- 10 Nisan 2009
- 681
- 6
DOĞUMDAN SONRA HAYAT VAR MI?
Anne rahmine düşen ikiz kardeşler,önceleri herşeyden habersizmiş.Haftalar birbirini izledikçe onlarda gelişmişler.Elleri,ayakları iç organları oluşmaya başlamış.
Bu arada etrafında olup bitenleri fark etmeye başlamışlar.
Bulundukları rahat,güvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.Birbirlerine hep aynı şeyi söylüyorlarmış.
-Anne rahmine düşmemiz,burada yaşamamız ne harika değil mi ? Hayat ne güzel şey be kardeşim..
Büyüdükçe içindeki yaşadıkları dünyayı keşfer koyulmuşlar.Öyle ya Hayatın kaynağı neymiş?İşte bunu araştırırken karşılarına anneleriyle onları birbirine bağlayan kordon çıkmış.
Bu kordon sayesinde hiçbir zahmet çekmeden,güven içinde beslenip büyütüldüklerini tespit etmişler.
''Annemizin şefkati ne kadar büyük,Bize bu kordonla ihtiyacımız olan her şeyi gönderiyor.''
Artık aylar birbiri ardınca geçiyor,ikizler hızla büyüyor,başka bir deyişle yolun sonuna yaklaşıyorlarmış.Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken,bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk edeceklerinin belirtilerini almaya başlamışlar.
Dokuzuncu aya yaklaştıklarında ,bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.Durumdan telaşlanıp ikizlerden birisi diğerine sormuş,
-Neler oluyor ? Bütün bunların anlamı nedir ??
Öteki sakin ve aklı başındaymış.Üstelik bulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor,duyguları daha geniş bir alemi arzuluyormuş.O cevap vermiş:
-Bütün bunlar bu dünyada daha fazla kalamıyacağımız anlamına geliyor.
Ve eklemiş:
-Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz.
-Ama ben gitmek istemiyorum. diye haykırmış kardeşi.'' Hep burada kalmak istiyorum.
-Elimizden gelen bir şey yok.Hem belki doğumdan sonra bir hayat vardır.
''Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasıl mümkün olabilir ki ?diye cevaplamış öteki.Bize hayat veren o kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiriz ,söyler misin bana ?? Hem bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş, ve sonra da gitmişler.
Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan sonra hayat olduğunu söylesin.Hayır,bu herşeyin sonu olacak.
Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
-Hem belkide anne diye birşeyde yokk!
''Olmak zorunda diye itiraz etmiş kardeşi.'Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz,nasıl hayatta kalabiliriz ki ?
-Sen hiç anneni gördün mü ? diye üstelemiş öteki.
-O belki de sadece zihinlerimizde var.Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için,onu belkide biz uydurduk.
Böylece anne rahmindeki son günleri derin sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş..
Sonunda doğum anı gelmiş çatmış.İkizler dünyalarını terk ettiklerinde gözlerini başka bir dünyaya açmışlar ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile ötesindeymiş...
MURAT ÇİFTKAYA ''DÜŞÜNEN ÖYKÜLER''
Anne rahmine düşen ikiz kardeşler,önceleri herşeyden habersizmiş.Haftalar birbirini izledikçe onlarda gelişmişler.Elleri,ayakları iç organları oluşmaya başlamış.
Bu arada etrafında olup bitenleri fark etmeye başlamışlar.
Bulundukları rahat,güvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.Birbirlerine hep aynı şeyi söylüyorlarmış.
-Anne rahmine düşmemiz,burada yaşamamız ne harika değil mi ? Hayat ne güzel şey be kardeşim..
Büyüdükçe içindeki yaşadıkları dünyayı keşfer koyulmuşlar.Öyle ya Hayatın kaynağı neymiş?İşte bunu araştırırken karşılarına anneleriyle onları birbirine bağlayan kordon çıkmış.
Bu kordon sayesinde hiçbir zahmet çekmeden,güven içinde beslenip büyütüldüklerini tespit etmişler.
''Annemizin şefkati ne kadar büyük,Bize bu kordonla ihtiyacımız olan her şeyi gönderiyor.''
Artık aylar birbiri ardınca geçiyor,ikizler hızla büyüyor,başka bir deyişle yolun sonuna yaklaşıyorlarmış.Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken,bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk edeceklerinin belirtilerini almaya başlamışlar.
Dokuzuncu aya yaklaştıklarında ,bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.Durumdan telaşlanıp ikizlerden birisi diğerine sormuş,
-Neler oluyor ? Bütün bunların anlamı nedir ??
Öteki sakin ve aklı başındaymış.Üstelik bulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor,duyguları daha geniş bir alemi arzuluyormuş.O cevap vermiş:
-Bütün bunlar bu dünyada daha fazla kalamıyacağımız anlamına geliyor.
Ve eklemiş:
-Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz.
-Ama ben gitmek istemiyorum. diye haykırmış kardeşi.'' Hep burada kalmak istiyorum.
-Elimizden gelen bir şey yok.Hem belki doğumdan sonra bir hayat vardır.
''Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasıl mümkün olabilir ki ?diye cevaplamış öteki.Bize hayat veren o kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiriz ,söyler misin bana ?? Hem bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş, ve sonra da gitmişler.
Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan sonra hayat olduğunu söylesin.Hayır,bu herşeyin sonu olacak.
Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş:
-Hem belkide anne diye birşeyde yokk!
''Olmak zorunda diye itiraz etmiş kardeşi.'Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz,nasıl hayatta kalabiliriz ki ?
-Sen hiç anneni gördün mü ? diye üstelemiş öteki.
-O belki de sadece zihinlerimizde var.Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için,onu belkide biz uydurduk.
Böylece anne rahmindeki son günleri derin sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş..
Sonunda doğum anı gelmiş çatmış.İkizler dünyalarını terk ettiklerinde gözlerini başka bir dünyaya açmışlar ve sevinçten ağlamaya başlamışlar.Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile ötesindeymiş...
MURAT ÇİFTKAYA ''DÜŞÜNEN ÖYKÜLER''