim bide Aynalar: 2 >>çok orjinal bi film 1 ve 2yi izlemiştim korku gerilim sevenler izleyebilir
 
Ben en az filmlerdeki kadar zor kazanılmış bir evlilik yaptım :) mücadele, dram ne ararsan vardı içinde. Tutkulu bir süreçti.. Şimdi monoton bir hayatımız var ama bununla mutlu olabiliyorum. Film izlemek gibi küçük zevklerim var bebeğimden artakalan zamanlarda.
Dostluğa gelince, malesef bende seninle aynı durumdayım. Gerçek bir dostum olmasını çok isterdim
 

Başlama hikayenizi okumuştum bir konuda tam hatırlamasam da :) Maşallah..
Aşkla başlasın da sonra sevgiye dönsün, sakinleşsin ama aşkla başlasın o duyguyu yaşayayım diyorum.. Bilmiyorum bir gün değişir miyim ama şuan aşksız ilişki sürdüremem...
Dostum olacağına inanamıyorum güvensiz de biriyim, kendimi kaptırınca da verici bir hal alıyorum, iş cambazlığa dönüşünce de soğuyorum direkt.. İnsanlarla yakın ilişkiler kuramıyorum artık zaten.
Aşkta ikisini bir bulmam lazım :) Hayırlısı bakalım...
 
İkisini bir adam da bulmak çok zor :) eşinle ne kadar iyi anlaşırsan anlaş, seni ne kadar iyi anladığını düşünürsen düşün ve ne seni ne kadar severse sevsin, en iyi dostun olamıyor. O ona yüklenen aşk-eş sıfatını en güzel şekilde karşılıyor. Evet yol arkadaşı diyoruz onlar için ama bir dost değiller.. O kavramı tam manasıyla bize yaşatabilecek anlayışa sahip olmadıklarını düşünüyorum. Zaten bir adama o kadar misyon yüklemek aslında onlarada haksızlık.
Neden olamadıklarına gelince, bazen her şeyi anlatamazsın. Bazen her şeyi anlayamazlar. Bazı konularda empati yapamazlar. Aile durumları, özel isteklerin, içindeki duygu fırtınaları, bazen neden gerçekten kızdığını anlayamazlar. Ama bizi mutlu etmek isterler. Zaten o yüzden iyi eştirler.
 

Ah ah, yazıp yazıp sildim ben çok uzatırım bu muhabbeti :) Anlaşılmak o kadar önemli ki... Bu konuda çok sıkıntı çektim ve dert ediyorum maalesef.
Şu son günlerde ilk defa kimse istediğim kadar olmayacak, hiç bir zaman kimseye tam güvenemeyeceğim nasılsa diye hiç evlenip canımı sıkmasam kalbimi açıp kırılma ihtimalimi arttırmasam mı acaba diye düşünmeye başladım da sanmam, bir şekilde yaşayacağım gibi :) Ya bu duyguları yarım yaşamayı kabullenmem lazım ya da yaşamamam lazım...
Neyse, göreceğim bakalım...
 
Gercek anlamda anlasilabilmek belki her zaman olmayacak.. Ama gercek anlamda bir adam tarafindan sevilebilirsin. Bir ask yasabilir mutlu bir evlilik yapabilirsin. Huzurlu olabilmek icin orta yolu bulabilmek onemli. Deger gordugunu hissetmek, guvenmek yeterli. Güven korkusu hiç yaşamadım. Evlenmeden önce erkek arkadaşım tarafından aldatılmama rağmen, terk edilmeme rağmen. Çünkü önyargılı yaklaşmak istemedim. Ama her adımımı düşünerek attım hesap yaptım. Çok geriden geldim. Epey uğraştırdım eşimi. Ama ona güvenebileceğimi zaten biliyorum. Yine de hesap kitap yaptım ama onunda hayatıma girmesine izin verdm. Güven konusunda olmasa bile bazı konularda beni üzebileceği ihtimalinide göze aldım izin verdim. Çünkü bir takım duygulardan temellerden eminsen gerisi çokta önemli değil. Yaralayacak türden değil. O yüzden kalbinin kapılarını kapatma derim :)
 

