daha önceden de arkadaş ortamında tanıştığım ama sohbetim olmayan biriydi, evet muhabbetimiz sanal ortamda ve telefon konusmalarıyla ilerledi, manevi olarak çok yanımda oldu, o dönem o da 4 senelik ilişkisini bitirmişti birbirimizee destek olurken farklı bir boyut aldık.
dediklerinizi ben de çok düşündüm, acaba duygusal boşluktan mı, yoksa yalnızlık koskusu mu, onu tamamen kaybetme korkusu mu, nişanlı olmasa da böyle hisseder miydim diye. ama bazı seylerin değerini farketmeniz için bazen onu kaybetmeniz gerekir, geride bıraktığı boşluğa bakınca anlarsınız hayatınızda kapladığı o kocaman yeri. kaybetme korkunuz hiç olmamışsa ancak kaybettiğinizde kafanıza dank eder, yumruk yemişe dönersiniz. işte benim yasadığım sey tam olarak bu, sadece şimdi değil ayrıldığımız 3 ay da ben yemeden içmeden kesildim, yalnız uyuyamıyodum, evden cıkmıyodum dibe batmıştım onsuz. sadece sevgilimi değil, en yakın arkadaşımı, babamı, kardeşimi, aşkımı, kısaca herseyimi kaybetmiştim. çok iyi bi ailem, çok sevdiğim arkadaşlarım vardı ama o gidince anladım ki herseyi bulduğum tek insan, cevremdeki kalabalığa bedel tek insan oymuş. herkes aşkını sevgisini aynı yaşamıyor. bizim ilişkimizde ben bir an bile gideceğini düşünmedim, ben bu adamı 1 kez kıskanmadım, sımarıklık diye adlandırdığım sey buydu. bu egomdan filan değil bunun sebebi onun bana verdiği sonsuz güvendi, 1 kez bile kıskanmam için sebep yaratmayısıydı, o yüzden rahattım. size yemin ediyorum 3 sene içinde kıskanmak istedim resmen, delinin zoruna bak bela arıyo diyenler olabilir şimdi, ama insan arada kaybetme korkusu da yaşamak istiyo kıskanmak da istiyo, özellikle en heyecanlı yaşlarındaysa, şimdi öyle düşünmüyorum tabi şu an tek istediğim huzur.
macera aradığı konusunda da ben öyle düşünmüyorum, onu tanısaydınız bana hakverirdiniz çok net yansıtamamış olabilirim yazıyla, bu adam öyle çok fazla ilişki yaşamış biri değil, cesareti olmadığından filan da değil istese yapardı çok net, benden sonra hayatına giren tek kız da bu. onunla benim bütün iletişim yollarını kapattığım dönem beni unutmak için başladı. zamanla da alıştı çünkü o hep yanındaydı, bizse ayrı sehirlerdeydik. eğer aynı sehirde olsaydık hersey çok daha farklı olabilirdi. dışardan bakıldığında ondan çok daha üstün özellikte adamlar tanıdım su an hayatımdaki adam keza öyle, onun nişanlısı inanılmaz güzel bi kız, çok sey yaşadım ama kimsenin elini tuttuğumda eşim gibi hissetmedim kimsenin yanında evimde gibi hissetmedim.
şu an yaşadığım seyin adı herneyse, ben bu adamı ne kadar çok sevdiğimi ''onsuz yaşadıkca'' anladım. belki onunla sonsuza kadar olabilmem için, onu sonsuza kadar kaybetme ihtimalini yaşamam gerekiyodu belki onun benden başkasıyla yapamayacağını anlaması için başka bi kadını tanıması gerekiyodu. bilmiyorum. haftaya istanbul'a gidicem herseye ragmen ona söz verdim. eğer yeniden BİZ olamayacaksak bu 7seneye veda etmek için ona son kez sarılmak için gidicem. bunu yapmazsam kendimi asla affetmem. çok yogun çalıştığı için o gelemiyo, yıllarca hep o yanıma gelmişti şimdi ilk kez, belki de son kez ben onun için gidicem. eğer evlenirse yemin ediyorum ilk işim telefon numaramı değiştirmek olacak bahsettiğiniz gibi kendimi kullandırma gibi bi durum söz konusu bile olamaz.
