depresyon iyidir

talin

Guru
Kayıtlı Üye
20 Haziran 2007
4.250
27
45
Bölünmüş durumda olduğunu söylemeliyim sana. O senin canlanman için bir kıvılcımdır. O içindeki ateşi canlandıracak güçlü bir tetikleyicidir.

Sen ondan nasıl korkarsın? Ondan korkmana gerek yok, tam aksine onu sevgiyle kabullen. O zaman sana zarar vermediğini fark edeceksin. Aslında sana zarar veren de o değil, kendinsin! Onun, senin dünyana bazı farkındalıklar katmak için geldiğini unutma.

Her şeyin bir varoluş amacı vardır demiştim sana. Depresyonun da var oluş amacı budur işte. O, seni gelecekteki olaylara karşı dirençli kılmak için var oldu.

İleride seni bekleyen zorlu sınavlara hazırlamak için önceden karşına çıktı ve geleceğe dair senin bilinçli, önlemli adımlar atmanı sağlayacak.
Bir diş doktoruna “Diş köklerinde neden sinirler var, bu kadar acı çekmek zorunda mı insan?'', diye sormuştum bir gün. O da bana bunun nedenini bilmediğini söylemişti.

Oysa sinirler beyine komut gönderiyordu ve bu komutlar sayesinde, insan dişinde bir sorun olduğunu ya da bu acının zamanla büyük sorunlara yol açacağını düşünebiliyor ve önlemini önceden alıyordu. Sinirlerin de bir varoluş amacı vardı, tıpkı depresyon gibi! Kendini ancak depresyona girdiğinde fark ediyorsun. Kendini ancak bir yerin zarar gördüğünde hissediyorsun!.. Ama sen bunu anlamıyorsun. İsyan etmeye öyle çok alışmışsın ki, kaderine lanet etmediğin tek bir günün bile yok neredeyse...

Tekrar söylüyorum; Depresyondan Korkma! Onu kucakla, onu sarmala ve ona karşı asla ilaç kullanma! O zaman onu kalbinden vurursun, o senin düşmanın değildi… Bunu unutma! İçindeki bütün farkındalıkları ilaçlarla yok ediyorsun sen. Beyninin bütün kimyası bozuldu. Biraz rahat bırak kendini. Kendini rahat bıraktığın an bedenin ve beynin uyum içinde olacak, ama sen rahat bırakmıyorsun ki…

Kendini gereksiz düşünceler ve aktivitelerle ne kadar da çok yorduğunun farkına var artık. Biraz içsel yolculuğa çıkmayı dene. Kendini yeniden keşfetme yolculuğuna… Bedenini tanıma yolculuğuna…

Kendine iyice sarıldığında başka bedenlere ihtiyaç duymazsın. Senin bedenin sana yeter. Senin varlığın sana yeter! Bırak bedenin yaşamla dans etsin, ona engel olma. O zaman bütün sorunların yavaş yavaş dünyandan uzaklaştığını göreceksin. Depresyon da gidecek… Ama o sorun değildi, o seni sınava hazırladı ve dünyandan çıkıp gideceği zaman istesen de sen onu tutamazsın. Bunu asla beceremezsin, o seni ziyaret etti sadece ve artık evine geri dönme zamanı geldiğinde kimse ona engel olamaz. Onun evi neresi biliyor musun? Senin zihnin! Evet, onun yaşadığı yer orası. O bir gün tekrar seni ziyaret edebilir, hiç beklemediğin bir anda tekrar ortaya çıkabilir! Onu çağıran sensin çünkü… Bırak gelsin! Yine sevgiyle kucakla. Ona “Bana neler öğreteceksin” diye sor.

Bu asla delilik değildir! Asıl delilik senin depresyonu yok etmek için uğraşmandır. Asıl delilik, psikologlara para vererek içindeki doğal eğitmenini öldürmektir!

İnsanlar bana karşı çıkacaktır, ama bunlar benim düşüncelerim, bana inanmak zorunda değilsin. Gereksiz yere harcayacak paran varsa karışmam, bu senin bileceğin iş. Yaşam senin ve yaşamındaki seçimler de…

Şimdi git ve depresyonu çağır, o gelecektir kısa bir süre de olsa gelecektir. Çünkü onu sen çağırdın, o seni asla kıramaz.

Onunla konuş! Onun öğretilerine ihtiyacın olduğunu söyle ve sonra da ona teşekkür ederek evine yolla…



sevgili uğur koşar döktürmüş yine
her kelimesine katılıyorum:içelim:
sevgilera.s.
 
yazılanlar şahane.ama taşıması çok zor.mevsim değişikliğini,yaşadıklarımla birleştirince depresyon görünüyor gibi.yediğim bütün kazıklar kafamda cirit atıyor bu günlerde.
biliyorum çok sürmez atlatırım.ama dedim ya çok zor.
 
benim bir lafım var, onu yazmak istedim, depresyonun en güzel yanı depresyondan çıkmasıdır diye...Allah kimseyi depresif yapmasın inşallah ama duyguları içe atmak yerine yaşamakta gerek...bir şeye üzülmek istiyorsan üzüleceksin, ağlamak istiyorsan ağlayacaksın sonra acısı başka türlü çıkıyor...çoğu fiziksel rahatsızlığın ardında psikolojik nedenler var, o yüzden de kan kusup kızılcık şerbeti içtim demeyin....
 
ilaç kullanma falan diye bişi olabilirmi, ben depresyonu yaşadım hem de belki de en şiddetli evrelerinde yaşadım, insana dünyayı dar ediyor, hayatını karartıyor, nasıl gitmezdim psikoloğa,o ilaçları kullanmasaydım şimdi kimbilir ne haldeydim...
 
