Yazdığınız ilk paragrafı da düşündüm açıkçası. Ben hissedip bir şey demesem, belki de çıkmaz ayın çarşambasında öğrenecektim her şeyi.Ben bu erkeği övemeyeceğim. Siz konuyu açmışsınız da dürüst olmuş. Yoksa Allah bilir bu belirsizlikle daha ne kadar devam ederdi. Sizde duygular iyice artacaktı belki.
Ama konuyu açtığınızda uzatmamış, açık olmuş. Teşekkür edilecek bir davranış o kadar.
Çok emin, pişman olacağı bir şey yok.
Şu saatten sonra pişman olur gibi bir beklentiye girer, dönmesi için teşebbüste bulunur ya da sürekli araştırırsanız geri almanızın çok çok zor olacağı bir psikolojik tahribata yol açarsınız.
Şu an bir adım bile ilerlememeniz gereken bir sınırdasınız. O sınırdan geri dönün sınavınıza odaklanın, gerekirse ağlaya ağlaya ders çalışın. Hayatınızda kendinizi mutlu etmeniz önceliğiniz olsun. İş sahibi olun, para kazanın, gezin, ruhunuzu doyurun. İlla ki güzel kısmetler çıkar karşınıza.
Hahaha çok yakın arkadaşıma okuttum mesajları. O da "mesajlar bana mekanik geldi, arkadaşın ne kadar duygusuzca yazmış" dedi.İnternete kurduğu cümleleri girdin mi? Kopyala yapıştır bayram mesajı gibi geldi bana. Çok da mıymıy. Boşver tatlım. Sen kpss ne bak mis gibi
Geçmişe takılıp kaldığını tahmin ediyorum ben de. Hiç kimsenin hayatlarına yeni gelen insanları bu şekilde, istemeden bile olsa acıtmaya hakkı olmamalı diye düşünüyorum. Ben kimseyi eskilere benzediği, veya eski duyguları yeni insanlarla tatmadığım için terk etmedim.
bence gerı donmesını bekleme tamamen sil hayatından.dönerse yıne olmayacak cunku.uzulerek soyluyorumkı vakıt gecırmıs sanırım sızle aşık olamayacagını anlamış ve yolları ayırmıs.sızde daha cok uzulmemek ıcın bence yolunuza gıdınHerkese günaydın öncelikle.
Mayıstan itibaren biriyle konuşmaya başlamıştım. İlk konuşmalarımızdan oldukça olumlu bir elektrik almıştık. Gerek mizahi, gerek entelektüel yönlerimiz uyustuğu için konuşmayı ileriye taşımak istedik. Hislerimiz de daha sonra oluşmaya başlamıştı. Birbirimize olan sevgimizi bulduğumuz her fırsatta dile getirirdik.
Son 1 aydır bir soğukluk seziyordum onda. Yine her gün yazışıyorduk, ama ya sevgi mesajlarımı hiç yanıtlamıyor, ya da attığım bazı gece mesajlarını boşlukta bırakıyordu. Son kez buluştuğumuzda ise daha az konuşuyor, kendini bana sarılmaktan alıkoyuyordu. Yine konuşuyordu, öpüyordu beni, ama bir şeyler vardı işte. Bir gece ona "uyuyamıyorum, aramıza bir soğukluk girdi. umarım bir nedeni vardır" yazdım dayanamayıp. Bunu ertesi sabah konuşmamız gerektiğini söyleyip iyi geceler diledi. Ertesi gün (yani, pazar) bana "Düşündüm ama bunu söylemenin bir yolunu bulamadım. Güzel başlayıp güzel devam etsek de, belirli bir noktadan sonra sana olan duygularımın ilerleyemediğini fark ettim. Özel bir nedeni yok, sanırım çekimle alâkalı. Bu yüzden senin daha fazla çaba harcamanı istemiyorum. Çok üzgünüm." yazmış. Günü kötü devam ettireceğimin ilk emaresi... Benimle ilgili bir sebebinin olup olmadığını sorduğumda "Hayır, kötü bir özelliğin veya yaptığın kötü bir şey yok. Sadece olmadı bende, üzgünüm" dedi. Ben o şok etkisiyle sohbeti birkaç cümleyle devam ettirebildim. "Fazla söylenecek bir şey yok, ama keşke bunu son buluşmamızda açsaydın. Umarım bu ilişkiyi direkt kesip atma konusunda sağlıklı bir karar vermişsindir. Kendine iyi bak." yazdım. O da beni asla kesip atmayacağını, sadece kalp ve hislerinin bu ilişkiye uymadığını söyledi. Geçirdiğimiz bütün günlerin güzel olduğunu söyleyip teşekkür etti ve bitirdi.
