Defol git, geri zekâlı!

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.825
898
Tarih, 28 Ağustos 2008.
Fransa’nın Laval şehri.
Zamanın Cumhurbaşkanı Sarkozy kentte dolaşırken, Herve Eon isimli bir Fransız vatandaşı kalabalığın arasından şöyle bir pankart açar:
“Defol git, geri zekâlı!”
Ortalık karışır.
Aslında bu söz, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nindir.
Bir fuar ziyareti sırasında elini sıkmayı reddeden bir Fransız çiftçisine “Defol git, geri zekâlı!” diye bağıran kendisidir.
Herve Eon hakkında ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten ceza davası açılır.
Mahkeme, 30 Avro para cezasına hükmeder.
Mahkeme bu arada vatandaş Eon’un 450 avro aylık geliri bulunduğunu dikkate alır.
Bu nedenle cezanın basit bir uyarı olması gerektiğini belirtirken, 30 Avro’yu da bir prensip cezası olarak niteler.
Herve Eon yılmaz.
Mahkûmiyet kararını kısa adı AİHM olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşır.
AİHM, Eon’un lehine karar verir.
Kararında özetle der ki:



AİHM’nin ‘Geri zekâlı Sarkozy’ kararı
Bu ülkede eleştiri; ‘cumhurbaşkanına hakaret, devlet büyüklerine hakaret’ iddiasıyla en büyük suç haline getirilmiş durumda

1. Cumhurbaşkanı’na “Defol git, geri zekâlı!”demek hakaret değildir.
2. İfade özgürlüğü’nün kullanımıdır.
3. Herve Eon hakkındaki mahkûmiyet kararı ‘ifade özgürlüğü’ne bir müdahaledir, özgürlüğün ihlalidir.
4. Cumhurbaşkanı’na hakaret değil, aleni nitelik taşıyan bir eleştiri söz konusudur.
5. Bir siyasetçiye, siyasetçi olması dolayısıyla yöneltilen eleştiri sınırları, sıradan bir kişiye yöneltilen eleştiri sınırlarından çok daha geniştir.
6. Çünkü siyasetçi, sıradan bir kişiye göre,zorunlu ve bilinçli olarak ve hatta kendi isteğiyle tüm eylemlerini, davranışlarını vatandaşların ve gazetecilerin çok daha dikkatli bir kontrolüne açık bırakmaktadır.

7. Eon’la eleştirisi, “densizlik sayılabilecek hiciv yoluyla” ifade etme tarzıdır.
8. Ve hiciv, sosyal bir yorumlama şekli olup, doğal olarak tahrik etme ve kışkırtma amacını da güder.
9. Bu çerçeve içinde, Fransa Cumhurbaşkanı’na yönelik defol git, geri zekâlı sözü hakaret değildir, bir eleştiridir, ifade özgürlüğünün kullanımıdır.
10. Sonuç olarak:
Siyasetçinin daha fazla hoşgörülü olması gerekir.




2007-2012 arasında Fransa Cumhurbaşkanı olan Nicolas Sarkozy (solda) ve 'Defol git, geri zekâlı' pankartı nedeniyle yargılanan Herve Eon


Sindiremeyeceksiniz

Bu ifade özgürlüğü sürekli çiğneniyor. Ama şunu iyi bilin: Bizi asla korkutamayacaksınız, demir parmaklık arkasına atsanız bile...

Bu satırlar çok fazla yorumu muhtaç mı?
Sanmıyorum.
Ama bu ülkede eleştiri; ‘cumhurbaşkanına hakaret, devlet büyüklerine hakaret’ iddiasıyla en büyük suç haline getirilmiş durumda.
Hakaret soruşturmaları, hakaret davaları çığ gibi büyüyor, T24’ün manşetlerinden hiç eksik olmuyor.
O kadar çok isim var ki.
Son günlerde öne çıkanlar:
Ahmet Altan.
Perihan Mağden.
Ertuğrul Özkök.
Cengiz Çandar.
Mehmet Altan.