Öncelikle yazınız için çok teşekkür ediyorum size.Yüzde doksanını da doğru kabul ediyorum.Özellikle depresyon ilaçları alarak içiniz deki farkındalıkları yok etmeyin sözünüze katılıyorum fakat kısmen.Katılımım şu;tarihte bütün büyük olaylar, en güçsüz zamanlarda çözümlenmiştir.kendimden örnek vereck olursam, her depresyona girişim farklı bir özelliliğimi keşfedip ona hayran kalmakla sonuçlanmıştır.Ancak, bu bazı olaylar da bazı kişiler belki de tek başına sorunlarınla yüzleşemeyebilirler,Belki de bilidkleri doğruları bir uzmanın ağzından duyup, rahatlama ihtiyacı duyabilirler. Çünkü belki de onlrın dertleşebildiği, yardıma koşacağı kimse olmayabilir.İşte böyle durumlarda mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır diye düşünüyorum.Kİ, ben psikaytra vereceğim parayla gidip kendime bir şeyler alsam daha mutlu olurdum diyen kişilerden olsam da zaman zaman ben de pskiyatra gittim. Bu çok da iyi geldi bana. en azından sorunlarla başa çıkma açısından doğru yaptığımdan emin oldum. Bazen kafamız o denli karışık olabilir ki, cevabını bildiğimiz soruları bile durmadan kendimize sorup, NEDEN? deriz.Her üzüntünün depresyon belirtisi olmadığını da bilmeliyiz.Yaşanan olumsuzluklara bedenimizin ve ruhumuzun verdiği reaksiyonlar olacaktır. Bu gayet muhtemeldir.Ancak süre uzar ve biz bundan sıyrılamzsak, mutlaka bir uzmana görünmeliyiz.Şöyle ki, hafife aldığımız sorunlarımız hallolmadığı sürece, en olmadık yerde ve zaman da yüzümüze bir şamar gibi vurup bizi sarsabilir.Örn.elimiz titrer, dilimiz sürçer, ya da yalnız kalıp kendi sorunlarımızı halletmekle o kadar çok mücadele eder, en kötüsü düşünürüz ki, her insan sorunları çözmede pratik olmayabilir, daha doğrusu duyguları mantığından ağır basabilir, ardarda eklenenler de cabası olabilir.Bence en ufak sorunu halletmeden, asla olmamış gibi davranmamalıyız.Hallolmayan sorunlar, her fırsatta düşünmeye, gel gitli düşüncelerde depresyona davetiye olablir.Mümkün olduğunca yalnız kalmamalı, eve kapanmamalıyız.Konuşacağımız kimse yoksa, doğaya çıkalım, yürüyüş yapalım,hatta söylene söylene ağlaya ağlaya da olsa, kendimizi dışarı atlamalıyız.
 
Depresyon nasıl birşeydir, yaşadım mı ya da yaşamadım mı bilmiyorum çünkü bu konuda hiç bir uzmanla görüşmedim.

Ama depresyon dünya yıkılmış sen altında kalmış haliyse,durup dururken ya da uykunda bile ağlama krizleri ise, hayat sana zevk vermiyor ve tabiri caiz ise ot gibi yaşıyorsan, yemek yiyemiyorsan evet bunları bende yaşadım, ama sanırım ki büyük boyutlu birşey değildi ve atlattım. Uzmana hiç gitmedim ama gerçekten gitmeyi isterdim, düşündüklerimin ve çizdiğim yolun doğru olup olmadığı konusunda bilgili birinden öğrenmek isterdim. Ama burda denildiği gibi (eğer ufak bir depresyon geçiriliyorsa) insan kendi içinde yenebiliyor bunu :)

Şu an o saydığım şeylerin hiç birini yaşamıyorum çok şükür, yaşadıysam bi depresyon atlattım ve şu an hayata bakışım çok değişti. Daha güçlü hissediyorum kendimi, daha canlı ve ne istediğimi biliyorum artık

İnşallah herkeste benim gibi atlatır yaşadıklarını
 
Ben de şu sıralar çok asabiyim yav..:nazar:

En ufak bir şey beni inanılmaz ölçüde sinirlendiiriyor, bazen herşey herkes bana batıyor..

Kendi kendime derine inmeye çalışıyorum sebebini bulmak adına ama birşey bulamıyorum..

Neyse..:nazar:
 
X