"Sınıfta kalma yok nasılsa ya da online eğitim yeter" diyen veliler için bir öğrencimi paylaşacağım.
Benim okulum Ermenistan sınırında bir köy okulu. Çocukların bilgisayarı, telefonları , tabletleri olmadığı gibi telefonu kel kör bulanların da internet için
tepelere, dağlara çıkıp erişim sağladıkları bir ortamları var.
En basitinden bir liselere giriş sınavı büyük şehirlerdeki veliler için "olmazsa olmaz, ne olacak ki?" denirken bu köydeki çocuklar için kömürlü evden kaloriferli eve geçiş, ayakları sürekli ıslandığı için nefret ettikleri çetin kış mevsiminden daha sıcak günlere kaçış, 15 yaşındayken çobanla ya da 35 yaşındaki hayvancıyla evlenmek yerine geleceklerine kaçış, kurtuluş için tek şansları. Bu sebeple bu çocukların okula, bizlere çok ihtiyaçları var. 7. sınıfı online aldılar (!) , 8. sınıfı da online almaları demek seneye yazın belki de hepsinin düğününü görmek demek olacak.
Çözümlerin bence bölgesel yapılandırılmaya ihtiyacı var. Misal benim köyümde sıfır vaka var, sınıflarımız 15-25 kişi arası, büyük şehirlerden bize geliş yok, bizden giden yok , haliyle bizim köyün ya da ilçenin risk durumu çok düşük bununla beraber online eğitim imkanı da hiç yok. Bunun tam zıttı İstanbul Bağcılar 50 kişilik sınıflara ve bilmemkaçbin vakaya sahiptir fakat her öğrencinin online ekipmanı ve imkanı vardır, şartlar esnetilebilir.
Ben eylülde okulumda olacağım. 5 yaşına girecek kızım var fakat 3 ayrı köy okulunda çalıştığım için kızımı her gün başka bir okula taşıyamam bu sebeple başlatamayacağım ama imkanım olsa her gün halıda oyuncak oynayıp, televizyon izlemek yerine en basitinden sosyalleşip iki insan görebilmesi için bile okula gönderirdim.