Çok çektiren biriyim ben de.. Sürekli bir sınama halindeyim sevgisini, güveni.. Sakin ilerlemesi bir ilişkinin beni daha çok korkutuyor mesela çünkü ben her şey yolunda derken bir sürpriz yaşarsam kalbim dayanamaz gibi geliyor, ne yazık ki yoğun yaşıyorum duygularımı. İlişkiyi rahat bırakamıyorum bu da beni yoruyor bir yandan. Benimsemek istiyorum ama sonra ailesi bile kırarken insanı nereye kadar benimseyebilirsin ki sonuçta elin adamı diye düşünüp üzülürsün diyorum ve bu gerçek kötü hissettiriyor. Hayattan bir Mevlana-Şems yakınlığı bekliyorum resmen :)
Bdv de bir konu var eşi bir anda hiç hissettirmeden seni sevmiyorum artık deyip gitmiş ya, çok kötü.. Kimsenin de bunu yaşamayacağı garantisi yok. Ya bazı şeyleri göze alacaksın ya da yalnız kalacaksın hayatta, sadece aşk için değil.. Benim enerjim çok düşüktür ve yalnızlık bana daha iyi geliyor çoğu zaman mesela, sosyal biri değilim. Bir çok şeyi de bu yüzden aşktan, evlilikten bekliyorum sanırım, umudum tükenir mi, ne zaman tükenir bilmem.
Değer gördüğünü hissetmek ve güvenmek çok çok önemli.. Anlaşılmamak, kırılmak ilk olarak aileden başladığı için ben hayatımın ikinci yarısında artık manevi rahatlığa ermek istiyorum. Yıllardır aşık olmadım, doğru insanı beklemedeyim(bende aldatıldım yıllar önce). Ve ilk defa aklımın ucundan ikinci bir sağlam hayal kırıklığı yaşarsam mantık evliliğine sıcak bakabilirmişim hissi oluştu, belki de aşka bakışım şekil değiştirir sadece bilmiyorum.
Neyse çok konu dışı oldu, benim çenem de açıldı :)
 
Aslında ne hissettiğimiz birazda izlediğimiz filmlerle alakalı :) yani tamamen konudan sapmış sayılmayız. Ben anlıyorum seni.. Bende senin gibi sosyal biri değilim. Hatta çoğu zaman karşılıklı tartışmalar bile yaşamadım arkadaşımla. Genelde uyumlu ve anlayışlı bir insanımdır hiç tartışma taraftarı olmam. Ama kırıldığım zaman çok fazla kırılırım.. Hassas bir yapım var pek belli etmek istemesemde.. Seni anlıyorum bu yüzden. Aslında insanlardan çok kendinden korkuyorsun. Kendi duygularından, kırılmalarından. Bunları yaşamak istemiyorsun. Ama her duygu insanlar için.. Bizi dünyanın pürüzlerine hazırlayacak olan şey bu. Karakterimizi güçlendirecek şey, olgunluğumuzu hazırlayacak şey yaşadıklarımız. Olumlu-olumsuz hazır olmalıyız. Bu duygularla yüzleşecek cesaretimiz olmalı. Yoksa asla hayattan tat alamayız. Belki karşımıza çıkacak fırsatları asla değerlendiremeyiz.
 
Aile konusunda da seni anlıyorum. Çünkü bende pek mutlu bir ailede yetişmedim. Sürekli kavga eden anne babanın arasında büyüdüm. Hep patırtı gürültü.. Neler gördüm bir bilsen nelere şahit oldum.. Ailemi seviyorum ama onları birbirinden koruyamıyorum. Babamın bedenine girip annemi mutlu edemiyorum..Keşke yapabilseydim. Bunun hayalini çok kurdum. Babam bana yakın değildi. Uzaktan severdi hep.. sert bir adamdı. Bu yüzden ikinci bir aile benim için çok önemliydi. İkinci bir hayat demekti bu.. Benim kendi ailem nasıl olacaktı. Mükemmel olmalıydı. Eşim bebeğimle oyunlar oynadkça onları seyrediyorum.. Bunu hiç yaşamadım. Onu sevmesi bana iyi geliyor. Demem o ki, hemen hemen aynı hissiyattayız. Kendine fırsat vermelisin. Dua etmelisin. Belki bu şekilde kendini daha güvende hissedersin.
 

Çok gereksiz bir önemseme ve hassaslık var üstümde bu hayata göre, kendime ediyorum hep.. Sorsan ben bunun doğru olduğuna inanıyorum aslında ama bu dünya öyle değil ve bu yüzden dünyayı sevmiyorum.
İnsanların genel olarak yaşadığı şeyler sadece hayata uyum sağlamak zorunda olmaktan kaynaklı, kendi duygularını bir kenara bırakıp kısasa kısas hareket etmek gibi geliyor bana, mecburiyet. Ben de inatçıyım biraz, hep iki yüzlü geliyor hayat bana, hayır olması gereken bu değil, ben böyle kalmak istiyorum ama madem rahat edemicem gidiyorum gibi bir atar yapıyorum sanki kendi içimde :)) Ama hayat ittire kaktıra öğretiyor işte bir şeyleri. Nolacak bilmiyorum, ya kırılmamayı öğreneceğim, ya maske takıp bir çok şeyi derinlere gömeceğim... Şuana kadar hayatıma giren kimse "o" değildi bunu anladığımı düşünüyorum, ya da zamanı değildi.. Doğru insan da bana ders verecek insan da bir şekilde hayatıma girecektir engel olamayacağım, kaçış yok hep buna inandım :)
Bilmiyorum aşık olmayalı çook uzun süre oldu, kısa bir süre ilişkim oldu o arada, belki değişmişimdir biraz.. Bazen bi durumu uzun süre sonra yaşayınca farkediyorum vay be değişmişim diye :)


Ben de çok tartışma dinledim küçükken.
Ben seviyorlar biliyorum ama, babam çok sessiz sakin, sevgisini pek göstermez uzaktır.. Davranışlarıyla biraz işte.
Annem aşırı korumacı, baskıcı, tahammülsüz, öfkeli, kırıcı, daima o haklı, sözlerimi sürekli yanlış(kötü) anlayan vs. vs... Büyüdükçe azalsa da çok rahatsız oluyorum olduğunda, bazen iyiyken aklıma gelmese de varlar.. İşe girersem daha iyi olacak, ben kendime baktıkça daha düzgün bir iletişim oluyor gibi. Sevgi de gösterdi ama ben hiç karşılık veremedim, içimden gelmedi, bende de soğuk bir duruş var. Dua ediyorum ileride çocuğumu çok zorlayacaksam ben de böyle olacaksam Rabbim nasip etmesin diye. Biri çıkar ne var bunda amma hassasın büyütüyorsun der belki ama böyleyim işte...
 
