Ya bir de pilates videosu atıyor çıldırcam. Maşallah ne enerji var yarabbim.Bu arada egzersiz yapacağız ne yapalım diye düşünen olur ya hani. Yanlışlıkla falan aklınıza gelmiştir
Ö𝔷𝔩𝔢𝔪 Ü𝔰𝔱ü𝔫𝔨𝔞𝔶𝔞 𝔇𝔲𝔪𝔞𝔫 (@ozlemustunkaya) • Instagram photos and videos
7,618 Followers, 601 Following, 2,092 Posts - See Instagram photos and videos from Ö𝔷𝔩𝔢𝔪 Ü𝔰𝔱ü𝔫𝔨𝔞𝔶𝔞 𝔇𝔲𝔪𝔞𝔫 (@ozlemustunkaya)instagram.com
Bu profilde canlı yayın kayıtlı bir pilates seansı var, başlangıç serisi.
Tavsiye ederim.
Normalde işine donsuz mu gidiyon
Alicja 'ya rakıp geldi dostlar bakın, Lyanna "Donsuzum" diyor, "Donsuz püfür püfür oh ne rahat, serinliği hisset" diyoor.
Şunu gördünüz mü?
Diyanet’in, salgın sonrası erişime açtığı dijital kitaplarında, evlenme niyetinde olanların birbirlerinin mahrem yerlerine, ‘fikir verecek ölçüde’ bakabileceği belirtildi
Ya adımı çıkarttı donsuz diye kadına bak vururum seni
Ben çamaşır suyunda ağarmış bol eşofman altı giyiyorum dedim
En rezil hissettiğim anı anlatayım: Yayınevinde çalışıyorum, fuar zamanı. Sabahın köründe standa kitapları yerleştiriyoruz, imza günü olan yazarların standı ayrı, oraya geçtik. O gün de bir çocuk kitapları yazarının imza günü, ki ben kendisinden hiç hoşlanmam; ne yazdıklarından, ne karakterinden... Neyse arkadaşa; "bu kadının kitapları nasıl satıyor, çocuklara bu eziyeti neden yapıyorlar, yaratıcılık sıfır, üslupla kotarmaya çalışıyor" filan diye sallıyorum. O sırada kafayı bir kaldırdım, yazar karşımda.Ee başka rezaleti olan var mı
İşe değil de zaman zaman donsuz çıkmışlığım vardfsfahfd öhm mahremime girmeyin be aaa.Normalde işine donsuz mu gidiyon
Alicja 'ya rakıp geldi dostlar bakın, Lyanna "Donsuzum" diyor, "Donsuz püfür püfür oh ne rahat, serinliği hisset" diyoor.
Hiç de bile. Taytsızım, donsuzum, ancak g string giyerim ama bir tane var, yıkama günlerinde donsuzum dedin.
İnanmayan 425 sayfa okusun.
Allah korumuş, ya tamam hadi deseydi ahahahhaBuarada rezil olduğumuz ani anlatıyoruz sanırım
Lise son, biyoloji dersi.
Hoca benden nefret ediyor, ben de ondan.
En arka sırada kulağımda kulaklıkla geometri çözüyorum, kimseye zararım yok.
Neyse en son hoca dayanamıyor.
Gelip bir iki bağırdıktan sonra
Hayır anlamıyorum ne bekliyorsun bu dersten, ilgini çekmek için ne yapmalıyız? Falan diyor (kadın hırs yapmış)
Ben de
Ya hocam yukarıda 3 tane lab var, yıl sonu gelmiş, bir kere dediniz mi şu anlattıklarımı bir de uygulamada gostereyim, bir deney falan yapalım (ders kimya değil ki?) video izleyelim.
Sonuç, sınıf yarıldı.
Bense tam 1 hafta bütün yönetimi dersi dinlendiğime ikna etmeye çalıştım.
Neden? Konu: ÜREME
İşte bunlar hep nude. Dedik biz senelerdir.Şunu gördünüz mü?
Diyanet’in, salgın sonrası erişime açtığı dijital kitaplarında, evlenme niyetinde olanların birbirlerinin mahrem yerlerine, ‘fikir verecek ölçüde’ bakabileceği belirtildi
Buarada rezil olduğumuz ani anlatıyoruz sanırım
Lise son, biyoloji dersi.
Hoca benden nefret ediyor, ben de ondan.
En arka sırada kulağımda kulaklıkla geometri çözüyorum, kimseye zararım yok.
Neyse en son hoca dayanamıyor.