Öncelikle sormak istediğim ; arkadaşınızın sizi tanıştırdığı çocukla siz hiç yüz yüze gelmeden 3 ay boyunca sanal ortamdan mı flört ettiniz ? cümlelerinizde bu çocuğun her kötü gününüzde yanınızda olduğunu , ama ilk buluşmayı 3 ay sonra Bursa'ya geldiğinde yaptığınızdan bahsetmişsiniz . Bu kısmı çok anlayamadım . Şu an ki durumu yorumlayacak olursam eğer ;
Bu durumu kadere bağlamamanızı tavsiye ederim . Çünkü bunun kaderle bir alakası yok . Eski sevgilinde sen de her boş kaldığınızda birbirinizi aramışsınız . İknizinde ortak noktası , yalnızlık korkusu . Sen de o da hayatlarınıza mutlu olabileceğiniz birilerini almış olsaydınız , ikinizde birbirinizi aramayacaktınız . Nitekim de yazdıklarınız bu düşüncemi doğruluyor . Çünkü siz bu çocuktan ayrıldıktan sonra başkasını tanımış , hatta bir süre sonra aşık olmuşsunuz bu çocuğu gözünüz bile görmemiş . Ama tanıştığınız çocuğun defolu olduğunu öğrendiğiniz gibi tüm hayalleriniz yıkılmış , bir süre acı çekmiş , sonra o bunalımda tekrar eskiye ihtiyaç duymussunuz . Eğer tanıştığınız insan sizin tabirinizle defolu çıkmasaydı asla şuan bahsettiğiniz çocuğu anmayacaktınız bile . Siz duygusal olarak boşlukta kaldığınız için şuan bu çocuğa ihityaç duymuşsunuz . Eski sevgilinizde de aynı tutum mevcut . O da mutlu olacağı kadını bulmuş olsaydı eğer sizin adınızı bile anmayacaktı .
Yalnız şunu altını çizmek isterim ki ; bazı erkekler mutlu olacağı kadını bulsalar bile , sırf aç gözlülüklerinden hala eskiyi yoklama , macera arama derdinde olurlar . Senin sevgilinde şuan bunu yapıyor . Erkekler unutmadığı birinin üzerine başkalarıyla sevgili olabilirler , ancak asla evlenmezler ! bunu unutmayın . Sevgiliniz evlilik kararı alabildiyse eğer , sizi çoktan unuttuğunun işaretidir bu . Sadece beyfendi macera arıyor o kadar .
Son cümleleriniz de demişsiniz ki ; "Çocuğun kafasını karıştırdığımı düşünüp belki de bana kızacaksınız" demissiniz . Hayır size kızmıyorum ama samimi itiraf da bulunacak olursam eğer , size hem üzüldüm hem acıdım . Çünkü eski sevgilinizin macera arayışını kader olarak yorumlayışınıza gerçekten üzüldüm . Size kızamayız , çünkü siz değil o sizin aklınızı karıştırıyor . Çünkü sevgiliniz o kızla zaten evlenecek , olan size olacak , siz kalacaksınız ortada . Belki de özür dileyerek söylüyorum , ama yasak ilişki olarak devam eedeceksiniz . Burada böyle konu çok gördük . Adam hem başkasıyla evleniyor , hem de eski sevgilisiyle unutamadım, zorla evlendirildim ayaklarıyla ilişkisine devam ediyor . Sevgilinizin tutumunda bunu sezdim ben . Umarım bu kader diye adlandırdığınız yanlış durumdan hemen döner , gururunuzu ayaklar altına almasına izin vermez , kendinizi kullandırtmazsınız .