S
SENACE
Ziyaretçi
- Konu Sahibi SENACE
- #1
30 Haziran 2008 rutin kontrolüm için gittim hastaneye.
Önce Çatı Muayenesi denen pelvik muayenem yapıldı.
Bahsedildiği gibi acı veren dayanılmayacak bir şey değil.
Hatta doktorunuz sizi konuştururken gerekeni yapıyor.
Günüm 5 gün geçmesine rağmen rahimde açılma yokmuş ve zaten tersmişte.
Aynı gün NST ve büyük ultrasona da girdim. Suyum azalmıştı.
Doktorumuz bu durumda beklemenin anlamı yok dedi.
Suni sancı verin dedim. Rahimde hiç açılma yokken onu da vermiyorlarmış.
Sezeryan olmasına karar verdik.
Doktorumuz saat 15:30 gibi alabiliriz dedi. Bende kesinlikle hazır olmadığımı mümkünse sabaha kalmayı istediğimi söyledim.
Ailemle vedalaşacaktım.
Madem sezeryan olacaktı, imkan varsa oldu bittiye gelsin istemiyordum.
Annem o gün olması konusunda ısrar ediyordu, doktorumuzda yarın sabaha da bırakabiliriz dedi.
O gün hastaneden çıktık. Babaannemlerde gittim, onlarla görüşmek istedim. Fazla duygusaldım zaten.
Sürekli ağlıyordum, hastanede de çok ağlamıştım.
Sonra evime geldim. Annem de bizdeydi. O akşam hamiş hamiş son kez gezmek istedim.
Annem, görümcem, eşi ve benim eşim hep birlikte İstanbul’u turladık.
Canım çiğ köfte istedi ve bir dünya çiğ köfte yedim :) ( sanki bir daha yiyemeyeceğim )
Sonra eve geldik, uyku tutmuyor konuştukta konuştuk.
Çantamızı son kez kontrol ettik.
Sabaha karşı 06:00 gibi kalktım. Abdest aldım ve dua ettim ( Rabbime şükürler olsun )
Saat 10:00 da hastanede olacaktık. Evimizde fotoğraflar çekip, kamera kaydı yaptık.
O anki duygularımızı saklayabilmiş olmamız çok güzel.
Güle oynaya hastaneye gittik. Kayınvalidemler, halam, dedem, kuzenim vs. kimi ararsan vardı :)
Odamıza çıktık dinlenmek için, önce lavman yapıldı, kendim yapsaydım daha kolay olurdu.
Bu arada sezeryan saatim sürekli ertelendi, çünkü bir sürü acil doğum oldu.
Bu arada eşimin çiçekleri bebekten önce geldi. ( Saat aniden değişince :) )
Sonda takıldı, o an gerçekten dayanamayacağımı sandım. Ama gerçekten büyük rahatlık.
Saat 13:30 civarı ameliyathane yolu gözüktü. Odadaki herkesle vedalaştım.
Eşim daha geç gireceğimi düşündüğünden, heyecandan bir aşağı bir yukarı dolaşıyordu.
Eşimi görmek istediğimi söyledim. Koridorda onunla göz göze gelme anım halen aklımda,
İkimizde sımsıkı sarıldık ve ağladık. O sahne fazla uzun sürmedi hemşire hemen götürdü beni.
İçeriye girdim, epey kalabalık bir ekip ve doktorum oradaydı. Ben sürekli dua ediyordum.
Bebiş isteyen arkadaşlarım için, herkes için ve kendim için sürekli dua ediyordum.
Aklımdan geçen tek düşünce bebeğim ve ben sağlıkla çıkacak mıyız düşüncesiydi.
Sonrasını hatırlamıyorum.
Kendime geldiğimde sürekli ağlıyormuşum, izlerken halen ağlıyorum.
Bebeğim sağlıklı mı anne?
Yaşıyor değil mi?
Boyu kaç? Kilosu kaç? (Boyunu sormak kimsenin aklına gelmemiş )
Bu çok küçük ben buna nasıl bakacağım.
Emzirmeye çalışırken, neden ağlıyor, ağlama bebeğim nidalarıyla kendime gelmişim.
Sonraki saatlerde odamızda bir cümbüş, bir telaş… Kahkahalar…
Odamızda süslenmiş, sonradan fark ettim… ( Eşim tüm ayrıntıları düşünmüş )
Bebeğimin mis kokusunu sürekli içime çekmek istiyordum.
Onun emmeye çalışma çabası halen gözümün önünde, muhteşem bir duygu.
Hastaneden eve dönüşümüzde çok güzeldi…
Evimizde misler gibi bir bebek kokusu
Allah’ım herkese nasip etsin. Bebeğimi severken bile herkes için dua ediyorum.
Rabbim isteyen kucakları doldursun...
Bu arada kızım kısmetiyle geldi.
Birgün önce sezeryana girseydik, 2500 YTL ödeyecektik. ( O şekilde hazırlanmıştık. )
Ertesi gün girdim ve o gün hastanemiz SSK ile tam anlaşma yapmış.
