'Dinsiz bir partinin inançsız bir partinin adamını seçtiniz' diye bize yükleneceklerdi"

Fakir hala fakir hatta daha da fakir.Zengin hala zengin hatta daha da zengin.Sonuç asgari ücret 949,07 TL,açlık sınırı 1.334 TL,yoksulluk sınırı 4.343 TL..
bakin cok katiliyorum, asgari ucret cok dusuk, hele istanbul sartlarinda yasayanlar icin, gercekten aclik sinirinin dibi.
ama insanlarin alim gucunun eskiye oranla iyilestigini dusunuyorum. bir kere, her evden is gucune katilim artiyor, asgari ucrete yansitilmasada hanelere turlu turlu yollarla destekler saglaniyor, cocuk okutma parasi, vs gibi, insanlarin saglik alaninda parasiz daha iyi hizmet almasi saglaniyor vs. smdi cok yogunum detaya inemiycem ama belki bu sebeplerden dolayi insanlar bir nebze daha iyi gecinip "aldaniyorlardir".
bu arada, bir kac gun once Ekonomi programinda gordum, Turkiye de kisi basina ortalama telefon degistirme suresi 5 bucuk aymis. kabus gibi
bu kadar zor yasayip telefona yatirilan paraya inanamiyorum.
 

Tarihi bilmemekle insanları suçlarken siz de bir zahmet iyi araştırıp konuşsaydınız.

Atatürk demokrasi adına defalarca çoklu parti dönemine geçiş yapmak istemiş ve kendi partisinden güvendiği arkadaşlarına sağ görüşlü parti kurdurmuştur. Ancak kurulan partilerde büyük sıkıntılar yaşanmış, bazı yobaz kesim kurulan partileri çıkarlarına kullanmaya çalışmış, parti liderleri Atatürk'e ihanet etmiş ve gerici propagandalar yapmıştır. Atatürk bu durumun ülke menfaatlerine ters olduğunu ve savaştan yeni çıkmış halkın henüz demokrasiye hazır olmadığını görüp partileri kapatmak durumunda kalmıştır.

Vatan selameti için padişahların kardeş katli mübahtır deyip tek başlarına hüküm sürmesi alkışlanırken, Atatürk'ün çoklu parti rejiminin vatan selameti için aykırı olduğunu görüp buna (çok istemesine rağmen) engel olması neden lanetlenir anlamak mümkün değil.

O zaman ki CHP şimdiki CHP değildir bu net.

Ama gerçek olan zorla olsun, diktatörlükle olsun nasıl anlatmak istiyorsanız öyle anlatın, Menderes döneminden sonra bu ülkede sol partilerin hükmünü yitirdiği, sağ partilerin dini kullanarak başımıza gelip bu ülkenin anasını ağlattığı çok nettir. Ülke yönetiminde söz sahibi olmayan bir sol ve her daim başımızda olan sağ iktidarlarla solcuları suçlamakta cidden komedidir. Yani muhalefette sağ, iktidar da sağ her yer sağcı olunca daha mı mükemmel ekonomi olacak, solcu muhalefet mi bizi mafetti, solcuların bu ülkeye zararı ne anlatın da bilelim. Allah aşkına anlatın bilelim de soıla biz de savaş açıp cümleten sağcı olalım...
 
engin tarih bilgilerinz ile benim yazmadigim ne yazdinz suraya cok merak ettim hanfendicigim.
tek partili donem dedim, partiler kuruldu sonra kapatildi dedim, sizde farkli bir sey yazmamissiniz.
ayrica net elestiririm, madem cumhuriyet kuruldu cumhuriyet ile yonetilen bir yerde -o kisi isterse Ataturk isterse Erdogan, isterse cubbeli ahmet hoca olsun- kimse bu parti kapatilsin, diyemez.

Bugun de diyemez, gecmiste de denmemsi gerekiyordu. Anladiniz mi?
Ki hepsine ragmen oraya -belki o donem boyle gerekti boyle oldu, onemli degil yazdim!-
CUMHURIYET VARSA HALK SECIMI VARDIR. bireylerin kararlari olamaz. Olursa, cumhuriyet olmaz.
 
algilama sorunu olanlara notum :
solcu = kotu, pis, kaka degildir.
biz sunu yaziyorduk, siz anlamamissiniz.
turkiyede;
solculuk = elitistlik
elisitistlik = pis, kaka.

ne zaman solculuk esit degildir elisitlik olacak -ki bence yavas yavas olmaya basladi- o zaman CHP nin de kendi ic yenilenmesiyle gayet sansi olabilir. belki sagci partilerden cok daha iyi bile yonetebilir.

mesaji net verdigimi dusunuyorum. daha da bana yurumeyin.
 

Her evden işgücüne katılım sağlanıyor çünkü geçinmek için sağlanmak zorunda.Hiç uzaklara gitmeye gerek yok kendimden örnek vereyim ben çocukken babam tek başına çalışır ve bütün aileyi geçindirirdi.Biz 5 kişilk bir aileydik.
Şimdi tek başına bir kişinin beş kişilk bir aileyi geçindirmesi çok zor hatta imkansız ütopik maaşlar almıyorsa.
Biz iki kişiyiz eşimde bende asgari ücret almıyoruz,çok lüks yaşamıyoruz ama yinede çok rahat geçinemiyoruz.Sosyal yardımlar elbette vardır,ama çevremde alan yada yararlanan görmedim henüz.Sağlık alanında verilen hizmetler iyileşti,buna keza ulaşım iyileşti tabi iyi olan şeylerde var.Ama bu olanlar bu ülkede insanların zor geçindiğini açlık sınırının altında yaşadığını ne yazık ki değiştirmiyor.Özellikle başımızda ki siyasetçiler lüks araçlar için çerez parası deyip saraylarda yaşarken.
 

Farklı ne mi yazdım? CHP kurulduktan çoook uzun süre parti kurulmadı demişsiniz. Alt tarafı CHP kurulduktan 1 yıl sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuıruldu Çoook uzun süre gerçekten. Öyle yazmışsın ki CHP diktatördü ve başka partilerin çıkmasına izin vermediği algısını oluşturuyorsun. Atatürk 3 parti destekledi ve kurdurdu. Daha ne yapsın? Bir de Atatürk kurdu TC'yi bırakta parti kurup başa geçsin. Ne yapsın ya TC'yi kurdum ama şimdi gelsin Kazım ya da İsmet başa geçsin ben yapamıcam mı desin. Gerçekten benden çok farklı şeyler yazmamışsın :)

Hiçbir parti kapatılamaz diye birşey yok. Kurtuluş savaşından çıkan TC ile şimdiki TC çok farklı. O zaman ki koşullarda ne yapılması gerekiyorsa o yapıldı. Atatürk'ün desteği ile kurulan partilerden bazıları da kendileri istifa etti. Ne yani herşey rayından çıksın, arada bazı kesim din elden gidiyor diye (gitmediğini gördük, din hala özgürce ve selamatle yaşanıyor) ayaklansın, partilerde kan gövdeyi götürsün ama önemli olan demokrasi canııım. Ne olcak?
 

simdi senin gibi yazilani anlamayanlarin ismini yazicam, banlanmak sorun degil, bana yakismayacak.
1923-1950 tek partili donem.
1923-1950 tek partili donem.
1923-1950 tek partili donem.
uzun sure tek partili donem. TEK PARTILI AMA BAK, 2 degil, 3 degil.
5 kere yazinca anladin mi?
aayyy yoksa gene anlamadin mi ?

ayrica, muhtesem solculugnla bilmen "anlaman" lazim ki, solculugun "birincil" prensibi olan cumhuriyetciligin "birincil" sarti partilerin halk tarafindan secilmesi veya secilmemesi duzlemidir.
baska bir sey yazma lutfen, ama anlamasan da yazma. tamam?
 

Senin yazdıkalarını anlayıp tek tek cevap veriyorum ama sen yanlış yazdığın şeyin doğruluğuna o kadar sağlamca bağlanmış ve inanmışsın ki başkası düzeltince safa yatıyorsun. Gören de seni İlber Ortaylı sanacak, sanki TC tarihini baştan yazıyorsun Seni anlamak için Prof olmaya gerek var sanıyorsun dimi? Bana CHP kurulduktan çook uzun süre sonra parti kurulmadı dedin ya ona cevap ver hele de sonra senle tarih tartışalım. Ya da böyle yüzeysel CHP başka parti kurdurtmadı 1923-1950 tek partili dönem diye 100 bin defada yazarak arada ki GEÇEK TARİHİ kendi kafana göre yazamazsın.

Hadi TC tarihini okuda gel. Öyle bildikelrini 1923-1950 tek partili dönem diye kısıtlama...
.
 
guzel kiz. ne alaka ilber ortayli. hic buraya gelip acaip tarih biliyorum demedim. cumlelerimin hic birinde boyle bir manada bulunmadim. ben tarihte hic iyi degilimdir. Bak ama hic yani. Basindan beri tarihle ilgili tek bir sey soyledim, (tek partili donem) onun uzerinde debelenip duruyorsun.
bak ben cok sabirliyimdir, sana gene anlaticam.
suan artik kim oldugunu bile hatirlamiyorum, birisi, "1923-50 arasi CHP tek basina iktidardi, biraz arastirin" yazmisti, bende ona "23-50 arasi tek partili donemdi, arastitirken gormedin mi?" dedim, sonra yazdim, uzun donem baska parti kurulmadi -yani baska bir parti yasatilmadi, kurulan kapatildi dedim!- bugun kurulup yarin yikilan parti, tek partili donemden cikariyor mu durumu? br yil sonra parti kurulmustu GERCEKLERI DEGISTIREMEZSIN derken ne demek istiyorsun. o parti ve sonrakiler kapatildi, 27 yil hep ve yanlizca chp vardi. butun ama butun tarih kitaplarinda TEK PARTILI DONEM diye geciyor. hic bu tamlamaya rastlamadin mi?
bu kadar cok anlamadigin sey ne guzel kardesim. bu kadar cok insan hirpalamaya calismanin nedeni ne, bunlarla mi mutlu oluyorsun gercekten?
hadi tatlim ya, ramazan gunu germe artik bizi. kimseyi de gereksiz yere asagilama, bunlarla buyumezsin.
 
Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk partili rejim 4 Eylül 1923 tarihinde Halk Fırkasının kurulması ile başlamıştır. Partili dönemin başlamasının sebebi hem halkın devlet üzerinde söz sahibi olmasını sağlamak, hem de demokrasi yolunda büyük bir adım atmaktır. Bu dönem içerisinde kurulan tek parti büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Halk Fırkasıydı ve devlet yönetiminde bu parti görev alıyordu. O dönem içersinde 2. bir parti kurulması yasaktı. Çünkü yeni yıkılan Osmanlı Devleti'nin bazı yandaşları partilerde yer alarak demokrasiyi engellemek adına eylemler yapabilirlerdi. Bu yüzden de yaklaşık 1 yıl boyunca tek partili dönem yaşanmıştır. Her ne kadar formalite icabı parti seçimleri yapılsa da tek parti olmasından dolayı her seferinde devlet yöntemine Halk Fırkası seçilmiştir. Bu dönemde seçim yapılmasının tek sebebi halkın devlet ile olan bağlantısını sağlamak ve halkı devlet üzerinde söz sahibi yapmaktır.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk demokrasinin tam anlamıyla oluşması için çok partili rejimin şart olduğunu düşünüyordu. Çünkü halkın istediği partiyi seçerek partilerin halkın sözlerini yansıtmasını istiyordu. Bu yüzdende 1924 yılında çok partili rejimi gerçekleştirmek adına girişimler başlanmıştır. Bu zamanlarda Kurtuluş Savaşında büyük işler başarmış Ali Fuat Cebesoy, Kazım Karabekir, Refet Bele, Rauf Orbay ve Adnan Adıvar 17 Kasım 1924 tarihinde Cumhuriyet Halk Fırkasındaki görevlerini bırakarak Türkiye Cumhuriyetinin ilk 2. Partisini kurmuşlardır. Bu partinin adı Terakkiperver Fırkasıdır. Bu dönemde Osmanlı Devleti'nin daha yeni yıkılmış bir devlet olmasından ve halkın içindeki bazı grupların Osmanlı Devletini yeniden kurmak istemeleri onları bu fırkaya yönlendirmiştir. Aynı zamanda Terakkiperver Fırkasının"Dini İnançlara saygılıdır." sloganı kısa bir süre içersinde kapatılmasına sebep olmuştur. Terakkiperver Fırkası'nın kapatılması ile Türkiye Cumhuriyeti tekrardan tek partili döneme girmek zorunda kalmıştır.

Uzun bir süre boyunca süren tek parti rejimi Atatürk'ün en yakın arkadaşlarından biri olan Fetih Okyar’dan yeni bir parti kurmasını istemesiyle birlikte son bulmuştur. Fetih Okyar da demokrasinin gelmesi amacıyla 12 Ağustos 1930 yılında Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurmuştur. Fetih Okyar kurmuş olduğu bu fırkada laikliği ve demokrasiyi ilke olarak göstermiştir. Fakat bu ilkeye rağmen tekrardan din ile yönetilmek isteyen bazı kişilerin parti içersinde milletvekili olmayı başarmıştır. Yapılan seçimlerde Serbest Cumhuriyet Fırkasının, CumhuriyetHalk Fırkasına göre daha çok oy alması ile yönetime geçmiştir. Fetih Okyar partisinde olan olayların sonunu iyi görmediğinden kendi isteği ile partiyi kapattırmıştır. Bu fırkadan sonra ise tekrardan tek partili dönem başlamıştır. Aradan bir süre sonra ulu önder Mustafa Kemal Atatürk vefat etmiştir.

Atatürk’ün ölümünden 7 yıl sonra tekrardan çok partili döneme geçmek istenmiş veNuri Demirdağ tarafından 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi kurulmuştur. Bu partide diğer partiler gibi başarısız olmuş ve kısa bir süre içersinde kapatılmıştır. Bu partinin kapatılmasından 1 sene sonraCumhuriyetHalk Fırkasından atılına Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü, Refik Koraltan tarafından Demokrat Parti kurulmuştur. Demokrat Partinin kurulmasıyla birlikte artık tek partili dönem tamamıyla bitmiş ve çok partili döneme başlanmıştır. Yapılan ilk seçimlerdeCumhuriyetHalk Fırkası kazanmış ve bir süre daha yönetimde yer almıştır. İkinci seçimlerde ise ciddi bir fark ile Demokrat Parti yönetime geçmiştir. Demokrat Parti 1960 yılında çıkan darbe yüzünden yönetimden indirilmiştir. Aynı zamanda Demokrat Partinin kurucularından Adnan Menderes idam edilmiştir. Bunun üzerine iktidara farklı partiler gelmiştir. Günümüzde de 10’dan fazla parti yer almaktadır. Bundan yola çıkarak çok partili dönemin şu anda yürürlülükte olduğunu rahatlıkça söyleyebiliriz. Şu anda ise yönetimde yer alan partinin adı Adalet ve Kalkınma Partisidir.
 

Sen konuda 30 defa başkalarına cevap yazıp tarih oku gel derken çok alçak gönüllüydün. Büyüdün mü, GÜZEL KIZ.

Demokrasi parti kapattırmaz diyen sen, demokrasi özgürce tartışmaktır. Birisi senle tartışınca hele de Ramazan Ramazan gerileceksen tartışma. Ben büyümedim tartışınca, sadece doğrularımı savundum.

Başkasını aşağılamak hırpalamak vs dedin ya hani orada yazdığın 5 defa yazdım hala anlamadınmı da beni salak yerine koymaya çalışmaktan mı bahsediyorsun?? Gerçekten senin tartışma üslubuna bayıldım çok düsturlusun.

Anlattığın buysa başka parti kurulmasına müsade edilmedi ile başka parti kuruldu ama kapatıldı arasında ki farkı bilerek yazsaydın keşke. Ya da tarih bilmediğini başından deseydin, ne bileyim benim düşündüğüm ile yazdığım farklı deseydin olay büyümezdi.
 
30 defa ? ? ? ? ben bir kere bile bu topikte kimseye OKU DA GEL demedim.

onu soyleyen sendin.

gercek bir demokrasi de parti kapatmak yoktur. bende dogrularimi savundum, ozgurce de tartistik.

anladigin halde israrla bir cumlemin uzerinde tepiniyorsun, hala aynisini yapiyorsun, gene de sabirli olmaliydim. Ozur dilerim Zeymurel ' cim. sende ozur dilersen iyi olur.

kurulan partinin begenilmediginde kapatilmasi "baska parti kurulmasina musade edilmemesi" demektir. Anladgin halde anlamamissin gibi yuruyorsun hala. Yoksa demokrasi sadece isine geldigi durumlarda uygulanabilen bir sey mi? bunun fikrini begenmedim, o zaman bu parti kapatilssin dendiginde demokratik bir hareket mi oluyor ZeyMurEl ? ? ? ?
 
ayy çatlicam evet kurulmasına müsade edilmedii göstermelik izin verildi ama osmanlıdan kalma fikirler o çatı altında toplanınca bir tehdit olarak göründü ve kapatıldı..zaten şu arkadaşta açıklamış@
keep calm
 

O tepiniyorsun dediğin cümlenin geçtiği paragrafı belki on kez okudum, sen o paragrafta baştan sona yanlış yazmışsın. İma ettiğin, Atatürk'ün diktatörlüğü. Hani burada 30 kişi o paragrafı 100 defa okusa bunu anlar. Tarihle alakasız koca bir paragraf yazacaksın sonra başkası uyarınca ben onu kasttettim ben bunu dedim sen salaksın sen anlamadına getireceksin. Yok yaaa.

Tek bildiğin 1923-1950 tek partili dönemse bunu söyle bırak. Neden uzun uzun yanlışı savunuyorsun ki.

Sen ilk başta başkasına tarih bilmiyorsan dedin mi demedin mi? Bende buna istinaden cümleme öyle başladım. Onun haricinde senin karakterine, beynine, kişiliğine laf etmedim. Senin yazdığına cevap yazdım. Yazmadığın bişeye değil. Yazdıysan cevap hakkı doğar.

Bana yok 5 defa yazdım anladın mı, anlamadın mı, yazayım mı gibi saçma sapan gereksiz laf yazarak yazdığın yanlışları örtmeseydin sana cevap bile yazmazdım. Çünkü sen tartışmıyor aşağılayarak üste çıkmaya çalışıyorsun.

Kurulan parti beğenilmediye indirgeyen bir kişiyle tartışılmaz zaten. Zaten Atatürk ayyyy bu partiyi beğenmedim, olmadı bu, baksana sırıttı mecliste diye kapadı. Hee kardeşim aynı şey aynı evet, sen haklısın dibine kadar...Heeyy gidim heyy kimle ne tartışıyorum....
 

Onun yazdığından bunu mu çıkardın? Göstermelik izin mi? Ya Atatürk zaten arkadaşlarına parti kurmaları için ön ayak oldu.Hepsi sevdiği silah arkadaşıydı ama parti kurulduktan sonra iktidar hırsıyla Atatürk aleyhine propaganda yapıp Atatürk'e bir dolu suçlamalar yaptılar. Yani beğenmedim bunu kapatayım demedi. Ayrıca Atatürk tek başına kapamadı, İstiklal Mahkemelerinde yargılandılar...
 
demedim Zeymurel, demedim. yanlis birsey soyleyip, arastirin da gelin diyen birine "arastirirken gormedin mi" dedim.
o paragrafimda uzun uzuun degildi. zaten uzun uzun aciklasaydim, belki sana bu kadar melzeme vermeyecektim.
ataturk mu? evet diktatordu. ama bizim burada tartistigimiz sey bu bile degil. keske bunu tartisiyor olsaydik. en azindan bir faydasi olurdu.
biz neyi taritisiyoruz biliyor musun, "musade edilmedi" ile "edildi sonra vazgecildi" yi tartisiyoruz. sana gore ikisinin arasinda cok fark var.
anlasamayacagimiz cok belli. ayni seyleri konusmanin anlami yok.

edit: bastan sona yanlis olan uzuuun uzuuun paragraf dedigin de bu olmali :
cumhuriyet kuruldu. hadi bu kurulan cumhuriyeti de birisi yonetsin dediler. parti kurdular. hatta kurduklari duzen bozulmasin diye cook uzun zaman baska parti kurulmasina musade edilmedi, kurulanlar kapatildi vs. belki o donem oyle gerekiyordu, onemli olan bu degil.

cok uzun ve cok yanlis, tamam ok kib bye
 
Atatürk zamanı CHP'siyle şu anki CHP arasında dağlar kadar fark var. O zaman ülke ekonomisi sıfırdan var edildi, bankalar kuruldu, dış borç sıfırlandı, üertime geçildi. Tek başına iktidar meyvelerini verdi. İyiki böyle oldu çoklu demokrasi de bu kadar yol katedilemezdi. Şimdi dinciyim/dindarım diyenler (sanki biz kafiriz) Atatürk yok imamları astırdı, şeyhleri bilmem ne yaptı deniyoır. Oysa ki imam dedikleri ülkeyi bölmeye çalışan dinle alakası olmayan kişilerdi. Öyle ki aralarında Kuran-ı kerim'e ayak basanlar bile vardı. Atatürk bunları temizledi. Atatürk'ün kurduğu CHP solcu değildi. Tarihte Atatürk'ün solcu olduğuna dair tek ibare bulamazsınız. Aksine Atatürk o dönemde çok fazla komunist ve solcu idam ettirmiştir. Yani vatan selameti için sağ sol demeden İstiklal Mahkemelerinde yargılatılıp idama gönderilmiştir. Çünkü dış güçler Kurtuluş Savaşı'ndan sonra aman yenildik evimize dönelim demememiş içeride, TBMM'de, sağda solda kışkırtmalara ayaklanmalara devam etmiştir. Cahil halkı dinle vurmaya çalışmıştır. Başlarına güçlü kişileri geçirip (kimi zaman imam, kimi zaman Şeyh, kimi zaman meclici mebusan vs) ayaklanmalarla ülkeyi içten yıkmaya çalışmıştır.

Ama aynı şekilde İnönü diktatörlük yapmadı diyemem. İnönü'nün yaptığı tek doğru şey ülkeyi 2. Dünya savaşına sokmamaktır. Onun haricinde parti kurdurmamış, ithalatı sıfırlayarak devleti fakirliğe itmiştir. Bunıu kimse inkar edemez.

Bence Menderes iyiki başbakan olmuştur yoksa İnönü ile bu ülke daha iyiye gitmezdi. Kaldı ki ben sol görüşte olsamda Menderes'in idamını hala TC'nin utancı olarak karşılarım. Adam ünv'ler kurdu, fabrikalar açtı. Dış borcu arttırdı, ithalatı tepe noktaya çıkardı ama başka türlü ülke fakirlikten kurtulamazdı buda aşikar. Ama şöyle de bir gerçek var ki Menderes bunun yanında birçok hata yaptı buna rağmen idamında İnönü hayır oyu kullandı ve idamını engellemeye çalıştı.

Neyse sonra da zaten bir dolu gereksiz parti. Bence Atatürk'ten sonra bu ülkeye aklı başında biri gelmedi. Ne sağdan ne soldan. Şimdi AKP'nin dış borçla yaptığı duble yollara, havaalanlarına (sanki her gün hava alanından uçağa biniyoz), sağlık sektöründe reform diye bitirdiği devlet hastanelerine (özel hastanelere teşvikle devlet hastaneleri bitirildi, iyi doktorlar özele ittirildi), eğitimde reforma (özel okula koleje gitmeyen çocuk zor ünv'yi görür) seviniyoruz.

Hızlı tren yapıldı, havaalanları yapıldı yok efendim adam yaptı bundan öncekiler ne yaptı? La arkadaş millet yüksek hızlı trenle 50 yıl önce tanıştı, Japonyada köylerde duble yol var, Amerikada kasabalarda havaalanı var biz 2015'de bunlara uzaylı görmüş gibi şaşıyoruz. Bundan öncekileri sanki alkışlayıp bunları yeriyoruz. 15 yılda otursalarmış efendim ne gerek varmış bunlara.

Dükkanıma günde 10 kez gelen dilencileri görünce ülke zengin, refah had safhada diyemiyorum maalesef. Diyenlerde sanırım kendileri zengin olup aça fakire bakmayan, etraftaki yüzlerce işsizi, mutsuzu görmeyenlerdir.
 
Son düzenleme:
bu konu uzar arkadaşım boşver.. sonu diktatörlüğe gider , sonu koltuk hırsına , gider sonu kendi fikirlerini empoze etmeye gider ..giderde gider yani.
 

Mustafa Kemal Atatürk, tanım yapmak gerekirse diktatördü.Zira askeri bir hareketle başa geçmişti.Ama demokratik seçimler yaptırması, ülkeyi olabildiğince demokratikleşme yoluna sokması, işleri bir nebze hale yola koyduktan sonra tüm dizginleri elinde tutmak yerine resmi gücü (şimdiki zamanki kadar olmasa da) sınırlı olan cumhurbaşkanlığı gibi bir mevkiye çekilmesiyle, sıradan bir diktatör olmadığını göstermiştir. Dahası "tek adam yönetim tarzı" olarak bir ölçüde, eksik olarak da olsa tanımlanabilecek diktatörlük ile Atatürk'ün yaklaşımının tam örtüşmediği de bir gerçektir. (gerçek anlamda bir diktatör, Celal Bayar gibi ciddi görüş ayrılıkları sahibi olduğu bir adamı başbakanı olarak kabul eder miydi sizce?)

Dünyanın hiçbir ülkesinde monarşi yıkıldıktan sonra ülke bir anda demokratik, güllük gülistanlık olmamıştır.Zira sistemde ve kafalarda değiştirilmesi gereken şeylerin değiştirilmesi için zor gerekir. Bu zorun uygulayıcıları ise, ileride tarih tarafından böyle yargılanmayı kabullenmek zorundadırlar. bu yüzden Atatürk diktatördü diyebilirsiniz, ama onu pol pot ya da stalin ile aynı kefeye koyamazsınız.

Şahsen Atatürk'ün diktatör olmasını, naif bir ahmak gibi hareket edip anında demokrasi kurmaya çalışıp, bir ay sonra Osmanoğullarını başa geri çağıracak kadar salak bir hükümetle burun buruna gelme ihtimaline tercih ederim.
 
işte şu yazdıklarından evet burda haklısın dediklerimde var demediklerimde senin gördüğün göz başka benim gördüğüm başka..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…