Tamam belli sınırlar olmasından yanayim her şartlarda yani sevgili nişanlı evli belli sınırlar iyidir ama bilmiyorum fazla kısıtlama da mantıklı gelmiyor nişanlısı döneminin de kendine göre hoş özellikleri anıları olmalı bir yere kadar sonuçta başbaşa muhabbet etmezlerse beraber gezip işte eglenmezlerse birbirlerini nasıl taniyacaklar sonra ortak hobileirmiz eglencelerimiz yokmuş olur
Keşke masumca tanışmalarda kalsa ama erkek kısmı cinsel yönde tanımaktan yana , ve kadına baskı uygulanıyor ve kandırılıyor hür idaresiyle yaptığı birşey değil
Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklarElele bile tutuşmadan, başbaşa kalmadan nasıl tanıyacak bu insanlar birbirini acaba?
Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklaraile tanısa yetiyor, şöyle ki, erkek annesi bir kızı beğeniyor, oğlunu yanına almadan istemeye gidiyorlar, kızın parmağına yüzüğü takıyorlar, eve gelince de oğlanın parmağa yüzük takılıyor, sonra nişan günü belirleniyor, alışveriş vs yine oğlan gelemez, nişan oluyor damatsız, nikah oluyor kızın yüzü örtülü, odaya girince damat yüz görümlüğü takıp kızı görüyor, yüz görümlüğü adeti nereden geliyor sanıyorsun küçük kardeşim
Nikahta keramet vardır, yüz görümlüğü gibi sözle kızla oğlanın birbirini hiç görmemesinden sebep ortaya çıkmıştır.
Şimdilerde bunu evirip çevirip gençler birbirini bir görsün ama nişanlıyken el ele tutuşmasınlar, el ele tutuşacaklarsa bir nikah kıyalım ama kız düğün olana kadar baba evinde kalacak'a döndürdüler, eğer mevzu asıl usûllerse hele görücü usulü evlilikte, olması gereken benim dediğim gibidir, gelin ve damat nikah kıyılana kadar birbirini asla görmez.
Ya flört edersin nişanlanırsın ele ele tutuşursun ya hiç flört etmez görücü usulünün kaidelerine uygun evlenirsin.
Bu kaideler yanlış diyen varsa büyüklerine sorsunlar, doğru olduğunu görecekler.
Ben demiyorum ki insanlar evlilik öncesi herşeyi yapsın, yapmasınlar tabii sonrasında hiçbirşeyin garantisi yok ama asıl uygulama böyledir.
Görmedim tabi de duydukların bu yönde. Annem ve babam da birbirlerini nişanlanacakları gün görmüşler.
Dini yönden doğrudur, yanlıştır tartışamam. Ama bana göre ters. Evleneceğin adamın elini tutmadan, öpmeden koklamadan evliliğe karar verilmez, verilmemeli bence. Düşünsene ya kokuşuk bir adam çıkarsa karşına, bir ömür geçer mi ablam?
Bende tanışılmasından yanayım, onda hemfikiriz.
Benim yazdıklarım görücü usulü durumuna izahat, normali budur, benim babam aynı bu şekilde nişanlanmış biriyle, görmek yok, rahmetli babaannem bir kız beğenmiş, köy işleri için güçlü kuvvetli olsun demiş, hatta hamama götürüp test etmiş resmen, sonradan babamın amcası babama sen evleneceğin kızı biliyor musun diyor, tarif ediyor, babam bu iş olmaz diyor, zaten anneme aşıkmış o dönem ama anne sözü çiğnenmez diye ses edemiyormuş, o zamanın adetleri nişanı erkek atarsa takılar kızda kalıyormuş, babaannemde Osmanlı kadın babamı keser, plan yapıyor babam kızlarla gezip tozuyor görüp duysunlarda kız tarafı bu oğlan çapkın deyip nişanı atsın diye, ki atıyorlar, takıları kurtarıyor
Yani sonuç evliliğe kadar gitseydi babam evleneceği kızı görmeden evlenecekti
Zamanla bu adetleri farklılaştırdılar, ben mesela kızla oğlan birbirini görüp tanıştığında buna görücü usulü diyemem, görücü usulü başka çünkü, görücü başı bile var yahu
Baba akıllı adammış valla.
Çok korkunç değil mi mune ya. Tanımadığın hatta görmediğin bir insanla ömrünü geçirmek üzere evleniyorsun. E boşanma falan da yok. Seversen, ısınırsan ne ala, ama olmazsa bütün bir ömür sıkıntı.
Benim teyzem tam anlattığın şekilde evlenmiş. Belki 50 yıldır evli, hala eşinden nefret eder. Eşi de ondan. İlk evlendikleri yıllarda dedeme defalarca yalvarmış kabul et geleyim diye meşhur bir söz vardır ya gelinlikle çıktın kefenle dönersin diye onu işitmiş her seferinde. Hala babama da kocama da hakkımı helal etmiyorum diyor. O adam defalarca helallik istedi teyzemden, tek kelime çıkmadı kadının ağzından. Kötü örnekleri çok bu görücü usulu denilen şeyin benim çevremde.