O günden itibaren içimde öfke yoktu zaten, sakinleşmem kolay oldu. Ama başta artıp sonra azalan/artık artamayan sevginin telafisi olabilirdi belki. Ben bunun için çaba göstermeye hazırdım. Tek hissettiklerim yorgunluk, beceriksizlikle karışık vicdan rahatlığı ve hafif özgüven kaybı. İştah kaybım da başladı, sürekli midem kasılıyor.
Ayrıca bu yıl KPSS'ye gireceğim ve bırakın ders çalışmayı, kitap kapağı açmak bile istemiyorum. Dört gün oldu, kendimi nereden toplayacağımı hâlâ bilmiyorum. Sanki burada değilim.
Siz bu senaryoyu yaşadınız mı, ya da yaşasaydınız yapacaklarınız neler olurdu? Bu şekilde bitiren biri pişman olur mu bu yaptığından ve daha sonra arayıp sorar mı? Görüşlerinizi paylaşırken yazacağım noktaları göz önünde bulundurmanızı isterim.
- Kesinlikle üçüncü bir kişi yok. İlişki süresince de sadakatsizlik, şiddet gibi affedilemeyecek olayları yaşamadık. Zaten ikimizin de önceki ilişkileri en az bir yıl sürmüş.
- Benim yaşım 25, onunki 28.
- Telefon numaramı ben wp'de fotoğraf paylaştıktan sonra bile silmemiş. İnstagram'dan da silmemişti, ama ben çıkardım hemen. Onunla ilgili bir haber almak istemiyorum.
- Önceki ilişkilerinde kızlar başka insanlarla görüşmek istedikleri için terk etmişler onu. Bu yüzden mesaj yazmadığım, veya çok geç yazdığım zaman mutlaka bir şeylerin ters gittiğini düşünüyor. Yine bir gün terk edilmekten korkuyordu (ama bu kez kendi gitti).
Şimdiden teşekkür ederim değerli yorumlarınız için.
Eğer öyle bir şey söz konusu olsaydı, bana açıklama yapmak, veya yine sıcak davranmak yerine irtibatı sessizce ve tamamen kesmeye çalışırdı. Kaldı ki, onun eski sevgilisi çok eşliliği benimseyen biri olduğu için ayrılmışlar. Tavırlarından da beni aldattığını, veya yedekte tuttuğunu asla hissetmedim.Kesinlikle bırı yok derken neyden Bukadar eminsiniz?
Flört insanıyım normalde, ama kafa yapıma uygun ve anlaşabildiğim birini bulduğumda ve konuşmamızın süresine bağlı olarak bağlanmaya başlıyorum ve konuştuğum diğer insanların yüzüne bakmıyorum. Ama bağlanmaya tövbe ettim.Mayistan itibaren konusmussunuz son 1 aydir sogukluk sezmissiniz tam olarak neresinde yukseldiniz birbirinize anlamadim.
Ben cok normal buldum bazen flortken hissettigin yogunlugu sevgiliyken hissedemiyosun ilerleyemiyor bi turlu e boyle olunca bitirmek en iyisi.
Boyle duygusal savas verirken sinavlara hazirlanmak cok zor iyi biliyorum. İlla sevgili olmak da degil baskalariyla konuşmak sohbet flort etmek size iyi gelecek bence. Bi bakmissiniz her sey unutulmus siz yolunuza bakiyorsunuz.
Kac yasındasınız?Eğer öyle bir şey söz konusu olsaydı, bana açıklama yapmak, veya yine sıcak davranmak yerine irtibatı sessizce ve tamamen kesmeye çalışırdı. Kaldı ki, onun eski sevgilisi çok eşliliği benimseyen biri olduğu için ayrılmışlar. Tavırlarından da beni aldattığını, veya yedekte tuttuğunu asla hissetmedim.
yani bence aferin oyalamamış aldatmamış çirkinleşmeden olması gerektiği gibi bitirmiş.benim de yaptığım oldu bana yapıldığı da oldu.zaten daha yeni başlamış bişey.herkese mutluluklarHerkese günaydın öncelikle.
