Onun hasretiyle yandığımız çocukluğumuzda bizide görmeyi bu kadar arzuladımı hiç?
Çok uzun oldu biliyorum belki okudunuz belki okuyamadınız ama yazmak bana iyi geldi...
Belki duygu dünyamı düzena sokacak belkide kardeşimi bulmama yardım edecek fikir ve tavsiyelerinizi de rica ediyorum ayrıca...
Aslında değil bize karşı vicdan azabı duyması,varlığımızdan bile rahatsız olduğunu hissettim geldiğinden beri...Çok zor ve hassas bir konu, yanlış bir şey söyleyerek hislerinizi daha da karışık hale getirmek istemem ama ben evlatlık hakkımı helal edemezdim sanırım böyle bir babaya. Çocukluğunuzu bir umuda bağlayarak yokluğuyla sizden çalan bu baba mecbur kalmasa, döner miydi yanınıza? Önce bunu sormak lazım.
Belki tüm o senelerin telafisi olmazdı ama, gözündeki hüznü, pişmanlığı görmüş müydünüz hiç, sizi ne kadar sarabildi yanınızda olduğu süre içinde? Babanızda sizlere karşı mahcubiyet hissettiniz mi? Kızım derken boynu bükük kaldı mı, vicdanen çırpındığını gördünüz mü, telafi çabasını? ...Bunlar önemli.
Eğer yukarıdaki soruların cevabı sizin için tatmin edici değilse;
En fazla 26 yaşındaki kızına ulaşabiliyorsanız ulaşıp, durumu aktarıp, gerisine karışmayın bence.
Ben öyle bir babaya baba demezdim ya. Demezdim.
Ve ölmeden önce de "Bunu neden yaptın? Değdi mi keyfine?" diye sorardım.
Zor bir durum. Siz yine de kendinizi vicdanen nasıl rahat hissedecekseniz, öyle davranın, bunlar sadece benim fikirlerim, bire bir yaşayan sizsiniz..
Umarım aşar, üstesinden gelirsiniz.
Sanırım Babam ölüyor...
Başlık gibi içerikte belki karışık olacak biliyorum ama şu aralar duygularımı ifade etmekte o kadar zorlanıyorumki...
Onu ilk defa 12 yaşında gördüm...Almanyaya çalışmaya (şimdi anlıyorumki boşanamadığı için annemden uzaklaşmaya) gitmiş...
Son gidişinde bana hamileymiş annem ve tam 12 yıl hiç gelmedi...
Adresini ve telefon numarasını amcamın cebinden gizlice aldığımızı dün gibi hatırlıyorum...sonra o numaradan arayıp annem,abim ve ablamın sırayla konuşmasını benimse rüyalarımdan çıkmayan babamla o an dilimin tutulup tek kelime konuşamadığımı...ilk okul 1.sınıfta babam eve geldi fişini her gördüğümde ağladığımı...
Her mektubunda mayısda geleceğim derdi ve biz her mayıs ayını iple çeker uçakları gözlemekten boynumuz tutulurdu :)
Kesmiştik umudumuzu,babam bizim için sadece yolladığı paralar ve duvardaki bir resimden ibaretti artık...
Sonra bir kasım ayında okuldan ablamla eve geldiğimizde evde hiç alışık olmadığımız bir kalabalıkla karşılaştık...sair zamanlarda pekde kapımızı çalmayan yengem (amcamın eşi) bizi aldı ve babamın yanına götürdü...
Beni bir yanına ablamı diğer yanına oturttu,yine dilim tutulmuş olanları anlamaya çalışıyordum rüya gibiydi :)
1 ay kaldı yanımızda ve yine gitti 2008 yılına kadarda bu böyle devam etti...taa ki evi yakılıp mecburi kesin dönüş yapana kadar...
Hiç bir zaman hiç birimizle tam bir aile bağı kuramadı hep yeniden kapağı almanyaya atmanın hayaliyle yaşadı ama bu hiç olmadı olamazmış da...
Şimdi tam bilmiyorum ama 70 küsur yaşında ve çok hasta,kendi inadı yüzünden kapsamlı bir muayene olmadığı için nesi var bilmiyoruz...
1 aydır sol bacağında hergün gidip kafasına göre iğne yaptırdığı halde hiç dinmeyen ve artarak devam eden bir ağrı var görünürde...Hakikati ancak Allah bilir ama sanıyorum bu onu ölüme götüren o illet hastalık görenlerde aynı fikirde zaten...
6 yıl önce evlenmeme bi kaç ay kala zaten onunla ilgili çok da mutlu hatıralarımın olmadığı geçmişime hiç unutamayacağım bir yara eklediği için itiraf edeyim ondan nefret ediyordum ama şu hali o kadar içimi acıtıyor ki anlatamam...
Ve dün akşam zaten boşanma aşamasında olduğum şu yorgun günlerimde öyle bir yük bindirdiki sırtıma eminim sizlerde benim gibi ne düşüneceğinizi şaşıracaksınız...