Ahmet Altan daha dün Çağlayan Adliyesi’ndeydi, savcılığa ifade vermeye gitti.
Birkaç ay önce benim hakkımda da Saray’dan iki suç duyurusuyapılmış ama yargıdan takipsizlik kararı çıkmıştı.





Fransa'da sembolik para cezasına hükmedildikten sonra AİHM'nin 'ifade özgürlüğü' kapsamında değerlendirdiği pankartBaşbakan Davutluoğlu
’nun geçen gün CNN International’de Christian Amanpour’a,“İfade özgürlüğü benim kırmızı çizgimdir” demesi eğlenceliydi.
Çırılçıplak gerçek şu ki:
Bu memlekette hukuk yerin dibine batırılmaya devam ediyor.
İfade özgürlüğü devamlı tecavüze uğruyor.
Ama şunu iyi bilin:
Bizi asla korkutamayacaksınız, sindiremeyeceksiniz, demir parmaklık arkasına atsanız bile...


http://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/defol-git-geri-zekali,13204



 
Bu olay Türkiyede olacaktı var ya o kişi ömür boyu mühebbet alırdı

Bu olay Türkiye de olsaydı mı ?

Bu pankarttan çok daha fazlaları o kadar çok açıldı ki bu ülkede .
Katil , hırsız , faşişt , öl , defol ...

Daha ömür boyu müebbet alan duymadım.
 
Bu olay Türkiye de olsaydı mı ?

Bu pankarttan çok daha fazlaları o kadar çok açıldı ki bu ülkede .
Katil , hırsız , faşişt , öl , defol ...

Daha ömür boyu müebbet alan duymadım.
O zaman ne şanslıyız fikir özgürlüğü serbest bir ülkede yaşadığımıza şükredelim mi diyelim.

müebbet hapis yatmasalar bile ömür boyu bu yaptıklarının bir şekilde cezasını çektiklerini düşünüyorum

16 yaşındaki çocuğun bile demir parmaklıkların ardına konulduğu bu ülkede

fikir özgürlüğünden söz edilmesi bunlardan daha beterleri yapıldı ama bir şey olmadı denilmesi ütopik geliyor
 

Ya olanları konuşalım .. Bu forumda felaket tellallığı yapar gibi olmayan şeyler üzerinden ülkeyi , devletinin erkini yerin dibine sokmayı anlamıyorum , anlamayacağım .

Bizim ülkede olsaydı demişsin ?

Bizim ülkede emsalleri var mı ,var .

Müebbet alırdı demişsin ?

Müebbet alan var mı , yok .

Spekülatif muhalefet kimseyi doğruya ulaştırmaz .

16 yaşındaki çocuğun olayını konuşalım konuşalım ama ; demir parmaklıkların arkasına konulduğunu yazarken , ardından gelen itirazla serbest kaldığını da yazın . Serbest kaldığını da yazın ki ; sonra sizinle o 16 yaşındaki çocuğun konuşmasından dolayı okuldan göz altına alınmasını eleştirip konuşalım .
 
Türkiye de olsaydı müebbet alırdı dememdeki amaç

bu ülkede bu tür olayların çok daha ağır cezaları olduğuna olabileceğine değinmekti.
 
Türkiye de olsaydı müebbet alırdı dememdeki amaç

bu ülkede bu tür olayların çok daha ağır cezaları olduğuna olabileceğine değinmekti.

Ama yok .

Size yüzlerce pankart örneği sunabilirim şuanda ,

Arada kaynayıp gidenlerde oldu , asıldığı yerden indirilenler de , asıldığı yerden indirilip asanların göz altına alındığı da , pankartı taşıyanın etraftaki kalabalık tarafından şiddete maruz kaldığı da , göz altına alınanların serbest kaldığı da , ceza aldığı da ...

Yani tıpkı Fransa örneğindeki gibi...