Mayıstan itibaren biriyle konuşmaya başlamıştım. İlk konuşmalarımızdan oldukça olumlu bir elektrik almıştık. Gerek mizahi, gerek entelektüel yönlerimiz uyustuğu için konuşmayı ileriye taşımak istedik. Hislerimiz de daha sonra oluşmaya başlamıştı. Birbirimize olan sevgimizi bulduğumuz her fırsatta dile getirirdik.
Son 1 aydır bir soğukluk seziyordum onda. Yine her gün yazışıyorduk, ama ya sevgi mesajlarımı hiç yanıtlamıyor, ya da attığım bazı gece mesajlarını boşlukta bırakıyordu. Son kez buluştuğumuzda ise daha az konuşuyor, kendini bana sarılmaktan alıkoyuyordu. Yine konuşuyordu, öpüyordu beni, ama bir şeyler vardı işte. Bir gece ona "uyuyamıyorum, aramıza bir soğukluk girdi. umarım bir nedeni vardır" yazdım dayanamayıp. Bunu ertesi sabah konuşmamız gerektiğini söyleyip iyi geceler diledi. Ertesi gün (yani, pazar) bana "Düşündüm ama bunu söylemenin bir yolunu bulamadım. Güzel başlayıp güzel devam etsek de, belirli bir noktadan sonra sana olan duygularımın ilerleyemediğini fark ettim. Özel bir nedeni yok, sanırım çekimle alâkalı. Bu yüzden senin daha fazla çaba harcamanı istemiyorum. Çok üzgünüm." yazmış. Günü kötü devam ettireceğimin ilk emaresi... Benimle ilgili bir sebebinin olup olmadığını sorduğumda "Hayır, kötü bir özelliğin veya yaptığın kötü bir şey yok. Sadece olmadı bende, üzgünüm" dedi. Ben o şok etkisiyle sohbeti birkaç cümleyle devam ettirebildim. "Fazla söylenecek bir şey yok, ama keşke bunu son buluşmamızda açsaydın. Umarım bu ilişkiyi direkt kesip atma konusunda sağlıklı bir karar vermişsindir. Kendine iyi bak." yazdım. O da beni asla kesip atmayacağını, sadece kalp ve hislerinin bu ilişkiye uymadığını söyledi. Geçirdiğimiz bütün günlerin güzel olduğunu söyleyip teşekkür etti ve bitirdi.
O günden itibaren içimde öfke yoktu zaten, sakinleşmem kolay oldu. Ama başta artıp sonra azalan/artık artamayan sevginin telafisi olabilirdi belki. Ben bunun için çaba göstermeye hazırdım. Tek hissettiklerim yorgunluk, beceriksizlikle karışık vicdan rahatlığı ve hafif özgüven kaybı. İştah kaybım da başladı, sürekli midem kasılıyor.
Ayrıca bu yıl KPSS'ye gireceğim ve bırakın ders çalışmayı, kitap kapağı açmak bile istemiyorum. Dört gün oldu, kendimi nereden toplayacağımı hâlâ bilmiyorum. Sanki burada değilim.
Siz bu senaryoyu yaşadınız mı, ya da yaşasaydınız yapacaklarınız neler olurdu? Bu şekilde bitiren biri pişman olur mu bu yaptığından ve daha sonra arayıp sorar mı? Görüşlerinizi paylaşırken yazacağım noktaları göz önünde bulundurmanızı isterim.
- Kesinlikle üçüncü bir kişi yok. İlişki süresince de sadakatsizlik, şiddet gibi affedilemeyecek olayları yaşamadık. Zaten ikimizin de önceki ilişkileri en az bir yıl sürmüş.
- Benim yaşım 25, onunki 28.
- Telefon numaramı ben wp'de fotoğraf paylaştıktan sonra bile silmemiş. İnstagram'dan da silmemişti, ama ben çıkardım hemen. Onunla ilgili bir haber almak istemiyorum.
- Önceki ilişkilerinde kızlar başka insanlarla görüşmek istedikleri için terk etmişler onu. Bu yüzden mesaj yazmadığım, veya çok geç yazdığım zaman mutlaka bir şeylerin ters gittiğini düşünüyor. Yine bir gün terk edilmekten korkuyordu (ama bu kez kendi gitti).
Şimdiden teşekkür ederim değerli yorumlarınız için.
çok güzel açıklamışsınızBen bu erkeği övemeyeceğim. Siz konuyu açmışsınız da dürüst olmuş. Yoksa Allah bilir bu belirsizlikle daha ne kadar devam ederdi. Sizde duygular iyice artacaktı belki.
