- 12 Temmuz 2006
- 35.026
- 30.401
- 60
KİTABIN ADI: DOSTLUĞUN GÜCÜ
KİTABIN YAZARI: Alan Loy Mc GINNIS
YAYINEVİ VE ADRESİ: Beyaz Yayınları-Nuru Osmaniya Cad. Kardeşler Han. No:3 İSTANBUL
BASIM YILI:1999
1.KİTABIN KONUSU: insanların kendilerini karşısındaki insanlara sevdirmenin yolları ve bunda en önemli rolü olan dostluğu konu almıştır.
2.KİTABIN ÖZETİ :
"Dostluğun gücü" isimli bu kitap, dört ana bölümden oluşmuştur. Bu bölümler;
- İlişkileri derinleştirmenin beş yolu,
- Yakınlık kurmanın beş yolu,
- İlişkiye zarar vermeden olumsuz duygularla başa çıkmanın iki yolu,
-İlişkilerin kötüye gitmesi durumunda karşılaşabileceğimiz durumlar.
Yazar birinci bölümde; insanların çok zengin, iyi bir işinin, iyi bir eşinin olması durumunda bile çoğu kez mutlu olamadıklarını gözlemlemiştir. Bu insanların mutlu olabilmeleri için; sıkıntılı günlerinde ya da zamanlarında en az onun sıkıntılarını paylaşabilecek bir yakını ya da dostunun olmasını, hiç haber vermeden evine ziyaret edebilecek dostunun bulunmasını, ihtiyacı olduğunda kendine borç verebilecek birinin ya da birilerinin bulunması gerektiğini dile getirmiştir.
Yazar; yakınları açısından gerçek mutluluğu dostların miktarında değil, değerinde ve seçilmiş olmasında olabileceğini dile getirmiştir. Yazar; ayrıca mutlu olabilmek için sevginin, şeffaf olmanın, dürüstlüğün, sıcak olmanın, duygularınızı zaman zaman açığa vurma cesareti göstermenin şart olduğunu ortaya koymuştur.
Yazar; mutlu ve güçlü olabilmek için sevgi boyutunun önemli olduğunu, bunun zaman zaman nezaket kuralları ile zaman zaman bir hediye ya da gösterilecek olan tebessümle elde edilebileceğini, bizlere küçük gibi gelen bu duyguların karşı tarafa müthiş etkili olduğu kanaatindedir.
Yazar; her zaman yönlendirici olmanın dostlukların gelişmesini önlediğini, dostlukların kalıcı olması için eleştirilerin ölçülü ve dikkatli olmasını, herkesi olduğu gibi kabul etme gereğini, başka ilişkileri teşvik edici şekilde olunmasının gerekliliğini ortaya koymuş, bunu örneklerle anlatmıştır. İnsanlarla yakınlık kurmak için; dokunma sanatını, övme sanatını, etkili konuşma sanatını iyi kullanmak gerektiğini, çocuklarla nasıl konuşulması gerekliliğinin önemli olduğunu, onlara onların anlayacağı dilden konuşarak onlarla mükemmel iletişim kurulabileceğini ve onların çok şeyler yapabileceği mesajının verilebilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yazar; öfke gösterdiğimiz takdirde karşı tarafında gösterebileceğini ve hazırlıklı olmamız gerektiğini, daima iyi bir dinleyici olunmasının gerekli olduğunu, bu sayede kendilerinin dinlendiğini farkeden kişiler; kendilerine değer verildiğini düşünerek müthiş bir motive ile hem işlerine hem de hayata bağlanacaklardır demiştir.
Dostlukların güçlü, etkili ve kalıcı olmasını istiyorsak; daima ben merkezli olmamalı, zaman zaman başkalarının da fikirlerine hürmet etmeli, onları dinlemeli, kontrol bendeci olmamalıyız. Tüm bunlarla beraber, kendimizi daima başkalarının kontrolüne de bırakmamalıyız. Bu durum karşımızdakilerin güvenini sarstığı gibi bizlerin durumunu zedeler.