Babam benden şu anda 26 yaşında ve Alman bir kadından olan kızını bulmamı istedi!!!
Bulmaya çalışırım dedim elinde sadece adı soyadı var ve 2008 yılında gelirken ne ona ne annesine ait ne adres ne tel.no almamış...
Dün akşam gözleri yaşlı "kızımı" görmeden gözüm açık gider diyene kadar ben babamın kalbinin sadece kan pompalayan organ işlevi gördüğünü sanırdım meğer öyle değilmiş...
Kafamda kardeşimi! Bulmaktan tutunda kendi evliliğim ve çocuklarımın akıbetine dair bir sürü soru var ama şu anda hem yersiz olduğunu bilip hemde sormadan edemediğim bi tek soru meşgul ediyor zihnimi en çok da...
Onun hasretiyle yandığımız çocukluğumuzda bizide görmeyi bu kadar arzuladımı hiç?
Çok uzun oldu biliyorum belki okudunuz belki okuyamadınız ama yazmak bana iyi geldi...
Belki duygu dünyamı düzena sokacak belkide kardeşimi bulmama yardım edecek fikir ve tavsiyelerinizi de rica ediyorum ayrıca...
Dna testine gerek olmaz sanırım buraya kesin dönüş yapana kadar görüşüyolarmış yani kız babamı biliyor...sadece görüşmelerini sağlamak bunun içinde kızı bulmak lazım ama nasıl?Sonunda Reşat Nuri'nin Acınmak romanındaki gibi bir şeyler öğrenmenizi bekledim nedense ama yazının başı gibi sonunda bencil bir adamdan ibaret. Ben yapmazdım açıkçası, ama vicdanım rahat etmez diyorsanız bir konsoloslukla konuşun. Babanızdan DNA örneği de isteyebilirler belki.
Sanırım Babam ölüyor...
Başlık gibi içerikte belki karışık olacak biliyorum ama şu aralar duygularımı ifade etmekte o kadar zorlanıyorumki...
Onu ilk defa 12 yaşında gördüm...Almanyaya çalışmaya (şimdi anlıyorumki boşanamadığı için annemden uzaklaşmaya) gitmiş...
Son gidişinde bana hamileymiş annem ve tam 12 yıl hiç gelmedi...
Adresini ve telefon numarasını amcamın cebinden gizlice aldığımızı dün gibi hatırlıyorum...sonra o numaradan arayıp annem,abim ve ablamın sırayla konuşmasını benimse rüyalarımdan çıkmayan babamla o an dilimin tutulup tek kelime konuşamadığımı...ilk okul 1.sınıfta babam eve geldi fişini her gördüğümde ağladığımı...
Her mektubunda mayısda geleceğim derdi ve biz her mayıs ayını iple çeker uçakları gözlemekten boynumuz tutulurdu :)
Kesmiştik umudumuzu,babam bizim için sadece yolladığı paralar ve duvardaki bir resimden ibaretti artık...
Sonra bir kasım ayında okuldan ablamla eve geldiğimizde evde hiç alışık olmadığımız bir kalabalıkla karşılaştık...sair zamanlarda pekde kapımızı çalmayan yengem (amcamın eşi) bizi aldı ve babamın yanına götürdü...
Beni bir yanına ablamı diğer yanına oturttu,yine dilim tutulmuş olanları anlamaya çalışıyordum rüya gibiydi :)
1 ay kaldı yanımızda ve yine gitti 2008 yılına kadarda bu böyle devam etti...taa ki evi yakılıp mecburi kesin dönüş yapana kadar...
Hiç bir zaman hiç birimizle tam bir aile bağı kuramadı hep yeniden kapağı almanyaya atmanın hayaliyle yaşadı ama bu hiç olmadı olamazmış da...
Şimdi tam bilmiyorum ama 70 küsur yaşında ve çok hasta,kendi inadı yüzünden kapsamlı bir muayene olmadığı için nesi var bilmiyoruz...
1 aydır sol bacağında hergün gidip kafasına göre iğne yaptırdığı halde hiç dinmeyen ve artarak devam eden bir ağrı var görünürde...Hakikati ancak Allah bilir ama sanıyorum bu onu ölüme götüren o illet hastalık görenlerde aynı fikirde zaten...
6 yıl önce evlenmeme bi kaç ay kala zaten onunla ilgili çok da mutlu hatıralarımın olmadığı geçmişime hiç unutamayacağım bir yara eklediği için itiraf edeyim ondan nefret ediyordum ama şu hali o kadar içimi acıtıyor ki anlatamam...
Ve dün akşam zaten boşanma aşamasında olduğum şu yorgun günlerimde öyle bir yük bindirdiki sırtıma eminim sizlerde benim gibi ne düşüneceğinizi şaşıracaksınız...
