Meraba ben DEMİR ERVA,
Dünyaya gelmeye karar vermem haziran 2008’le başladı. Annemle babam bebek sahibi olmaya karar verdiklerinde onlara gökten beni yolladı RABBİM. Benden haberdar olmaları ağustos ayıydı. Bir sevinç kapladı herkesi. Ağustos ayına kadar anneme sıkıca tutundum çünkü benden habersiz çıkmadıkları Karadeniz yaylası, gitmedikleri tekne turu kalmadı ayvalıkta. İş bana düştü ve bırakmadım onları…
23-03-2009 da sabah 9:30 (Zübeyde hanım hastanesinde) annemle kucaklaştık, 22 sabahı 5 de beni burada tutmaya çok yarayan tıkacı çıkartmayı başardım, annem gelmeye çalıştığımı anlayarak babama haber verdiyse de babam bu konuda rahat davrandı (hadi gel yat dedi hatta). Sabah annemle uyandık, beraber yıkandık uzun uzun, 10’a kadar ben yoluma koyuldum. Sonra ananemlere gittik, öğlene kadar sancılarımı düzene sokamadığım için annem ve ananem gezmeye gitmeye karar verdiler. Akşam eve geldiğimizde ben hala çalışıyordum kendimi belli etmek için; akşam 10 da sancılarımı 15 dakika arayla getirmeyi başarabildim ve sabah 3 e kadar sancılarımı 3 dakikaya bir düşürdüm. Bu süre de annemle babam evde aylardır izledikleri egzersizleri yaptılar, bana çok yardımcı oldular, derin nefes almak, topta zıplamak ve bol bol sıcak duş almak bana çok iyi geldi, sıkıntıya düşmeden yolun çoğunu tamamlamıştım. Babam bizim elimizi hiç bırakmadı. Gece uykuya yenik düşse de 3 dakikalık aralarda hem uyuduk hem sancı karşıladık. Her sancıyı annemle beraber karşıladı.
Hastaneye gittiğimizde hemşire aylardır içinde bulunduğum evimin suyunu boşalttı ve 8 cm açılma var 1 saate doğar bebek dedi. Biz çok sevindik çünkü aylardır bu anı bekliyorduk, hemen doğum haneye yolladı bizi. Ama burada bir şeyler yanlış gidiyordu, burada ki hemşireler 2 cm daha açılması gerekiyor diye annemi yatağa yatırdılar ve bizi o hiç sevmediğimiz nts ye bağladılar, oysa bizim yatağa değil ayakta kalmaya ihtiyacımız vardı. Sabah 6’ya kadar dayanabildi annem o yatağa ve nts ye sonra onlardan kurtuldu. Ve ayağa kalkmayı başardı, tabi hemşireler panik oldular, hatta bizi rapor mu ne edeceklermiş, annem beni tehlikeye sokuyormuş. Annem hemşireye öyle bir baktı ki teyze korktu, ben ve bebeğim iyiyiz kaldı ki o benim bebeğim ve sıkıntıda değil dedi. Hatta suni sancı vermeye kalkmışlardı sanki ben sancı yaratamıyormuşum gibi, annem onu da istemediği için istenmeyen hasta olmuştu. Oysa ben söylüyordum anneme ayağa kalkmasını, annemin artık dayanacak gücü kalmıyordu hissediyordum, ıkınıyordu ama yanlış yaptığından sadece canını acıtıyordu. Doktoru görmek istediğini söyledi. Doktor uykudan uyanmış olacak ki biraz sinirliydi ve beni görünce de büyük olduğumu düşündü ve hemşirede annemi şikayet edince sezeryana alın dedi. Annemin dayanacak gücü gerçekten kalmamıştı, tek istediği uyumaktı, bana bir şey olabileceği ihtimali onu çok korkutuyordu. Ayağa kalktı babamı aradı ve ananemle konuştu, onların sesini duymak çok iyi geldi. Ama artık ayağa da kalkamıyordu.
8 de tüm personel vardiya değiştirdi. Yeni doktor halimizi görünce az kaldı uyumak yok, doğuracaksın dedi, ve tanıdık bir yüz vardı yanımızda şimdi. Ananem orada çalışan bir arkadaşını bulmuş ve babamdan, teyzemden ve kendisinden mektup yollamıştı bize. İstanbul da ki doktorumuz, Nurdan teyzede bir işaret bekliyordu. Bize güveniyordu. Didem yapabilir diyordu. Mektuplar bizi bekleyenlerin yanımızda olduğunun işaretiydi. Ve diğer bir işaret; işte o güler yüzlü ebe abla “hadi gel Didem” dedi anneme çok heyecanlandım. Sanki ebe kılığında işaret gelmişti. Geliyorum dedim. Annemde öyle bir kalktı ki, o nefret ettiği çatal yatakta buldu kendini. Mulise ebe ne derse onu yapacaklardı, anlaştılar, ama ebe durumu pek parlak görmedi. Gece çekilen yanlış sancılar rahmin morarmasına sebep olmuş ama ebe yırtılmadığı için şanslısın dedi. Neyse ben geliyorum, annem ebemiz ne derse onu yaptı ve 2. ıkınmada kendisiyle uzaktan da olsa tanıştık.
Dünyaya geldiğimde ilk hayal kırıklığımı yaşadım çünkü ilk olarak beni anneme değil giydirme masasına verdiler, üstelik 2 de aşı yaptılar bizim fikrimizi almadan. Oysa benim o aşılara değil annemin kokusuna ihtiyacım vardı. Şimdi ben ondan zayıftım. Artık annemi yönlendiremem, o beni koruyacak biliyorum ama bizi bir buluştursalar. Ben çıktım ama anneme hala bir şey yapıyorlar sanırım yaptığım tahribatı düzeltmeye çalışıyorlardı. Ve nihayet annemin kolları arasındayım. Ve hatta göğüsleri