Gelip bir iki bağırdıktan sonra
Hayır anlamıyorum ne bekliyorsun bu dersten, ilgini çekmek için ne yapmalıyız? Falan diyor (kadın hırs yapmış)
Ben de
Ya hocam yukarıda 3 tane lab var, yıl sonu gelmiş, bir kere dediniz mi şu anlattıklarımı bir de uygulamada gostereyim, bir deney falan yapalım (ders kimya değil ki?) video izleyelim.
Sonuç, sınıf yarıldı.
Bense tam 1 hafta bütün yönetimi dersi dinlendiğime ikna etmeye çalıştım.
Neden? Konu: ÜREME
Buarada rezil olduğumuz ani anlatıyoruz sanırım
Lise son, biyoloji dersi.
Hoca benden nefret ediyor, ben de ondan.
En arka sırada kulağımda kulaklıkla geometri çözüyorum, kimseye zararım yok.
Neyse en son hoca dayanamıyor.
Gelip bir iki bağırdıktan sonra
Hayır anlamıyorum ne bekliyorsun bu dersten, ilgini çekmek için ne yapmalıyız? Falan diyor (kadın hırs yapmış)
Ben de
Ya hocam yukarıda 3 tane lab var, yıl sonu gelmiş, bir kere dediniz mi şu anlattıklarımı bir de uygulamada gostereyim, bir deney falan yapalım (ders kimya değil ki?) video izleyelim.
Sonuç, sınıf yarıldı.
Bense tam 1 hafta bütün yönetimi dersi dinlendiğime ikna etmeye çalıştım.
Neden? Konu: ÜREME
Oo çılgın gençlik ahahfhEn rezil hissettiğim anı anlatayım: Yayınevinde çalışıyorum, fuar zamanı. Sabahın köründe standa kitapları yerleştiriyoruz, imza günü olan yazarların standı ayrı, oraya geçtik. O gün de bir çocuk kitapları yazarının imza günü, ki ben kendisinden hiç hoşlanmam; ne yazdıklarından, ne karakterinden... Neyse arkadaşa; "bu kadının kitapları nasıl satıyor, çocuklara bu eziyeti neden yapıyorlar, yaratıcılık sıfır, üslupla kotarmaya çalışıyor" filan diye sallıyorum. O sırada kafayı bir kaldırdım, yazar karşımda.Öğleden sonra olan imza saatine, sabahın köründe personel servisiyle gelmiş, evde sıkılmış herhalde bilemiyorum orasını. Eyykk, ben öyle bir kaldım tabi. Sonra gelen birkaç kişinin dikkat dağıtmasıyla ortamdan tüydüm. Bence rezil bir davranıştı, yazarı sevmeme özgürlüğüm, hakkında eleştiri yapma hakkım var da orada mı yapılır Loreth? İşte ağzımın ayarının kaçtığı böyle bir anı, hatırladıkça karnım hafiften ağrır.
Bir de 18 yaşımdaydım, üniversiteye yeni başlamışım. Eskişehir'de Mor ve Ötesi konseri var. Hayalkahvesi diye bir mekan, bilen bilir. O zamanlar grup bu kadar popüler değil, kitle daha zatanik filan. Neyse biz konserden birkaç saat önce mekana gidip içmeye başladık. Sonra onlar daha sahneye bile çıkmadan gidip sahneye bir güzel kustum. Güvenlik de beni dışarı şutladı. Benimle birlikte birkaç arkadaşım da kendini feda edince, gidip tren garında uyuduk. Sabah da trene binip, şehrimize geri döndük. Umarım beni sevmeye devam edersiniz, tabi eğer seviyorduysanız.
Sende cevher var, daha çıkacak senden böyle şeyler inanıyorum benAha bir tane daha geliyor.
Benim eşimin iki ismi var.
Ahmet emir olsun.
Ailesi hep emir i kullanıyor,
Ama eşim hep ahmeti.
Öyle ki aile ahmeti unutmuş.
Tabi biz okul arkadaşıyız, ben adamı ahmer diye tanıdım
Neyse isteme söz oldu,
Yemeğe çağırdılar, halalar da var
Bana bir şey soruldu, ben başladım anlatmaya ahmet ahmet ahmet diye
Halaların suratı kızardı falan. Birinin damarı çıktı alnından ama kibarlığı elden bırakmıyorlar.
Bayaga bayaga beni başkasını anlatıyor sanıyorlar.