Merak etme sen baskıcı bir anne olmazsın :) aksine hoşlanmadığın her hareket sana kazanılmış bir iyi huy olarak geri dönecek :) bende de şu var, çizgilerimden ödün vermiyorum. Uyumlu sıcak insanımdır ama dediğin gibi iki yüzlü insanların samimi olup olmadıklarını hemen fark ediyorum. Hani bir gülüş vardır hiç samimi gelmez o tebessüm. Nerde görsen tanırsın o gülüşü :) o dakikadan sonra sadece nezaketsizlik olmasın diye vakit geçiriyorum o arkadaşla. Ama bitsede gitsem gibi hissediyorum. İnsanlar direk hissettikleri gibi davransalar ne olur sanki. Kardeşim önce beni bir tanı, bak bakalım beni sevecek misin. Sevdin mi beni, o zaman içten bir şekilde yüzüme gülersin. Neden kendini kasıyorsun. Somurt karşımda gerçekçi ol. O an nasıl hissediyorsun öyle ol. Ben biraz dobrayım :) ne hissediyorsam yüzümdedir. Bu da ne kadar doğrudur onu da bilemiyorum ama böyleyim. Bu yüzden boşver sende nasıl mutluysan öyle yaklaş ya da yaklaşma insanlara :)
 

İmkan olsa pedagog-psikolog ile bir hareket etmek isterim ileride :) Bazı huylarım var açıkçası çekindiğim ama inşallah minimumda kalır. Çok yakınım olmayan anlamaz pek ama sinirli biriyim ben özümde, eskiden çok kolay sinirlenip gösteren biriydim yanlış yaptığımı bildiğim için bastıra bastıra fazla sakin bir duruşa büründüm bu seferde, ortayı bulamadım pek :) Patlama olarak çıkıyor genelde. İlişkilerimde daha çok anlık olarak çıkıyor.
Dediklerin çok doğru, o küçücük samimiyetsizlik hissi koparıyor bir çok şeyi. Ben sırf kabul görsün diye gerçekçi yaklaşımımı çok eğip büküp süsleyemiyorum bu da bir negatiflik oluşturuyor ortamda özellikle bayanlar içinde, bu yüzden sustuğum çok olabiliyor, kafama taktığım için bir çok negatif ihtimallerden kaçıyorum çok gerekli olduğunu düşünmüyorsam ya da içimden gelmiyorsa. Eskiden her insana kendimi temel alıp öyle davranırdım, belki yanlış anlamışımdır haksızlık yapmayayım falan diye, artık daha bir oturdu bu, beynimi çok yormuşum. Maalesef "genel" diye bir şey var, dikkat etmeye çalışıyorum yine tabi ama var.
Neyse, kızacaklar valla ben de kızıyorum normalde konu dışı olunca
Rabbim gönlümüze göre insanlarla karşılaştırsın bizi inşallah...
 
İnşallah vindcim :) güzel şeyler konuştuk aslında. İçimi açtığım kişiler benim için özeldir. Sende özel birisin :) deeer ve konu dışına çıkmamak adına konuyu filme bağlarım,

Son zamanlarda kayda değer bir film seyretmedim. Yani önerim yok
 

Tesekkur ederim :) Guzel sohbetti bu sikintili zamanimda icimi dokmus gibi hissetim guzel oldu.. Herkesle bu kadar konusulmuyor :)

Suan benim de bi filmim yok
 
Shaun of the Dead

Korku-komedi filmi.
Fragmanı daha eğlenceliydi ama film orta bence. Asıl gerginlik ilginçlik sonunda yaşandı :)
Vakit geçirmelik izlenir.
 
Tanrı'nın Kitabı

İlginç bir konu, ilginç ilerliyor ama pek anlayamadım açıkçası sonunu. Manevi konuları severim normalde ama havada kalmış gibi bir his oldu, öylece bitmiş gibi. Ortamın enerjisini tam anlatamamışlar sanki.
Yarısında kafam dağıldı başka bir konu yüzünden belki ondandır :)
 
Korku gerilim tarzı 39. Dosya var izlemediysen öneririm canim.onerilerini de not aldım,çok saol Chocolita

Izledim.. Film guzeldi canli tuttu izlerken lakin ben en cok filmin basinda korktum.. Kadin cocugun ailesinin evine gittiginde once bugun ayin 17 si dediginde ben de gulerek "aa bugun de" dedim ama hemen ardindan da pazartesi demeseydi iyiydi... :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…