Babam benden şu anda 26 yaşında ve Alman bir kadından olan kızını bulmamı istedi!!!
Bulmaya çalışırım dedim elinde sadece adı soyadı var ve 2008 yılında gelirken ne ona ne annesine ait ne adres ne tel.no almamış...
Dün akşam gözleri yaşlı "kızımı" görmeden gözüm açık gider diyene kadar ben babamın kalbinin sadece kan pompalayan organ işlevi gördüğünü sanırdım meğer öyle değilmiş...
Kafamda kardeşimi! Bulmaktan tutunda kendi evliliğim ve çocuklarımın akıbetine dair bir sürü soru var ama şu anda hem yersiz olduğunu bilip hemde sormadan edemediğim bi tek soru meşgul ediyor zihnimi en çok da...
Onun hasretiyle yandığımız çocukluğumuzda bizide görmeyi bu kadar arzuladımı hiç?
Çok uzun oldu biliyorum belki okudunuz belki okuyamadınız ama yazmak bana iyi geldi...
Belki duygu dünyamı düzena sokacak belkide kardeşimi bulmama yardım edecek fikir ve tavsiyelerinizi de rica ediyorum ayrıca...
Evlenmeden hemen önce bana yaptığı o en büyük kötülükden sonra,bana tükürüğün ilaç dese dönüp bakmam diyordum ama şimdi çektiği acıyı gördükce kin tutmayı bıraktım artık...Son gorev gibi dusun.. Sana yaşattiklarini as kapinin disina... Onu bu kadar dusunuyorsa seni de dusundu elbet. Boyle düşün sende.
Pismalik, keske olmasin senin hayatında babana karşı.
Muge Anlı ya basvurun, babanin hasta oldugunu ekleyin özellikle.
Bundan daha hizli bulunamaz diyorum...
Diplomatik girisimler falan hikaye.. Aynı saatte bile bulabilirler programda..
Ben pek kindar biri değilim ama babam benim içimde en büyük yara ve bu yaşıma kadar çektiğim ne varsa pek çoğunun müsebbibidir bu yüzdende çok keskindim ona karşı aynı sofraya bile oturmak istemezdim inanırmısınız...Umarim benzer şeyler yaşamam ama hasret çekerek ölsün isterdim sanırım.
12 yaşına kadar 1 kere görmediği sen kızı değil miymissin? Anneni sevmedi, zorla evlendirdiler dese bile siz evlatlarısınız.
Ben olsam kusura bakma bunlarla ilgilenecek vaktim yok derdim sanırım.
Herhangi biri olum dosegine düşünce her şekil affediliyor. Aman ne güzel.
Evlenmeden hemen önce bana yaptığı o en büyük kötülükden sonra,bana tükürüğün ilaç dese dönüp bakmam diyordum ama şimdi çektiği acıyı gördükce kin tutmayı bıraktım artık...
Müge Anlı fikri benimde aklıma geldi ama abim onun varlığını bile duyunca hiddetleniyor ablamlada henüz bu konuyu konulmadım ama önce başka yolları deneyelim der muhtemelen...
Ben pek kindar biri değilim ama babam benim içimde en büyük yara ve bu yaşıma kadar çektiğim ne varsa pek çoğunun müsebbibidir bu yüzdende çok keskindim ona karşı aynı sofraya bile oturmak istemezdim inanırmısınız...
boşanma aşamasındayım ve maalesef onun kapısına sığındım belki bununda etkisi var sanırım ama her şeye rağmen ona borçlu gibi hissediyorum kendimi...
Elimde babamın tarzanca tabir edilen almancasıyla yazdığı isim soyisim ve yaşadığı bölgenin adı var sadece...Elinizdeki mevcut bilgilerle konsolosluga gidin. Başka yapabileceğiniz bir şey yok zaten..
Ama sonuç almanız çok uzun sürer. Üstelik karşı taraf görüşmek istemeyebilir.
Kıza sosyal medyadan ulaşmayı denemissinizdir zaten.. Yada annesinin adını biliyorsanız ona..
İnanın başa gelince bambaşka oluyormuş herşey...Ben olsam ne hasteneye gitmesi icin, nede " kizini" bulmasi icin caba sarfederdim.
Cekilsin bi kenara ölumu beklesin.
Bu kadarda umrumda olmaz.
Senin cektiklerini ben cekseydim boyle dusunurdum.
İnanın başa gelince bambaşka oluyormuş herşey...
Elimde babamın tarzanca tabir edilen almancasıyla yazdığı isim soyisim ve yaşadığı bölgenin adı var sadece...
Dün akşama kadar onu bulmak istediğini söylemediği için sosyal medya'dan uğraşmadım hiç...
Ha unutmadan biz bu kızın varlığını yeni öğrenmedik...
İlk defa 5 yaşlarındayken falan bir resmini getirmiş ve o zaman bahsetmişti...
Ama 2008 yılından sonra hiç görüşmediler...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?