• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Dusunme Sanati

orel

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
14 Temmuz 2006
39
0
86
Diğer
Kaybolan Düşünme Sanatı

Auguste Rodin´in klasik "Düşünen Adam" heykeli, en sevdiğim eserlerden
biridir. Bu esere (ya da pek çok kopyasından birine) hiç etkilenmeksizin
bakmak zordur. Derin düşünceye dalmış birinin masum görüntüsü, çoğumuzu
kendimiz hakkında uzun uzun düşünmeye sevk eder. Bu görüntü, neden bu kadar
büyüleyicidir? Adam ne düşünmektedir?

Belki de böylesine derin düşünme çok nadir görülen bir eylem olduğundan, bu
kişiye saygı duymalıyız. Akılda bazı düşüncelerin olması, düşünmek anlamına
gelmez. Hepimizin düşünceleri vardır. Herkes genellikle onlarca fikre ve
inanca sahiptir.

William James bir keresinde şöyle yazmıştır: "Pek çok insan, düşündüğünü
sanır; oysa tek yaptıkları, önyargılarını yeniden düzenlemektir." Aklımızda
zihinsel bir aktivitenin sürüyor olması, düşündüğümüz anlamına gelmez.

Bob Proctor, "You Were Born Rich" ("Zengin Doğdunuz") adlı kitabında şunları
yazmaktadır: "Düşünmek, insanoğlunun gerçekleştirebildiği en büyük
işlevdir." Yazar, pek çok insanın düşünmek olarak algıladığı durumun,
aslında yalnızca hatırlama yeteneğinden, başka bir deyişle eski filmleri
izlemekten ya da eski olayları yeniden tartışmaktan ibaret olduğunu
söylemektedir. Açıktır ki bu, Rodin´in şaheserinin tasvir etmeye çalıştığı
olgu değildir.

Düşünmek, ağır bir iştir. Belki de bu yüzden çok az insan bunu yapmaktadır.
Edison daha da ileriye giderek şöyle demiştir: "İnsanın düşünme zahmetinden
kaçınmak için başvurmayacağı taktik yoktur." Emerson ise şunları
söylemiştir: "Dünyadaki en ağır iş nedir? Düşünmek."

Neden daha çok düşünmüyoruz? Bence, nedenlerden biri şu; birşeyler yapmakla
öylesine meşgulüz ki idrak etmek, kafa yormak ve üzerinde düşünmek için
zamanımız yok. Eğlendirilmeye alışmışız. Bilgi bombardımanı altındayız.
Bilgi öylesine hızlı geliyor ki çoğunun üzerinde durup düşünecek çok az
zamanımız kalıyor; o da yapabiliyorsak…

Gerçekten bilmemiz gereken şeyin nasıl düşüneceğimiz olduğu bir dönemde, TV
yorumcularından siyasetçilere, herkes bize ne düşüneceğimizi söylüyor. Hızlı
yanıtlara ve kolay çözümlere alışmışız. Ama yaşamımızdaki sorun ve
zorluklar, öyle kolay ve yalın değildir. İtinayla düşünmeyi gerektirir.

Okumayı severim. Şuna inanıyorum ki okumanın en büyük yararı bilgi değildir;
okurken ne düşündüğümüzdür (Bu yüzden, okumak için neyi seçtiğimiz çok
önemlidir).

Amaç, beyinlerimizi bilgiyle doldurmak değildir; beynimizi düşünmek ve
tartmak için harekete geçirmektir. Kitabın değeri, ara sıra onu bir kenara
bırakıp o ana kadar okuduklarımızı, bunların ne anlama geldiğini,
yaşamlarımızı nasıl ve neden etkileyebileceğini düşündüğümüzde, çok daha
artar.

Berraklık, güçtür ve düşünmekten kaynaklanır.

Düşünmemiz gerekir. Seçimlerimiz ve yaşamlarımızın yönü hakkında dikkatle
düşünmeliyiz. Sahip olduğumuz en değerli kaynak zamanımızdır. Yaşamlarımız,
bu zamanda yaptığımız her şeyin toplamından ibarettir. Bunun büyük bölümünü
düşünerek geçirmeye değmez mi?

Bunu bir düşünün.
 
Derin düşünmek veya meditasyon veya tefekkür adı her neyse bu benim en büyük ilacımdır.
 
Back