Doğum sonrası depresyonunu az çok her anne yaşar, biran evvel silkinip kendinizi içinden kurtarmalısınız çünkü bataklık gibidir.
3.5 yıl evvel ilk çocuğumu dünyaya getirdiğimde, güçlü durduğumu sanırken, ben de depresyonu yaşamıştım. Annem 2-3 gün kalıp bir daha uğramamıştı. Çocuğuma kendim bakmak için işten ayrılmıştım. Sütüm az diye ( ki az değildi) mamaya başlamıştık, eşim çok çalışıyordu aramızda kocaman bir uçurum açılmıştı. Etrafımda hiçbir arkadaşım kalmamıştı. Çok kiloluydum aynalara bakmak bile istemiyordum. Sağlığım bozuluyordu, herşeye üzülüp ağlıyordum. Birgün sabaha karşı, ezan okunurken ağlayarak kendimi camdan aşağı attığımı hayal edince kendime geldim, ne kadar ağır depresyonda olduğumu farkettim. O noktadan sonra yavaş yavaş çocuğa bakımda yardım almaya başladım. Zayıflamaya, bebekle de olsa sık sık dışarı çıkıp hayata karışmaya başladım. Zamanla kötü günlerim olsa da, depresif halim kayboldu.
Eşinizle aranızdaki bağı koparmamaya, hatta onu bebekle olan iletişime dahil etmeye özellikle gayret edin; sonradan bu bağların telafisi pek olmuyor.
Bu konuda saatlerce yazabilirim. Kısaca söylemem gerekirse, doğumdan sonra anne kendini hiç ummadığı bir yalnızlık, sorumluluk içinde buluyor. Bebekle beraber hormonları, vücudu, ve tüm dünyası değişiyor. Anne, filmlerdeki mutlu aile tablosunun içindeki yerini alacağını zannederken gerçek dünyayla yüzleşip, sorunu kendisinde arıyor.
Üç buçuk yaşında oğlum ve dört aylık bir kızım var, yani ben de ikinci doğumumu yeni yaptım. Dilediğiniz zaman yazıp paylaşabilirsiniz. Öncelikle sütünüzün neden yetmediğini düşünüyorsunuz?