dertsiz başıma dert

Allah başka dert vermesin diyeceğinizi duyar gibiyim ama yok sakinleşemiyorum. vakit kısıtlıydı kızı bir güzel haşlayamadım, otobüs de kalabalıktı, içimde kaldı resmen
girizgahı uzatmadan konuya giriyorum.
spordan dönüyordum aslında eve yürüme mesafesinde hep de yürürüm zaten ama hem bacağımı incittim hem de bu akşam çok terledim diye bir otobüse bineyim dedim. gideceğim mesafe hepi topu 2 durak. neyse durakta bekliyorum, yanımda da bir çift, muhtemelen ikisi de yirmili yaşların ortasında. bilemiyorum sevgililer mi evliler mi neyse zaten konumuzla da ok ilgisi yok. zaten gelecek ilk otobüse bineceğim o yüzden çok beklemedim. otobüs durağa yanaştı önce yanımdaki çiftin dişi olanı bindi. kıyamet buradan sonra koptu zaten.
erkek olan bana yol verince gülümseyip teşekkür ettim ve bindim. neyse kartı bastım orta kapıya ilerledim arkamdan bıdır bıdır biri konuşuyor.

"kim o kız?"
"bilmem"
"neden sana gülümsedi?" benim jeton burada düştü tabii, şöyle göz ucuyla arkaya dönüp baktım, benim çiftin dişi olanı kafanın etini bitirmiş kemiklerini sıyırmaya geçmiş.
çocuk belli ki efendi "yani öylesine gülümsemiştir falan" diye geveliyor.
" ne demek öylesine, çabuk cevap ver!" diye şarlayınca daha fazla dayanamadım arkamı döndüm

"benden mi bahsediyorsun?" diye kıza döndüm ki muhtemelen benden en az 6-7 yaş küçük normalde muhatap olmam ama işte yorgunum hala adrenalin yüklüyüm falan hep de eşref saate denk gelmez malum.
hatun "evet, sen neden sarkıyorsun benim sevgilime" demesin mi? :KK70: ay hala aklıma geldikçe sinirleniyorum.
"adam bana yol verdi insanlık etti, ben de senin gibi bir manyağa denk geleceğimi bilmeden insanlık edip teşekkür edip gülümsedim." dedim
"sen benim sevgilime gülümseyemezsin" dedi bu sefer de hatun. "utanmıyor musun yanında kız olan adama gülümsemeye" dedi.

ben ters cevap vermemek için kendimi kastım çünkü aklıma gelen tüm cevaplar bizi karakolluk edecek orası belli olmuştu artık. çocuk kıza "hayatım lütfen, saçmalama" falan diye kızı susturmaya çalışırken kız bu sefer şarlamasın mı "elin kaşarlarını savunma bana karşı" diye.

ben kıza nasıl bir hışımla döndüysem artık kız geri adım attı otobüsteki o tonton amcalardan biri "ayıp kızım ne biçim konuşuyorsun" falan diye kızı azarladı. kız sevgilisinin arkasına kaçtı ben ona doğru dönünce
ben de dedim "gel, kaçma öyle bir laf ettin arkasında dur" artık nasıl güldüysem kız iyice sindi.
baktım ineceğim durağa geliyorum dedim boş ver marilyn akşam akşam git evine uğraşma elin delisiyle "senin öz güven sorunlarınla uğraşacak vaktim yok, yorgunum eve gidiyorum, sevgilin de umurumda değil, insanlık etti, insanlığına karşılık verdim ama senin egon o kadar yerlerdeki basit bir diyaloğu bile bu hale getirebiliyorsun, çok zavallısın. bu arada için rahat olsun senin gibi biriyle birlikte olan bir adamı tenezzül edip tek gözle bile bakmam" dedim.
cevap vermedi. ben de hemen sonra indim zaten. ama içim nasıl şişmiş durumda şu anda anlatamam. hani

kızı yolda molda görsem durup azarlamaya devam ederim o derece öfke doluyum, sinirliyim. hayır bir de hani karşısında süslü püslü olsam hani bir derece- o da manasız ya- bir derece diyeceğim. kafama kapüşonu çekmişim yüzüm bile görünmüyor düşünün. hani çocuk ne gördü, ne görecek biz ne ara cilveleşeceğiz de bu kız kıskanacak. belki iki saniye sürmeyen bir monolog karşılığı baş sallama sadece, kıskandığı bu.
ne biçim insanlar var sokakta, onlar da ben de oksijenli solunum yapıyoruz ama kan dolaşımı demek oksijeni vücudun başka bölgelerine yolluyorsa öncelikle ondan böyle oluyor her halde, ya da hep hormonlu gıdalardan bilemedim ben.
umarım yarın falan sokakta neyin görümem kızı, vallaha bu sinirle görsem haşlamaya kaldığım yerden devam ederim.

edit: ay sinirden paragrafları bile yanlış ayırmışım :KK70:
anam bacım sen naptın allaahhh diiyp niye dalmadın ..........puuu seni ..............tük anammmmm bana denk gelmesin:KK11:
 
X