Ama konuyu açtığınızda uzatmamış, açık olmuş. Teşekkür edilecek bir davranış o kadar.
Çok emin, pişman olacağı bir şey yok.
Şu saatten sonra pişman olur gibi bir beklentiye girer, dönmesi için teşebbüste bulunur ya da sürekli araştırırsanız geri almanızın çok çok zor olacağı bir psikolojik tahribata yol açarsınız.
Şu an bir adım bile ilerlememeniz gereken bir sınırdasınız. O sınırdan geri dönün sınavınıza odaklanın, gerekirse ağlaya ağlaya ders çalışın. Hayatınızda kendinizi mutlu etmeniz önceliğiniz olsun. İş sahibi olun, para kazanın, gezin, ruhunuzu doyurun. İlla ki güzel kısmetler çıkar karşınıza.
İşte... Mesajla bitmesine anlam veremedim en başta. Yüz yüze konuşsaydık, detaylı olarak duygularının neden yoğunlaşamadığını birlikte bulurduk belki. En iyi ihtimalle açık iletişimden ve eylemlerimizde yapacağımız değişikliklerden sonra duygular artardı, o zaman ortaklığımıza devam ederdik. En kötü karşılıklı ayrılırdık. Ama en başta bu durumu kesip atmak doğru gelmiyor bana.Birisinden hoşlanıyorsan, arada çekim varsa, elektrik tutmuşsa ve kafa yapıları da paralel ilerliyorsa durduk yere karşıdaki kişinin "Hımmm duygularım yoğunlaşamadı ama seni daha fazla üzmek istemem cınıms kib bye" halet-i ruhiyesine bürünmesine anlam veremedim. Duygu yoğunlaşması nedir ki? Hoşlanıyorsanız, anlaşabiliyorsanız bu katlanarak devam eder bunun yoğunlaşması buharlaşması olmaz benim bildiğim. Aksi taktirde unutamadığı, henüz duygu kırıntılarını süpüremediği sadece sümen altı ettiği bir duygusal bir karmaşası olabilir gibi geldi bana. Flört ve ilişki dönemlerinde genellikle gözlemlediğim erkek beğendiği ve hoşlandığı zaman kadından da aynı hissiyatı aldığında bu duygu seli karşılıklı ilişkiye dönüşüyor tabi mantık olarak da uyum sağlanmışsa, aradaki çekim ve hoşlantı zaten flört döneminde pik seviyede sonradan yoğunlaşamaması nasıl bir kafa çok ilginç. Ha dersin ki bu hoşlantı aşka ve kalıcı bağa evrilemiyor o zaman yukarda yazdığım sebepten mütevellit henüz bitiremediği yaşanmışlıkları engelliyodur ya da en başta hiç hoşlanmamıştır hoşlanmış numarası yapmıştır. Ben, beni apaçık sevdiğini bildiğim halde sürekli oyalayıp bi kaybolup bi görünüp karabatak gibi ıssız adam rolüne bürünerek yaaaa cınım ben kimseyle ciddi düşünmüyorum amaa kimseyle de evlenmem benim karakterim böyle diyip bunu dedikten 1 ay sonra önüne ilk çıkan kızla ilişkiye başlayıp evlenen bir adam atlattım sen bence çok ama çok şanslısın dua et, sadaka falan ver, namaz kıl, en baştan dürüst olmuş baştan söylemiş her şeyi. Böylesi de bu anlamda az bulunur. Erkeklerin hepsi saklambaç peşinde yeminlen.
Konuda yazmıştım, 25.Kac yasındasınız?
Ben neyi ne kadar hissettiğimi unutuyorum yavaş yavaş. İlk iki gün sancılıydı sadece, ama zaman akıyor.Şu paragrafta tek önemli konu KPSS. O sınav gelecek için önemli. Duygular gelip geçici
Çok güzel söylediniz. Bundan emin oldum artık.Dürüst adam karşıdakini kıvrandırana, üzülene kadar beklemez direk söyler. Resmen sizin durumu çakıp konuyu açmanızı beklemiş ki vicdan yapmamak için. Övülecek bir tarafı yok hatta başkasını sizinle unutmaya çalışmış ama olmamış. Normalde böyle bir yorum yapmam ama bunların hepsi aynı b.k kadın çakana kadar egolarını şişiriyorlar