Bu değerlendirmelerin yanında kendimizi, olaylardan ve insanlardan uzak tutarak onların bize ihtiyaç duymasını bekleyemeyiz. Kısaca; "Kendisine ihtiyaç duyulmasına ihtiyaç duyan yönlendirici" durumunda da kalmamalıyız. Dostluk ve arkadaşlığınızın güçlü olmasını çok istersek; eleştirilerimizde dikkatli olmalı, kabul etme lisanını kullanmalı, dostları "Tek" olmaları için cesaretlendirmeli, yalnızlığa izin verilmeli, başka ilişkileri teşvik etmeli, ilişkilerdeki değişikliğe hazır olunmalıdır.
Dostlukların güçlü olmaları istenirse; iyi bir konuşmacı olmalıyız. İyi bir konuşmacı olmak için önce iyi dinleyen olmalıyız. Çünkü; "Kalbe giden yol, kulaktan geçer" sözü daima güzelliğini korumuştur. Tavsiye verilirken tedbirli olunmalı ve dinlerken güven ortamı oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak; yazar, dost kazanmak için, sevginin, sabrın, güvenin, övmenin, nezaketli olmanın, iyi bir dinleyici olmanın, ölçülü eleştiri yapmanın, izin verme sanatının bulunması ve iyi kullanılması gerekliliğini ortaya koymuş ve etkili, ölçülü örneklerle bu fikirlerini pekiştirmiştir
3.KİTABIN ANA FİKRİ: Yaşam dostluklarla güçlenir. Sevmek ve sevilmek var olmanın en büyük mutluluğudur.
4.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitabı beğendim. Bu tarzda kitapları okumayı da seviyorum son zamanlarda kitabın yazarına ait olan kitapları okuyorum. Bu ve diğer kitapları kişiliği geliştiriyor ve nasıl davranmamız gerektiğini karşımızdaki insanlara karşı nasıl tutum geliştirmemiz gerektiğini anlatıyor.
roman-ozetleri.blo gspot.com.tr
KİTABIN YAZARI: Alan Loy Mc GINNIS
YAYINEVİ VE ADRESİ: Beyaz Yayınları-Nuru Osmaniya Cad. Kardeşler Han. No:3 İSTANBUL
BASIM YILI:1999
1.KİTABIN KONUSU: insanların kendilerini karşısındaki insanlara sevdirmenin yolları ve bunda en önemli rolü olan dostluğu konu almıştır.
2.KİTABIN ÖZETİ :
"Dostluğun gücü" isimli bu kitap, dört ana bölümden oluşmuştur. Bu bölümler;
- İlişkileri derinleştirmenin beş yolu,
- Yakınlık kurmanın beş yolu,
- İlişkiye zarar vermeden olumsuz duygularla başa çıkmanın iki yolu,
-İlişkilerin kötüye gitmesi durumunda karşılaşabileceğimiz durumlar.
Yazar birinci bölümde; insanların çok zengin, iyi bir işinin, iyi bir eşinin olması durumunda bile çoğu kez mutlu olamadıklarını gözlemlemiştir. Bu insanların mutlu olabilmeleri için; sıkıntılı günlerinde ya da zamanlarında en az onun sıkıntılarını paylaşabilecek bir yakını ya da dostunun olmasını, hiç haber vermeden evine ziyaret edebilecek dostunun bulunmasını, ihtiyacı olduğunda kendine borç verebilecek birinin ya da birilerinin bulunması gerektiğini dile getirmiştir.
Yazar; yakınları açısından gerçek mutluluğu dostların miktarında değil, değerinde ve seçilmiş olmasında olabileceğini dile getirmiştir. Yazar; ayrıca mutlu olabilmek için sevginin, şeffaf olmanın, dürüstlüğün, sıcak olmanın, duygularınızı zaman zaman açığa vurma cesareti göstermenin şart olduğunu ortaya koymuştur.