Ben AİHM i 2 dönem ders olarak okudum . Bu sebeple AİHM e giden bu tarz emsal davalarda , tutuklunun aleyhine sonuç örneği yok denecek kadar azdır, biliyorum . Konudaki kararda Fransa mahkemelerin kararı değil , AİHM in kararıdır . Türkiye de de benzer bir olaydan yargılanan kişi AİHM e başvursa , sonuç aynen bu haberdeki gibi olacaktı .
 
Birine gerizekalı demek eleştiri değil hakarettir. Ama sen diledigince hakaret edip kendine aynisi soylendiginde bana hakaret ediyorlar diyemezsin.

Türkiye'de de Cumhurbaşkanı diledigince hakaret ederken kalkıp insanlara hakaret davası açması abesle istigal bir durumdur.

Her istedigini soyleyen istemedigini işitir.

Bir de merak ettim Sarkozy defol git gerizekalı icin dava edilmis mi?
 
Bir çok çeşit “ifade özgürlüğü” tanımının arasında sıkışıp kalmış bir milletiz. Aslında kendimizi bile doğru ifade ettiğimize dair şüphelerim var.

Öyle olmasa zaten 1300TL asgari ücrete alkışlamazlardı insanlar. Matematik olarak asgari ücretliler vergi kesintisine çok geç girmelerine rağmen şimdi ağustos gibi falan girecek olurlarsa al sana kümülatifte cebe giren para aynı.Bu başka bir konu ama bağımsız bir konu değil yaşadıklarımızdan.

Ancak şu da var ki: ifade özgürlüğü çeşitleri kültürel bir durumdur. Avusturalya’da kadınlar erkekler gibi küfreder çok aleni ayıp değildir. Bir Avusturalyalı kalabalıkta gaz da çıkarabilir, burnunu da karıştırabilir. Kendini ifade ediyor ya sonuçta. Ama bize göre ayıp şeklidir.

Aslında bu ifade özgürlüğünün tek bir tanımı yoktur.
 
Burdaki üyelere bile "gerizekalı" diyince suç olup ceza yiyoruz.
Tabikide cumhurbaşkanına hakaret eden de ceza almalı..

İyi o zaman fikir özgürlüğü diye bende önüme gelene saydırayım..
ama kaçırdığın bir nokta var.
Sarkozy ne demiş "defo git gerizekalı"
Eğer bunu bir C.başkanı bir vatandaşa söyleyebiliyorsa bir vatandaş C.başkanına haydi haydi söyler.
karar şu:
yani eğer siyasetçi bana Namusunu Satanlar.... diyebiliyorsa
ben de onun olduğu yerde Namusunu Satan diye bir pankart açabilirim.
bu onun söylediği sözü ona iade etmektir. eğer bu bir hakaretse benim hakaret etme özgürlüğüm olmadığı gibi C.başkanının da yok.
ben onu bana hakaret etsin diye değil ülkeyi yönetsin diye seçiyorum.
kaldı ki tıpkı kararda dendiği gibi siyasetçi yaşamını ve eylemlerini bilerek ve isteyerek kamuya açan kişidir, dolayısıyla ben onu insan haklarına saldırmadığım sürece dilediğim gibi eleştiririm ve bu eleştirinin sınırı, benim sana yönelteceğim eleştirinin sınırından çok çok çok daha geniştir.
 
Bence Sarkozy'e defol git gerizekalı dememiş, sen vatandaşa bunu demiştin al sana dersek ne olur bi empati yap demiş, hiciv adı üstünde.

Hiciv diyince aklıma Levent Kırca geldi, ne de güzel hicvederdi siyasileri, o zaman siyasiler gazetelerde manşetten eleştri alırdı boy boy ama öyle çok umursamazlardı bunları. Umursasalar bile mahkemeye taşıma gereği duymazlardı. Özlüyorum o günleri, öyle programları, Levent Kırcayı

Ne kadar bastırırsan bi yerden patlar arkadaş, bu kadar basit. Eleştri tahammülsüzlüğü ile adın anılıyorsa ve sen bastırdıkça daha çok eleştriliyorsan artık görmezden gelmeyi bilmen gerek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…