Evet, rahmetli babam cin gibi adamdı, fırlama dedikleri türden, zaten adam erken doğum 7 aylık doğmuş rahmetli, hayat hikayesi tam romanlık
Kötü elbette, bu şekilde evlenip birbirine sevgi saygı duyanlarda olmuş, nefret edenlerde.
Benim dedemle babaannemde bu şekilde evlenmiş, ne acıdır ki babannem genç yaşta vefat etmiş, dedem o daha hasta yatağında acı çekerken yeni hatun arayışına girmiş, aşık olarak, severek evlenseydi böyle mi olurdu yinebazen düşünüyorum, yani dedemin kalbi ruhu mu böyleydi yoksa sevmediği için mi babannem ölürken umursamadı
Teyzen için ne kadar korkunç birşey, düşünsene koca bir ömür aynı yastığa baş koyduğun adamdan nefret ediyorsun ama sırf Kız gelinlikle çıktığı eve kefenle girer beylik sözü yüzünden ayrılamıyorsun
Birde insan aşkı tadınca biriyle hiç görmeden evlenme fikri iyice korkunç geliyor, şimdi kendimi teyzenin yerine koydum da hayatın boyunca aşk sevgi nedir bilmiyorsunbir tatlı söz duyup ruhun okşanmıyor, belki şiddet, aldatma oluyor ama sen sırf baban yüzünden ayrılamıyorsun, Nasıl helal etsin ki bu kadın hakkını
hayır mune abla müdürüm öyle değil gayet tabii belli çerçeveler içinde birbirleri ile görüşüp birbirlerini tanıyabilirler belli kaideler içinde ....Sen benden küçüksün belki bilmezsin, tanımayacaklaraile tanısa yetiyor, şöyle ki, erkek annesi bir kızı beğeniyor, oğlunu yanına almadan istemeye gidiyorlar, kızın parmağına yüzüğü takıyorlar, eve gelince de oğlanın parmağa yüzük takılıyor, sonra nişan günü belirleniyor, alışveriş vs yine oğlan gelemez, nişan oluyor damatsız, nikah oluyor kızın yüzü örtülü, odaya girince damat yüz görümlüğü takıp kızı görüyor, yüz görümlüğü adeti nereden geliyor sanıyorsun küçük kardeşim
Nikahta keramet vardır, yüz görümlüğü gibi sözle kızla oğlanın birbirini hiç görmemesinden sebep ortaya çıkmıştır.
Şimdilerde bunu evirip çevirip gençler birbirini bir görsün ama nişanlıyken el ele tutuşmasınlar, el ele tutuşacaklarsa bir nikah kıyalım ama kız düğün olana kadar baba evinde kalacak'a döndürdüler, eğer mevzu asıl usûllerse hele görücü usulü evlilikte, olması gereken benim dediğim gibidir, gelin ve damat nikah kıyılana kadar birbirini asla görmez.
Ya flört edersin nişanlanırsın ele ele tutuşursun ya hiç flört etmez görücü usulünün kaidelerine uygun evlenirsin.
Bu kaideler yanlış diyen varsa büyüklerine sorsunlar, doğru olduğunu görecekler.
Ben demiyorum ki insanlar evlilik öncesi herşeyi yapsın, yapmasınlar tabii sonrasında hiçbirşeyin garantisi yok ama asıl uygulama böyledir.
hayır mune abla müdürüm öyle değil gayet tabii belli çerçeveler içinde birbirleri ile görüşüp birbirlerini tanıyabilirler belli kaideler içinde ....
hiç görüşmezler birbirlerini görmezler diye bi durum yok
el ele tutuşunca elden karakter analizimi yapılacakartı 5-6 sene çıkıp birbirini çok iyi tanıdığını düşünen kişilerin evlilik süresininde pek farklı olduğu söylenemez
bu arada aus gibi bende bu kaidelere uyamayanlardanım şimdiki aklım olsa nikah kıymaz ve belli kurallar içinde görüşürdüm
velhasıll cahilce hiç görüştürmeden yapılan evliliklerde çok kötü ,bu rahat görüşülmesi de
Keşke sadece karakterleri birbirine uyan evlilikler uyumlu olsa ama değil. Bu işin %50'si karakter uyumuysa %50'si ten uyumu. Elini bile tutmadan karşındaki insanla ten uyumunu yakalayıp yakalayamayacağını bilemezsin. Gözgöze bakınca, iki kelam edince anlaşılmıyor o işler.
İnsanların değerleri, sınırları bellidir. Aileden aldıkları, ailelerin sınırları bellidir. Rahat görüşmesi, elele tutuşması, sarılması, öpüşüp koklaşması kötüdür dersen orda dur derim. Senin değerlerine terstir böyle şeyler ama başkasınınkilere değildir. Hiç görmeden yapılan evlilikle rahat görüşülerek yapılan evliliği bir tutup kötüdür diyemezsin. Evet biri korkunç derecede kötüdür, çiftlerden birine ya da ikisine birden zarar verme olsılığı yüksektir. Diğeri ise insanın kendi değerlerine bağlıdır, bundan iki taraftan biri zarar görmez.