Neyse ki görümcem durumu fark etti ve duzeltti
En rezil hissettiğim anı anlatayım: Yayınevinde çalışıyorum, fuar zamanı. Sabahın köründe standa kitapları yerleştiriyoruz, imza günü olan yazarların standı ayrı, oraya geçtik. O gün de bir çocuk kitapları yazarının imza günü, ki ben kendisinden hiç hoşlanmam; ne yazdıklarından, ne karakterinden... Neyse arkadaşa; "bu kadının kitapları nasıl satıyor, çocuklara bu eziyeti neden yapıyorlar, yaratıcılık sıfır, üslupla kotarmaya çalışıyor" filan diye sallıyorum. O sırada kafayı bir kaldırdım, yazar karşımda.Öğleden sonra olan imza saatine, sabahın köründe personel servisiyle gelmiş, evde sıkılmış herhalde bilemiyorum orasını. Eyykk, ben öyle bir kaldım tabi. Sonra gelen birkaç kişinin dikkat dağıtmasıyla ortamdan tüydüm. Bence rezil bir davranıştı, yazarı sevmeme özgürlüğüm, hakkında eleştiri yapma hakkım var da orada mı yapılır Loreth? İşte ağzımın ayarının kaçtığı böyle bir anı, hatırladıkça karnım hafiften ağrır.
Bir de 18 yaşımdaydım, üniversiteye yeni başlamışım. Eskişehir'de Mor ve Ötesi konseri var. Hayalkahvesi diye bir mekan, bilen bilir. O zamanlar grup bu kadar popüler değil, kitle daha zatanik filan. Neyse biz konserden birkaç saat önce mekana gidip içmeye başladık. Sonra onlar daha sahneye bile çıkmadan gidip sahneye bir güzel kustum. Güvenlik de beni dışarı şutladı. Benimle birlikte birkaç arkadaşım da kendini feda edince, gidip tren garında uyuduk. Sabah da trene binip, şehrimize geri döndük. Umarım beni sevmeye devam edersiniz, tabi eğer seviyorduysanız.
Hayatımda böyle salakça bir şey duymadım diyanetin demesi ayrı bir olayDiyanet: Evlenme Åartıyla mahrem yerlerinize bakın
Diyanetâin, salgın sonrası eriÅime açtıÄı dijital kitaplarında, evlenme niyetinde olanların birbirlerinin mahrem yerlerine, âfikir verecek ölçüdeâ bakabileceÄi belirtildiwww.cumhuriyet.com.tr
@Vander Aklim sana geldi. Sonunda baskalarin mahrem yerlerini görme onayi çikti ve sen evde tikali kaldin. Böyle bir adaletsizlik olmaz olsun!
En rezil hissettiğim anı anlatayım: Yayınevinde çalışıyorum, fuar zamanı. Sabahın köründe standa kitapları yerleştiriyoruz, imza günü olan yazarların standı ayrı, oraya geçtik. O gün de bir çocuk kitapları yazarının imza günü, ki ben kendisinden hiç hoşlanmam; ne yazdıklarından, ne karakterinden... Neyse arkadaşa; "bu kadının kitapları nasıl satıyor, çocuklara bu eziyeti neden yapıyorlar, yaratıcılık sıfır, üslupla kotarmaya çalışıyor" filan diye sallıyorum. O sırada kafayı bir kaldırdım, yazar karşımda.Öğleden sonra olan imza saatine, sabahın köründe personel servisiyle gelmiş, evde sıkılmış herhalde bilemiyorum orasını. Eyykk, ben öyle bir kaldım tabi. Sonra gelen birkaç kişinin dikkat dağıtmasıyla ortamdan tüydüm. Bence rezil bir davranıştı, yazarı sevmeme özgürlüğüm, hakkında eleştiri yapma hakkım var da orada mı yapılır Loreth? İşte ağzımın ayarının kaçtığı böyle bir anı, hatırladıkça karnım hafiften ağrır.
Bir de 18 yaşımdaydım, üniversiteye yeni başlamışım. Eskişehir'de Mor ve Ötesi konseri var. Hayalkahvesi diye bir mekan, bilen bilir. O zamanlar grup bu kadar popüler değil, kitle daha zatanik filan. Neyse biz konserden birkaç saat önce mekana gidip içmeye başladık. Sonra onlar daha sahneye bile çıkmadan gidip sahneye bir güzel kustum. Güvenlik de beni dışarı şutladı. Benimle birlikte birkaç arkadaşım da kendini feda edince, gidip tren garında uyuduk. Sabah da trene binip, şehrimize geri döndük. Umarım beni sevmeye devam edersiniz, tabi eğer seviyorduysanız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?