Yazar; mutlu ve güçlü olabilmek için sevgi boyutunun önemli olduğunu, bunun zaman zaman nezaket kuralları ile zaman zaman bir hediye ya da gösterilecek olan tebessümle elde edilebileceğini, bizlere küçük gibi gelen bu duyguların karşı tarafa müthiş etkili olduğu kanaatindedir.
Yazar; her zaman yönlendirici olmanın dostlukların gelişmesini önlediğini, dostlukların kalıcı olması için eleştirilerin ölçülü ve dikkatli olmasını, herkesi olduğu gibi kabul etme gereğini, başka ilişkileri teşvik edici şekilde olunmasının gerekliliğini ortaya koymuş, bunu örneklerle anlatmıştır. İnsanlarla yakınlık kurmak için; dokunma sanatını, övme sanatını, etkili konuşma sanatını iyi kullanmak gerektiğini, çocuklarla nasıl konuşulması gerekliliğinin önemli olduğunu, onlara onların anlayacağı dilden konuşarak onlarla mükemmel iletişim kurulabileceğini ve onların çok şeyler yapabileceği mesajının verilebilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Yazar; öfke gösterdiğimiz takdirde karşı tarafında gösterebileceğini ve hazırlıklı olmamız gerektiğini, daima iyi bir dinleyici olunmasının gerekli olduğunu, bu sayede kendilerinin dinlendiğini farkeden kişiler; kendilerine değer verildiğini düşünerek müthiş bir motive ile hem işlerine hem de hayata bağlanacaklardır demiştir.
Dostlukların güçlü, etkili ve kalıcı olmasını istiyorsak; daima ben merkezli olmamalı, zaman zaman başkalarının da fikirlerine hürmet etmeli, onları dinlemeli, kontrol bendeci olmamalıyız. Tüm bunlarla beraber, kendimizi daima başkalarının kontrolüne de bırakmamalıyız. Bu durum karşımızdakilerin güvenini sarstığı gibi bizlerin durumunu zedeler.
Bu değerlendirmelerin yanında kendimizi, olaylardan ve insanlardan uzak tutarak onların bize ihtiyaç duymasını bekleyemeyiz. Kısaca; "Kendisine ihtiyaç duyulmasına ihtiyaç duyan yönlendirici" durumunda da kalmamalıyız. Dostluk ve arkadaşlığınızın güçlü olmasını çok istersek; eleştirilerimizde dikkatli olmalı, kabul etme lisanını kullanmalı, dostları "Tek" olmaları için cesaretlendirmeli, yalnızlığa izin verilmeli, başka ilişkileri teşvik etmeli, ilişkilerdeki değişikliğe hazır olunmalıdır.
Dostlukların güçlü olmaları istenirse; iyi bir konuşmacı olmalıyız. İyi bir konuşmacı olmak için önce iyi dinleyen olmalıyız. Çünkü; "Kalbe giden yol, kulaktan geçer" sözü daima güzelliğini korumuştur. Tavsiye verilirken tedbirli olunmalı ve dinlerken güven ortamı oluşturulmalıdır.
Sonuç olarak; yazar, dost kazanmak için, sevginin, sabrın, güvenin, övmenin, nezaketli olmanın, iyi bir dinleyici olmanın, ölçülü eleştiri yapmanın, izin verme sanatının bulunması ve iyi kullanılması gerekliliğini ortaya koymuş ve etkili, ölçülü örneklerle bu fikirlerini pekiştirmiştir
3.KİTABIN ANA FİKRİ: Yaşam dostluklarla güçlenir. Sevmek ve sevilmek var olmanın en büyük mutluluğudur.
4.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Kitabı beğendim. Bu tarzda kitapları okumayı da seviyorum son zamanlarda kitabın yazarına ait olan kitapları okuyorum. Bu ve diğer kitapları kişiliği geliştiriyor ve nasıl davranmamız gerektiğini karşımızdaki insanlara karşı nasıl tutum geliştirmemiz gerektiğini anlatıyor.
roman-ozetleri.blo gspot.com.tr