Sadece 220 YTL ödedik. :)
Önce Çatı Muayenesi denen pelvik muayenem yapıldı.
Bahsedildiği gibi acı veren dayanılmayacak bir şey değil.
Hatta doktorunuz sizi konuştururken gerekeni yapıyor.
Günüm 5 gün geçmesine rağmen rahimde açılma yokmuş ve zaten tersmişte.
Aynı gün NST ve büyük ultrasona da girdim. Suyum azalmıştı.
Doktorumuz bu durumda beklemenin anlamı yok dedi.
Suni sancı verin dedim. Rahimde hiç açılma yokken onu da vermiyorlarmış.
Sezeryan olmasına karar verdik.
Doktorumuz saat 15:30 gibi alabiliriz dedi. Bende kesinlikle hazır olmadığımı mümkünse sabaha kalmayı istediğimi söyledim.
Ailemle vedalaşacaktım.
Madem sezeryan olacaktı, imkan varsa oldu bittiye gelsin istemiyordum.
Annem o gün olması konusunda ısrar ediyordu, doktorumuzda yarın sabaha da bırakabiliriz dedi.
O gün hastaneden çıktık. Babaannemlerde gittim, onlarla görüşmek istedim. Fazla duygusaldım zaten.
Sürekli ağlıyordum, hastanede de çok ağlamıştım.
Sonra evime geldim. Annem de bizdeydi. O akşam hamiş hamiş son kez gezmek istedim.
Annem, görümcem, eşi ve benim eşim hep birlikte İstanbul’u turladık.
Canım çiğ köfte istedi ve bir dünya çiğ köfte yedim :) ( sanki bir daha yiyemeyeceğim )
Sonra eve geldik, uyku tutmuyor konuştukta konuştuk.
Çantamızı son kez kontrol ettik.
Sabaha karşı 06:00 gibi kalktım. Abdest aldım ve dua ettim ( Rabbime şükürler olsun )
Saat 10:00 da hastanede olacaktık. Evimizde fotoğraflar çekip, kamera kaydı yaptık.
O anki duygularımızı saklayabilmiş olmamız çok güzel.
Güle oynaya hastaneye gittik. Kayınvalidemler, halam, dedem, kuzenim vs. kimi ararsan vardı :)
Odamıza çıktık dinlenmek için, önce lavman yapıldı, kendim yapsaydım daha kolay olurdu.
Bu arada sezeryan saatim sürekli ertelendi, çünkü bir sürü acil doğum oldu.
Bu arada eşimin çiçekleri bebekten önce geldi. ( Saat aniden değişince :) )
Sonda takıldı, o an gerçekten dayanamayacağımı sandım. Ama gerçekten büyük rahatlık.
Saat 13:30 civarı ameliyathane yolu gözüktü. Odadaki herkesle vedalaştım.
Eşim daha geç gireceğimi düşündüğünden, heyecandan bir aşağı bir yukarı dolaşıyordu.
Eşimi görmek istediğimi söyledim. Koridorda onunla göz göze gelme anım halen aklımda,
İkimizde sımsıkı sarıldık ve ağladık. O sahne fazla uzun sürmedi hemşire hemen götürdü beni.
İçeriye girdim, epey kalabalık bir ekip ve doktorum oradaydı. Ben sürekli dua ediyordum.
Bebiş isteyen arkadaşlarım için, herkes için ve kendim için sürekli dua ediyordum.
Aklımdan geçen tek düşünce bebeğim ve ben sağlıkla çıkacak mıyız düşüncesiydi.
Sonrasını hatırlamıyorum.
Kendime geldiğimde sürekli ağlıyormuşum, izlerken halen ağlıyorum.
Bebeğim sağlıklı mı anne?
Yaşıyor değil mi?
Boyu kaç? Kilosu kaç? (Boyunu sormak kimsenin aklına gelmemiş )
Bu çok küçük ben buna nasıl bakacağım.
Emzirmeye çalışırken, neden ağlıyor, ağlama bebeğim nidalarıyla kendime gelmişim.
Sonraki saatlerde odamızda bir cümbüş, bir telaş… Kahkahalar…
Odamızda süslenmiş, sonradan fark ettim… ( Eşim tüm ayrıntıları düşünmüş )
Bebeğimin mis kokusunu sürekli içime çekmek istiyordum.
Onun emmeye çalışma çabası halen gözümün önünde, muhteşem bir duygu.
Hastaneden eve dönüşümüzde çok güzeldi…
Evimizde misler gibi bir bebek kokusu
Allah’ım herkese nasip etsin. Bebeğimi severken bile herkes için dua ediyorum.
Rabbim isteyen kucakları doldursun...
Bu arada kızım kısmetiyle geldi.
Birgün önce sezeryana girseydik, 2500 YTL ödeyecektik. ( O şekilde hazırlanmıştık. )
Ertesi gün girdim ve o gün hastanemiz SSK ile tam anlaşma yapmış.
Sadece 220 YTL ödedik. :)
Son düzenleyen: Moderatör: