DeryaLı / Görsel Şiir Seçkisi




herkesin mübarek kurban bayramını kutlarım iyi bayramlarr
arkadaşlarrr
sevgi ve saglıkla bir ömür boyuuuu
nice bayramlaraaaaaa:teytey:a.s.
 
Uzaklarda küçük bir kasabada genç bir adam kendi işini kurdu bu, iki
caddenin köşesinde bir perakendeciydi.Adam dürüst ve dost
canlısıydı,insanlar onu seviyorlardı. Ondan alışveriş yapıyorlar ve
arkadaşlarına tavsiye ediyorlardı.Adam bir yıl içinde bir dükkandan,
Amerikanın bir ucundan diğerine uzanan bir zincir yarattı.Bir gün hastalanıp
hastaneye kaldırıldı.Doktorlar az zamanı kalmış olabileceğinden endişe
ediyorlardı.Üç yetişkin çocuğunu yanına çağırdı ve onlara bir görev
verdi: İçinizden biri yıllar boyu uğraşarak kurduğum şirketimin başına
geçecek.Hanginizin bunu hakketiğine karar vermek için,her birinize birer
dolar vereceğim.Şimdi gidip bu birer dolarla ne alabiliyorsanız
alacaksınız,ama bu akşam geri döndüğünüzde paranızıla aldığınız şey
hastahane odamı bir uçtan bir uca doldurmalı.; Çocuklar bu başarılı şirketi
yönetme fırsatı karşısında heyecana kapılıdılar.Üçüde şehre gidip parasını
harcadı. Akşam geri döndüklerinde babaları sordu: "Birinci, çocuğum ,bir
dolarla ne yaptın ?"Çocuk cevap verdi "Arkadaşımın çiftliğine gittim,bir
dolarımı verdim ve iki balya saman aldım.Sonra odadan dışarı çıktı,saman
balyalarını getirdi,açtı ve havaya savurmaya başladı. Oda bir anda
samanlarla dolmuştu.Ama biraz sonra samanların tamamı yere indi ancak
babanın söylediği gibi odayı bir uçtan öbür uca dolduramadı.Adam sordu:
"Peki ikinci çocuğum ,sen paranla ne yaptın?." Yorgancıya gittim .İki tane
yastık aldım ." Bunu söyleyen çocuk ,yastıkları içeri getirdi ,açtı ve
tüyleri bütün odaya dağıttı . Zaman içinde bütün tüyler yere düştü, böylece
oda yine dolmamıştı. "Sen üçüncü çocuğum, sen paranı ne yaptın?." diye sordu
adam .Dolarımı cebime koyup senin yıllar önceki dükkanın gibi bir dükkana
gittim.Dükkanın sahibine parayı verdim ve bozmasını istedim .Dolarımın 50
centini İncilde yazıldığı gibi çok değerli bir şeye verdim .20 centini
şehrimizdeki iki yardım kurumuna bağışladım.20 centte killiseye
verdim.Böylece bir onluğum kaldı.Bununla iki şey aldım." Çocuk elini cebine
atıp bir kibrit kutusu ve bir mum çıkardı.Işığı kapatıp mumu yakınca oda
mumun yaydığı ışıkla dolmuştu.Oda samanla veya tüyle değil,bir uçtan öbür
uca ışıkla dolmuştu.Baba memnundu "Çok iyi oğlum .Bu şirketin başına sen
geçeceksin,çünkü yaşam hakkında çok önemli bir şeyi , ışığını yaymayı
biliyorsun.Bu çok güzel .

QUBEİN

 
Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı.Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmıştı. Kahır içinde eve kapamıştı kendini..Sokağa çıkmıyordu. Annesi.. Bir de kendisi.. O kadardı bütün hayatı..
Bir gün fena halde sıkıldı, dayanamadı,attı kendini sokağa..Bir yığın vitrinin önünden geçti..Tam bir CD satan dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu. Geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç>>kızdı tezgahtar.. Hani ilk bakışta aşk derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte..İçeri girdi.. Kız gülümseyerek koştu ona.."Size nasıl yardım edebilirim" diye.. Nasıl bir gülümsemeydi o..


Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı..Kekeledi, geveledi, sonra "Evet" diyebildi.. Rasgele bir plağı işaret ederek.."Evet.. Şu CD'yi bana sarar mısınız?.." Kız CD'yi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi. Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı..Ertesi sabah gene gitti ayni dükkana.. Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba,gene açmadan.. Günler hep alınıp sardırılan CD'lerle geçti.. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda.. Annesi "Git konuş oğlum, ne var bunda" dedi.. Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldı plağı. Arkaya gitti, paketlemeye. Kız içerdeyken bir kağıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice..Sonra paketini alıp kaçtı gene dükkandan..
İki gün sonra evin telefonu çaldı.. Anne açtı telefonu.. CD Dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan..Delikanlıyı istedi.. Notunu yeni bulmuştu da..Anne ağlıyordu.."Duymadınız mı" dedi.. "Dün kaybettik oğlumu.."
Cenazeden birkaç gün sonra,anne oğlunun odasına girebildi sonunda.. Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı.. Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü..Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı..İçinde bir CD vardı, bir de minik not.."Merhaba.. Sizi öyle tatlı buldum ki.. Daha yakından tanımak istiyorum.. Bir akşam birlikte çıkalım mı..Sevgiler.. Jacelyn!." Anne bir paketi daha açtı.. Onda da bir CD ve bir not vardı.."Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık.. Sevgiler.. Jacelyn!.."
Unutmayın.. Düşündüğünüz şeyi mutlak söyleyin.. Birini seviyorsanız, söyleyin ona.. İçinizdeki söylemekten korkmayın. Birisi hakkında ne hissediyorsanız söyleyin ona.. Ve hemen söyleyin.. Hemen.. Çünkü, doğru zamanı bekler ve "İşte şimdi tam zamanı" derseniz, bir bakarsınız çok geç olmuş..Gününüze sahip olun ki, pişmanlıklar yaşamayasınız. Hepsinden önemlisi, dostlarınıza, sevdiklerinize,ailenize hep yakın olun.. Çünkü bugünkü insan olmanızı onlar sağladı, sizi onlar şekillendirdiler.. "Seni seviyorum" demekten sakın, ama sakın çekinmeyin, utanmayın, korkmayın!..Yaşamı yaşanmaya değer yapan şey sevgidir..
?

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…